Şiir Dünyası

yaz biter

eskir geceler, serin, hüzünlü

yeni mevsime hazırlık: ömrün teyel yerleri

bir yanı telaş, bir yanı ürperten yaz sonu ikindileri

çıkarır sizi dalgın derinliğinizden

yaşadığınızı duyarsınız teninizde

bir zamanlar okumuş olduğunuz kitapları özlersiniz

sıcak odaları, beyaz, temiz yastıkları

ahşap panjurları

yaz bitti

bitmeyen şeyler kaldı geride …

[Murathan Mungan]

6 Beğeni

yaz inceliyor, güz
bizse hiç büyümeyen rus bebekleri
bir düşte karşılaşmıştık, bir düşte kaybolduk
hadi birimiz uyandırsın ötekini
birbirinin karanlığına kapatılmış
birbirinin içinde tipiye tutulan
her kozaya ayrı biçilen uzun kışlardan
hadi birimiz uyandırsın artık ötekini
ilkgençliğin yazıları bitti. Şimdi bırakılmış çiftlikler
yağmurlarla boşalmış leylek yuvaları
elimizde sorular, gün yeniden dağıtıyor
kalanlar için yazılanları
yaz sonu yaz sonu yaz sonu
Biliyorum
yine haziran yine temmuz yine ağustos

Murathan Mungan - Yaz Sonu

7 Beğeni

Öyle bir yerdeyim ki
Ne karanfil ne kurbağa
Bir yanım mavi yosun
Dalgalanır sularda

Dostum dostum
Güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe

Hasan Hüseyin Korkmazgil

10 Beğeni

Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir

Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân sanır.

[Fuzuli]

5 Beğeni

Kendimden yana zararım büyük.
İmkânım olsa da, olmasam bazen.

[İbrahim Tenekeci]

6 Beğeni

Harâm ile hamîr tutdu cihânı
Fesâd işler iden hürmetli oldu
Peygamber yerine geçen hocalar
Bu halkın başına zahmetli oldu.

// Yûnus Emre

11 Beğeni

Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!

Necip Fazıl Kısakürek

6 Beğeni

Bir giden, bir dönen, sonra yeniden giden

Şiire dönüşen bir yalnızlıksa bu da

Bir sen varsın, oradasın, kısık sesli yalnızlık…

[Edip Cansever]

6 Beğeni

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç…
Sana diyeceklerim söylemekle bitmez
Yıllardır yaşamamdan çaldığım zamanlar
Adına düğümlendi.

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç…
Başka şehirleri özleyelim orada seninle.
Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
İkimize yetmez.

[Özdemir Asaf]

8 Beğeni

Kiminin dikenleri vardır
Katlanamaz üstüne.
Hep dikine durur
Delmemek için gövdesini.

Kiminin yoktur bir tek kemiği,
Doğrulamaz ayaklarının üstünde.
Ona göre varsa yoksa kendisi,
Dürülüdür ütülü bir mendil gibi

Ben eğilmem gündüz ama
Geceleri kanatırım kendimi

Ben bir söz söylediğim zaman,
Kendine küçük bir pıtrak edinir.
Çok sürmez anlar başına geleceği,
Çarşılarda pazarlarda ondan selam kesilir.

Ben birini sevdiğim zaman
Göğünü durmadan genişletir.
Ama herkes rahattır kozasının içinde,
O sevgi artık kimsesizdir.

Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli
Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli.

Metin Altıok - Yerleşik Yabancı

9 Beğeni

Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni

……

Özlemek
yanında olmak isteğidir
gülüşünü görmek biraz da…
Hiç özlemedim seni…

[Ahmet Telli]

5 Beğeni

Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben…

[Yusuf Hayaloğlu]

5 Beğeni

Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni

Yedi yıldır uğramadım yurduma
Dert ortağı aramadım derdime
Geleceksen bir gün düşüp ardıma
Kula değil yüreğine sor beni…

// Sabahattin Ali

6 Beğeni

Azm-i sefer ettin dil-i nâçârı unutma

Gittin güzel ammâ bu dil-efkârı unutma…

[Esrar Dede]

2 Beğeni

Emeksiz zengin olanın,
Kitapsız bilgin olanın,
Sermayesi din olanın;
Rehberi şeytan olmuştur.

Yunus Emre

7 Beğeni

Özdemir Asaf-Lavinia

2 Beğeni

Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;

Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,

Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,

Gölgemin peşinden yürür giderim…

[Necip Fazıl Kısakürek]

3 Beğeni

Özdemir Asaf-Lavinia

2 Beğeni

Yalnızlık bir döşekse yastığına başını koy
Saçını tara geçen gemilerin
Dip sularına karış kestanenin
Bulutun çalgısını duy
Bir yol başlarsa senden biterse sende
Taşını döşe güneşini aç
Uçtukça gömül balçığına

Bir yalnızlıktan gidilir kalabalığa.

Sabahattin Kudret Aksal

3 Beğeni

Zülf-i siyâhı sâye-i perr-i hümâ imiş
İklîm-i hüsne anun içün pâdişâ imiş

(Sevgilinin siyah saçları,hüma kuşunun kanadının talih bağışlayan gölgesi imiş. Onun için o güzellik ülkesinin sultanı imiş.)

Bir secde ile kıldı ruh-ı âfıtâbı zer
Hâk-i cenâb-ı dûst ‘aceb kîmyâ imiş

(Bir secde etmekle güneş gibi güzel yüzü altına dönüştü. Sevgilinin çevresinin toprağı nasıl bir kimya imiş.)

Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş

(Yüksek sesini bu aleme Davut gibi sal. Çünkü bu gök kubbede baki kalan ancak hoş bir seda imiş.)

Görmez cihânı gözlerümüz yâri görmese
Mir’ât-ı hüsni var ise ‘âlem-nümâ imiş

(Gözlerimiz sevgiliyi görmezse dünyayı görmez olur. Onun güzelliğinin aynası varsa dünya görünür olur.)

Zülfün esîri Bâkî-i bî-çâre dûstum
Bir mübtelâ-yı bend-i kemend-i belâ imiş

(Bu biçare Baki zülfünün esiridir sevdiğim. Bela kemendinin esaretinin bir tiryakisi imiş.)

4 Beğeni