Video Oyun Dünyası

O Thames nehrini gördünüz mü ? İstanbul trafiğinden fazla gemi gelip geçiyor.Ayrıca her görevden sonra harita sayfasına atıyor zaten ona ayrı sinir oldum. Yapay zeka aynı şekilde canımı sıktı. İngiltere’nin kömür kokan havasını deneyimlemek çok daha güzel olabilirdi.Bu serinin Origins ile geçirdiği evrimi çok beğeniyorum.

Aslında yeni kontrolcüsünü biraz daha yuvarlak hatlı yaptı. Resimlerden xbox’ınkine benziyor. Tuş dizilimi konusunda oynamadığım için bilmiyorum ama her iki dizilimin de fanatiği var gibi geldi bana. Genelde PS kontrolcüsünün şeklini beğenmiyorlar.

Daha oyunun çok başındayım 3 görev bitirdim ama her görev sonu haritaya atması veya o beyaz arka planda yüklenmesini beklemek gerçekten can sıkıcıymış. Yapay zeka konusuna gerecek olursam henüz bir zeka görmedim oyunda. Kırmızı üniforma veya iri cüsse görünce yanına koşuyorum. Yeterince çabuk davranabilirsem tek seferde, geç kalırsam 4-5 tıkta ölüyorlar ama dediğim gibi daha çok başındayım. Böyle giderse 2-3 saat daha oynayıp bırakırım. Bir de ileride inşallah sadece kadın karakter ile oynayabilirim. Atmosfer olarak oynadığım kadarıyla çok başarılı.

Ben Origins sonrasını da oynamadım ama oyunu imajı değişti. Keşke AC markasını salsalar artık. İzlediğim kadarıyla daha bir RPG yeni oyunlar ama bunun sinyalleri Syndicate’da da var. Yeteneklerini warrior olmaya ister assassin olmaya harca. Hatta imaj değişikliği bu oyunda da var erkek karakter normal sivil gibi giyinmiş. Kadın karakter sadece eğilince kapüşonunu takıyor vs.

Açıkçası origins o kadar ilgimi çekmedi ama Odyssey’de Kassandra ile antik yunan’da gezmek veya yeni viking oyununda ingiliz köyü basmayı isterim açıkçası. GeForce Now Founders edition’ı uygun fiyata açarsa alır oynarım. Unity ve Syndicate ise aa çok güzel dönem fransası ve ingilteresi var seviyesinde şuanda açıkçası. çoğunluk da benim gibi düşünüyor bence. Bir de Syndicate’da dar elbiseli kadın ile adam dövüyoruz. Hatta hep kadın ile dövsek.

2 Beğeni

Ron Gilbert (Monkey Island, Maniac Mansion) son oyunu Timbleweed Park için ücretsiz bir bölüm yayınladı. Aynı kasabada, bir yıl sonra oyun yapımcısı Delores’i yönetip, gazete için 30 fotoğraf çekmemiz gerekiyor. Her yere gidemiyoruz, seslendirme de yok. Ama Timbleweed’i oynadıysanız kasabaya geri dönmek keyif veriyor. Ayrıca arka planda sürpriz bir şeyler olacak gibi. Oynarken birkaç tuhaflıkla karşılaştım. Bakalım altından ne çıkacak?

4 Beğeni

Timbleweed Park çok severek oynadığım bir oyundu ve daha ilk 5 fotoğrafı tamamladım ve oyundan çıkabilir miyim deyip attı oyundan. Orijinal oyunun da sonu düşünüldüğünde.o arşılaştığınız tuhaflıklar hep bug diyecek muhtemelen 30 fotoğrafı çektiğimizde. Bir de manyak mısın 6 kere oyuna girdin çıktın diyecek.
bu oyun 2 sebeple sevindirici. 1.si Timbleweed Park evrenine geri dönmek. 2. si ise Ron Gilbert yeni oyun motoru ve dolaylı olarak yeni oyun için çalışıyor.

1 Beğeni

Öyle bir şey demiyor ama gelecek için güzel bir ipucu veriyor diyeyim :slight_smile: Maalesef beklediğim kadar büyük bir sürpriz çıkmadı. Yine de jeneriği izlemek ve Ron’un monologlarını okumak güzeldi. Hele bitiş anı süperdi :smiley:

Ron Gilbert ve Tim Schafer gibilerinin daha çok oyun yapmasını dilerdim.

2 Beğeni

Daha önce konuşulmuştu Disco Elysium için sağlam bir İngilizce gerektiği. Oyun yapımcıları çeşitli dillere yerelleştirme yapmaktaymış. Aşağıdaki linkte en aşağıda Turkish seçeneğini seçer misiniz?

https://internationale.zaumstudio.com/

3 Beğeni

Hadi bakalım inşallah olur, şimdilik İtalyanları geçmişiz.

Şu an birinci. Hintliler, Çinliler gelmeden yayalım bunu.

1 Beğeni

Gerçekten ben de diliyorum bunu. Lucas arts oyunlarından aldığım tadı çoğu oyundan alamıyorum.
Tim Shafer en son bu türde Broken Age’i yaptı sanırım ama keyifli oyun olmasına rağmen Grim Fandango ve Full Throttle’ın yanına bile yaklaşmıyor.
Ron Gilbert ve Gary Winnick ise Timbleweed Park’ı yaptı ama muhtemelen 100 kişi falan oynadı herhalde oyunu. Çok keyifli ve muhteşem espriler olmasına rağmen oyunu oynarken bu türün neden öldüğünü anlıyor insan. Keşke bir yandan da bu oyunlara bir şeyler katsalar. Biraz yenilik lazım. Disco Elysium RPG olmanın yanında bana biraz o adventure tadını da verdi.

EDİT: Delores: A Thimbleweed Park Mini-Adventure’i yeni bitirdim. Ben de finalinden daha komik espriler şakalar bekliyordum gerçekten ama Thimbleweed Park 2’yi büyük ihtimalle görecek olmak heyecan verici. Yeni oyun içi arayüz de eski kullandıklarına göre daha iyi sanki.

“Secret of the Monkey Island is” diye cümleyi yarım bırakarak jeneriği bitirmesi de hiç eskimeyecek sanırım. Fırsat buldukça aynı espriyi yapıyor adam :smiley:

Ankette türkçe çıkarsa 2. ye de oynarım farklı karakter özellikleriyle. Çinliler uyanmadan en yakın seçeneğe iki buçuk kat fark atmışız. Uyanmadan bitirseler bari anketi.

2 Beğeni

Kısmen katılıyorum kısmen katılmıyorum :slight_smile: Timbleweed Park’ın sadece Steam yorumları 2000 kişinin üstünde. Kickstarter’da da 15.000 destekçi bulmuştu. Daha çok insan oynamıştır. Ama Ron Gilbert’ın yenilikçi bir şeyler denemesi gerektiği konusunda hemfikirim. En son The Cave’i yapmıştı, farklı bir şey olarak. Bir de DeathSpank vardı. Fakat ikisi de çok başarılı olamadı. Timbleweed Park onlardan çok daha fazla ses getirdi.

Tim Schafer ise Broken Age’le yeni bir şeyler denedi ama bekleneni veremedi. Yine de denemeye devam ediyor, eski türde oyunlara pek yanaşmıyor. Stacking, Costume Quest, Brütal Legend gibi küçük bağımsızlarla çok güzel işlere imza attılar Double Fine olarak. Yıllar sonra ilk büyük oyunları olacak Psychonauts 2’den de epey ümitliyim :slight_smile:

Bana hep Broken Age herkes tarafından oynanıp beğenilmeyince Thimbleweed Park biraz ön yargı yüzünden hak ettiğinden az ilgi gördü gibi gelmiştir. Broken Age’in ise yapımı aşamasındaki sorunlar oyuncuları kötü yorumlara itti biraz da sanırım. Oyunun iki parça halinde çıkmak zorunda kalması vs insanları sinirlendirdi sanırım.

Thimbleweed Park ve Broken Age aslında bu adamların özlerine dönüşü, diğer oyunlar farklı türdeler. Oynadıklarımdan konuşacak olursam bence Brutal Legend ilginç bir hikayesi olmasına rağmen sıkıcı bir aksiyon oyunuydu. The Cave ise Maniac Mansion’un platforma uyarlanmış haliydi. Burada biraz bencillik yapıyorum sanki. Hem o oynadığım eski oyunların tadını almak istiyorum hem de yeni bir şey olsun istiyorum. Ben oynadığım Lucas Arts oyunlarının hepsini 2000’li yılların sonunda oynadım sanırım bu bencilliğim de oradan geliyor. Eskini o oyun tarzına alışık değilim ama bir yandan bu oyunları çok sevdim.

Psychonauts’u ise hatırlattığınız iyi oldu onun bir dergi eki olan CD’si elime geçmişti ve başını oynamıştım sadece. Sonra format atmam gerekmişti bilgisayarıma ve oyuna bir daha dönmedim hiç. Hakkında ek birey hatırlamıyorum ama bilgisayarıma kuracağım yine. Bakalım 15 yıllık oyun nasıl hisettirecek?

1 Beğeni

Konunun geldiği noktada şunu hatırlatmak isterim:

Bu elemanların oyunları zaten genel olarak keyifli, ama bu iki oyun özellikle aranan tadı verebilir :slight_smile: Son oyunlarında da(Lair of the clockwork god) biraz ondan biraz bundan bir yaklaşım ve bolca geyik var…

2 Beğeni

Sabah kontrol edeyim dedim güzel fark atmışız.

5 Beğeni

Özellikle Lair of the Clockwork God’ın fikrini çok sevdim açıkçası. Öneriniz için teşekkür ederim ekledim istek listeme.

Bu oyun türkçe olsun isteyen ne kadar insan varmış. Biraz şaşırdım açıkçası.26397 kişiden 12334’si Türkçeyi seçmiş.

2 Beğeni

Bence kendi ayağımıza sıkıyoruz. Bu kadar insan oy vermiş, oyun Türkçe olup çıkacak. Toplam Türkiye satış sayısı oy sayısına bile yaklaşmayacak. Ondan sonra bu stüdyonun ikinci, üçüncü oyununda anca hayalini kurarız Türkçe’nin.

1 Beğeni

Ben öyle düşünmüyorum açıkçası. Türkiye’de firmaların ciddiye alacağı kadar fazla bir oyuncu kitlesi oluştu. Özellikle Steam’in Türk Lirası politikasıyla yeni çıkan belli oyunlar hariç gayet uygun fiyata orijinal oyun sahibi olmak mümkün. 10 sene öncesine göre orijinal oyun satışlarında korsana göre çok daha iyi olduğumuzu düşünüyorum.
Türkçe dil seçeneği ile çıkan oyunlar bunun sonucu ve bir oyunun Türkçe’yi desteklemesi yerli oyuncular tarafından başlıca satın alma sebebi olmakta.

4 Beğeni

Diğer seçenek hiç Türkçe çıkmaması. Dediğiniz gibi olursa en kötü ilk oyunu dilimizde oynamış oluruz.

The Outer Worlds oynuyorum sonuna geldim ama yer yer ingilizcesi öyle bir zorluyor ki ana hikayede kaçırdığım şeyler oluyor onun dışında baya beğendim.Eğer oynayıp bitiren birisi ana hikayeyi kısaca özet geçebilirse çok sevinirim çünkü anlamadığım yerler oldu :smiley:

PlayStation’in yeni oyunları PlayStation Studios adı arkasında çıkacakmış. Bu artık Dünya çapındaki stüdyoları toplanıp büyük çaplı oyunları kocaman ekiplere kısa sürede yapması mı? (ki çoğu şirketin/stüdyonun başka yerlerdeki yan stüdyoları olsa da hiç böyle büyük bir birleşme olmamıştır herhalde.) Yoksa sadece bir isim mi bilmiyorum. Büyük ihtimalle isim ama diğer ihtimal bayağı heyecan verici olurdu.(Ütopik biliyorum.)

Çok geniş bir hikaye var, o yüzden ne diyeceğimi bilemedim… Ama o oyunda karakteri aptal yapınca, karakterin dehası sayesinde çok erken bir oyun sonu seçeneği çıkıyor :rofl:

karakter aptal olunca, ana gemiyi hareket ettireceğinde, kontrolü ADA’dan alıp, kendin sürebiliyorsun… Tabi ki bu dahice hamle, gemiyi güneşe çakmamızla son buluyor… The End :sweat_smile:

1 Beğeni