Parçalamak için epey uğraşman lazım ama kagıt kalitesi kötü olması yüzünden sayfalara dikkat etmek lazım.Sadece kitabın boyutu ve yazı puntosu kusurlu yoksa harika bir seri olabilir di büyük boy olsaydı.
1 Beğeni
2 Beğeni
Teşekkür ederim. Evet, boyut olarak küçükmüş ama boya fazla takılan biri değilim. Listemde biraz daha durması gerekecek yalnızca.
1 Beğeni
Maalesef Amerikan Tanrıları’nda yaşadığım gibi Kızıl Mars kitabında da yarısına gelmeme rağmen kopma, yırtılma, ayrılma vsvs yaşadım (kitap bitince umarım elimde tek parça kalır) ithakinin sayfa sayısı 600 üzeri olan kitaplarında bu çok yaşanıyor. Kitap içeriği olarak çok başarılılar ama kitap kalitesi olarak vasatın altında.
4 Beğeni
Youtube premium sonunda ülkemize gelmiş. Ben bugün aboneliğini başlattım. İlk 3 ay para almayacaklarmış. Aylık 17 TL aile ve öğrenci paketleride var.
Arka planda oynatma , reklamsız izleme ve YTMusic uygulması var.
Originals bölümünde ise YouTube özel bir kaç film dizi gibi içerik var ama incelemedim.
Devam etmeyecekseniz bile sanal karta 1 TL ekleyip deneme aboneliği ile 3 ay denemenizi öneririm.
1 Beğeni
Arka planda oynatmaya alışamadım daha :d
2 Beğeni
Fotoğrafı görünce sevindim ama kütüphanenin kitabıymış, Emre arkadaş müdüre sorsana kitabı satıyor mu? 
Bir ara bir yerlerde bulurum kitabı ama umarım uygun fiyatla bulurum.
Sorayım duruma göre döneyim size. Sahafta yok ki buralarda bakayım. Ordu’ya gidince gözüme çarparsa yine yazarım size.
1 Beğeni
Teşekkürler Emre arkadaş, küçük illerde kitapevlerinde kalma durumu oluyormuş, tanıdıkları bilgilendiriyorum belki denk gelen olur diye, size denk gelirse haberdar ederseniz sevinirim.
1 Beğeni
Ekşi sözlük entryleri sebebiyle hiçbir üniversiteye iyi gözle bakamamaya başladım. Mühendislik fakülteleri konusunda aydınlatabilecek birileri var mı?
Belki düşündüğünüz bölüm/bölümler özelinde sorarsanız daha net yardımcı olabilirim ama genel olarak İstanbul için konuşacak olursam devlet > vakıf diyebilirim. İstanbul dışı için de il söylerseniz tanıdığım varsa o ilde okuyan oradan bilgi aktarımı yapabilirim. Üniversite adımına gelindiğinde zaten hiçbir okul iyi olmaz. İş senin hoca peşinde koşturup, okul dışında da öğrenme gayreti göstermene bağlı. Hoca dersi anlatır çıkar gider, okulda da her şeyi öğrenemezsin çünkü öyle bir vakit yok, her gün bile her alanda onlarca yeni makale yazılıp yayınlanırken hangi birisini okul öğretsin sana okul temeli ve neyi nasıl öğreneceğinizi öğretir siz gidip kendiniz öğrenirsiniz. Okul beğenmeyenler genelde ben gideyim okul eğitsin sonra da hazıra dolgun maaşlı işe konayım peşindeki insanlar.
BM düşünüyorsan ders içerikleri konusunda ya da herhangi bir konuda sorun olursa mesaj atabilirsin.
5 Beğeni
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde okuyorum son sınıfım, mühendislik değil ancak okul hakkında genel bilgi istersen yardımcı olabilirim.
1 Beğeni
Mühendislik okuyacaksan olay tamamen sende bitiyor. Üniversite sihirli bir değnek değil, hatta çoğu zaman gereksiz bilgiler ve zaman kaybından başka bir şey olmuyor. Mühendislik okurken önemli olan kendini ne kadar geliştirebileceğin.
Gitmek istediğin üniversitelerin ve bölümlerin ders programlarını ve ders içeriklerini incele, genelde fizik ve matematik bombardımanı şeklinde olacaktır. Vakıf üniversitelerinde seçmeli ders imkanı daha fazla ve ders programları daha modern çağa uygun gibi geliyor bana ama kendin incele ve karşılaştır mutlaka. Her üniversitenin ders programı ve içeriği farklı oluyor.
Birincisi gelişime açık mısın? Sadece derslere gideyim sınavlara gireyim mezun olup iş bulurum diye düşünüyorsan kesinlikle mühendisliğe bulaşma. Mezun olsan bile başarılı bir mühendis olamazsın.
Tavsiyem öğrenciyken kesinlikle yazılım öğrenmen ve gideceğin okulun coop birimi varsa onlardan destek alarak yoksa kendi çabanla mühendislik ofisinde veya kendini geliştirebileceğin bir şirkette öğrencilik süren boyunca yarı zamanlı çalışman. Part-time çalıştığın yerde ve okulunda mümkün olduğu kadar çok projeye dahil olman çok iyi olur.
Ortalamanı 3 üzerinde tutup çift ana dal veya yan dal yaparsan yine çok iyi olur. Mesela Elektrik Elektronik - Yazılım veya bilgisayar gibi birbirini tamamlayan bölümler.
Diğer önemli mevzu ise gideceğin okulun eğitim dili kesinlikle Ingilizce olmalı. Mühendis olacaksan Ingilizce bilmek çarpım tablosunu bilmek gibi bir şey.
Mühendislikte başarılı olmanın yolları bunlar, zora gelemem diyorsan hiç bulaşma çünkü hiç kolay değil ve çok çalışman gerekecek.
Not: Benim alanım Elektrik Elektronik ve Yazılım. Makine ve inşaat okumuş olanlarla da konuş mutlaka.
1 Beğeni
Gemi inşaat mühendisliği okuyorum ben 4.senem, ilk 3 dönem neredeyse aynı müfredat üzerinden dönüyor. Spesifik olarak merak ettiğin konular varsa mesaj atabilirsin. Çevremde güncel olarak çoğu bölümü okuyan arkadaşım var.
1 Beğeni
Burada hem bölüm, hem de okul çok önemli. Ben mezun olduğum ODTÜ İnşaat Mühendisliği üzerine bilgi vereceğim daha çok.
Öncelikle -bence zaten biliyorsundur- ülkede aşırı derecede çok mühendislik mezunu var, en çok da inşaat, elektrik-elektronik ve makine mühendisleri. Çünkü artık her ilde bir üniversite ve mühendislik fakültesi var. Eğer gerçekten mühendis olmak istiyorsan, belli başlı birkaç teknik üniversite ve köklü Anadolu üniversiteleri hariç hiçbirini yazma derim. Çoğunda laboratuvar yok ve komşu ilin üniversitesindeki laba giriyorlar. Ve mezun olunca iş bulmaları, diğer üniversitelere göre çok daha zorlaşıyor. Çoğunda ciddi bir eğitim de yok zaten. Bizim geçmek için didindiğimiz Calculus dersi bazı okullarda ÖSS seviyesinde matematik içeriyor yalnızca.
İkinci olarak, eğer matematiği ve fiziği çok sevmiyorsan -hatta bilgisayar programlarıyla da aran pek yoksa- mühendislik okumak işkenceye dönüşebilir. Tercih yaparken bunu hiç unutma. Biyolojim çok iyi, tıp fakültesine puanım yetmiyor o yüzden mühendislik yazmak istiyorum dersen çok mutsuz olabilirsin.
Mühendisliği ODTÜ’de okumak çok çok daha zor. ODTÜ İnşaat’ta seni mezun etmemek için her sene değişik bir tuzak kurulmuş durumda. 2. sınıfın tamamını geçmeden 4. sınıf dersi alamıyorsun, 3. sınıftaki belli 6 dersi geçmeden yine 4. sınıf olamıyorsun. Hocalar sınavları en yüksek puanlarla giren, idealist bir şekilde inşaat mühendisi olmak isteyenlere göre hazırlıyor ve alt sınırdan girenler çoğunlukla o çocuklarla yarışamayıp geri kalıyor, aşağılık kompleksine giriyor. En azından bende böyle olmuştu.
Sevdiğin pek çok şeyi de bırakmak zorunda kalabilirsin (bunu yine ODTÜ için söylüyorum, diğer okullarda ders yükünü tam olarak bilemiyorum). Son zamanlarda benim tek derdim hobilerimi değil, psikolojimi korumak olmuştu. Çok rahat okuyan da var, ama şanslı ve mutlu bir azınlık. Geri kalan herkes hayatta kalma çabasında.
Bitirmeden şunu da söyleyeyim: Tekrar sınava girsem asla ODTÜ İnşaat, hatta inşaat yazmazdım. Ama bitti ve bir şekilde karşılığını da aldım, onu da inkar edemem. Sen kendin için en doğrusunu çok daha iyi biliyorsun, buna göre karar vermelisin.
7 Beğeni
Ben iki farklı üniversitede iki farklı mühendislik bölümü gördüm. 2 sene Kayseri’de Mekatronik, 4 sene Akdeniz’de elektrik-elektronik. Etliye sütlüye karışmadan üzerine çokça düşünüp yılların sonunda herkese söylediğim iki şeyi yazacağım. Çok genel geçer şeyler, öğüt de değil -asla değil- kendi ve etrafımda çokça insanın yaptığı hatalar, şimdiki pişmanlıklarımızdan çıkarımlar bunlar. Özel olarak üniversite ya da bölüm hakkında bilgi almak istersen özelden seve seve ederim. 
-
Ara bölüm okuma. Çok fazla mühendis arkadaşım oldu hatta benim liseden beraber mezun olduğum arkadaşlarımda birer mühendis şimdi. Etraflıca oturup düşündüğümüzde ortak bir kararımızdır, hatta mekatronikten mezun olan arkadaşlarımın bile çokça katıldığı bir görüş: Makine, elektrik-elektronik adlı iki bölüm diğerlerinden bir adım önde. (Mekatronik altın yıllarında çok göz parlatıyordu şimdi barajı geçmen yeterli, imza yetkisi yok iki alanı karıştırıp çorba etmişler. Çocuklar birinde uzmanlaşmak için çok daha fazla enerji harcıyor. Etrafımdaki hastanelerde çalışan biyomedikal mühendisleri kendilerini bu alanda geliştirmiş elektrik elektronikçiler. Saçla metalle uğraşan firmalar malzeme mühendisine ihtiyacı olsa bile önce malzemeden anlayan makine mühendisi arıyorlar.)
-
Ben Erciyes’te okurken de elektronik dersleri aldım Akdeniz’de okurken de elektronik dersleri aldım ve ikisinde de benzer kaynakları kullandım. O kaynakları İTÜ’deki arkadaşımda kullanıyor. Yani okullarda okutulan içerik inanılmaz bir uçurum göstermiyor bence. Eğitim değişiklik gösteriyor -vasıflı öğretmenler vasıfsızı çok fark ettiriyor- fakat yaşadığın şehir senin tüm hayatını etkiliyor. Yaşadığın koşulların altına mühendislik için gitme, katlanma.
1 Beğeni
Öncelikle ekşi sözlüğe pek aldanma. Fazla abartılı şeyler oluyor. Diğer mevzuya gelecek olursak bence mühendislik okuma. Çok fazla mezun, çok fazla işsiz var. Yok ben illa okuyacağım diyorsan kpss kısmı kolay olan bir şey seç. Bilmemkaç sene okuduktan sonra kalkıp kpss, yds gibi elli tane sınava girip mucize yaratmanı bekleyecek şeyler seçme. Ben kardeşime de mühendislik okutmadım çünkü ülkemizdeki mühendislik eğitiminin taş devri standartlarını karşıladığını düşünüyorum. Teoride bir sürü bilgi var ama iş çalışma hayatına gelince gördüğün eğitimin demo versiyon gibi kaldığını anlıyorsun. Ben tabii burada pek sert girdim konuya ama kimsenin sonradan pişman olmasını istemem. Bana kalırsa yapabiliyorsan kenarından kıyısından sağlık alanı üzerine oku. Bu ülkede sağlıkçı olursan işsiz kalman biraz zor. İnsanlar sürekli hastalanır. Mühendislikte ise mezun olunca taban ücretten özelde köle gibi çalıştırılırsın. Tecrübe kısmı çok önemli oluyor ve mezun olunca yeterli olmuyor. Bana kalırsa yazacağın bölümün iş ilanlarına bak. En az beş yıl tecrübeli, bilmemkaç dil bilen gibi şeyler varsa ona göre gözünü karart. Diğer açıdan da kpss puanlarına da bir bak. Mühendislik okumak üniversitede pek de bir şey değil. Önemli olan senin ne kadar girişken olduğun ve kendini geliştirme konusunda ne kadar sabırlı olacağınla alakalı. Yurtdışına çıkabilmen bu konuda önemli. Daha da diyeceklerim vardı ama unuttum. 
3 Beğeni
