Yarım Bıraktığınız Kitaplar ile Sebepleri

Jack London - Yıldız Gezgini kitabını yarım bırakmak zorunda kaldım. Bir türlü giremedim o kurgunun içine. Baya da okumuştum 150 sayfa civarı ama gitmedi daha fazla. Bitiren var mı buralarda?

2 Beğeni

Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu

Calvino’nun iyi bir yazar olduğu aşikar ama çok fazla süslü cümle kurmaya ve çok fazla betimleme yapmaya itmiş kendini bu kitapta, bu durum bir süre sonra baymaya başladı, aynı zamanda kitapları yarım bırakmak gibi bir alışkanlığımda var.

1 Beğeni

Bütün yazıyı buğulamak istemedim bu yüzden 1984, Sefiller ve Yabancı’yı okumamışlara duyurulur, bu yazı bu kitaplar hakkında bilgi içerir.

Albert Camus Yabancı. Yarım bırakmak üzereydim ancak kısa ve akıcı bir kitap olduğu için bitirmiştim. Öncelikle tamam, kitabın konusu olarak Meursault’ un olaylara karşı kayıtsızlığı anlatılıyor olabilir ve gerçekten de çok güzel kayıtsız kalmış. Ama yahu insan biraz hayatı için savaşır. Okurken sürekli “Bir şey yapar mısın artık??” dedim kendi kendime. Kitabın kötülüğünden ya da dilinden ötürü değildi alışamamam. Ben savaşçı karakterleri seviyorum. Önünde yaşayabileceği ne yıllar vardı belki de. Ama o her şeye kayıtsız kalmayı tercih etti. Halbuki Sefiller romanında toplum tarafından dışlanmış, itilmiş bir hırsızın bile sevilip aile kurabildiğini ne güzel okuttu bizlere Victor Hugo. 1984’teki Winston o baskıcı düzen içinde bile aşkı için, özgürlüğü için savaştı. Evet o da hüsranla bitiyor ancak denedi sonuçta. Ama Meursault denemedi bile. Bu yazdıklarımdan vardığım yer galiba ben konusu sevmedim. Albert Camus’ nun hayata bakış açısıyla, felsefesiyle alakalı bir durumdu. Konuyu beğenenler mutlaka sevecektir kitabı çünkü çok yalın bir anlatımı vardı.

4 Beğeni

Şu an Vadideki Zambak’ ı okuyorum. Elime ne zaman alsam on beş yirmi sayfa ancak okuyup bırakıyorum. Betimlemeler ve karakter tahlili o kadar yoğun ki karakterin en son nerede, ne yaptığını unutup geriye dönmek zorunda kalıyorum. Belki de kafam dağınık bu aralar. Sonunu getirebilir miyim bilmiyorum.

4 Beğeni

Balzac’ı sevemiyorum ben bir türlü. Arkadaşımdan bir kitabını ödünç almıştım ve bitiremedim, okumadan geri verdim. Bence gereksizce uzun betimlemeler yapıyor. Nehir akıyor demek yerine ışıl ışıl berrak bir su yığını ancak bir canavarın ağızında olabilecek kadar sert ve sivri kayalarla sevişiyor (güzel oldu gibi :sweat_smile: ) diyor. Ben dayanamayıp bıraktım. Belki daha ileride çok yavaş bir hayatım olursa sallanan sandalyeme oturup tüm günümü bu betimlemeler içinde geçirebilirim ama şimdilik sıkıcı buluyorum.

7 Beğeni

Çok beğendim cümleyi :joy: Sık sık yazar mısınız? :joy:

1 Beğeni

Şu an devam etme çabamın nedeni betimleme yapma konusunda belki bana yardımı dokunur, bir şeyler kaparım diye düşünmemdir. :slight_smile:

Gerçekten havalı. :smiley:

2 Beğeni

@raispecial
Dilini, kurgusunu çok sevmeme rağmen ilginç bir şekilde ben de bitiremedim kitabı. Ancak benzer okuma zevklerine sahip olduğum bir arkadasim sevmişti hayli. Belki doğru zaman değildi, ileride tekrar denemeyi düşünüyorum.

2 Beğeni

Sevmeseniz de inceden inceye işlemiş bence :smiley:

2 Beğeni

Mülksüzler-ursula leguin
Yarısına kadar okumayı başardım ama kitap beni hiç sarmadı.Olayları da tam anlayamadım.O yüzden bıraktım.

1 Beğeni

Kitap bu tür betimlemelerle dolu olunca ister istemez akılda kalıyor. :smiley:

1 Beğeni

Beton Ada. Geçen seneden beri ne zaman başlasam yarım bırakıyorum. Beni hiç mi hiç sarmıyor kendisi… İnşallah bir gün bitirmek niyetindeyim ama ne zaman olur bilmem. :smiley:

1 Beğeni

Ballard’ın tarzı farklı biraz, herkes kolayca okuyamıyor. Bir de Gökdelen’e şans ver istersen. :slight_smile:

1 Beğeni

Olabilir, aklımda olsun öneriniz. :smile: Aslında öncesinde Çarpışma’yı okumuştum, ama temelde bana temalar çok benzer geldiğinden midir nedir, Beton Ada’yı okuyamıyorum bir türlü. Haricinde bir öyküsünü de beğenmiştim.

1 Beğeni

Çarpışma en sert kitabı. Onu okuduysan bence her kitabını okuyabilirsin. Dönemsel olarak bir okuyamama durumu olmuş olabilir. Bence pes etme ve her kitabını okumaya çalış. Okur sayısı artsın ki yeni kitaplarını da görebilelim. Ballard çok değerli bir yazar. :slight_smile:

2 Beğeni

Evet bayağı sertti. :smile: Hatta birkaç kişiyle birkaç kitap belirleyip okuma yapmıştık bunu da ben önermiştim… Sonrası malum, herkes okuyamadı. :sweat_smile: Ama farklı tarzı benim hoşuma gitmişti o zamanlar.

Pek dönemsel gibi değil esasen, geçen seneden beri aralıklarla deniyorum… ^^’ İnşallah diyelim, belki hala zamanı yanlıştır. :slight_smile:

1 Beğeni

Haruki Murakami’nin 1Q84 ve Stephen King’in Kara Kule: Silahşor kitapları. Nedeni ise ikisi de oldukça boğucu geldi.

2 Beğeni

Zaman Çarkı 1

Büyük ve ayrıntılı bir eser olduğunu görebiliyorum ama cümleler beni sinir ediyor. Sebebini bilmiyorum ama diyalogları, betimlemeleri okudukça canım sıkılıyor.
Cümle böyle mi kurulur
Diyesim geliyor.

2 Beğeni

Bunu söylemek beni üzüyor ama “Kendine Ait Bir Oda”. Ilk okumaya başladığımda kendimi kitaba verememiştim ve o an zamanı olmadığını düşünüp yarım bırakmıştım. Ikinci defa okumaya başladığımda sonlarına çok yaklaşmıştım ama kendimi zorlayarak okumuştum. Zamanına göre çok iyi düşüncelerle yazılmış bir kitap fakat beni çekmedi o zamanlar. Umarım bir sonraki okuyuşumda bitirebilirim.

3 Beğeni

Kızıl Gokler Altında Kızıl denizler.

Ismine ve kapağîna kandiğım bir kitap oldu. Ne locke Lomara’nin yalanlarina ne de bu kitaba isinamadim. 2. Kitabı son 60 sayfa da yarım bıraktım. Seriye ancak 3. Kitabta alıştım.

Sebebi interneteki cahilerin kitabın türüne High Fantasty demiş olması ancak kitap low fanrasty turün de. Tür takıntım ve low fantasty oñ yargım bu kitap ver seri yüzünden olmustur.

3 Beğeni