Günler Haritası - Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları
Kılıçlar ve Güller - Elric
Kumsalda
Gökteki Çakıl Taşı
Yol
Tüm Sistemler Çöktü
Vampir
Batman / Flash : Rozet Özel Edisyon
Batman Rebirt Cilt 3
From Hell
Blazing Combat
Star Wars - Dart Maul 1
Kayıp Bayan Finch Vakasının Ardındaki Gerçekler
Bilimin Öyküsü Güç, Kanıt ve Tutku
Mikromega
Şu dünyada yapmaktan bıkmayacağım şeylerden biri de insanlara yerli öykü kitabı/yazarı tavsiyesinde bulunmak galiba. Yanlış anlaşılmasın, ben de pek hakim değilim ancak okumaktan büyük zevk alıyorum ve mümkün olduğunca daha çok okumaya çalışıyorum.
Önce eskilerden başlarsak; öykü denince cümleye Sait Faik Abasıyanık ile başlamak vacip sayılır. Vüs’at O. Bener’in Dost Yaşamasız’ını Kitap Kulübü için okumuştum ve çok beğenmiştim. Sonra aklıma Bilge Karasu’nun çok sevdiğim Göçmüş Kediler Bahçesi geliyor. Daha çok romanlarıyla bilinseler de Oğuz Atay (Korkuyu Beklerken) ve Yusuf Atılgan epey iyi öykücülerdir. Feyyaz Kayacan, Haldun Taner ve Füruzan da birçok kişinin şiddetle tavsiye ettiği ve benim okuma listemin de en üstlerinde yer alan isimler.
Günümüze gelirsek; üç tane standart tavsiyem var benim: Engin Türkgeldi’nin Orada Bir Yerde’si, Mevsim Yenice’den Tekme Tokatlı Şehir Rehberi, son olarak da Mustafa Çevikdoğan’dan Temiz Kağıdı. Bunların yanı sıra Onur Selamet’ten Ölü Dalgıcın Sonbaharı’nı anmamak söz konusu olamaz. Bir de kitaplığımda okunmayı bekleyen Ferit Edgü, Bahri Vardarlılar, Bülent Ayyıldız gibi ya da kitaplığıma girmesini beklediğim Yalçın Tosun, Gamze Arslan, Mine Söğüt gibi iyi oldukları sayısız okurca tescillenmiş başka isimler var.
Biraz çorba gibi oldu farkındayım ama o kadar çok iyi Türk öykücü var ki başlayınca duramıyorum. Üstteki isimlerin kitaplarına göz gezdirin, eminim ilginizi çeken bir şeyler çıkacaktır.
Listelerinizde Peregrine’i gördükçe böyle içim bir tuhaf oluyor. Duygusallı mutlulu gibi. Bin bir özenle yaptığı yemek on saniyede silinip süpürülmüş anneler gibi.
Türk Devrim Tarihi kitabının 4 ve 5 ciltleri eski kapaklı, yayınevi eski kapaklı baskılar bitmeden 4 ve 5 cilt için yeni kapaklı baskıların gelmeyeceğini iletti, ben de Türk Devrim Tarihini okumakta olduğum için 3. cilt eski kapak olmasına rağmen aldım.
SONRADAN EKLEME:
BKM kitapevi 15 tane ayraç göndermiş. Artık pek kitap satış siteleri ayraç göndermiyor ama BKM genelde her siparişte 3-5 ayraç göndermeye devam ediyor.
Galiba belirli sürelerde tek tip ayraç yaptırıyorlar. Daha önceki gelenlerde tek tip oluyordu. İlk kez 15 tane ayraç çıktı, paketlemeyi yapan BKM çalışanı “eline korkak” değilmiş
Dickens 1870’te vefat ettiği için zaten telifi yok, yani arzu eden herkes basabilir. Ama size İş Bankası konusunda güzel bir haber verebilirim. Bu sene Dickens basacaklar.
Yayınevinin iş yükü, yayın programı, çeviri teslim tarihleri gibi durumlar etkili tabii… Ama sabrın sonu selamet.
Zaten kitapların değil, çevirilerin telifinden bahsetmiştim🙂
1-2 ay önce bana bu sene içinde 3 tane Dickens basacaklarını söylemişlerdi. O yüzden şevkle bekliyorum🙂
Eğer dediğim gibi çevirilerin telifi alınırsa da yayımlama süreci daha hızlı olur.
Sözleşmenin süresine göre değişir. 10 yıllıksa mesela, o 10 yıl bitene ya da sözleşme feshedilene kadar basım hakkı yayınevindedir. Sözleşmeyle çevirmen bütün haklarını yayınevine devretmiştir. Sözleşme bitiminde -yazar da telifsiz bir yazarsa- çevirmen talep eden bir yayınevine çevirisini verebilir, yeniden süreli bir sözleşme imzalanır. Fakat Dickens örneğinde yeni bir çeviri, yeni bir editöryal süreç söz konusu.