Bulut aslında kuzenimin kedisi ama sürekli sevmek için gidiyorum.
(Neden kaynaklanıyor bilmiyorum ama fotografı 90 derece çeviriyor site )
Bulut aslında kuzenimin kedisi ama sürekli sevmek için gidiyorum.
Yalnız 90 derece çevirmiş halini asla garipsemedim. O kadar bu halde olabilirler ki. 
Ama çook tatlı ya 
Sıkıntıdan uyumuş hala hayran diyorsunuz. 
Yok ben sordum, “seviyorum abi, @SJack’ten sonraki en büyük hayranı benim” dedi, o yüzden 
Hari Seldon bir tek bunu öngörememişti. 
Ya ama bu çok tatlı. Ben kedilere bayılırım
Hele de böyle kediler olursa.
Çok harika bir tercih olmuş ismi 
Ged karakterini merak ettim şimdi 
Sanki hep kendi eviymiş gibi, değil mi? Verdiği poz çok tatlıymış 
Ona en iyi @_Ged yanıt verir 
Öhöm öhöm. Yerdenizin en iyi ve en gururlu büyücüsü Çevik Atmaca’ya nasıl bir tanım yapabilirim bilemedim.
Fakat bunu her şeyde olduğu gibi okura bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Yerdeniz serisine adım atmanız gerekli @anon6571210 :)) Belki yarın belki de daha yakın. Ama ufaktan bir giriş yapın derim.
Doğru, okuyarak giriş yapmak en mantıklısı. Tabi sonrasında da (okuduktan sonra) sohbet etmek isterim. Teşekkürler bu kısa bilgi için. 
Tabi çok isterim :)) Dört gözle bir kedi gibi bekleyeceğim. 
Kasım 2018. Siteler arası dolaşır gelir. İsmi Nazlı
Sanırım 4. nesil dişi kedimiz. Büyük anneleri çok vahşiydi, o zamanlar köpek çoktu ve evler azdı burada. Yine de ömrünün sonuna doğru sevmeyi başarmıştık. Diğerleri de yüzde 90 sevdirmedi. Yavruyken alıştırmak lazım tabi. Nazlı da sevdirmiyor. Annesinin adı da aynıydı, aynı renklere sahip olduğu için öyle sesleniyoruz. Bir kere yemek verirken seveyim dedim tırnağı yememle birlikte intikamımı bir hafta boyunca yemekten sonra kovalamak ile aldım.
Uzun bir ömrü olsun kızımızın.
Marco 6 yıl önce aramıza katılmıştı. Eşimden gizli sahiplenmiştim, eşim tek kedi yeter diyordu ama ben ilk görüşte aşk yaşadığım için o şehir dışındayken eve getirmiştim. Geldikten 3 gün sonra enfekte oldu, halsiz düştü, hareket edemez oldu. Bütün tüyleri döküldü, miyavlayacak takati yoktu. 1 ay çok zor bir tedaviden geçti, veteriner bile en kötüsüne hazırlanın demişti ama eşimle bizim inancımız tamdı. O hastalığı yendi, bizle birlikte 6 sene daha geçirdi.
Perşembe akşam Marco birden halsiz düştü, yine hareket edecek takati yoktu. Hemen veterinere götürdüm, serum ve vitamin takviyesi yapıldı. 2 gün sonunda düzelir gibi oldu ama sonrasında tekrar kötüleşti. Bu sefer daha ileri testler yapıldı ve üre ve kreatin seviyelerinin aşırı yüksek olduğu fark edildi. Ya zehirlenme ya da kalıtsal böbrek yetmezliği dendi. Pazar akşamı da daha fazla dayanamadı ve vefat etti. Dün akşam da defnettik eşimle.
Çok ürkek bir kediydi Marco, meraklıydı ama ürkekti. Çocuklar haşin sevdiği için onlar uyuyana kadar ortalığa çıkmaz, kuytu köşede saklanırdı. Aynı zamanda oburdu da, yaş mama koyduğum zaman kendisininkini aceleyle bitirir, sonra abisinin tabağına sulanırdı. Sırf bu yüzden onu 2-3 dakika sonra balkona çıkartırdım. Ne zaman salona kitap okumaya geçsem ayaklarımın ucunda yatardı. Tekrar yatağa geçtiğimde ise gelir eşimle aramızda uyurdu ve biz uyanana kadar hiç kalkmazdı. O kadar alışmıştık ki şimdi yokluğu çok zor geliyor. Abisiyle kardeşi anladı sanırım, birkaç gündür onun yattığı yerde diğer ikisi yatıyor (normalde bir tanesi hiç gelmez).
Kavunu ve soğuk suyu çok severdi. Zaten aşağıdaki resimde yer alan bardaktaki suyun çoğunu da o içmişti.
Bizle birlikte geçirdiği sürede mutlu olduğunu düşünüyorum. Umarım şimdi de gittiği yerde mutludur.
Çok özlüyorum.