Nasıl Ankaralısın Melih. Önce e-devletten barkodlu belge alacaksın, sonra o belge ile defterdarlığa gideceksin. Orada bir dilekçe yazacaksın. Dilekçe Ankara’da bir ortamlara akacak, kurum kurum gezecek, piyasanın nabzını yoklayacak. Sonra nüfus binasında çaycı olarak işe başlayıp müdürlüğe kadar yükselecek. Müdürün masasında bir soluklanacak. Müdür bu da neymiş diye eline alacak. Bakacak ki dilekçe üzerinde bir harf küçük olması gerekirken büyük yazılmış. Sil baştan e devlete gireceksin yeni belge, sil baştan bir Ankara turu, kariyerde yükseliş. Bu defa da ne olsun. Sistem değişmiş. Bu işlere yeni bir devlet kurumu bakmasın mı? Baksın baksın. Her evrakta cüzi bir miktar dosya masrafı, girdi çıktı parası falan lazım. Şimdi o dilekçeyi alıyorsun, sıkış tepiş otobüse koşuyorsun. Mesai bitmeden kuruma yetişmen lazım. Mesai bitmeden kuruma yetiştin. Danışmada işi danışılmak olan insana yer soruyorsun. Önündeki tiktok videolarından kafayı kaldırmadan sana ağzının içinde bir şeyler geveliyor. Dön dolaş şimdi kurumun içinde ya da çaycı olarak işe başla. Tam işlemin yapıldığı yeri buldun, mesai bitmesine yarım saat var. Ama memur çoktan pılını pırtını toplamış. Ya işte şöyleyken böyle diye meramını anlattın. Memur yarın gel diye bloklar veya sistem pazartesiden beri dijitale geçirilmeye başladığı için işlem yapılamıyordur ya da ya of puf eder işini görür. Ama bu kadar hengamede ne olsa beğenirsin. Annenin kızlık soyadı ne diye sorarlar. Onu geç kendi adını bile unutmuşsundur çoktan.
Evet hemen yardımcı oldu kendisi 
Yaban Kazı kitabında bazı sayfaların arkasında başka sayfalar vardı. Seksek okuma deneyimi yaşayacağız sandım ama sadece baskı hatası sanırım😅.
İzbanda veya metroda birini görürsem illaki öğrenmeye çalışırım. Amma benim yolda okuduğum kitaplar beyaz kağıt ile kaplıdır. Tozlu, ıslak veya kirli yerlere koyabilirim diye
Ehonomi coğ eyyi yeğenim (yapabildim mi röportaj dayısı taklidi?).
Not: Avrupa satış fiyatına 6900 euro diyorlar.
EGO tek biniş bile Mansur başkana rağmen 6.5 TL oldu.
Bugün 18 lira harcadım yolculuğa ben de. Hatta şöyle basitçe bir hesap daha yapayım. Okula git-gel 18 lira tuttu. Otomattan 2 tane 3ü1 arada içtim 6 lira da onlar. Okuldan çay aldım 3.25 de o. 2 öğün atıştırma ve yemek (2 tane sandviç ve çikolata) 15 lira tuttu. Okul sınırları içerisinde tabii bunlar. 82 kiloyum, sporla uğraşan bir insanım dolayısıyla normal şartlarda sadece o öğünde 3-4 katını tüketmem gerekiyor, o ayrı konu. Şu haliyle bir günlük hiçbir şey yapmadan masrafım yuvarlak hesapla 42 lira tuttu. Ayda 20 gün okuldayım ve bu hiçbir şey yememiş halim. Aylık bursum 1100 lira, ben neye para ayıracağım diye kara kara düşünmeye başladım artık.
Ek: Elektrik faturam yuvarlak hesapla 200 lira geliyor. Doğalgazım aylık 300-350 lira. İnternet 120 lira. Telefon faturası 60 lira. Su aylık 40-50 lira. Kedimin mama masrafı 160 lira. Mevcut şartlarımda sadece yaşamak için masrafım 1700 liraya denk geliyor. Market alışverişleri, akşam yemeği bu masraflara dahil bile değil. Ay içerisinde kalan 10 gün de masrafların haricinde tabii. Salatalığın kilosu 25 lira olmuş oradan hesap edin. Ne olacak bu iş acaba, hayırlısı.
Hazır metro konusu açılmış madem sorayım, epeydir binmiyorum. Yine tek binimlik metro kart satılıyor mu? İlla Ankara Kart mı ne ismi onu mu almak gerekiyor?
İşte bunlar hep biz obez olmayalım diye yapılıyor.
@MelihAntepli onun adı kullan at oldu ve 7 TL .
Ekmeğe de zam geldi. Hepimiz fit gezeceğiz 
Ben de diyordum ki tekrar spora yazılayım. Spor da yapamayacağız artık. Neyse zayıflığımın ve midemin küçüklüğünün avantajını kullanayım bari.
Özeller de 7 ya da 7.5 TL olmuş sanırım.
Dün şirketin çaycı ablası şikayet ediyordu yol parası için. Asgari alıyor ama şirket yol parası vermiyor. İşte ayda 400-500 TL civarı “otobüs parası” veriyormuş. Bu kadar para vereceksem evde otururum daha iyi diyordu.
Ben arabayı 4-5 ay önce değiştirdim. Yeni arabam o dönem ayda 1000 TL civarı yakıt harcıyordu, şu anda yaklaşık 2500 TL civarı. Üstelik kısma şansım da yok, çocukların kreşi eve çok uzak, mecburen arabayla bırakıyorum. Yine de en azından arabayı değiştirdiğime seviniyorum. Önceki arabam olsaydı sanırım aylık 4-5 bin TL aylık yakıt masrafım olurdu (ben mi arabaya biniyorum, araba mı bana mı biniyor anlayamazdım bu durumda sanırım).
Müzik süper uymuş.
Dolmuş 7.5tl oldu. Daha önce 5.5tl idi, onu sindiremeden 2tl daha zam geldi. Dolmuşçular en az 8tl olmasını istemiş fakat “neyse ki” belediye ile bu fiyatta karar kılmışlar. Düşünsenize 10tl olduğunu. 
Okula gidiş geliş yol parası 15tl ediyor. Geçen gün okulun yakınındaki bir pastaneden (salaş, uygun bir yer) 2 poğaça 2 dandik pizza dilimi bir de çay aldım ve tam 40tl tuttu. @GKS’nin dediği gibi, kafamı evden dışarı çıkarınca otomatikmen 50tl gidiyor. Arkadaşlarla haftasonu bir etkinliğe, sinemaya, ne bileyim bowlinge falan gitmek ya da ortalama bir yemek yiyebilmek öğrenci için lüks artık. Zaten kendim için keyfî bir alışveriş yapacağımda on kez düşünür oldum, o tamamen ayrı bir boyut.
N’apayım okula mı gitmeyim, gideyim ama aç mı kalayım, asosyalliğin dibine mi vurayım vs vs çıkmazdayız resmen hepimiz.
Beni son zamanlarda market alışverişleri çok korkutur oldu. 250 TL’den aşağı çıkamıyorum. Ekmek soda alsam 20 tl tutuyor. Artık bir şey çok lazım değilse almıyorum, mümkün olduğunca dikkat ediyorum.
Yemek de sipariş etmiyorum iş yerine. En kötü yemek 40 tl. Evden götürüyorum mümkün olduğunca, hem daha sağlıklı hem de bütçe az da olsa rahat ediyor. Bizim dükkanın altındaki simitçide simit 5 tl oldu bu arada. Ondan da vazgeçtim.
Haftada bir kez hali sahaya gidiyordum. Onun da maliyeti bana 100 TL’ye çıktı. Onu da bırakıcam böyle giderse. Elden ne gelirse artık.
Halisaha maliyeti 100tl düzeyine mi çıktı artık. Vay benim anam babam ne olmuş be öyle. 10 sene olmuştur halisahada maç yapmayalı.
Yok, tam olarak öyle değil. Hali sahaya 25 tl veriyoruz ama arabayla gidip gelmek en az 80 tl tutuyor.
Anladım anladım bende iş yerine aynı hesabı yapıyorum artık git-gel ortalama 20km. Araçla eşimle beraber gidiyoruz ve 40 50tl arası yakıt masrafı çıkartıyor ama evimizden 5dk mesafedeki tramwaya araba ile gidip arabayı bırakıyoruz ve 3tl ile işe gidiyoruz. (eşim sağlıkçı olduğu için ücretsiz)
Geçen gün üşenmeden oturdum ve hesapladım. Çok basit düz tavuk göğsü ve makarna olan bir akşam yemeğinin maliyeti içecek dahil 55-60 lira filan tutuyor. Her gün bunu yesek düz hesap 60’dan hesaplasak 1800 lira. 
Daha kahvaltı ve öğlen atıştırması da yok. Uzun senelerdir ben iki öğün yerim ama eşim öğlen yemezse bayılır herhalde. Neyse, ortalama yaptığımızda en dar beslenme biçimiyle bile 3500 lirayı buluyor. Kedi mamaları 1500 lira olmuş. Bundan bahsetmek bile istemiyorum…
Bende olmamasına rağmen en acıdığım maliyet 
. Yaşam alanlarımızın muhteşem düzeni saolsun merkezlerde oturup işe gitmek için şehir dışlarına yolculuk etmek gibi harika ötesi bir sistemimiz var. Çevrem gereği arkadaşlarımın çoğu şehir merkezi dışındaki fabrikalarda çalışan beyaz yaka/mühendis vs ve her gün 100-150 km gidip gelen insanlar. Arabanın yakıtına çalışmak gerçekten çok acı olmaya başladı. Artık imkanı olan çoğu tanıdığım arabaları yerinden kaldırmayıp servisle gidip gelmeye başladılar 
.
@taurenim İzmir’de de minibüs 7.5 Eshot 6.5 a çıkmış, rusya-ukrayna kriziyle petrol bir daha atak yaparsa tüm büyükşehirler 10 TL ye fırlar gibi.