Benn de humble bundle dan oyun aldım ama sorun çıkmadı.
1 Beğeni
Ben aldım bir dolarlık olanı, herhangi bir sıkıntı çıkmadı. Rahatlıkla alabilirsiniz.
1 Beğeni
Hâlâ almamış olan varsa Metro 2033 kısa süreliğine bedava:
1 Beğeni
Hellgate london tekrar çıkıyormuş. Fragmanıyla beni benden alan oyun 
Bu çok iyi bir haber değil mi?
Klei hafta sonu fırsatı varmış eksik oyununuz varsa tamamlayın derim. İlk defa duyanlara ise
-Don’t Starve,
-Oxygen Not Inclueded,
-Mark of the Ninja
ve bir Klei oyunu olmamasına rağmen destekçi firması olduğundan dolayı
-Darkest Dungeon oyunlarını öneririm.
Ayrıca bu haftasonu Longdark da 12 liraya düşmüş bir bakın bence 
3 Beğeni
İnceleme
Red Dead Redemption II: İstenmediğiniz bir dünyada hırsız olmak
“We’re most ghosts than people.”
Rockstar özellikle hikaye anlatımı ile tanınan bir firma değil. Evet GTA serisinde hatrı sayılır düzeyde bir hikaye varlığı hissediliyor fakat asıl alanları bu olmadı gibi uzun bir zaman. Yenilikçi açık dünya deneyimi öncelikleriydi uzun zamandır.
Sonra Manhunt, Bully gibi oyunlar geldi. Hemen arkasından Red Dead Redemption. Bu oyun benim için bir milat. GTA’nın açık dünyasını kovboy versiyonu olarak aldığım ve oynamaya devam ettiğim oyun gerek ana karakteri ile, gerek içinden çıkamadığı dilemma ile gerekse acı/tatlı sonu ile hafızamda her an yer etmiştir.
John Marston ve “Affedilmeye” uzanan yolculuğu, yarattığı ambiyans ve hikaye örgüsü ile bir o kadar araya sıkıştırdığı şarkılarla buram buram hissettiren oyun bu maceranın başladığı yere götürüyor bizi II’de.
Oyun çıkmadan önce “John’un yerini kim dolduracak?” sorusuna göz kırpmadan cevap veren bir Rockstar var karşımızda.
Arthur Morgan, ilk oyuna giden yolculukta kontrol ettiğimiz karakter olma şerefine ulaşıyor. Başladığı andan itibaren Arthur’un karakterinin John’un ilk oyunda sahip olduğu karakteristik özelliklere sahip olduğunu gözlemleyebiliyorsunuz. Ketum, sert ve çoğu zaman zorunda olan bir adam, kurtulmak için, ailesini korumak için gözünü kırpmayacak birisi Arthur. Sonra ilerledikçe John’un da Arthur ile değiştiğini hatta ilk oyunda olan karakterini Arthur’dan aldığını, dünyanın onu daha ketum yaptığını anlıyorsunuz. Başlarda sorumsuz ve kaçak yaşamayı seven John Arthur’un sayısız ikazı ile birlikte ailesinin değerini anlıyor.
Oyun aynı zamanda ilk oyunda önümüze düşman rolünde koyduğu Dutch’ı süslü bir monolog ile karşımıza atıyor. Dutch, sahneye ilk çıktığı andan itibaren sizi büyülüyor. Süslü sözleri ve kararlılığı ile sizde kendinizi Dutch’a güvenirken buluyorsunuz. Bir dediğini iki etmeden hemde.
Sonra oyun hızlanıyor, karakterler sürekli gelişiyor, çarpışmalar meydana geliyor, tatlı yalanlar, gözyaşları. Acılar ve kayıplar başlıyor. İlk başta oturduğunuz kamp ateşinde söylenen şarkılar, edilen danslar, anlatılan hikayeler grubun yavaş ama sık bir şekilde boşalmasıyla yerini ketum bir sessizliğe bırakırken kendinizi bir zamanlar aklınızdan şüphelenmeyi bile geçirmediğiniz kişiye karşı öfkelenirken buluyorsunuz.
Oyun bunu o kadar muazzam yediriyor ki, Dutch’ın kötü biri olmadığını yalnızca fazla hayalperest olduğunu ve soyunun tükendiğini kabul etmediği için bu hale geldiğinizi yavaş yavaş çıkarıyorsunuz hikayeden. Dutch her şeyden çok yenilgiyi hazmedemiyor, bu sizi sona doğru sürüklüyor. Her kanun kaçağını bekleyen sona.
Her iki oyunda da yer alan “Geçmişinden ve günahlarından kaçamazsın” konsepti bu oyunda da kendini sert bir şekilde belli ediyor. Karakterimizin başına gelen bir takım olaylar ve öğrendiği gerçeklerden sonra kendisi için çok geç olduğunu anlıyor. Bu yüzden affedilmenin imkansız olduğunu bilmesine rağmen çevresindekileri kurtarmaya ve en azından onların mutlu olmalarını sağlamaya çalışırken debelendiğini görüyoruz.
Arthur Morgan, John Marston ile birlikte en çok değer verdiğim karakterlerden birisi oldu bu son karakter arc’ı ile. Yani tamamen çıkarsız, şartsız kendini diğer insanların kurtulmasına adayarak gözümde değeri çoğu karakterden fazla.
Sona geldiğimizde ise çabalarımızın bir kısmı sonuç veriyor ve yüzünüzde yine buruk bir gülümseme ile bırakıyorsunuz hikayeyi. Tam o anda giren şarkı olayı kolaylaştırmıyor ve çok sevdiğiniz bu karakterlere ve bu dünyaya veda ediyorsunuz.
Kesinlikle senenin en büyük süprizi oldu RDII benim için. Sandığım oyun olmamasıyla, oynanış ve görünüm olayına girmeden, tamamen açık dünya ve linear hikaye anlatımını özüne kadar harmanlayıp önümüze koyabilmişler. Tüm bunları da Uncharted seviyesinde sinematik bir anlatım ve interaktif diyalog opsiyonları ile sağlayabilmiş Rockstar. Fırsatınız olduğunda kaçırmayın derim.
“Outlaws for Life”
6 Beğeni
Little Nightmares oynadım. Neydi bu böyle. Korku atmosferi, müzik, hayal gücü… Çok özel deneyim oldu. Hele o son. Üfff, hâlâ tüylerim diken diken.
7 Beğeni
Bastion ve Trasistor’un yapımcısı Super Giant Games yeni oyunu Hades’i duyurdu. Bastion ile Souls karışımı olacak gibi görünüyor.
Stanley Parable Ultra Delux’ın videosu da güldürdü 
“What do you mean by Last Of Us 2 is coming on next year, too?”
Ama gecenin benim için yıldızı Fallout 1&2 ve Arcanum’un yapımcılarının Obsidian çatısı altında geliştirdiği The Outer Worlds oldu <3
10 Beğeni
Psychonauuuuuuts 2!!!
5 Beğeni
Ben unutmuşum dün gece The Game Awards’ın olduğunu, her zamanki gibi kötü başlayan bir sabah serviste işe gelirken İhsan Abi’nin gönderilerini gördüm ve günüm aydınlandı resmen.
Hades güzel görünüyor ancak Supergiant’ın Pyre ile yapmaya çalıştığı -ki oyunu oynamadım, izlediğim videolardan yola çıkarak konuşuyorum- yeni oyun mekanikleri arayışı çok hoşuma gitmişti. Ancak Hades biraz daha son zamanlarda sık gördüğümüz bağımsız Soulslike oyunlara benziyor. En azından hikaye anlatımında yine hayran bırakmalarını bekliyorum. Bu arada oyun Epic Games Store’da Early Access’e açılmış durumda.
Stanley Parable 2013’ün en sevdiğim oyunuydu ancak Ultra Delux’i de muhtemelen ilk hafta alacak olmama rağmen biraz önyargılıyım. William Pugh Crows Crows Crows’u kurduğunda çok umutluydum yapacakları yeni oyunlardan gel gelelim şimdiye kadar çıkardıkları tek oyun Rick and Morty’nin yapımcısıyla beraber yaptıkları VR oyunu Accounting oldu. Şimdi de yeni bir oyun yerine TSP’i yeniden önümüze sunuyorlar. Umarım bu ekipten yeni bir şeyler de görebiliriz bir noktada. Galiba bir de anlatıcı değişmiş, sesi farklı geldi bana.
The Outer World bende acayip bir Borderlands havası uyandırdı. Borderlands’i pek sevmem, ancak Obsidian’dan çıkacak bir RPG’nin kusursuza yakın olacağını düşündüğüm için hevesle bekliyorum bunu da. Bir de fragmandaki göndermeyi fark edenler olmuştur herhalde: “From the original creators of Fallout”
Psychonauts 2 için yorum yapamıyorum. İlki en sevdiğim birkaç bilgisayar oyunundan biridir. Tim Schafer’a çok fazla güvenmek istemiyorum ama video aynı havayı yakaladıkları izlenimini uyandırdı. Umarım yine bir hayal kırıklığı yaratmaz Tim Schafer ve Double Fine.
İhsan Abi’nin bahsetmediği birkaç şeyi de ben yazayım:
Mortal Kombat 11 duyurulmuş.
Abzu’yu yapan ekibin yeni oyunu The Pathless duyurulmuş. Fragman güzel görünüyor.
No Man’s Sky ile önce insanları heveslendirip büyük hayal kırıklığına uğratan, sonra da güncellemelerle oyunu mezardan çıkaran Hello Games de yeni bir oyun duyurmuş. The Last Campfire isimli oyun bulmaca / macera oyunu olacakmış. Bunun da fragmanı epey güzel, özellikle müzik seçimi mükemmel.
Stranger Things’in de üçüncü sezonu ile beraber bir de 16-bit oyunu geliyormuş.
Ben kısa kısa yazdım ama hepsi hakkında daha ayrıntılı bilgiye ve tabi çok daha fazlasına Oyungezer’den ulaşabilirsiniz.
Bir de hazır gelmişken; Fortnite’ın -ve Unreal Engine’in- yapımcısı Epic Games, Steam’e rakip olacak yeni bir platform açtı: www.epicgames.com/store/tr
Normalde diğer oyun mağazaları gibi birkaç haftada unutulur diye düşünüyordum ama bir göz attım da epey sağlam hazırlanmışlar. İlk olarak üstte de dediğim gibi Hades’i şu an için yalnızca buradan oynayabiliyorsunuz. Vakti zamanında Playstation’u kasıp kavuran ve benim gibi konsol sahibi olmayanların ağzının suyunu akıtan The Journey de mağazada görünüyor, yani anlaşılan o da bu platformdan bilgisayar oyuncularına sunulacak. Sonra sitelerinde söylediklerine göre bu aydan başlayarak 2019 sonuna kadar her iki haftada bir ücretsiz bir oyun vereceklermiş, aralık ayının oyunları Subnautica ve Super Meatboy olmuş. En güzel haber ise mağazada Steam’deki gibi bölgesel fiyatlandırma var, yani fiyatlar Türk Lirası.
Epic Games epey iyi bir başlangıç yaptı benim gözümde, Valve’i baya zorlayacaklar gibi görünüyor. Bu durumdan da en kârlı biz oyuncular çıkacağız muhtemelen 
6 Beğeni
Bense Tim Schafer ve Double Fine’a çok güveniyorum Neden öyle dedin bilmiyorum ama şimdiye kadar beni hiç hayal kırıklığına uğratmadılar. Bir ara Erken Erişim muhabbeti yüzünden oyuncuların tepkisini çektiler ama o zaman da tecrübesizliklerinin kurbanı olmuşlardı.
Mortal Kombat 11 duyurusu yapılırken sanki ödül adayları gösterilecekmiş gibi yapıp ardından MK 11’in duyurulması güzeldi 
Gecede bunun gibi insanı güldüren birkaç an daha vardı. Şelfie çeken Muppet da ayrı güzeldi
Journey PC’ye geliyormuş bu arada. Ama şimdilik yalnızca Epic Store’da. Epic de Steam’e ilk çalımlarını atmaya başladı. Bölgesel fiyatlandırma var demişsin ama ben öyle bir şey göremedim. Fiyatlar bana yüksek geldi.
2 Beğeni
Abi, Spacebase DF-9 ve Hack’n’Slash’in - ki bu oyundan çok umutluydum ben- aldığı epey kötü yorumlar neyse de, Broken Age Kickstarter’dan çıktıktan sonra çoğunlukla Schafer’ın plansızlığı yüzünden sürecin sakız gibi uzaması hoş değildi. Hatta Psychonauts 2’nin de yine crowdfunding ile yapılmasından epey işkillenmiştim ancak şu an için iyi götürüyorlar galiba projeyi. Bir de çok sevdiğim Psychonauts ve Brutal Legend’ın bile oyun mekaniklerinin insanı bazen çıldırtacak kadar sorunlu olduğunu düşünüyorum. Schafer bana çok iyi fikirler bulan ama gerçekleştirme kısmında bocalayan biri gibi geliyor artık. Güvensizliğim bundan dolayıydı.
Epic Games Store konusunda da haklısın valla. Ben telefondan girdim ve Hades’in 69, Ashen’in de 149 TL olduğunu gördüm. Valve ve CDPR’ın bile oyun fiyatlarını tavana çektiği şu dönemde bu oyunların Steam fiyatları da en iyi böyle olur diye düşünüp öyle bir çıkarım yaptım. Zaten şu an için pek fazla oyun da yok, belki ileride bir çeki düzen verirler.
Abzu zaten PC’de vardı?
Journey’le karıştırdı galiba. Tarih belli değil henüz ama Epic Store üzerinden PC’ye gelecekmiş.
1 Beğeni
Pardon, Journey olacaktı
@_restlessness
O zaman harika haber. Zamanında PS’i olmayıp oynayamayanlara (mesela ben) gün doğdu
1 Beğeni