Rıhtım'ın Evcil Hayvanları

Ayakları için ayrı bir tüneği daha var yemliğin orada, tırnakları için iyi olur diye vermişlerdi. Bunları da değiştirebilirim plastik sıkıntı oluyorsa. :slight_smile:

1 Beğeni

Siz kafesinden çıkarmıyorsunuz anladığım kadarıyla. Ya da kafeste beslemekte bir sorun görmüyorsunuz gibi anlaşılıyor ki ikisi de kötü. Bizim kuş uyumak ve yemek yemek haricinde hiç kafesine girmez o yüzden böyle bir durumda tabii ki de iyi bir boyut.

2 Beğeni

Günün büyük çoğunu dışarıda geçirecekse gayet yeterli olabilir bence. Sadece gece girip uyuyorlar sonuçta. Bu kafes de çatı kısmı dışında o kadar küçük değil ki hatta tülü indirip tamamını görsek genişliğini fark ederiz bence. Oyuncaklarına rağmen bol alanı olduğu özellikle 2. karede belli. Sürekli içeride kalacaksa enerjisini atabilmesi için büyük boy papağanların devasa kafesleri anca yeter bence.

Yem yedirme davranışı gayet normal zaten, ondan bahsetmemiştim. Sadece yemi aynaya verdiklerinde geri yutuyorlarmış diye duymuştum. O yüzden sorun oluyormuş. Siz isterseniz internetten bir araştırın yine. Yıllar önce araştırırken görüp kullanmayı kesmiştim ben. :slight_smile:

Bayağı deneyimlisiniz sanırım. Çok imrendim doğrusu. Kolay gelsin. Ben çok panik oluyorum genelde aman bir şey olmasın diye, o yüzden kalkışmamıştım hiç. :blush:

Yani plastik için zararlı diye hatırlıyorum. Epey oldu ben bunları araştıralı. Sebebini falan unuttum artık, sadece “tahta tünek al, ayna ve tül takma” falan gibi komutlar kalmış aklımda. :slight_smile: Tülü de tırnağı takılır korkusuna takmıyordum, onun yerine yem kırıntıları için falan bez sererdim altına. :slight_smile: Tabii benim kuş çok marazlıydı o yüzden tüm olası tehlikeleri ortadan kaldırmaya odaklıydım, o yüzden gereksiz gelebilir belki insanlara.

4 Beğeni

Yine yanlış yorum… Ben de kafese sığmayan 2 ayrı papağan türü var şuan.

Eve misafir gelir, evde temizlik yapılır, çocuğa ceza verilir vs. vs. Eninde sonunda o kafese konur. O zaman da gerekli fiziksel aktiviteyi gerçekleştiremeyen hayvan sağlığı bakımından büyük sıkıntılar yaşar.

1 Beğeni

@HenriCharriere Misafir vs geldiğinde de hayvanı günlerce kafese hapsetmiyorsunuzdur, hayvanın sağlığı açısından “büyük sıkıntılar” yaşatacak bir ortam görmüyorum çünkü zaten kuşlar kafes dışında olduğunda da durmaksızın uçmuyor. Bizimkini çıkarıyoruz belirli yerlerde pinekleyip duruyor sürekli. Neden sürekli uçuyorlarmış da birkaç saat kafeste kalınca çok büyük sıkıntılar doğacakmış gibi lanse ettiniz anlamadım. Ki ben kafes fikrinden hiç hoşlanmayan, yılda 2 kereden fazla misafir ağırlamayan ve evinde çocuk olmayan biri olarak bunu başka insanların altında bulunabileceği şartları düşünerek söylüyorum.

Neyse dediğim gibi, bahsettiğiniz ebatlarda bir kafesi herkes ister tabii ki ama herkesin şartları aynı olmayabilir. Bundan kastım bürçe ve alan. Trdeyiz sonuçta. Benim normal dediğim kafesin boyuna bunu göz önünde bulundurarak yaklaşmanız daha gerçekçi olur diye düşünüyorum.

1 Beğeni

Bir can sahiplenirken ihtiyacı olan her şeyi temin edebilecek misiniz ilk önce bunu düşünmeniz lazım. Hayvanın sizin yanınızda geçireceği her bir dakikayı; yaşayabileceği en ufak sorunu hesap edip ona göre hayvana eksiksiz bir konfor alanı sunmanız lazım. Gerçekçi olan konu bu, ötesi berisi önemli değil.

Sohbetten ayrıl seçeneği var mı?

1 Beğeni

Tabii ki de öyle. Ben aksini iddia etmiyorum zaten? Bakarsanız o kafes 50 cm kare görünüyor. Ki bu da tek yaşayan ufak kuşlar için iyi bir kafes boyu. Bizimki de 60x50cm ki ben sultan papağanımız için bulabildiğim en büyük kafesi almıştım. Sizin bahsettiğiniz kafese baktım şimdi M boy için o da 60x50 diyor. :slight_smile: Tek fark fiyat iki katı. Ki ne bu boy ne de diğer öneriniz olan L boy sizin dediğiniz gibi “sürekli kafeste duracak” bir kuş için hiç uygun değil bence.

Durum buyken benim için hiçbir şey teferruat değilmiş ya da ben 10x15 cm kafesi normalleştirmişim gibi davranmanız çok tuhafıma gitti. :slight_smile: Ayrıca sonda dediğinizi de hiç kibar bulmadım, kafes boyutu hakkında fikir alışverişinde bulunuyoruz altı üstü?

9 Beğeni

Tartışmayı soğutmak amaçlı serotonin yolluyorum hepinize.

Bu benim cano.

Bu ikisi ikiz kardeş. İkisi de sahiplenildi sonra. Ankaradaki bahçemizin müdavimleri.

Bu hanım ise ikizlerin annesi. Ve yeniden hamile kaldı. :expressionless:

Bu güzellik de üsttekine çok benzeyen ama farklı bir kedi. Çok ürkek olduğu için uzaktan çekebiliyorum. Ama çok tatlı.

27 Beğeni

Tüm tartışmaları bitirmek adına kafes büyüdü, teller yatay, tünekler tahta oldu. :smile: Neredeyse kuşu bile değiştiriyordum. :woozy_face: Tavsiyeler için herkese teşekkürler.

16 Beğeni

Ben tartışmıyordum yahu. :sweat_smile:

Kediler çok tatlişmiş. :slight_smile:

Yeni kafesiniz iyi olmuş, hayırlı olsun. :slight_smile: Kuşa ne oldu ki, ciddi mi dediniz? Merak etmeden edemedim. :smile:

3 Beğeni

Benim söylediğim şakasıydı işin, tartışma değil güzel tavsiyeler oldu bana. Daha önce muhabbet kuşu deneyimim vardı ama papağan ilk kez oluyor.

Kuş işi de şaka ama neredeyse gerçek olacaktı. Kafes aldığım yerde çok tatlı yavru Sultan Papağanı denk geldi. Ağzı laf dolu, neredeyse konuşmak üzere. Aklımı çeliyordu ama buna çok alıştık, vazgeçemedik. :slight_smile:

3 Beğeni

Bilirim ne kadar tatlı olduklarını. :slight_smile: Sevimli olsa da vazgeçmemenize çok sevindim. İyice alışınca Aşk’ın da fotoğraflarını bekliyoruz. :cupid:

1 Beğeni

Kafeste besleme taraftarı değilim. Bahçem olsa hayvanlarla paylaşmak isterdim.

1 Beğeni

Bu başlıkta bile tartışma çıkması forumun gerginlik seviyesini gösteriyor sanırım. :joy: Bu arada kafes harika olmuş. Taurenim’in kuşu da bir süre bunu kullanmıştı, epey ferah olur cennet papağanı için. Belki bir iki tünek daha eklenebilir. :slight_smile:

2 Beğeni

British ve Scottish’ler genelde sevdirmezler. Kediler genellikle kendilerine bir tane alfa belirlerler, bu durumda eşiniz avantajı kapmış demektir.:grin:

Yemeğini siz verirseniz ve dokunmadan uzaktan severseniz size yaklaşacaktır. Bir de yavru olduğu için oyun arkadaşı olursanız avantajı lehinize değiştirebilirsiniz.

Kediniz dişi ise eşiniz yine avantajlı olacaktır.

2 Beğeni

Hocam bu sevdirmeme durum bence biraz hayvanın karakteriyle ve sosyal bir hayvan olmasıyla alakalı.
Mesela yukarıda paylaştığım bizim Sütlü’müz en çok sevdiği şey kendini sevdirmek. Aile bireyleri olarak ev içinde ki en önemli görevimiz kendini sevmek.
Sadece bizlerde değil evimize sık gelen eş dost akrabaya da mutlaka kendini sevdirir.
Hatta kendinden korkan biri varsa, kendini koklatmadıysa ve sevmedilerse mutlak suretle taciz eder ve kendini sevdirmek için uğraşır. :joy:
Kesinlikle yılışık değildir bu arada, yılışıklıktan hoşlanmaz kendisi.

Tabi bizim ki sanırım bir istisna çünkü çevremde kedisi olan hiç bir tanıdığımın kedisi bu şekilde değil.

4 Beğeni

Şu ana kadar kendini sevdirmediği bir tane insan yok, aşırı sosyal bir kedi. Her gelen misafirle sıkı fıkı oluyor ama bana gece mırlamıyor o sinirimi bozuyor. İlk bebekliğinde benim yanımdan ayrılmıyordu, sonradan eşimin peşinde dolanır oldu. Sizin de dediğiniz gibi eşim çok avantajlı çünkü bu bebek dişi :smiley:

3 Beğeni

Bu konuyu açmak Rıhtım’da yaptığım en hayırlı işlerden biriydi. Konuyu açtığımda üniversitedeki evime aldığım İndigo’yu paylaşmıştım. Ben şehirden ayrıldım ama İndigo’yu yanıma getiremememiştim, teyzeme emanet etmiştim. Şimdi de yeniden buluştuk. Konunun 500. mesajı şerefine yeniden İndigo’yu takdim ediyorum. :heart:

39 Beğeni

Tüylerinin rengine bayıldım.

3 Beğeni

Tavşan reyiz yanlışlıkla kendi fotosunu da atmış. Saçlar İthaki’den sonra mı beyazladı? :smiley:

4 Beğeni