İlla Türk Mitolojisi ısrarını doğru bulmuyorum. Sonuçta Türk Mitoloji’sindeki tanrılara Anadolu’da ve çevresinde tapınılmadı. Ama Roma ve Yunan tanrılarına zamanında ülkemizde tapınıldı ve bu tanrılara dair bir sürü tapınak var ülkemizde. Güneş Sistemi’ndeki tüm gezegenlerin ismi Roma ve Yunan mitolojilerine dayanıyor. Bizde Antik Roma’nın doğrudan, Antik Yunan’ın ise dolaylı yoldan mirasçısı konumundayız. Bu yüzden Batılılar kendi kültürlerinden isimler veriyorlar demek de çok yanlış.
Ha illa bu kültürlerden olmasın derseniz Kybele veya Matar isimlerinin verilmesi doğru olacaktır.
Baklavanın, Musakka’nın Cacık’ın bize mi ait yoksa Yunanlılara mı ait olduğunu tartışacağımıza Homeros’un, Herodot’un, Diyojen’in, Thales’in, Apollonios’un kime ait olduğunu tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ama bir cografyaya sahip olmakla bir kültüre sahip olmak aynı şey değil. Biz 20-40’lar arası bu kültür mirasına sahip çıkmışız, öyle ki Atatürk Ege bile demiyor Akdeniz diyor. Sadece o da değil cografyamızda yaşamış çok daha eski kültürede sahip çıkmışız. Ankara’nın simgesi Hitit güneşi nereye kayboldu.
Bugün bu kültürlere sahip çıkacak ne aydınımız ne siyasetçimiz ne de toplum kaldı.
Anadolu kültürü ve Türk kültürü ayrımını iyi yapmamız gerekiyor. Kültürümüz Anadolu demografisinden çok etkilenmiş olsa da Türk kültürü hatta şamanizm gelenekleri hala etkisini sürdürüyor. Bu noktada şunu sormalıyız: biz Türk milleti miyiz yoksa Anadolu halkı mı?
Ankara’nın Hitit Güneşi’ni kullanmasını da doğru bulmuyorum çünkü Hitit’in başkenti Çorum’da ve Ankara Hitit toprakları arasında yer alsada en önemli toprağı değildi. Ankara’nın Frigya’nın başkenti Gordion’a ev sahipliği yaptığı halde Frigleri görmezden gelip Hititleri ise kabul etmeleri doğru değil. Gerçi bırakın bu kültürlere sahip çıkmayı Selçuklu’ya bile sahip çıkmıyor günümüz yöneticileri.
Atatürk’ün geçmiş kültürlere önem vermesi bu ülkeye sağladığı en büyük faydalardan birisi.
Ben kültüre ırk temelli bir yaklaşım yerine coğrafi temelli yaklaşılmasını daha doğru buluyorum.
Ben yine bu noktada kurucu iradeyi referans alıyorum kendime. Millet tanımımız bir ırktan çok siyasal bir birliği ifade ediyor. Aslında biz Türkler bu coğrafyaya Rum diyarı demişiz. Anadolu Roma imparatorluğunun bu coğrafyaya verdiği isim.
@Tobizume Atatürk’ün bu konuda yaptığı ve yaptırdıklarının hepsi bir arayıştı. Hiç birini tamamlamaya, tamamlatmaya ömrü yetmedi.
Anlam belirsizliği varmış yazımda. @Tobizume nin kültürde coğrafyayı temel almasına karşılık olarak kültürümüzün temelinin tüm Anadolu halkları kültürleriyle Orta Asya Türk kültürlerinin birleşimi olan Türk milleti kültürü mü yoksa eski Anadolu halkları kültürü mü olduğunu sormak istedim.
Anadolu halkları kültürüyle Orta Asya Kültürünün birleşimi diye bir şey olmadı. Olduğunu öne sürenler var tabi. Kültürel etkileşim başka şeydir, iki kültürün birleşmesi başka şeydir. Türkler’in bugünkü Tanrı inancı bile eski inançlarından izler taşır; bu yüzden Türkler “Yukarıda Allah var” deyimini kullanırlar ki bu cümleyi İslamlıkla bağdaştıramazsınız. Örnekleri çoğaltmak elbette mümkün ama saat sabahın üçü olmuş…
Anadolu kültürünün Türk kültürünü de kapsadığını düşünüyorum. 1000 yıl öceki Türk kültürünü kastediyorsanız Türkler yerleşik hayata geçince yerleştikleri bölgenin kültürüne adapte oldular ve günümüze 1000 yıl önceki kültürden fazla birşey kalmadı. O yüzden günümüzde Anadolu kültürü ile Orta Asya kültürü arada benzerlikler olsada çok faklılar.
Birleşmek ve bir arada olmak farklı şeyler, evet. Ben bu farklı kültürlerin bir arada olduklarını ve bu şekilde zengin bir kültür oluştuğunu buna da Türk Milleti kültürü dendiğini söylemek istedim. Evet, bu saatte ben de kendimi açıklayamıyorum.
Göktürk adı benim de aklıma ilk gelen oldu. Aslında kişisel düşüncem Göktürk olması yönünde. Ama her ne kadar muazzam bir devlet olsa da, kadim Türk tarihinin sadece bir dönemini kapsadığı için vazgeçip mitolojiye yöneldim.
Yanlış değilsem ilk uydumuzun adı da Göktürk idi. Yani kullanıldı bir kere olarak bakıyorum ama mitoloji çok hoş bir fikir olsa da kabul edilmez bence. Şartlara uygun değil gibi geldi. Çok güzel fikirler çıkabilirdi ama twitter baktıktan sonra fikrimi değiştirdim. Öyle bir şeyi bizim bu kaos ile beslenen kaos yoksa kaos üretip yine bir şekilde beslenen insanlarımıza anlatamazsın.
Benim referansım yine kurucu irade ve Atatürk… Genç Cumhuriyet kendine Anadolu kültürünü referans almıştı ve attığı adımları da buna uygun atmaktaydı. Bizim Hititlere ve Sümerlere sahip çıkmamız da bundandır. Sonradan gelmedik, zaten buradaydık.
Orta Asya’yı reddetmiyorum ama biz Anadoluyuz. Diğer tüm durumlar bizim bu coğrafya da olmamızın meşruluğunu ortadan kaldırır.
Sonradan Ekleme:
Bu arada Türk mitolojisi için kitap ömerileriniz varsa yazar mısınız?
Eski Türk kültüründe yönler renklerle ifade edilirdi. Kuzeyin rengi “kara”, güneyin “kızıl”, doğunun “gök” (yani “mavi”), batının ise “ak” idi. Bugün kuzeyimizdeki denize “Karadeniz”, batımızdaki denize “Akdeniz” (Ege adı sonradan verildi; Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir!” derken kastı buydu), güneyimizde bulunan denize “Kızıldeniz” dememiz bir rastlantı mı sizce? Peki doğu ne oldu diye sorabilirsiniz. Türkler bunu tamamlamak için de doğudaki bir göle “Gökdeniz” adını vermişlerdir zamanında…
Kültürümüzün ögelerinden Karacaoğlan’ın Orta Asya’daki Türkmen boylarında da bulunması, Köroğlu efsanesinin birçok Türk boyunca dile getirilmesi, Kazaklar’ın Dede Korkut’u ata kabul etmesi vs vs vs bunu teyid eder. Aklıma şıpıdanak gelen örnekler bunlar. Araştırma, karşılaştırma yapınca tonlarca örnek çıkıyor ortaya. Kaldı ki benzerlikler yalnızca Türk boylarıyla sınırlı değil; Moğollar 'la bile benzerlikler gırla…
Boş kaos kötüdür. Herkes her şeye ciddiyetsiz yaklaşmaya başlamış. O ona laf atıyor bu buna laf atıyor. Bir tanesi var ne yaptığını anlamak güç. Aslında buna kaos da denemez. Bu boş vermişlik…
Bahaeddin Ögel’in Türk Tarih Kurumu Yayınları’ndan çıkan “Türk Mitolojisi 1 ve 2” adlı iki ciltlik dev yapıtını şiddetle öneririm. Ayrıca Yaşar Çoruhlu’nun “Türk Mitolojisinin Anahatları” adlı yapıtı ve diğer kitapları da önemlidir… Jean-Paul Roux’un da “Türk Mitolojisi” ve “Altay Türkleri"nde Ölüm” adlı yapıtları var ama biraz zorlama bilgiler içeriyorlar (en azından bana öyle geldi). Fuzuli Bayat’ın kitapları da çok önemlidir…
Kesinlikle katılıyorum. Ülkede özellikle son 15 yıldır cehalet aldı yürüdü. Cehaleti, kabalığı, her türlü ahlaksızlığı vs benimseyen, yücelten bir güruh meydana geldi. Ve bu güruh, bu özellikleriyle (!) gurur duyuyor işin ilginç yanı. Şu durumda bulunabilecek en anlamlı adın “REİS” olduğuna kanaat getirdim
Marmara ve Ege Denizi’nin isimleri de ona bakarsanız Antik Yunanca’dan geliyor ve bu isimler tüm dünyada kullanılıyor. Akdeniz ismi lokal bir isimdir ve tüm dünyada Orta Deniz anlamına gelen Mediterranean’ın çeşitli varyasyonları kullanılıyor.
Türk kültürü de Anadolu kültürünü etkilemiş ama Türkler çoğunlukla Anadolu’da yerleşik hayata geçtiği için yerli halkların kültürlerinden fazlasıyla etkilenmiştir.