Yayın evlerinin satış sitelerinde daha fazla indirimli satmaları gerekiyor.
Sitede bir arkadaş bir kitabın fiyatının nerelere gittiğini yazmıştı. Bunun en fazla gideri depolara gidiyor. Şimdi sizin dediğiniz gibi kitap 150 TL ise bunun yarısı depo karı ise, yayın evinden kitap çıkarken 75 TL çıkıyor. Hala bu fiyata kar edebiliyorlarsa neden sitelerinde bu fiyatlara satmıyorlar. Aynı şey fuarlar içinde geçerli. Bence iki yüzlülük var burada.
Gençlik dizilerinden başlayıp daha komplikelere doğru gidebilirsin. Yada daha önce izlediğin bir diziyi bu sefer ingilizce alt yazı ile izleyebilirsin. Ben ingilizce çalışırken The 100 böyle izlemiştim ve baya faydasını görmüştüm. Bu işler süreklilik istiyor oda bende yok.
Atatürk Fotoğraflarının Hikâyesi kitabından duygusal bir anıyı kısaca paylaşmak isterim:
Mustafa Kemal, o gün plajdaki genellikle orta ve alt gelir gruplarından oluşan vatandaşlara bakıyordu. Ama onları seyretmiyordu, gözü sadece bir kişideydi.
“Gayet zayıf, eti derisine yapışmış bir şipşakçı vardı. O gün zavallı hiç iş yapamamış. Atatürk sandalla geldi, sandalı kumun üzerine çektiler, halk da geldi, burada, gördüğünüz gibi o fotoğrafları çektik. Şipşakçı da çekti.”
Peki, Selahattin Giz, Atatürk’ün bu davranışını nereden öğrenmişti?
"Başyaver Celal Bey’den duydum. O gün etrafı seyrederken köşkten o adamın haline acımış. Görmüş, hiç kimse resim çektirmiyor. ‘Hay Allah bir şey yapayım, faydam olsun’ diye sandalı hazırlatmış ve sırf o adama bir kazanç sağlasın diye, sahile gelip halkla resim çekme imkânı sağlamış. O fırsattan yararlanıp ben de resim çektim tabii.
Fotoğrafçı, Mustafa Kemal’in o gün kumsala sadece kendisi için geldiğini, sadece kendisi için öğlen sıcağında doğalmış gibi yapıp çeşitli pozlar verdiğini hiç bilemeyecekti.
Ve Nazmi Kal, Selahattin Giz’le konuşmasa bizler de bu enstantanelerin ardındaki gerçeği, aslında Atatürk’ün o gün hiç iş yapamayan bir fotoğraf emekçisine yardım için o sıcakta kürek çektiğini hiç bilemeyecektik.
Elsiz ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal
Hani bir vakitler Kubilay’ı kestiler
Çün buyurdun kesenleri astılar
Sen uyudun asılanlar dirildi
Mustafa’m Mustafa Kemal’im
Daha önce yazıldi mi bilmiyorum. Tabletten ebook vs okumak sıkıntı yaratır mı gözler için?deneyimleyen var mı? Ve bunun la ilgili program önerebilirmisiniz?
Tablet gözü yoruyor evet. Yine de tablet veya cep telefonunda okuyacaksan hocam, Moon+ Reader kullanıyorum çok uzun zamandır, tavsiye ederim. Zaten hepsi üç aşağı beş yukarı aynı işi yapıyor.
Evet, bazı okumalarımda gözlerimde ağri ve kurumadan kaynakli batma olup 10 sayfada bırakıyorum ama bazen hiç yorulmadan 30 sayfa okuyabildiğim oluyor. @isos81 moon+ i deniyeceğim saol. Bu programlarda renk kombinasyonu sence ne olmalı max kontrast mı Yoksa yazı-arkaplan birbirine yakin ton mu daha az yorar gözleri?
Ben tablet yerine telefon kullanıyorum çünkü hem portatif oluyor, hem gayet yeterli oluyor hem de ekran küçük olduğu için yaydığı ışık daha az oluyor. Bununla birlikte koyu arka plan (gri) + açık renk metin (bej veya sarı) kullanıyorum, gözü çok daha az rahatsız ediyor. Diğer türlüsünde ışığı çok verdiği için bir süre sonra batma bende de oluyor. Ayrıca telefon ışığını da kısıyorum biraz. Bu şekilde kullanmanı tavsiye ederim.