@Bunn-Y Eski serilere el atmışken Işıkyaratan, Kuzgunun Gölgesi ve Ejderha Mızrağı hakkında bir gelişme olur mu acaba?
Serisinde bu yıl çok önemli kitapları yeniden bastık. Tüm dünyayı etkileyen bir dava vardı biliyorsunuz, artık sonuçlandığı için ilerleyen zamanlarda rahat rahat devam edeceğiz.
Nabız yokluyoruz.
Devam ediyor.
Henüz belli değil.
Artık pek soran olmuyor ama Uzun Dünya serisine devam edecek misiniz?
Yana yakıla Kan Şarkısı kitabını arayan-bekleyenlerden biri de benim. Umarım kitabı tekrar basarsınız.
Kuzgunun Gölgesi ve devam serisi konusunda nabzımı dilediğiniz kadar yoklayabilirsiniz. Devam serisi de basılsa keşke, çok sevmiştim üçlemeyi.
Pes ettim artık sormayacağım diyorum ama dayanamıyorum ve gene soruyorum "Mars Üçlemesi’ne ne oldu???
Bir zamanlar Hiçi serisi basılacak deniyordu. Halen beklemedeyiz.
Umarım sorun çözülür de bir an önce devam edersiniz.
Bu seriyi ben de bekliyorum çevremde de çok bekleyeni var. Umarım bir an önce tekrar basarsınız.
Buradan en azından belirsiz bir zamanda yayinlayacaginiz sonucunu çıkarmak mümkün müdür?
Toplamda 21 Dune kitabı var. Hepsini güzel edisyonla yayınlayın, dökün bizi sokaklara ellerde İthaki bayrakları
Şu seriden en büyük umudum, Attila İlhan’ın şiir harici diğer eserlerini de ciltli basması.
Halit Bey, Crossover Talks gelmeyecek mi artık…
Arkadaşlar uyusun bırakın da.
Çok güzel bir bakış açısı olmuş tebrikler
Haha eyvallah hocam:)
Romanları belki olur da yazılarından oluşan derlemeleri veya Hangi serisi çok olası durmuyor.
The Christmas Pig in Noel Domuçu olarak çevrilmesi yalnızca bana mı tuhaf geldi? Kapağında domuz yazarsak satılmaz korkusu mudur acaba?
Yüksek ihtimal öyle. “Domuz eti yemek” ile “domuzu tüm diğer hayvanlar gibi kabul etmek” arasında bir fark olmadığını düşünüyor büyük bir kesim.
Yazmayı unutmuşum " Komünün Lanetlileri" ciltli baskı da çıkacak.
Komünün Lanetlileri
Komünün Lanetlileri, 1871 Paris Komününün temel kaynaklarına, ilk elden tanıklıklara dayanıyor ve o günleri döneminde çizilmiş 136 gravürle anlatıyor. Yazar Raphaël Meyssan’la birlikte bir buçuk yüzyıl önce yaşamış bir komüncünün peşine düşüyor ve arşivlerde, eski gazetelerde, kitaplarda, tarihî duvar afişlerinde, her yerde Lavalette adlı bu komüncüyü arıyoruz. Yapboz gibi, her seferinde tek bir parça yerleştiriyoruz resme. Sayfalar ilerledikçe Lavalette’in yanında Ulusal Muhafız Merkez Komitesinin diğer üyeleri beliriyor. Prusya kuşatmasından sağ çıkmış Paris’i ve Komünü kuran, canı pahasına savunan Paris halkını görüyoruz. Bütün resim ortaya çıktığında ise sadece yetmiş iki gün sürmüş Komünün hazin sonuna tanıklık ediyoruz. Yine de aklımızda bu son değil, yüz elli yıldır yazılıp çizilen bu devrim üzerine daha yazılacak çok şey olduğu kalıyor.
Sis ve Gece 25 Yaşında (Numaralı Özel Baskı)
Ahmet Ümit’ten sözünü sakınmayan, cesur, hâlâ güncelliğini koruyan, usta işi bir ilk roman. 1996’da yayımlanan Sis ve Gece Türkçe polisiye edebiyatın yapıtaşlarındandır. Ahmet Ümit’e parlak bir kariyerin kapısını açan roman 90’lı yılların Türkiyesi’nden bir kesit sunarken aynı zamanda ülkenin hem yakın geçmişini hem de geleceğini gösteren kurgusuyla okurunu şaşırtmaya devam ediyor.