Sahafları didikledim yine. Carl Sagan - Contact Türkçe’de Mesaj adıyla bulunuyor ama Mehmet Harmancı çevirdiği için böyle bir kitap benim için yok hükmünde.
Paul Auster - The New York Trilogy’nin Can Yayınlarından çıkan 3 kitabı da bulunuyor.
Passage ise Doomsday Book’dan (Kıyamet Kitabı) tanıdığımız Connie Willis’in NDE (Ölüme Yakın Deneyimler) teması üzerine yazdığı ve malesef Türkçe’ye kazandırılmamış bir kitap.
Yapmış olduğunuz yardımlar sayesinde Trendyol’dan 100 TL’ye aldığım GrishaVerse serisi ve Amazon siparişim elime ulaştı. GrishaVerse baskılarına tam anlamıyla bayıldım! Siparişi verdikten sonra Dune setiyle kıyaslama yaptığımda bazı arkadaşlar bana katılmıştı, bazıları katılmamıştı. Ancak cidden arada çok büyük kalite farkı yok, sadece Dune’un ciltleri biraz pürüzlü o kadar, bir de kutusu daha sert ve kaliteli. Detaylı olarak incelemek isteyenler olur belki diye birkaç tane fotoğraf ekliyorum, çok fazla gelirse fotoğrafları azaltabilirim.
İkna olmadık böyle. Suya atalım ikisini de ya da çekiç testi falan yapıp sağlamlığı ölçelim .
Şaka bir yana ben de bu seriyi alacak gibi duruyorum. Bende karton kapaklılar ve Novella Dinamik’in bastığı dandik ciltliler var. Bir tek Yara İzi Kralı bu ciltlerden ve sağlamlığı hiçte fena değil. Güle güle okuyun .
Hahaha olur tabii. Bende de karton kapaklı set ve yine karton kapaklı Kargalar Meclisi vardı ama ciltliler çok güzel olduğu için tekrar aldım, diğerini de satarım artık. Martı Yayınları iyi iş çıkarmış, tavsiye ederim.
Bende bantladığım için kendim için geçerli olan sebebi söyleyeyim. Köşelerinde bazen kapaklara da sıçrayan yırtılmalar olabiliyor. Özellikle çantada filan fazla taşınıyorsa daha fazla oluyor. Bende riske atmamak için bantlıyorum.
Küçük puntolu basımı değişim için yollamıştım. Yeni basım bugün elime geçti. Yazı fontunun değişmemesi biraz üzse de o karınca duası gibi olan font boyutundan sonra bu basımda daha iyi iş çıkardıklarını söyleyebilirim.
Daha az zaman alan aktivitelere bile vakit bulamıyorum ama bunları satın almaya buldum. Ha bir de, temizlik sonrası okumak isteyip de daha okumadığım 102 kitabım olduğunu öğrendik. Müthiş hissettiriyor, asla üstüme üstüme gelmiyor ya da gemileri yakıyım sadece kitap okuyum dedirtmiyor. (:
Monte Cristo’yu annem için aldım. Emma’yı tamamen filminden etkilenip aldım ki o kadar güzel bile değildi ama merak işte. Bir de ciltli almışım yanlışlıkla, dış koruma kapağı da harap geldi. Kubbenin Altında’yı dizisi iptal edilip beni ortada bıraktığından beri -2012’ler?- istiyordum artık kafamdan da gönlümden de çıksın dedim. Soldaki Stefan Zweig’ler bağış olcak hepsini okudum bende de vardı ama Bkm hediye etti.