Yani şimdi kapakta çevirmen adı yazmasın diyen arkadaşlar @Asli_Dagli 'nın adı ön kapakta yazmasın, kendisi -hazır kadınlar günü de yaklaşırken- (bu ne alaka şu an tam bilmesem de olsundu sonuçta kadınlar günü yaklaşıyor yani) şöyle güzel bir sevinç yaşamasın. O kadar emek verdikten sonra iç çekip diğer çevirisine mi geçsin diyorsunuz? Aslı Dağlı’nın da adı diğer ön kapağa yazılan hanım efendiler gibi ön kapakta yazsaydı n’olurdu?
(Subliminal mesajımı verdiğime göre ve biraz vicdan yaptırdığımı düşünerek bu başlıktan bir süreliğine ayrılıyorum.)
(Yine geri döneceğim. )
(Düzenleme: Aslı Hanımcığım avukat veya çemkirmelik bir durum olursa hiç çekinmeden bana ulaşabilirsiniz. )
CEATL’ın yaptığı çok güzel bir düşünceymiş, çok sevdim. Bizde de böyle bir kampanya yürütülebilir mi bilmiyorum, şu anda meslek örgütlerinin gündeminde çok daha acil, çok daha yorucu şeyler var ne yazık ki. (bkz: Çevbir ve http://cevbir.org.tr/slide/yapi-kredi-yayinlarinin-yoneticilerine-acik-mektup) Ama bu benim aklımda olacak.
Ben bunun mücadelesini veriyorum, ama henüz olamadı ismim kapakta. Bence her çevirmen de bireysel olarak bunun için diretmeli. Gelgelelim toplu halde bir şey yapabilmek için Çevbir’in de kendisini toparlaması gerek. Ama yeri geldiğinde bunu dillendireceğim.
Çevirmen ismi konulur neden konulmasın, çevirmenin emeğine saygım sonsuz ancak kitabın kapağında içerikle alakasız şeyler oluyor, onlar hoş değil.
Bilmem kaçıncı baskı olması umrumda değil ve kaç bin adet basıldığı hangi ödülü aldığı vs kitabı dahada ticarileştirdiğini düşünüyorum. Küçük satış taktikleri. Yazarın ismide kocaman kocaman oluyor, uzaktan görelim diye mi puntoya abanıyorlar emin değilim.
Umarım dev puntolarla yazar, çevirmen ve diğer baskı şeyleri* kitabın satılmasına yardımcı oluyordur, aksi taktirde çok çirkin kapaklar yapıyorlar.
Bence kesinlikle yazmalı. Yabancı kitap alırken ilk olarak orijinal dilinden çevrilip çevrilmediğine ve çevirmeninin kim olduğuna bakarım. Bu sayede çok sevdiğim İletişim Yayınevi’nin Rusça çevirmeninin ve Neuromancer’ı çeviren kişinin işlerinden özenle uzak durabiliyorum:)
Konuyu hortlatmış oldum ama şu ana kadar İş Bankası’ndan sonra çevirmene bu kadar değer veren başka yayınevi görmemiştim. Ama bugün Koridor’un da bunu yaptığını fark ettim. Hem kapakta hem kapağın arkasında hem de içinde bahsetmiş ve hiç de kötü durmamış .
Koridor’un bu bez baskılarından bazılarına sahibim ve beğeniyorum. Tercih etme sebeplerim arasında da bu özelliği var ama genelde kitap çoğunluğuna göre az kaldığı için aklımdan çıkmış. Kendimi ayarlayıp bir ara Koridor’a kıyak geçeyim bari.
Ben de beğendiklerimi alıyorum genelde. Ama düşününce ucuz bir yayınevi de. Çeviriler de güzel ve bu haraketleri de çok hoş. Ben de artık onları daha çok tercih edeceğim.
O buraya özgü bir şey Rıhtım üyeleri çevirmen, editör, çeviri kalitesi, editörlük gibi konularda daha bilinçli. Forumun bize kazandırdığı artılardan biri.
Ben eskiden hiç dikkat etmezdim mesela. Sonra kendim de çevirmen/editör oldum ama o ayrı mesele.