Çocukken en büyük hayallerimden biri buldozer sahibi olmaktı, bunu okuyunca fark ettim ki hala öyle. uçaksavar torpido falan bir yana da, absürd derecede güçlü motorlu, tercihen paletli motorlu taşıtların ayrı bir çekiciliği var hocam demeyin öyle
Ek: Tankla drift yaparken palet kıran arkadaşım var. Kullanması çok zevkli diyor, ben onun yalancısıyım.
Almanya’da ordunun ıskartaya çıkardığı savaş araç ve ekipmanları alınıp satılabiliyor diye biliyorum ( Polonya’da olabilir ). Koleksiyoner olarak tanklar uçaklar toplayıp sonra müzelerini açanlar filan olması lazım Bu abideki sıkıntı aşırıp saklamak galiba
Hocam geçen gün komşumla yürüyüşe çıktığımızda ona anlattım, 1 saate yakın sürdü tüm hikaye. Boş bir vaktimde o kadar uzatıp sulandırmadan yazarım. Ama özetle:
Rahat battığı için ticarete atılmayın, iyi düşünün (benim akıl aldığım kişi “ticaret sado-mazo’ya benzer, kendine zarar verir durursun ve ticaretten geri dönüş de olmaz” demişti).
Abi şunu alırız, bunu yaparız, 2 yılda zengin oluruz gibi uçup kaçan arkadaşlarınızdan (ortak adaylarınızdan) uzak durun (hayaller & gerçekler).
Personel ayrıldığında hemen yenisini bulamayacaksanız veya işin başına kendiniz geçemeyecekseniz hiç o işe girişmeyin (sonra personel posta koyunca hayatı sorgularsınız).
Ve en önemlisi: Kendinizi bilin (Ben mesela ticaret erbabı değilmişim, olamam da bundan sonra).
Bugün Manavgat’tan Ankara’ya yola çıktığımda yeni başlıyordu. Haberlerden takip erderken yol zehir oldu. 10 gün sonra geri döndüğümde nasıl bir manzarayla karşılaşacağım bilmiyorum.
Geçen ay yine yangın vardı ama onu hemen kontrol altına almışlardı. Bu sefer 4-5 ayrı yerden başlaması insanın aklına hoş şeyler getirmiyor. Yani ne diyim bilmiyorum, insanı sevmeyebilirsin nefret edersin ama ağaçtan kim neden nefret eder anlamıyorum.
Ben de hep bir TIR’ım olsun istemiştim, ama böyle bad ass tabir edilen krom kaplamalı falan olanlardan.
Bir gün evde otururken kocam kamyon ruhsatı göndermişti al bunla oyna diye pek olmadı tabii…
Benim zamanımda bir “öne çekme” muhabbeti vardı. “Öğrenci 50.000’deyse o sırlama yarı yarıya öne çeker. Önünden şunlar şunlar çekilir. Siz 25.000’de gibi düşünün.” gibi şeyler konuşuluyordu. Bu tam bir palavra. Umut tacirliği. Böyle konuşanlara, kendine uzman diyenlere kulak vermeyin. Sıralamayı etkileyen başka unsurlar var. Evet, oynamalar olur ama böyle herhangi bir kaynağa dayanmayan “Yüzde elli öne çeker.” gibi cümleler duyuyorsanız arkanıza bakmadan uzaklaşın. Beyniniz bulanmasın. Sıranız neyse o. Ben kendi dönemimde bundan çok çektim. Arkadaşlarıma anlatamadım. Öyle ki iyi sıralamalarla açıkta kalanlar bile oldu.
Sizin senenize has olarak şöyle bir durum varmış. Çok az kişi barajı geçmiş. Bu nedenle altlara doğru boşta kontenjan kalma durumu var. O aralığa göre ihtimal görmediğiniz yerleri tercihinizde değerlendirmekten çekinmeyin. Bu durum üst sıralamaları etkilemeyecektir. Düşük yüzdelik dilimdeyseniz tercihte çok dağılmayın.
Sevgili dostlar öncelikle hepinize geçmiş olsun. Umarım bundan sonra da her şey gönlünüzce olur.
Neal Stephenson’un çevirmeni Turgut Berkes yaşamını yitirmiş. Mustafa Bey (Alfa Yay.), onun kadar çalışkan ve Stephenson’u seven birini bulabilirsek diğer kitaplarını da çevirmeyi istiyoruz demiş. Buradaki çevirmenlere duyurmak istedim.
Bağışlar Temadan bakanlığa ordanda cengiz inşaata ve muhtelif cemaatlere gidecek. İki gün sonra “Yardım paralarının nereye gittiğini sorgulamak vatan hainliğidir.” demezlerse adımı değiştirirm. O yüzden ben de temaya bağış yapmayacağım. Mansur Yavaş’ın kampanyasını destekleyeceğim.