İşin içerisinde hak arama da var ancak asıl amaç insanların işini iyi yapmasını istemek. Hangimiz kütüphanemizin tamamını okumuş durumdayız? Daha sonra okumak için bir çok kitap alıyoruz. Verdiğimizin karşılığını düzgün bir şekilde istemek neden olumsuz bir davranış oluyor bilmiyorum.
Bu durumlarda aklıma Martin Luther King’in aşağıdaki sözü geliyor:
“Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Micheangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup, burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin.” Martin Luther King
Haklısınız kesinlikle, bence de paramızın karşılığı olanı almalıyız ve bu mümkün olan en iyi seviyede olmalı. Okunmayan kitaplar konusunda ise Umberto Eco’nun bir röportajı var, okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim. Benim çok hoşuma gitmişti.
Nasıl nesnel olabilir ki? Herkes şikayetçi olsa ortada şirket kalmazdı. Bu yüzden deneyimler kişiye bağlıdır. Bir alışverişinde hasarlı gelir, bir alışverişinde mükemmel paketleme işe gelir. Değişkenlik gösterir bu durum.
Ayrıca cümlenin başında nesnel diyip, cümlenin sonunda kişinin kendi kararına bağlıdır demeniz çelişkili. Neyse fikrimi belirttim ben, bu kadar.
Firmaya özellikle belirtmeme rağmen siparişlerin istisnasız kusurlu geldiğini tekrar belirtmem gerek.
Yaşanılan deneyimler tek tek anlatıldı ekleme olmadan, buna rağmen olay hala öznel olarak görülüyorsa sözüm yok. Nesnel dediğim şey olaydır, insanlara bir şeyi önerirken olayı nesnel bir şekilde anlatmadan öneriyorum desem ne kadar tutarlı olurdu?
Bu olayı buraya taşımamın bir diğer sebebi ise daha önce ilgili firmaları kitap alınabilir firmalar olarak önermiş olmamdır. Önerimi geri çekmek istedim sadece.
Arasta çoğu siteye kitapları sağlayan Emek Dağıtımın da sahibi. Bahsettiğiniz gibi babil, Eganba, Odakitap alışveriş yapmasanız da mahallenizdeki kitapçı bile Emek Kitap’ı kullanıyor. Çoğu satıcı internet sitesi de bu dağıtımcıdan alıyor kitapları. Kötü de çıkabilir iyi de ama babil kötü gönderiyorsa, aynı depodan başka bir kştap şirketine de kitap gidiyor oradan da kötü çıkabilir.
Ben .pdf .epub okumadığım için ingilizce kitapları temin etmeye kalktığımda sıfır da olsa ikinci el de olsa (malum sahaflar) astarı yüzünden pahalıya geliyor, o yüzden temin etmiyorum Bu kitapları tamamen tesadüf eseri Mersin’de bulunan bir kitapçıda tanesini 18TL’ye buldum. Ne bu kitapları bulmayı ne de böyle fiyatları hiç beklemiyordum Mists Of Avalon 1984, Ubik 1973, Best of A.C.C. 1977 basımı. Benden yaşlılar Cryptonomicon ise 1999 basımı…
Ubik’in haklarını ismi lazım olmayan tipler bırakırsa Alfa yayınları gelecek bir tarihte illaki basar diye düşünüyorum ama yine de her ihtimale karşı orijinal metin elimin altında bulunsun istedim. Cryptonomicon, Snow Crash ile birlikte hep aklımın bir köşesinde olan Neal Stephenson kitabıydı. Cryptonomicon’un da adı İthaki ile geçiyordu. En son baktığımda erkek lisesindeki tek kız öğrenci triplerinde mırın kırın yapıyorlardı. Artık ne yapıyosa yapsınlar… Mists Of Avalon’un dört kitaplık Türkçe basımı da elimde mevcut fakat sanırım artık elimde orijinal metin olduğu için kalan kitaplara bundan devam ederim diye düşünüyorum. Başta “Sunjammer” ve 1972’de Best Novella dalında Nebula ödülü alan “A Meeting With Medusa” öyküleri olmak üzere Arthur C. Clarke’ın 7 adet öyküsünden oluşan bu derlemeyi de çok merak ediyorum. Keşke Neuromancer, Snow Crash, Doomsday Book veya Hyperion Onmibus’ı da aynı kitapçıda böyle uygun fiyata bulabilseydim.
Gel gelelim içimi dökmeye. Bu ikinci el kitapların ebay fiyatları 5$-10$ arası gidip geliyor. Onlara göre 5TL-10TL anlayacağınız. Fakat ne kadar utanç vericidir ki bizde birinin ikinci el fiyatı, hem basanın hem satanın göüzünü para hırsı bürüdüğü için 750 TL. Biri iş ahlakları olmayan tiplerin sayesinde güvenerek okunmuyor. Birinin basılıp basılmayacağı konusu, üç kolorduya yetecek egonun birkaç kişide toplanması yüzünden Marimar’ın senaryosuna dönmüş. Birine ise dönüp bakan dahi olmamış…
Demem odur ki, “Yok efendim Türkiye’de bu sene fazladan bilmem kaç bin kitap basılmış, süper habermiş. Yok bilmem kaç milyon kişi kitap almış, çok güzel olmuş. Okuma oranları % bilemem kaç artmış, mükemmel gelişmeymiş…” diye boş goygoy yapmadan önce yayıncılığın içinde bulunduğu bu utanç verici kısmı da göz önünde bulundurmak gerekli.
Malesef ergenlerin ve kendini hala ergen zanneden insanların yaşamak isteyip toplum ve aile baskısı yüzünden yaşayamadıkları fantezilerinin kağıda dökülmüş halleri olan paçavraların bir seferde 100.000 adet basılıp satılması veya Kafka’nın Dönüşüm’ünün 1400 farklı yayınevinden 1400 farklı baskısının çıkması Türk yayıncılığının daha ileri bir noktaya gitmesi adına hiç bir anlam ifade etmiyor. Sadece dizi-film yayın tarihlerine göre belirlenen basım planı ve kitap okumaktan dahi aciz olan insanlara instagramdan kozalaklarla, yılbaşı süsüleriyle reklam yaptırılarak izlenen pazarlama stratejisi, excel tablolarında yayınevlerinin ve kitabı sadece fotoğrafı çekilecek bir süs eşyası olarak gören yayınevi şakşakçılarının yüzünü güldürse de, amacı okuyacağı kitaba ulaşmak olan insanları bizzat deneyimlediğim bu utanç verici tablo ile karşı karşıya bırakıyor.
Malum Amazon indiriminden ve BKM’den aldıklarım elime ulaştı. Hep Kitap’tan (beyaz olanlar) aldıklarım BKM, gerisi Amazon’dan. Artık upuzun bir süre alışveriş yapmamam gerek, gerçekten odamda yer kalmadı.
Gelmiş canlarım🤩 ( Amazon hızı).
Tabi uzun bir süre eve gelemeyecekler. Benden farklı yerdeler şu an ama en iyisi bu .
Şimdi bir soru sormak istiyorum cümlenin sonuna emoji koyunca noktayı emojinin sonuna mı koymamız gerekiyor yoksa önüne mi? Sondur herhalde cümle bitişi sonuçta gerçi iki türlü de garip görünüyor.
Fazlasıyla hissettim o duyguyu bugün. Çünkü sanırım en fazla sayıda kitap içeren alışverişim buydu, üç ayrı kolide geldiği de düşünülünce büyük heyecan oluyor.
Kaçırdım kampanyayı, hoş haberim olsa da alamazdım. Mal varlığıma el koydular kuzenim evleniyor diye Karantina var oradan yırtarım sanmıştım IBAN’dan dadandılar
Biz aynı zamanlarda almıştık sizinle. Game of Thrones İngilizce Deri Cilt basımından almıştım ben. Benim hala kargoya bile verilmedi. Yarın teslim edilecek yazıyor ama kargoya verilmeyen ürünü nasıl yarın teslim edebilirler? İstanbul dışındayım zaten, aynı gün teslimat olayı da olamaz. Canım sıkıldı bu işe
Bu kitapları tamamen tesadüf eseri Mersin’de bulunan bir kitapçıda tanesini 18TL’ye buldum. Ne bu kitapları bulmayı ne de böyle fiyatları hiç beklemiyordum 
Artık upuzun bir süre alışveriş yapmamam gerek, gerçekten odamda yer kalmadı. 
.
Çünkü sanırım en fazla sayıda kitap içeren alışverişim buydu, üç ayrı kolide geldiği de düşünülünce büyük heyecan oluyor. 
Karantina var oradan yırtarım sanmıştım IBAN’dan dadandılar