Yayıneviniz Olsaydı Basacağınız Kitaplar Ne Olurdu?

Everest

Martı

Arkadaşlığımız boyunca çözmesi için dostum Shelock Holmes’a iletilen onca problemin arasında, benim tarafından ona sunulan yalnızca iki tane olay oldu - birincisi Bay Hatherley’in başparmağı ile ilgili olanı, öteki de Albay Warburton’un deliliğiyle ilgili olanıydı. Bunlardan ikincisi dikkatli ve özel yeteneklere sahip bir araştırmacı için daha ilginç olabilir, ama diğeri, başlangıcıyla öylesine garip, ayrıntılarıyla öylesine dramatikti ki özellikle bu vakanın kayda geçirilmesinin daha anlamlı olacağını düşünüyorum. Gerçi bu vakada, dostum, o inanılmaz sonuçlara varmasını sağlayan kendine özgü yöntemlerini kullanmasına pek gerek duymadı. Hikâye, bildiğim kadarıyla, gazetelerde de bir çok defa yer almıştı ama tıpkı öyle anlatımların tümünde olduğu gibi, yarım sütuna geçilen bir haberin etkisi çok az olur; hele olayların tek tek gözünüzün önünde gelişmesini, sırrın basamak basamak çözümünü görmekle kıyaslayacak olursak. Yaşandığı zaman, içinde bulunduğumuz durum beni çok etkilemişti ve aradan iki yıl geçmesine rağmen bu etkinin azaldığını söyleyemem.

Everesti okurken dipnotları okumak zorunda değilsin. Ama ben Sherlock Holmes hayranı olan herkesin bulundurmasından yanayım. Türkçe en kapsamlı ve TAM külliyat bu çünkü. Pahalı oldugunun farkındayım ama kitaplar gerçekten de kütük gibi kocaman kitaplar.

1 Beğeni