Ben geçtiğimiz hafta gittiğimde daha kitapları yerleştiriyorlardı. Cuma günü açılış yapıyorlar. Güzel mekan, sevdim ben sadece yeri biraz ters bana.
Evet güzel olmuş. Bana da ters maalesef. 2 otobüsle gittim.
Yeri bence Kuzeyde oturanlara göre baya bi terste ya şahsen ben üşeniyorum arabasız gitmeye eziyet. Daha çok Kızılay gibi yerde olsaymıştı daha iyi olabilirmişti.
Araba ile bile ters. Arabayı park edip biraz yürümek gerekiyor. Aynen Kızılay olsa çok daha iyi olurmuş.
Çok güzel mekan olmuş bence.
Siz büyük şehirlerde oturanlar ne kadar şanslı olduğunuzun farkındasınız değil mi?
Bir de onu kirayı öderken düşünmek lazım maaş=ev kirası kimisinde o bile değil. Kendi evim var ama olmayanların durumu baya kötü.
Göreceli olarak aynı sıkıntıları paylaşıyoruz. Burada da pazarda domates 20 tl. Bamya 70, kiraz 50 tl. Bir tanıdığım farklı nedenlerden dolayı evden çıktı. Çıktığında 4.000 tl kira ödüyordu. Aynı eve aynı ev sahibi 10.000 tl kira istiyor. Konuyla doğrudan bir alakası yok ama bunlara sebep olan kendisine dede, amca dedirten kişi hala koltuğunda pişkin pişkin oturuyor.
sadece amca dedelere yüklenme dostum.
mesela bu sitede bile olduk olmadık ekonominin en darbe yediği zamanlarda togg payaşan , bayraktar paylaşan sherlocklar vardı.
çok severler böyle dönemlerde kaçmayı sonra boş beleş paylaşımları.
umarım sürünüyordur diyeceğim ama sürünmediğini biliyorum. genelde aileden yağlı kapıları filan olur.
Tarih, gizem ve polisiye yönü ile iyi yazan / anlatanlar bu hikayeyi kurgulaştırsa özellikle finali ile çok ses getirir bu hikaye.
bu kitabevinin srmaye ortakları kim bilen var mı? kırmızı kedi’den birileri olabilir mi? sezgin kaymaz söyleşisi görünce yarın, onu düşündürdü.
Biraz önce otobüste yanıma bir adam oturdu. Başladı uzaylılar tarafından kaçırılma hikayelerini anlatmaya. Yok akciğerini değişrimişler 6 defa derin nefes alınca bir buçuk saat su altında kalaniliyormuş. Yok gece su altında görebiliyorum. Kaçırıldıktan sonra daha az konuşmaya başlamış. Bunu dedikten sonra mitteki ajanlık maceralarına geçti. Dayanamayıp otobüsün içinde imdaaaatttt diye bağırdım geldi.
60 yaşında biz de öyle olacağız gibi.
Keşke toplanıp spamlasak öyle kimseleri. Burada ne işleri var? Defolsunlar.
Çevirmenleri bu kadar ezen yayınevlerine bir yaptırım lazım.
Buna ek olarak ben de dök içini rahatla başlığında “ühühü niye hiç arkadaşım yok” diyerek demagoji yapan kişileri spamlıyorum. Onların da burada işi yok ya bence.
İlgi çekmek için yaptığımı düşünmeniz bir nebze mantıklı. Tanımadığım bir insanın benim yazdığım şeyleri yazdığını okusam, bende demagoji yapıyor derdim sanırım. Bu da yüzeysel, saçma olurdu. Tıpkı sizin yaptığınız gibi.
Ha spamlamaya gelince, elinizden tutan yok. Özgürsünüz sonuçta.
Burada işim olmadığını diyorsunuz, sebebi de “içini dök rahatla” başlığında, ‘içimi’ döktüğüm için. Kendinizle çelişiyorsunuz.
Ayrıca, durduk yere bana saldırmanızı da anlayamadım. Sizinle alakalı bir yorum etc. yaptığımı hatırlamıyorum. Derdiniz ne bilmiyorum ama biraz sakin olmanızı öneririm.
Başlığın amacı tam olarak o değil mi?