Merhaba, biz de yaklaşık bir 3 ay kadar önce bir muhabbet kuşu aldık. Önceleri inanın ne ele konuyordu ne de ötüyordu. Biz de bilgisizliğimizden dışardayken kafese koymak için ani hareketlerle yakalayıp içeri koyardık. Kafesteyken de avucumuzla yakalayıp sevmeye çalışırdık. Halbuki bu tür hareketler kuşun bize olan güvenini ciddi derecede yitirmesine sebep oluyormuş. Daha sonra bunları yapmaktan tamamen vazgeçtik. Yavaş yavaş parmağıma gelmesi için alıştırmalar yaptım ve mükafatını aldım. Şimdi hem parmağımı her götürdüğümde konuyor hem de omuzuma çıkıp orada bekliyor. Zaman zaman da oda oda geziyoruz öyle. Yem konusunda ise hala korkuyor bizimkisi. Muz, salatalık, marul vs koysak da pek tenezzül etmiyor bunlara.
Bence bizimkiler fazla şımardı. Kafesi açıp uçurmayınca resmen evi başımıza yıkıyorlar. Şaka bir yana fevri hareketlerden, zorla sevilmekten hiç hoşlanmıyorlarmış. Daha önce hiç kuş beslememiştik, baya sabır isteyen bir iş. Tecrübe ederek öğrendik.
Marco’nun ardından Luffy’yi de kaybettik bugün. Marco için çok şey yazmıştım ama şu anki ruh halimle bir şey yazamayacağım. Her zaman kalbimizde olup, her zaman hatırlanacaksın ilk göz ağrım.
Başın sağ olsun. (Hayvan dostların kaybı için de böyle denir mi? Bence denir)
Kaç yaşındaydı?
Denmemesi için bir sebep yok bence de. Ben de söylerim kaybı olanlara.
10 yaşında idi Luffy. İran kedisi olduğu için zaten kronik böbrek problemi vardı. 2-3 hafta içinde kötüleşti, bugün de kaybettik.
Başın sağ olsun İsmet. Kedi diyip geçiliyor bazen ama evlat gibi oluyor insana.
Başın sağ olsun abi. Kedi de olsa kuş da olsa bir süre beraber yaşadıktan sonra insan evladını kaybetmiş gibi oluyor.
Başınız sağolsun hocam. Dolu dolu yaşamıştır reyizler eminim sizle. Çok güzellermiş ikisi de.
Teşekkürler hocam. Olur da bir şekilde birisi sorarsa umarım onlar da böyle der.
Sizlere de teşekkür ederim dostlar. @Abraxas @Pyrewrath @SJack
Başın sağ olsun.
Başınız sağ olsun.
Başınız sağ olsun.
Başınız sağ olsun.
Başın sağolsun hocam. Kediler için bir düşünür evin görünen ruhu demişti. Alerjim çıktığından beri benim oğlanı annemlere verdim. O süreçte yaşadığım üzüntü tarifsiz.
Başın sağolsun. Çok üzüldüm.
Yavrularım diyebiliriz. Pumpkin ve Artemis. Askere giderken önceki kedimi sahiplendirmek zorunda kalmıştım. Üzerinden 4 sene geçti sanırım, kendimi hazır hissetmem epey zamanımı aldı. Bir aydır birlikteyiz. Umarım benim ömrümden önce ayrılmayız, benden sonra da varolsunlar isterim =)
Aklıma şu video geldi. Gülümsetmesi için paylaşıyorum.
Yaa, imam imam da olsa insandır işte Howl efendi.
Sokak kedileri hakkaten öyle lomburdek diye alınıp eve götürülmez. Sahibi vardır, belli bir yerin kedisidir zaten iyi bakılıyordur, bir yerde yavruları vardır veya özgürlüğüne düşkündür. Binbir türlü senaryo var.