Rıhtım Kamarası

Ben değilim herhalde.

1 Beğeni

@Ufuk o, aylardır forumda bu nedenle aktif değil. Elleri perdeli olduğu için yazamıyor foruma.

4 Beğeni

Evrimi kanıtlayan çok önemli bir çalışma daha yayımlandı. Akıllı tasarımcıların en beylik argümanlarından “göz gibi mükemmel organların oluşması tesadüflerle açıklanamaz” safsatası da artık tarihe karışır.

https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/kok-hucreden-uretilen-mini-beyinler-kendi-goz-yapisini-gelistirdi/2339982

7 Beğeni

@SJack sen değilsindir bence o yönden şanslısın :smiley: @alper 'in dediği gibi @Ufuk olabilir, zaten epeydir forumda göremiyorum. Bana kim olduğunu anlatmaya çalıştı ama ağzından sadece vrak vraaak çıktı :pensive:

3 Beğeni

Hocam aslında embriyonun dış yüzeyine yakın bölgelerine (adını unuttum) has kök hücrelerin beyne değdiği yerde göz oluşumunun tetiklendiği bilinen bir şeydi diye hatırlıyorum ben, burada bulunan belki de aslolanın ordaki kök hücreler değil beyin olmasıdır gibi geldi bana ama tabi çalışmanın orijinalini okumak lazım. Peşine düşüp okumaya üşendim şimdi ne yalan söyleyeyim. :roll_eyes:

Fakat hocam bunun doğru bir yorum olduğunu düşünmüyorum, zaten göz oluşumu için hazır kodlar var beyin tetikliyor bunu, yani DNA’da yazılı zaten ordaki bir grup hücre göz tasarlamıyor.

Diğer yandan ben evrimin hala kanıt gerektiren bir şey olarak görülmesini de garipsiyorum açıkçası; şu noktada esasında yer çekiminden farksız bir şey olması gerekirdi ama sanırım fazla ideolojik yaklaşıyor insanlar hala.

6 Beğeni

Ben de garipsiyorum, ama insanların Dünya’nın Güneş’in etrafında dönmesi gerçeğine alışmaları da uzun ve sancılı oldu. Evrimin gerçekliğini inkar etmekten vazgeçtiğimiz gün Richard Dawkins huzur içinde emekli olabilir.

Bu çalışmada yenilikçi olan kısım, göz ile beyin arasındaki sinirsel bağlantıların da oluşmasıymış.

In the past, the production of optic cups from pluripotent stem cells focused on generating the pure retina. Until now, optic cups and other 3D retinal structures had not been functionally integrated into brain organoids.

Kaynak

Bu çalışmada gözün oluşmasına sebep olacak bir DNA kodlaması hakkında bir şey okumadım. Anladığım kadarıyla bu bilim insanları mini brain dedikleri organoidleri kodlamışlar, bunlar da “spontane” olarak 60 gün sonunda göz oluşturmaya başlamışlar.

The organoids spontaneously developed bilaterally symmetric optic cups from the front of the brain-like region, demonstrating the intrinsic self-patterning ability of iPSCs in a highly complex biological process.

Not: Biraz daha araştırınca haklı olduğunu anladım hocam, makaledeki spontane lafı beni yanılttı. Kullanılan kök hücrenin donörünün insan olması sebebiyle, içerisinde kendisine göz oluşturma kodu zaten DNA’da mevcutmuş, organların farklılaşması beklenen bir şeymiş.

4 Beğeni

Anladııım. İyiymiş ama bilimsel jurnalizm bilimsel jurnalizmliğini yapmış o zaman hahah. :roll_eyes:

Doğru. Ki yüzyıllar sonra bile hala düz dünyacılar var.

Hahah, herkesi atayis yapmadan bırakmaz hocam o. Gerçi bence evrimle yaratıcı inancının birbirine ters şeyler olarak görülmesi de doğru değil ama nedense böyle bir görüş hakim, özellikle de dindar kesimde. Bence bütün bu olayların kaynağı yanıldığını kabullenmek istemeyen bir kaç din adamından geliyor ama neyse, konu din tartışmaya gitmesin şimdi hahah.

2 Beğeni

O ters düşme, evrimin “ortak atadan geldik” iddiası ile İslam’ın “Adem ve Havva’dan geldik” iddiasının çatışması sebebiyle oluşuyor… Yoksa, “Kuran’da evrim geçiyor” diyen Caner Taslaman tarzında müslümanlar da var.

4 Beğeni

Evet ama bunların neden mutually exclusive olması gerektiğini anlamıyorum ben pek. Okey evrim discrete değil de continous bir süreç öngörür, ama yeterince homo sapiensleşilen bir noktada alsak iki tane primatı, Adem ve Havva desek, why not. :roll_eyes: Ama dediğim gibi amacım din tartışmak değildi hocam. Belki de bir vakitler işim bu olduğundan, evrimi çok bariz bir gerçeklik olarak gördüğümü belirtmek istemiştim daha çok; o yüzden dinlerin bu durumla çelişen yorumlarında ısrar edilmesini garipsemiştim. Yani demek istediğim şuna yakındı: Dünya’nın yuvarlak olduğu anlaşıldığında islam topluluğu bu durumla -özelliklere de diğer dinlere kıyasla- gayet okeydi, sadece bazı ayetlerin yorumlanması değişti ve hayat devam etti diyebiliriz sanki ana hatlarıyla. Benzer bir durumu evrim için görmememize şaşırıyorum açıkçası.

Benim çevremde hakim olan görüş daha çok “yaratmak için bu yol seçilmiş olabilir” şeklindeydi. Ama evet bu durumu kabullenen yorumlar da var, Caner Taslaman’lı olsun olmasın :roll_eyes:

Gerçi düşünüyorum da din tartışmanın sınırlarında çok dolanmışım, pardon.

2 Beğeni

Olmuyor çünkü Adem ve Havva cennette yaşarken dünyaya gönderiliyor, primatlardan evrilmiyorlar. Yaratılış ile çelişiyor bu yüzden (Hatta benim atam maymun değil diyenler de bu sebepten ötürü öyle diyorlar).

Benim de pek niyetim yok ama bir yerde de konuşup tartışmak da lazım sanırım (ama bu konuda değil). :slight_smile:

3 Beğeni

Sanırım Hristiyanlık’ta Adem ve Havva’ya ilaveten, onlar dünyaya gönderilmeden önce dünyada yaşayan insan toplulukları vardı. Adem ve Havva gönderilince onların çocukları bunların çocuklarıyla karışıp herkesin atası oluyorlar. Bu yüzden Hristiyanlık evrimle uzlaşmayı başardı. Hem Yaratılış hem de evrim olmuş oluyor.

1 Beğeni

Hocam ben bir küvette milyarlarca nesildir bakteri yetiştiriyor olsam, istediğim özellliklere (artık her neyse bunlar) sahip iki bakteri ortaya çıktığında bu bakterileri alıp ayrı bir petriye koysam. Sonra bu petrideki bakterilere isim verip (Mahmut ve Ayşe) aklımdaki bir fonksiyonu (artık her neyse bu) gerçekleştirecek fazladan plazmid eklesem. Sonra bu petrideki bakterileri geri küvete koysam. Ben ne yapmış olurum, Mahmut ile Ayşe’nin soyu tam olarak nereden geliyor olur, bunlar bence çok da net keskin yanıtı olan sorular değil. Özellikle de benim için “önce”, “sonra” gibi kavramlar anlamsızsa bu bizi nereye getirir?

Belki de, fakat kişisel olarak halka açık ortamda din tartışmayı pek doğru bulmuyorum. O yüzden eğer devam edeceksek sanırım sınırlarda dolanmaya devam edeceğim hahah.

Tanım olarak birbirlerini dışladıklarını düşünmüyorum ben. Eğer evrendeki 6 (ya da kaçsa artık güncel sayı) temel parçacık ve 4 kuvveti birisi belli bir amaca yönelik tasarladıysa akıllı tasarım olur, bir kaç milyar yıl sonra bu başlanıç ayarları bir gezegende bir canlı türünün evrimleşmesine de sebep olmuş olabilir. İkisi de doğru olur böyle bir durumda.

not: üniversitedeyken kolonilerime isim verdiğim ve lisedeyken bakteri beslediğim doğrudur.

5 Beğeni

Hocam sen God Mode’u açmışsın. :slight_smile: Bildiğim kadarıyla İslam’ın hiçbir yerinde böyle bir tanım yok. İlk insan olan “Mahmut ve Ayşe” herhangi bir yerden türemiyor, bilakis çamurdan yaratılıyor Allah tarafından. Sen İslam’ı evrime uygun modifiye ediyorsun gibi geliyor bana (öyle bir niyetin olmadığını biliyorum elbette). :slight_smile:

Burada da yine “Akıllı Tasarım” hipotezi için bir dönüşüm var gibi. AT zaten evrendeki her şeyin planlı programlı olduğunu söyler. Bilinen tüm kanunlar ve teoriler zaten o bilinçli varlık tarafından tasarlanmıştır. Ancak evrim gibi, yaratılış gibi, Big Bang gibi (Kuran’da Big Bang var diyen de var bu arada) bazı konularda uzlaşma söz konusu olamıyor maalesef zira birbirlerini özleri gereği dışarlıyorlar.

Katılıyorum. :slight_smile:

3 Beğeni

Hahah, şartlar bunu gerektirdi hocam. God Mode’u ben seçmedim, God Mode beni seçti. :roll_eyes:

Tabi ki, dediğim zaten İslam özelinde olan şeyler değildi, daha çok kavramsal yaklaşıyordum. Zihin jimnastiği stayla. Ama analoji çıkarılabilir yönleri de var elbette. Bu verdiğim örnekte mesela bakteri küveti milyarlarca yıl besinle falan karıştırılmaktan çamur kıvamı almış da olabilir :roll_eyes: Bu durumda bu iki “özel” bakteri çamurdan gelmiş dersem yanlış da olmaz; özellikle de bakteri kültürü nedir besi nedir bilmeyen ve yüzyıllarca da bilmeyecek birisiyle konuşurken.

Hocam yeterince hesaplama gücüm varsa belli bir başlangıç state’i ve kurallar setiyle tanımlanan bir sistemin ne zaman nereye evrileceğini bilebilirim, buna göre istediğim sonucu verecek şekilde başlangıç state’i ve kural seti belirleyip kendi haline bırakabilirim (araya da kendime challenge olsun diye kaos teorisi ekleyebilirim belki hahah). Bu da akıllı tasarım olur, belki yaygın kabul edildiği haliyle bir akıllı tasarım olmaz ama akıllı tasarım olur ve bahsi geçen teorilerle çelişmez. Kavramsal baktığımız zaman o yüzden bir zıtlaşma yok diye düşünüyorum ben.

2 Beğeni

Tamam hocam şimdi oldu. Ben kavramlar değil de İslam özelinden yanıtlar yazdım hep. Ama dinsel kavramların geneli üzerine konuşacak olursak, yazdıklarının altına imzamı atarım. :slight_smile:

Bununla ilgili de bir hipotez vardı sanki, başlangıçtaki her atomun konumunu ve hızını bilirsem geleceği de bilirim gibi (Heisenberg ile çelişiyor bu) bir şeydi. O geldi aklıma.

Mutasyon da iyi bir challenge bence. :slight_smile:

Agnosticism’in şanındandır hocam hahahahaha.

Evet evet. Ama ben iyi bir tasarımcıysam robust sistem tasarlarım bunlardan etkilenmez :roll_eyes: Hatta tam da bu konuyla alakalı bir makalesi vardı büyük bir fizikçinin, hücrelerin/canlıların boyutu neden böyledir gibilerinden eğer onu bulabilirsem ya da hatırlarsam paylaşayım çok güzel yazıydı.

Ben tasarlasaydım mutasyonların kullanacağı RNG fonksiyonu hahah.

Okey buldum bunu, Erwin Schrödinger’in “What is life” isimli kitapçığıymış aradığım. İnternetlerde yasal bir şekilde bedava ulaşabiliyorsunuz, olmadı ben yardımcı olabilirim. Ufuk açan bir eser gerçekten.

1 Beğeni

Hocam bu klasik determinizmcilik veya mekanik evren hipotezi. Newton fiziğinden etkilenen bir kavram. Kuantum fiziğiyle (Heisenberg uncertainty vs.) bağdaşmadığı için rafa kaldırıldı diye biliyorum.

1 Beğeni

Tabi bu amacınıza da bağlı, ama canlılar için kuantum düzeyinde belirsizliklerin pek ehemmiyeti yok; Schrödinger reyizin de belirttiği üzere spesifik olarak bunların önemi olmayacak şekilde organize oluyorlar zaten. Canlılık öngörülebilirlik ister sonuçta.

1 Beğeni

Zaytung

Taliban yönetimindeki Afganistan’ı tanıdıklarını açıklayan Vatan Partisi’ne bağlı Cumhuriyet Kadınları Derneği’ne Taliban’dan yanıt geldi: ‘‘Eksik olmayın ama yine de yakaladığımız yerde hepinizi bi kırbaçtan geçiririz…’’

9 Beğeni

Twiligt Zone inanılmaz güzel bir seridir. Bu bölümü ise kitapseverler için ayrı güzeldir.

1 Beğeni