Gördüm, yarın başlayacağım.
Fransa-Türkiye Edebiyat Ödülü 2021 için seçilen romanlar
Elif Şafak ne alaka onu çözemiyorum. Eserlerini İngilizce yazıyor, sonradan Türkçe’ye tercümanla beraber tercüme ettiriyor diye biliyorum.
“Fransa-Türkiye-Fernand Rouillon Komitesi Edebiyat Ödülü” her yıl dönüşümlü olarak Fransızcaya çevrilmiş bir Türkçe kurmaca esere ve Türkiye üzerine Fransızca yazılmış bir makaleye veriliyor.”
Yukarda belirttiğim gibi yazarın eseri çok büyük ihtimal İngilizce’den Fransızca’ya tercüme edildi. Olaylar ülkemizde geçiyor olabilir ama eserin orijinali Türkçe değil. O yüzden Türkçe’den Fransızca’ya çevrilen bir eser yok.
Orada olan kitaplardan birisinin yazarı Ian Manook’un kitabı da Türkçe yazılmamış.
Fransa doğumlu muhtemelen Fransızca yazmış.
Haberi translate ile okuduğumuz için tam anlayamıyoruz ama muhtemelen değerlendirmeye dahil edilebilmesi için kitabın orjinal dilinin ne olduğu değil de hikayenin Türkiye de geçmesi gerekiyor.
Haklısın. Elif Şafak Türk kontenjanından girmiş aday listesine öyleyse.
Ek: Alper’in de belirttiği gibi kitaptaki olaylar İstanbul’da geçiyormuş, demek ki yeterli bir kriter.
Bir yuh haberi daha vermek istiyorum. Arkadaşlar karton oyunlar 300 lira olmuş. Hahaha şaka değil:)
Monopoly - Risk - Tabu…
Ülkede emek harici her şey gün geçtikçe değerleniyor.
7 Wonders’ı 240 liraya falan aldığımı hatırlıyorum. Şuanda 500 lira.
Ek: Monopoly’i 12-13 sene önce 30 liraya almıştım, hala duruyor emektar.
Biz de arkadaşlarla hafta sonu evde topluca oyun oynarız laflarız dedik, haha şu gelinen noktaya bak 300 lira oyun. Şu an sadece toplaşacağız sohbet muhabbet kısmındayız
Göndereyim hocam size, oynar gönderirsiniz istediğiniz zaman.
Eyvallah hocam, çok sağ ol Eskiden kalma bir Tabu var ona bakarız. İnce düşüncen için çok teşekkür ederim. O paraya viski alınır yahu.
Çok ama çok eskiden çocukken dosya kağıdına kendimiz çizer oynardık ki o zamanlar dosya kağıdı bile lükstü. O oyunların tadını hiçbir şeyde alamadım.
Evet, onların tadı bir başkaydı. Kağıda kale çizerdik kağıttan top yapıp - işaret parmağı da kaleci- gol atmaya çalışırdık.
Biz bayağı bayağı monopoly yapardık. Oyuncaklarla ve evdeki muhtelif eşyalarla zindan, dükkan, şans bilmem nesi falan. Bütün bir odayı yeniden dekore edip sonra ceza alırdık.
Bugün öğlen kitapları forumda paylaştıktan sonra belki bir saat “Çok Bi Çocuk” öyküsünü aradım. İş Kültür baskılarında aradım, eski YKY baskılara baktım, google da aradım ve haliyle bulamadım.
Neyse ki bir ara kapakta olan yazar - şair ismini gördüm de arayışa son verdim.
Sait Faik Canasıyücel diye bakaydın bulurdun.
Can Yücel ile en küçük bir ilişkilendirme yapmadım yoksa dediğin aramayı kesin yapardım.
Aslında yurt dışında burs kazanıp gitmeyen de, Sait Faik Canasıyücel’dir. Nasıl ki, Shaskespeare’in gerçek olayı Veli Şakir ise; burs olayında gerçek kişi S.F. Canasıyücel’dir.