Rıhtım Kamarası

Özür dilerim, ben yanlış yüklemişim demiyor da, yanlış indirdiniz diyor. :slight_smile:

Aklıma şunu getirdi:

Adam Ukraynalı olduğu için İngilizcesi kötü :joy:

https://twitter.com/srkntnyldz/status/1500084905925091333?s=20&t=3Fe76CyTM0U4MHZjcXhpLw

4 Beğeni

Acun, Nusret gibi isimler kitap yazmaz. Yayınevleri o isimlerle anlaşır, sonra bir "ghost writer"a para verirler. Ghost writer, o kişiyle röportajlar yapar sonra da onun ağzından kitabı yazar. Bu isimlerin hayatını merak eden ve bunun için para verecek hatırı sayılır bir kitle olduğu için de bu kitaplar satar.

7 Beğeni

Erdoğan’ın Ghost Writer kim acaba, Kalın mı? :slight_smile:

3 Beğeni

Teşekkür ederim (20)

1 Beğeni

Okumadım. Hiçbir tahmin yürütemeyeceğim ama… keşke Kalın yazmış olsa.

Güzel kitabı güzel yapan nedir? Eleştirmenlerin değerlendirmesi mi, satış rakamları mı, klasikleşmiş olması mı, yoksa kitabın hayranlarının sayısı mı?

Bir kitap konusu ve dili vasatken bile fazlaca satıp kendisine büyük bir okuyucu kitlesi bulabilirken bu kitaba kötü denilebilir mi?

Veya yetenekli bir yazarın tüm enerjisini kullanarak ortaya çıkardığı, ancak kendisi dışında kimsenin ilgisini çekmeyen bir yapıt da iyi midir?

Güzelliği öznel yargılarla değerlendirirken, edebiyat dünyasına yönelik bir ideal dayatmak ne derece doğru?

Aslına bakarsanız hepsi. Tüm işi gücü kitap okuyup değerlendirmek olan insanların onayını alıyorsa, güzel satıyorsa, belirli bir kitlesi varsa, muhtemelen o kitap iyidir. Herkese hitap etmeyebilir ama muhtemelen kalitesi birçok insan tarafından anlaşılacaktır.

Evet denilebilir.

Hayır değildir. Daha doğrusu sadece yazarın kendisi için iyidir. Kendisinden başka kimsenin ilgisini çekemiyorsa bir işimize yaramaz. Ormanda bir ağaç düşerse ve onu kimse duymazsa, ses çıkarmış mıdır? Dünyanın gelmiş geçmiş en zeki insanı, onu kimse fark etmeden bir ömür boyu komada yaşayıp ölürse ona gerçekten “en zeki insan” diyebilir miyiz?

Bir ideal dayattığımdan emin değilim. Söylediklerimden bir ideal dayattığım sonucuna varabiliyorsanız yazık olmuş.

7 Beğeni

Ben de öldükten sonra kitap yazacağım. Sana bir şekilde iletirim. Şimdiden diyorum sonra korkmayasın. :crazy_face:

Kitabımın adı elbette klişe: Öldükten Sonra Nasıl Kitap Yazabilirim?

3 Beğeni

Hayat kısa. O kitap bana hemen lazım. Hem belki ben senden önce giderim, öbür tarafta da mı mesai yaptıracaksın bana? :smiley:

2 Beğeni

Öbür Taraf Yayınları… Bunu biraz düşünelim abi. Sanki latifesi biraz ortada duruyor. :sweat_smile:

2 Beğeni

Deneysel roman denilmişti ama bunu beklemiyordum. :slight_smile: İki ayrı okuma biçimi iki ayrı roman ortaya çıkarıyormuş.

( Julio Cortazar - Seksek)


Kitabın ismi bu sistematik okumadan geliyor zaten. :slight_smile:

Ben galiba “seksek” okuyacağım. :slight_smile:

Diğer türlü okuma için 56. bölüm sonrasını okumanıza gerek yok demişler, birinci sayfadan başlayıp okumak yerine 73 - 1- 2 -116… bölümler sırasını takip ederek okuyacağım.

1 Beğeni

Yaklaşık 9 gündür Duolingo ile İngilizce çalışıyorum. Bazı dersler çok sıkıcı olsa da uygulamanın çalışma sistemi çok hoşuma gidiyor. Fakat tek eksiği kelime pratiği gibi bir dersinin olmaması. Bu konuda kullandığınız kelime pratiği yapabileceğim bir uygulama var mı acaba?

Kelime öğrenmek için Lingvist çok iyi bir site, ancak bir noktadan sonra ücretli.
Gramer için de Lingolia iyidir.

3 Beğeni

Teşekkür ederim. Lingvist’e bir göz atayım.

1 Beğeni

Nereye yazacağımı bilemediğim için buraya yazıyorum kullanıcı adımızı değiştirme şansımız var mı? Biraz bakındım ama bulamadım.

Denetmenlere söylerseniz onlar değiştirebiliyor. @SJack

Ekleme: Çözülmüş, görmemişim :upside_down_face:

2 Beğeni

Nasıl Ankaralısın Melih. Önce e-devletten barkodlu belge alacaksın, sonra o belge ile defterdarlığa gideceksin. Orada bir dilekçe yazacaksın. Dilekçe Ankara’da bir ortamlara akacak, kurum kurum gezecek, piyasanın nabzını yoklayacak. Sonra nüfus binasında çaycı olarak işe başlayıp müdürlüğe kadar yükselecek. Müdürün masasında bir soluklanacak. Müdür bu da neymiş diye eline alacak. Bakacak ki dilekçe üzerinde bir harf küçük olması gerekirken büyük yazılmış. Sil baştan e devlete gireceksin yeni belge, sil baştan bir Ankara turu, kariyerde yükseliş. Bu defa da ne olsun. Sistem değişmiş. Bu işlere yeni bir devlet kurumu bakmasın mı? Baksın baksın. Her evrakta cüzi bir miktar dosya masrafı, girdi çıktı parası falan lazım. Şimdi o dilekçeyi alıyorsun, sıkış tepiş otobüse koşuyorsun. Mesai bitmeden kuruma yetişmen lazım. Mesai bitmeden kuruma yetiştin. Danışmada işi danışılmak olan insana yer soruyorsun. Önündeki tiktok videolarından kafayı kaldırmadan sana ağzının içinde bir şeyler geveliyor. Dön dolaş şimdi kurumun içinde ya da çaycı olarak işe başla. Tam işlemin yapıldığı yeri buldun, mesai bitmesine yarım saat var. Ama memur çoktan pılını pırtını toplamış. Ya işte şöyleyken böyle diye meramını anlattın. Memur yarın gel diye bloklar veya sistem pazartesiden beri dijitale geçirilmeye başladığı için işlem yapılamıyordur ya da ya of puf eder işini görür. Ama bu kadar hengamede ne olsa beğenirsin. Annenin kızlık soyadı ne diye sorarlar. Onu geç kendi adını bile unutmuşsundur çoktan.

4 Beğeni

Evet hemen yardımcı oldu kendisi :blush:

1 Beğeni