@birey Hocam doktor bile bu kadar sormuyor. Bu soruları çok düşünmedim açıkcası.
Baya hayal kırıklığı yaşamış olmam en kötü yönüydü sanırım. Uzun yıllar çaba gösterip her şeye umutlu baktıktan sonra tekrar tekrar yıkılmak inanılmaz hayal kırıklığıydı.
Kitaplardan beklentim beni her zaman yaptığı gibi gerçek hayattan koparıp kendi içine almasıydı. Birden yapamaya başladılar. Ya da ben yapamadım. Odaklanamadım. Birkaç hafta ara verecektim güya.
Bu soruya biraz abartılı cevap vermiş gibi olacağım ama kitap okumak benim için yemek yemek gibi bir şeydi çocukluğumdan beri. Düzenli olarak okumazsam benden çok fazla şey eksilir gibi geliyor. O yüzden geri dönmem şart. Kitap okumayı bir görev edinmişim gibi düşünmenizi istemem. Tıpkı yemek yemek gibi onu da zevk alarak yapıyordum. Eğlenceliydi. Ama biraz daha hayati olarak önem taşıyor benim için. Okumadığım günler kendimi eksik hissediyorum. O yüzden düzenli okumak benim için önemli. Kaçıp sığınabileceğim nadir sığınaklardan ve açıkcası benim bu sığınağa her gün girmeye ihtiyacım var.
Güzel sorular sormuşsunuz bu arada teşekkürler. Bu tür düşüncelere girip bunları yazmayı beklemiyordum.
@Kaan_Usengul Teşekkürler. Böyle bir bakış açısı görmemiştim hiç. Mantıklı geliyor düşününce ama… @periyodiknesriyat hocam görmesin yukarıdaki cevaplarımı.
Senle durumlarımız hem benzer hem farklı. Ben de senin gibi bu işi hep bir yemek yeme, günlük rutin işler kapsamında gördüm. Yapmadığım zamanlarda rahatsızlık hissederdim.
Hatta 3 kitap aynı anda gidiyordu bir ara. Daha abarttığım anlarda buna bir çizgi roman da eklendi. Ve gerek lisans gerek başka belgeler için gün içi okuduğum yığınla eğitim materyalini saymıyorum bile.
Kitap sayısı hedefim de olmazdı. Sayfa hedeflerim senede 9000-10000 mesela… İstersen bu sayfada 1 kitap oku.
Bunlara ilave olarak düzenlenen turlar, ev işleri, koşu, yığınla hayatıma soktuğum iş vardı çöktüm.
Sağlam çöktüm.
Hep depresyon sebebini siyasette, kavga ettiğim kişilerde, ekonomi gibi şeylerde arardım. Ama bu süreçte bana iyi gelen şeylerinde saplantıya dönüştüğünü gördüm. Onlarda birer yük.
Şuan çok farklı bir noktadayım. İnanılmaz hafif ve rahatım. Neredeyse hiç okumuyorum. Daha önce hiç tarzım olmayan Rollo Tomassinin - Rational Male’ini okuyorum. Okuyorum dediysem de böyle 2-3 günde bir. Bazen 50 sayfa bazen 1-2 paragraf okuyup bırakıyorum.
Epeydir bu kadar uzun bir yazı bile yazmadım
Sandığın kadar saplantı yapılacak bir durum değil.
"Ömrünüzün kalanında hiç kitap okumasanız da olur. Zihniniz böyle özgür olursa okuma isteği kendiliğinden gelecektir. "
Gerçekten çok açıklayıcı. Yapmak çok zor ama insan bazen bırakmalı. Sal gitsin… Yapamıyorsan bu saplantıdır ve sana yük olarak geri döner.
Haklısınız. Sanırım ben de bunu yapacağım. Dün geceden beri düşündükçe daha mantıklı gelmeye başladı. Teşekkür ederim. Kayıp Rıhtım yine aydınlattı beni.
Bunun tersini de ben bu ay yaşadım. Bir tane kitabı 1.eli amazonda ve diğer sitelerde fiyatı yüksekti. Nadir de kargo dahil çok daha uyguna geldi bende uzun zaman sonra nadir den kitap sipariş verdim.Kitap temizde geldi. Bundan sonra bazı kitaplar için nadire de bakacağım.
Aldıkları kitabı 20’ye 30’a alıp internete göre fiyat biçiyorlarsa iş yaş. Taş çatlasa 100’e alsın o kitabı 120-130 bandında satsın ki ‘SAHAF’ olduğunu bilelim.
100’mü? Eminim bir sahaf en baba ciltli 500e satacağı bir kitaba bile yüz lira vermiyordur. Zaman zaman bazı sahaflara kitap veriyorum. Ya on lira ya yirmi lira sayıyor ortalama yüz TL’ye satacağı bir kitabı bile. Bunun yerine takas yapıyorum. Takasta da 7 kitap verip iki kitap alıyorum ancak. Neyseki verdiğim kitaplar elimden çıkarmak istediğim kitaplar olduğu için ne alsam kârdır modundayım. Yoksa eski sahaf kültürünün zerresi kalmadı. Ayrıca sıfırını internette aynı fiyata bulabileceğimiz bazı kitapları da sıfır fiyatına satıyorlar. Garip.
Aldığım kitabın korsanını basacaklarını düşünmüyorum. Ama yine de kontrol edeceğim. Korsan kitap basımı kaldı mı onu da bilmiyorum. Eskiden çok vardı. Uzun zamandır rastlamıyorum belki kitapların hepsini internetten aldığımdan dolayı da olabilir.
Hala var ama genelde çok satan popüler kitaplar oluyor. Bir Ömür Nasıl Yaşanır, Sapiens ve Homo Deus var bende, İnciraltı’ndan gece tezgahtan dikkat etmeden almıştım. Ama eski korsan baskıların kalitesinin yanından da geçemiyor artık, biraz bakınca anlaşılır korsansa, sayfalar silik vb.