Rowling’i bile yemişler. Bu olaylar ilk çıktığında acaba reklam kampanyası için mi böyle yapıyor demiştim. Meğerki gerçekten kadının düşünceleriymiş. Bu kadını dahi yiyen medya, küçük balıklara neler neler yapıyordur acaba? Sonumuz hayrola.
Sezen Aksu’nun ''İşte biz o gün tükeneceğiz" dediği günleri, sonsuza bölmüşler de her gün bize yaşatıyorlar gibi.
Haftasonu malzemeleri alıp sabitlemeyi düşünüyordum zaten ama müstlik durumumdan dolayı 1-2 hafta aksayabilir diye endişeliydim biraz o kadar, sayenizde içim şimdiden rahatladı. Teşekkürler.
İnternet sıkıntısı yaşayan var mı? Sadece bende mi sorun var? Foruma bile ya giremiyorum, girsem bile resim falan hiçbir şey çıkmıyor.
Ekleme: Düzeldi gibi sanki. Şimdi fotoğraflar, forumun sol üstteki amblemi falan hep gözüktü. Diğer sitelere de girebiliyorum.
Birkaç gün önce haber kanallarının birinde (habertürk olabilir) altyazı geçiyordu; Abdulrazak Gurnah hayatını kaybetti diye. Şaşırdım, neden ölmüş niye ölmüş başka bir bilgi yoktu, vaktim olmadığı için de internetten araştırmamıştım. Bugün aklıma geldi, aradım, böyle bir haber bulamadım. Anlaşılan adam ölmemiş, yaşıyor. Peki o altyazı neyin nesiydi, kimin fesiydi? Benden başka gören oldu mu acaba diye sormak istiyorum.
Ey dağıtıcılar, satıcılar şöyle şömizlere fiyat etiketi yapıştırmayın. Kazasız belasız zor çıkar bu. Benzin en iyi yöntem ama kağıt emer mi o benzini acaba.
@fascinate KJ 'yi yazan operatör isimleri hatalı girmiş olabilir.
Kağıt benzini çeker. Tavsiye etmem.
Evet bende öyle düşündüm.
Ben de yok ama tembellik etmez gidersem cep telefonu tamir işleri yapan bir arkadaşımda ısı tabancası var, çok yaklaştırmadan yapılırsa zarar vermeyebilir.
Saç kurutma makinesi de iş görür.
Fön makinesi işe yarayabilir hocam.
@Agape aynı şeyi demişsin de ben direkt yazıp çıktım Yazılanlara bakamadım
Fön ile saç kurutma aynı şey değil mi?
Eğer kapağın üstünde naylon tabaka varsa (şu ana kadar olmayanını görmedim) yapışkanı çıkarmak için tiner kullanabilirsiniz.
İş bankası yeni şömizli kitaplarında o tarz bir kaplama yok, tiner, benzin yapılırsa şömiz sanki kağıtta yağ lekesi var gibi gözükür.
@Agape saç kurutma makinesi ile yapacaktım ama @MelihAntepli fön makinesi deyince öyle yapayım dedim ama fön makinesi ben de yok o nedenle sabah berberler açılınca kitabı berbere götüreyim artık.
Adam haklı seni kurbağa edelim bence @MelihAntepli
Bu kitaplar çoğaldıkça kitap bulamama derdi artık zıvanadan çıktı. Kitaplara zarar vermeden bir numaralandırma yapmam lazım. Nasıl bir şey yapacağımı çözemedim. Fikri olan varsa buyursun. Excel dosyam var. Ona göre numara vereceğim ama kitaplara bunu neyle yapıştıracağım bilemiyorum. Küçük post-it de kullanmam mümkün değil. 2000 tane lazım çünkü. Hadi seriler ve diziler kolay bulunuyor da maalesef tekli olanlarda sorun yaşıyorum. Geçen aylarda “İnsan nedir?” kitabını 4 ay aradım, bulamadım. Envanterde var ama kitaplıkta yok. Nihayet bulduğumda da okuma hevesim geçtiydi.
Bu sorunu yaşatan kitap da Can baskısı olan 1984’ü bulamamam. İthaki elimde fakat Can olanına da bakmak istiyorum. Bulamıyorum. Çıldıracağım. Pars bir yandan arıyor, ben bir yandan arıyorum. Yok!
Ben şöyle bir şey düşünmüştüm ama tembel bir insan olduğum için yapmadım. Her kitaplığa ve rafa bir isim verecektim.
Örneğin kitaplık A raf 1 gibi…
Sonrasında o kitaplık ve rafta olanları excel ile listeyecektim ve her isimlendirdiğim kitaplık için de ayrı ayrı yazıcı çıktısını alıp kitaplığa çift taraflı bant ile yapıştıracaktım. Hem PC’den veya google dökümanlara ekleyip mobilden excel dosyasına bakabilir hem de kitaplığa yapıştırdığım çıktıya bakabilirim diye düşünüyordum.
Ama dediğim gibi tembelim, yapmadım.
Benim sıkıntı ise daha çok kitaplıkta olanları bulmak değil de kitap arkalarda kalırsa kitabı okumayı unutuyorum.
Senin ciddi anlamda benim üç dört katım kitabın var. Senin yerinde olsam ben de üşenirdim ki yeni aldıklarımı excel dosyasına işlemeye bile üşeniyorum. Aylarca raf önünde sürünüyorlar.
Bu dediğin eski kitaplık sistemine devam etseydim yapabileceğim bir şeydi fakat şu an bu mümkün değil. Bir rafta 200-250 kitap var. Yine de denenebilir ama. Yapıştırmak yerine bir kenara koyabilirim. Yine de yer değişiminde filan sorun yaratır. Henüz son kitaplık değişiminden beri düzenli de koymadım. Ev kalabalıktı ve o karmaşada kim ne aldıysa koyuverdi. Hepsini indirip yeniden dizerken de numaralama işlemini yapmam lazım. Belki ufak kağıtlar kesip ilk sayfalara hafif yukarıdan çıkacak şekilde koyabilirim.
Bu muhabbet benim aklıma Rüzgarın Adı’ndaki kütüphane sistemlerini getirdi
Okumadım maalesef. Tamamlanmayan serileri okumama kararımdan dolayı da çok memnunum. Adam üçüncüyü yazana dek saçlarımın yarısı beyazladı.
Ben hatırlayamadım. Auri 'nin şeylere ve cisimlere verdiği isimler gibi bir şey mi?