Sait Faik Abasıyanık Kitapları

Ben bir de Martı’dan Sabahattin Ali baskısı gibi bir şey bekliyorum. Deri cilt, altın yaldız vs… :slight_smile:

3 Beğeni

Ben almamıştım ama evet o da çok güzel baskıydı.

YKY bir de

“Karganı Bağışla” için yeni bir baskı ve A’dan Z’ye Sait Faik’i de basarsa çok iyi olacak.

2 Beğeni

Bu kitap ciltli mi? Değilse 1700 küsur sayfa kağıt kapak okurken sıkıntı çıkarmasın. Tüm eserlerin tek kitapta toplandığı eserleri ben de topluyorum. Bu kitap okurken sıkıntı çıkarmıyorsa bunu da alırım.

1 Beğeni

Müjdemi isterim, Karganı Bağışla da basılmış. :slight_smile:

2 Beğeni

:slight_smile:
Benim beklediklerimden A’dan Z’ye Sait Faik kaldı bu durumda. Sabahattin Ali telifleri düştüğünde A’dan Z’ye Sabahattin Ali yeni baskı yapmıştı. Sait Faik de yapar diye umuyorum.

1 Beğeni

Ben de heyecanla onu bekliyorum :slight_smile:

1 Beğeni

Bu kitap şu seriden.

Şöyle gözüküyorlar.

Karton kutu, normal kitap ebatından küçük, deri benzeri sert cilt, cilt üzerinde şömiz, şamua kağıt…

5 Beğeni

Ooo iyiymiş, alayım 3-4 tane de tükenince 10 kat fiyattan okuturum. :slight_smile:

1 Beğeni

:slight_smile:

O durumu Sait Faik için yapamazlar artık.

Telifi olmadığı için en kötü 2 - 3 senede bir yeni baskı yapar. 2010 - 2011 gibi Sait Faik telifleri İş Kültür’e geçtiği için yeni baskı yapamamışlardı.

Şunları bekliyoruz artık.

Bu kez hangi cilt önce çıkarsa çıksın, diğerlerini beklemeden satın alacağım. :slight_smile: Diğer cilt çıksın diye beklerken bu kez önceki çıkan ciltin baskısı bitiyor. :slight_smile:

Bir de Evliya Çelebi var ama onu beklemeyelim, onun geri dönmesi çok zor.

1 Beğeni

Tüh. O zaman şunlar ileride para eder dediğin kitaplardan stok yapayım. :sweat_smile:

1 Beğeni

Ben de çok anlamam ama, telifi olacak ve en önemlisi hep satacak birileri olmalı.

2 Beğeni

https://www.yapikrediyayinlari.com.tr/buyuyen-eller-butun-yapitlari.aspx

2 Beğeni

Büyüyen Eller - S68

1 Beğeni

Sait Faik’le Birlikte Geçen Günler
Şerif Hulusi
Edebiyat Üzerine Konuşma

Sait Faik ressamın sözünü yarıda kesip:
– Günümüzde böyle büyük bir sanatkar gösterebilir miyiz?
– Gösterebiliriz.
– Mesela kimi?
Ben söze karıştım. Yarı şaka, yarı ciddi:
– Sait Faik peşinden gidecek birini arıyor galiba! dedim.
Tam o bana dönüp karşılık vereceği sırada, ressam:
– Mesela, Gorki! dedi.
Sait Faik, demin yarıda kalan hışımlı bir karşılık vermek heyecanıyla sürüklenerek, ya da pek düşünmeden:
– O adamı hiç sevmem! dedi.
Haklı haksız benim sözlerimden alınmasına canım sıkıldığı için, bu defa gerçekten onu alaya almak hevesine kapılmıştım:
– Gorki bir kadın değildir! dedim.
Beni tersleyerek:
– Olmadığını biliyoruz! diye çıkıştı.
– Ama, bu sevmem sözünün arkasına sığınmış bir halin var.
Birden ayağa kalkıp üstüme doğru yürüdü:
– Ne demek istiyorsun sen? diye bağırdı.
Şair onu tuttu. Şimdi herkes ayaktaydı. Ben ne demek istediğimi anlatmaya hazırlanırken, ressam söze karıştı:
– Sait, sen bu sanatkarın bütün eserlerini okudun mu? diye sordu. Belli ki, Sait Faik’in uluorta söylediği sözler onun da hoşuna gitmemişti.
Sinirleri iyice bozulan bizim hikayeci, ressamın önüne dikilerek hırslı hırslı:
– Okumadım. Okumak da istemiyorum. Ne olacak? dedi.
Ben de kızmıştım. Araya girmek için hazırlanan ev sahibini önleyerek:
– Öyleyse, sevmem mevmem diye boş laflar etme! dedim.
Bu adamı esaslı bir şekilde okumadığını açıkça söyle. Yalnız şunu bil ki, sen bu adamı okumaya mecbursun … İyi bir hikayeci olmak istiyorsan.
Sait Faik hakaret dolu bir eda ile:
– Ben hiçbir bok olmak istemiyorum! diye bağırdı. öfkeden yüzü kızarmıştı. Hızla kapıya doğru yürüdü. Açıp çıkarken, döndü, yüzümüze tükürür gibi:
– İki buçuk şey okumuş ukala herifler! diye haykırdı. Çat diye kapıyı kapayıp çıktı gitti.
Odaya derin bir sessizlik çökmüştü. Kimse bir şey söylemeye cesaret edemiyordu. Belli ki, hepimiz de Sait Faik’i kızdırmanın sorumluluğu altında ezilmiş gibiydik. Onun gidişinden sonra, konuşmanın tadı kaçmıştı. Biraz sonra, ben de ev sahibinden izin isteyip kalktım. Utanarak herkese Allahaısmarladık dedim, çıktım. Şiddetini daha artırmış olan soğuktan paltomun yakalarını kaldırıp atkımla yüzümü gözümü iyice örterek yollara düştüm. Balık Pazarı’ndaki evime kadar yürüdüm.

Aradan pek çok zaman geçti. Bir gün onu Kumpanya kitabında “Kriz” hikayesini okuyunca, derhal soğuk bir kış gecesindeki sonu tatsız biten o edebiyat konuşmasını hayal meyal hatırladım. Her şeye rağmen, belli ki bu konuşma onda yer etmişti. Hikayede kendini bir çıkmazdan kurtarmak için çabalayan Necmi’nin bir yerde ettiği: “Edebi eserler insanı yeni ve mesut,
başka iyi ve güzel dünyaya götürmeye, kurmaya yardım etmiyorlarsa neye yarardı?” sözü bütün o konuşmanın özünü içinde toplamıştı.

Sait Faik bu söylediğini eserinde de yapmış mıdır? Bunu ancak eseri üzerinde yapılacak ciddi ve bilimsel bir inceleme meydana çıkarabilir.

Yeditepe, (106-107), Mayıs-Haziran 1956

2 Beğeni

Sait Faik Everest Bütün Öyküleri sert kapak baskıları Alfakitap ve Tamadres de tükenmiş gözüküyor.

Kaç tane bastılar da sert kapak baskı tükenmiş.


1 Beğeni

Bildiğim bir sitede var ama fiyatı bi tık daha fazla. İstersen özelden link atarım.

2 Beğeni

Ben aldım kitabı, bir iki güne gelir.

2 Beğeni

Tamam o zaman, keyifli okumalar :slight_smile:

2 Beğeni

Bir de denk getirip Doğan’ı alırım. Kırmızı Kedi baskıları ve Karbon minileri de alınca bundan sonrasında özel baskı çıkarsa onlara bakarız artık. :slight_smile:

@Erdal_01 'ın "çıkar belki "dediği Martı özel baskı çıkarsa onu da alırız. O da güzel baskı oluyor.

3 Beğeni

Kırmızı kedi kapakları çok güzel. Martı çıkarırsa fiyatı 2 binden aşağı olmaz gibime geliyor bakalım.

2 Beğeni