Merhaba Arkadaşlar,
Dosya gönderirken, internette içeriği zaten bulunan ve yazarı tanınmamış bir kitaba kim para verir, bu satmaz yaklaşımı doğabilir. Böyle olunca dosyamı gönderip göndermemek konusunda çok kararsız kaldım.
Sizler ne tavsiye edersiniz?
Beklentiniz nedir? Hangi amaçla yazıyorsunuz?
Sizin kitabınız bile çıkmış olsa, bu aynı şekilde olurdu. Fikirlerinizin çalınma ihtimali hep var.sonuçta infial iddaası her fikir için savunulabilir.
Kitabın basılması konusundaysa editör tanıdık bulmanız, çevre edinmeniz gerek. Özellikle sizin yazdığınız türde kitapların editörleriyle iletişime geçip, kitabınızı geliştirmek için yollar bulmaya çalışabilirsiniz, ya da en basitinden hangi yayınevinden çıkabilir, hangisi sizi dikkate alır konularında önbilgi almış olursunuz. Türkiyede yazarlık 50-60bin satmıyorsan maddi kazanç pek sağlamıyor.
Merhaba,
Kitap dosyamın yarısını tamamladım ve önümüzdeki yıl içinde yayın evlerine göndermeyi planlıyorum (Tabi son hali içime sinerse). Çıktığınız bu yolda neler yaşadığınızı az çok tahmin edebiliyorum. Bu konuda hiç tecrübem olmamasına rağmen pes etmemenizi öneririm. Zira dünya çapında milyon satmış yazarların defalarca kabul edilmediğini biliyorsunuzdur. Kitap dosyanızı tekrar okuyup, düzenleyip göndermeniz elbet birilerinin dikkatini çekecektir.
Ben, wattpatt’de yayınlamanızı öneririm. Daha fazla okuyucuya ulaşırsınız. Eğer kitabınız iyiyse değer de görürsünüz.
Yeteri kadar beğenildiğinde yayınevleri tarafından hakları alınarak fiziki olarak basılmış örnekleri de vardı galiba.
Evet, yayınevleri ilgi gören wattpadd kitaplarını basıyorlar.
Var tabi 4n1k en basit örneği
Yurtdışında yayınevleri bu işin ekmeğini yemesinler diye wattpad kendi yayınevini kurmuştu geçen senelerde. Beklediklerini bulabildiler mi bilmiyorum tabi.
İyi olan kazansın diye bir şey hiçbir yerde yok. Network, ne iş yaparsanız yapın en önemli şeylerden biri. Wattpad çok daha kolay geliyor farkındayım ama kitlesini de düşünmelisiniz. Kitabınız ne hakkında, hangi yaş aralığına hitap ediyor vs. gibi etmenleri de göz önünde bulundurmalısınız. Yada yayınladığınız yer, sizin hedef kitlenizi kapsıyor mu? Vb.
Konunun hepsini okumadım, ama fırsat buldukça okuyacağım. Ben kabul edilmeyeceğimi bildiğim için kendime şöyle bir yol çizebildim. Bir süre kitap çevireceğim yayın evleri için, bu sırada da kendimi ve yazdıklarımı tanıtmak için elimden geleni yapacağım. Bu iki şey sayesinde de eninde sonunda benim kitabımı çıkaracaklarını düşünüyorum bu yolun bir kilometre taşında (elbette yazdıklarım iyiyse). Ben her zaman Wattpad (içeriği aşırı dandik de bulsam) gibi sitelerin daha çok geleceği olduğunu düşünüyorum çünkü yayın evlerinin masrafları çok olduğu için risk almak istemiyorlar, biraz önce söylediğim gibi çok uzun bir yol yürümeniz gerekiyor bence kitap çıkarmak adına. Mesela en son Wattpad’ın Amerika kısmına sanırım kitapları parayla okuma seçeneği gelmişti. Bildiğiniz insanlar sizin kitabınızı satın alıyor.
Bir diğer seçenek de kitabınızı Google Kitaplara koymanız. Orada da bulunup satın alınabiliyor ve ücretsiz. Kesinlikle tavsiye ederim.
Ayrıca evet, diğer arkadaşların da dediği gibi ne yazık ki network ve tanınmak en önemli şey. Yoksa şansınız çok düşüyor Türkiye’de. Fakat tanınıyorsanız, kitabınız Wattpad’da 50 bin falan okunuyorsa vasat (Sizin kitabınız vasat değildir tabii, onlar için konuşuyorum) da olsa basılabilir.
Bu arkadaşı ben de izlemiştim ilk niyet ettiğim zamanlarda. Tavsiye ederim.
Dedikleriniz doğru ama bu sonuçta ticari bir iş. Bu yönden bakmak lazım olaya. Bu yüzden onları da bir yerde suçlayamayız çünkü kar amacı güden kuruluşlar bunlar. Satılıyor ve okunuyorsa basılıyor. Daha ziyade bizlerin bu duruma ayak uydurması belki de okuyucu kitlesini bir şekilde yönlendirmesi gerek. 
Ayrıca o yayınevleri de mesela kazandıkları paranın bir kısmıyla amatör yazarlara destek verip basıyor olabilir, bunu da bilmiyoruz mesela. Belki bu şans sadece bizlere denk gelmiyor çünkü ne zaman bu konuyu araştırsam yayınevleri hep ellerinde çok fazla dosya olduğunu söylüyor. Belki her işte olduğu gibi bu işi yaparken de diğerlerinin arasından sıyrılıp öne çıkmak gerekiyor. Bilmiyorum. Sadece farklı bakış açılarını da sunmak istedim.
Sanırım Kayıp Rıhtım’da da böyle bir yazı vardı: Yayınevine gönderdiğiniz kitap dosyasının bir kopyasını PTT aracılığıyla kendi adresinize gönderirseniz elinizde resmi bir belge olur ve olası bir intihal vakasında haklı olduğunuzu çok rahat ispatlayabilirsiniz.
Kitap yayımlama konusunda ise bence içinizden nasıl geliyorsa öyle yapın. Çünkü belki bir-iki yıl sonra başka bir kitap yazacak ve ilkini unutacaksınız (Bana böyle oldu). Belki şu anki kitabınız basılsa ama çok satmasa şevkiniz kırılır; ama ikinci ya da üçüncü kitabınız basılır ve başarılı olursa “İyi ki ilki olmamış” dersiniz (Tamamen varsayımsal konuşuyorum).
Demek istediğim, kitap bastırma işi o kadar geniş olasılıklara sahip bir konu ki ne canınızı sıkmaya, ne üzülmeye, ne de yazma hevesinizi kırmaya değer. Wattpad de bir çözüm olabilir, blog açıp parça parça yayınlamak da. Eğer hep büyük yayınevlerine gönderdiyseniz küçüklere de gönderebilirsiniz.
Benzer bir başlık vardı.
Ne demek istediğinizi anladığımı sanmıyorum. 
Benzer bir başlık var, oradan da faydalı bilgiler edinilebilir diye başlığin linkini attım. Aynı içerik olduğunu düşünsem zaten konuyu kapatıp mesajları o başlığa taşırdım.
Merhabalar,
Benzer bir sürecin içindeyim epeydir bu sebeple yaptıklarımı ve yaşadıklarımı paylaşmak istedim. 2014 yılında wattpadde yazmaya başladım. Okur kitlesi olarak bana uygun bir yapıya sahip değildi fakat yaklaşık 2 yıl boyunca düzenli yazmamı sağlayan izole bir alan kurabildim kendime. Okurdan geri dönüş alarak yazma hali aslında hem iyi hem kötü. Eğer okunmak istiyorsanız okumanız ve yorum yapmanız gerekiyor. Bu mecra biraz takibe takip algısıyla ilerleyen bir yapıya sahip. Gelen yorumlarda da verim alabileceğiniz gerçek değerlendirmeler düşük bir yüzdeye sahip. Şanslıysanız ve iyi bir okursanız güzel kurgulara, yazarlara denk gelebiliyorsunuz gerçekten. Bu yazarken sizi besleyen bir unsura dönüşüyor. Fakat negatif yorumlar ve değerlendirmeler için de aynı şey geçerli oluyor. Ki aslında bizi geliştiren de bunlar oluyor biraz. İşlevli kullanılırsa güzel bir yazma atölyesine dönüşebilir. Ama bunun dışında yazılanların içerikleri, kurguların benzerlikleri ve yavanlıkları beni hayli yorduğu için yaklaşık 3 senedir uzak duruyorum. Biraz kendini tüketen bir iş oldu. Milyon okunan kitapları gördüğünüzde kalbiniz kırılıyor. Şu an çok satanlara baktığımda da benzer bir is oluyor gerçi. Ek olarak arkadaşlarım arasında 20 bin okunmayla kitapları tamamlayıp sonrasında elden gecirip yayınevine gönderenler de oldu. Ki kitapları basıldı da. Sadece buradan kitap basan yayınevleri de var. Onların dışında kurgunuzun burada yayınlanmıs olması negatif bir durum da oluşturabiliyor. Kimi yayınevleri eserinizi ciddiyetsiz buluyor. Kendinize bitmiş dosyanızı mail atarak ya da kargolayarak da intihal benzeri süreci engelleyebilirsiniz. Ama ben okurla interaktif bir iletişim sağlamak istiyorum derseniz de güzel okumalarla kendi kitlenizi yaratabilirsiniz. Şimdiden kolay gelsin!
valla koca koca tanınmış yazarların bile tanınmamış ama iyi kitap yazmış kişilerden aşırdıklarına şahit oluyoruz hiç şaşırmam sizin kitabınızı da çalmalarından
Merhaba,
Öncelikle daha önce dendiği gibi dosyanızın bir çıktısını yazıcıdan alın. Büyük bir zarfın içine koyun ve en yakın PTT şubesinden kendi adresinize (iş veya ev) iadeli taahhütlü olarak gönderin. PTT zarfı teslim ettiğinde formu imzalayın. Ardından o zarfı bir kenara koyun ve hiç ellemeyin. Yazdıklarınızın çalındığını düşünürseniz mahkemeye verin ve mahkemede o zarfı hâkim (veya resmî kişiler) açıp incelesin. Zarfın gönderilme tarihi devlet kayıtlarına geçtiği için ve zarfı ilk önce hâkim açtığı için dosyanın sizin üzerinize resmî olarak kaydedilmesi kadar etkili bir yöntemdir bu.
Dosyanızda geçen birtakım ifade, deyiş ve düşüncelere başka bir yerde rastlayabilirsiniz. Bunlar “mücevher kutusu” benzetmesi kadar ufak benzetmelerse bu bir intihal sayılmaz. “Gözlerindeki parıltının aynısını üç yaşındaki bir kız çocuğunun doğum gününde görmüştüm,” cümlesinin aynısını yazsa bile birçok kişi bunun intihal olmadığına hükmedebilir. Kurgu farklıysa, kullanılan cümlelerin ezici (atıyorum yüzde doksan beş) bir çoğunluğu farklıysa, büyük ihtimalle bunun intihal olmadığına karar verilir (hukukçu olmadığım için kesin konuşmuyorum). Sizin kullandığınız birtakım ifade, deyiş ve düşüncelere başka yerlerde rastlamanız olağandır. Hatta siz de bundan otuz, elli hatta yüz yıl önce kullanılmış bazı ifadeleri bilinçsiz bir şekilde kullanmış olabilirsiniz. Hepimiz de öyle. Bu bir nevi beynin tortusudur ve kimse bunu engelleyemez. Ben size bir yazı göndersem, bunu okusanız ve ardından altı ay sonra başka bir yazı yazmaya kalkışsanız ister istemez benim size gönderdiğim yazıda kullanılan bazı ifadeleri kullanabilirsiniz. Bu bilinçli yapılan bir şey değildir. Sizin veya başka herhangi birinin yazılarından dikkate değer ölçüde bir alıntılama yoksa bu konuda yapılacak bir şey yoktur.
(Sizi tenkit, yerme vs. gibi bir amaçla değil, dilim döndüğünce yardım etme amacıyla yazdım.)