Ben yeni evlendin sandım ahaha çok pardon Allah bağışlasın. 
Bende kendime örnek arıyorum işte. 
3 Beğeni
Bir kitap okumuş nasıl daha iyi günleri olabilir ki? Dahası hiç okuyamaması olur.
2 Beğeni
Bundan bi sonraki level alfabeyi unutmak 
1 Beğeni
Ahaha. Çocuk kısmına katılıyorum ama evlilik kısmına katılmıyorum. Ben evliyim ama çok rahat okuyabiliyorum. Normal rutin düzenimizde 19’dan sonra herkes kafasını dinler.
2 Beğeni
Çok teşekkürler dostum. Bu sene başka bir maraton bekliyor bizi. Dediğin gibi belki de bunlar iyi günlerim. 
2 Beğeni
Aslında evlilikten kastım çocuğu da kapsıyor.
Yoksa nerde o benim bir günde Pal Sokağı Çocukları’nı bitirdiğim ortaokul günlerim
2 Beğeni
Ben ayda bir zaman çarkı cilti anca okuyorum. İş güç, kız, eş git gel derken bence çok büyük iş benimkisi. Ama gençler fena maşallah. Sen bizim bahanelere kötü örnek oluyorsun evli bir birey olarak. Bak o gözümden kaçmadı.
1 Beğeni
Gereksiz insanlara vakit harcamıyorum. Bana bir şey katmayacağı net olanlara da gidip gelmiyorum. Kayınvalidemlerde de olsam kitabımı okurum. İşimi gücümü yaparken bile okurum. Bulduğum her fırsatta okurum. Hatta cok yoğunsam ve üç günden fazla okuyamamışsam çemkiririm yine okurum. Her türlü etkinliği yapar sonra yine kitap okurum. O kitaplar okunacak. Ben şu şekilde bakıyorum: Bir kimsenin veya birisinin yanındayken veya bir işle meşgulken dışarıda, bu sürede elli sayfa okurdum filan diyorsam muhtemelen boş bir şey yapıyorum demektir. Ya bir daha yapmam, gitmem, görüşmem ya da mecbursam yanıma kitap alırım. 
8 Beğeni
Edebiyatın bir dalı olarak gıybet. 
Biraz daha uğraşsak oraya varacağız.
Valla ben de okuyorum kayınvalidem geldiğinde. 
6 Beğeni
Beni böyle kabul ettiler. İlk tanışmaya gittiğimde ben kendimi anlattım. Neysem öyle davrandım. Biraz da uyuz insanımdır aslında. O dizi izlemeyi seviyor. Ben de kitap okumayı. Yuvarlanıp gidiyoruz vallahi. Hatta önerdiğim kitap olursa mutlaka okutuyorum. Sonra üstüne konuşuyoruz. Çiçek gibi kadındır kayınvalidem. 
5 Beğeni
Aaa eşine ne dedi 
Sorma bizimki de başlıyor. Kayıtlar başladı haberin olsun. İkametgah ile çıkan okul sıkıntı olmamıştır umarım. Değişiklik yapmak imkansıza yakın olmuş 
4 Beğeni
Biz o işi Şubat ayında hallettik. Gönül isterdi kızımı güzel bir devlet okulunda okutmak ama ben tercihimi kolejden yana yaptım. Umarım onun hayatı ve geleceği için doğru bir karar almışızdır.
O zaman bu sene son aldığınız alışverişte olan kitaplar başlığına bol bol ilkokul 1 öyküleri ekleriz
6 Beğeni
Ahahaha. Eşim bana alışkın. Bazen “Kahve mi içsek acaba?” diyor. “Yaparsan içeriz hayatım şu an iblislerle savaşıyoruz. Biz kazanacak gibiyiz.” diyorum. Bana ayak uydurur yani. Kitabın bitince başkasına başlama bi’ film izleyelim, der. Ne bileyim sana bir video gönderdim. Adam küçük kayıkla bilmem nereden bilmem nereye gitmiş, der. Filanca kanalda bilmem ne belgeseli var izleyelim, der ama hepsini birkaç saat önce söyler. Böylece ben de kendimi ayarlarım. Bir ara geceleri Alone izliyorduk. Alarm kurmuştuk. O da bana farklı hikayeler izletiyor. Ben de normalde oturup kanal kanal gezip youtube da böyle şeyleri bulmaya üşenirim.
7 Beğeni
Biz de o kitap işini bayadır hallediyoruz. Kitaplıkta oldukça yer kaplamaya başladı özel bir kitap olmadıkça ara verdim
Kolej için tabi ki tercih sizin. Ama bence mevcut sistemde yapacağınız yatırımı biriktirip liseden sonra kullanmak daha mantıklı. Kolej sistemi biraz karışık sıkıntılı (uzun uzun konuşmak gerek). Bulacağınız orta halli bir devlet okulu ve iyi bir öğretmen ile daha iyi bile olabilirdi.
4 Beğeni
Aman bir an yanlış foruma geldim sandım
5 Beğeni
Bizimki saçlı doğdu. O saçlar ne yaktı midemi gecenin körlerinde gaviscon şurubu kafama dayattırıyordu. Maşallah sizinkine de
2 Beğeni
Aman allahım bu nasıl bir kitap okuma şeysi! Bak düşün şeysi dedim tanımlayamıyorum bile.
Şaka bir yana taktir ettim. Aslında ben de bulduğum her fırsatta kitap okurum, kitap sarıyorsa geçerli tabii ama…
Kitap okumak bazen ayrı bir keyifli oluyor bence, mesela yaz akşamlarında veya feribotta giderken çok keyif alıyorum. Hatta Kralların Yolu’nun bir bölümünü tatile giderken feribotta okumuştum.
Bir de benim lise ortamı var ki o apayrı zaten benim için, altı yıl sonra bile hâlâ aklımdadır. Neyse ya, nerelere geldim. 
1 Beğeni
Ben duygusal yaklaşıyorum sanırım. Bazı aylar var ki hiç kitap okumuyorum. O ay da canım başka bir şey yapmak istiyor. Ben sanırım o an yapmak istediğim şey her neyse ona sıkı sıkıya bağlı bir insanım. Oyun oynamak istersem onu da tutkuyla yaparım. İnsanlar bir şeye odaklanmışsa bölmeyi sevmem. Aynı şekilde kendimin de bölünmesinden haz etmem. Sanırım kendine yapılmasını istemiyorsan başkasına da yapma düşüncemden kaynaklanıyor. Elbette istisnalar olur. Bizim evde her şey genelde bildiri üzerine dönüyor. Ben falanca filanca yapacağım, katılmak ister misin? Ben bilmem ne izleyeceğim, gelecek misin? Çok acayip bilimkurgu filmi buldum izlemek ister misin? Gibi cümleler havada uçuşuyor. Kimse kimseyi bu yapılacak, yap şeklinde davranmıyor. Eşim de ben de bu konuda biraz garip olabiliriz. Özel alanlarımıza aşırı bağlıyız. Ek olarak bir davete filan katılmamız gerekiyorsa her ikimize de işkence çektirmek yerine en mantıklı fedaiyi seçiyoruz. Bunu oturup baya baya konuşuyoruz. Kim mantıklı ve kabul edilebilir sebepler sunduysa öteki kurban ediliyor.
@Ufuk Bir daha sen kitap önerince almayacağım. Şakaklarıma kramp giriyor resmen. Başım ağrıyordu sabahtan beri artık boğazım da ağrıyor. Beynim uğulduyor resmen. 
5 Beğeni
Türkiye Yayıncılar Birliği’nden açıklama geldi: Yayıncılar Pucca için ne dedi.
Kitaplar, yazarlar, yayıncılar ve kitapçılara yönelik hedef gösteren kampanyalara karşı Türkiye Yayıncılar Birliği’nden tepki geldi.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda “Uyuşturucu madde kullanımını özendirdiği” iddiasıyla yargılanan “Pucca” lakaplı Pınar Karagöz, 5 yıl 10 ay hapis ve 66 bin lira para cezasına çarptırılmıştı. Bu karardan sonra, yazarın İzmir D&R’daki imza töreni iptal edilmiş, daha sonra İzmir Kırmızı Kedi Kitabevi tarafından Pucca’nın imza töreni düzenlenmişti.
Pucca’nın imza töreninin, Kırmızı Kedi Kitabevi’nde yapılması üzerine Kırmızı Kedi Yayınevi’ne ve sahibi Haluk Hepkon’a sosyal medyada tepki gösterilmişti. Sosyal medyada, İndigo Kitap tarafından yayımlanan Pucca kitaplarının, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıktığına yönelik gerçeği yansıtmayan haberler yer almış ve hedef göstermeler artmıştı. Bununla beraber dün, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, İstinaf Mahkemesi’ne başvurarak, Pucca’nın beraatini istemişti.
“YARGISIZ İNFAZ”
Türkiye Yayıncılar Birliği, yargılanması henüz tamamlanmamış Pınar Karagöz üzerinden Kırmızı Kedi Yayınevi’ne ve sahibi Haluk Hepkon’a yönelik tepkilerin ve kampanyaların “yargısız infaz” olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, “sosyal medya aracılığıyla hedef göstererek yapılan kampanyaların, yaratılan baskı ortamının yayıncılık üzerindeki sansür ve otosansürü tetiklediğine, yayımlama özgürlüğünü ve kültürel çeşitliliği tehdit ettiğine” dikkat çekildi.
Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
"Sosyal medyada toplumsal tepki ortamı yaratılarak kitaplar, yazarlar, yayıncılar ve kitapçılara saldırılar gittikçe yaygınlaşmaktadır. Somut bir bilgiye, kanıta dayanmayan bu kampanyalarla yargısız infazlar yapılmakta; yazarlar, yayıncılar ve kitapçılar sanık konumuna oturtulup hedef gösterilmektedir.
Maddi ve manevi sonuçlarının ne olacağı düşünülmeden düzenlenen bu sosyal medya kampanyalarıyla kitaplar sanki suç aletiymiş gibi sunulmakta ve bu kampanyaların sonucunda yazarlar, yayınevleri ve kitapçılar fiilen saldırıya uğramaktadır.
Bu sosyal medya kampanyalarından sonuncusu Birliğimiz üyesi Kırmızı Kedi Yayınevi’nin kitabevlerinde Pucca’nın (Pınar Karagöz) yeni kitabı için yapılan imza günleri bahane edilerek yayınevine ve sahibi Haluk Hepkon’a yönelik olandır.
Pucca sosyal medya mesajları nedeniyle yargılanmaktadır ve savcı beraatini talep etmiştir. Daha yargılanması tamamlanmadan Pucca suçluymuş gibi gösterilmiş ve bu suçu yeni yayımlanmış kitabıyla işlemiş gibi bir izlenim yaratılmıştır. Bu kitapla ilgili yazarın imza günlerine ev sahipliği yaptığı için kitabevi ve sahibi de suçu ve suçluyu koruyormuş gibi sunulup hedef gösterilmiştir. Sosyal medya aracılığıyla yapılan bu kampanya tam anlamıyla bir yargısız infazdır ve önceki örneklere bakıldığında etkili olması halinde sonuçlarının çok tehlikeli olacağı kesindir.
Türkiye Yayıncılar Birliği olarak, son aylarda sosyal medya aracılığıyla hedef göstererek yapılan kampanyaların, yaratılan baskı ortamının yayıncılık üzerindeki sansür ve otosansürü tetiklediğine, yayımlama özgürlüğünü ve kültürel çeşitliliği tehdit ettiğine dikkati çekmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde benzer olayların yaşanmaması için daha hassas davranılması gerektiği konusunda başta sosyal medya kullanıcıları olmak üzere tüm kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz.
Saygılarımızla,
Türkiye Yayıncılar Birliği”
3 Beğeni