Vüsat O. Bener Everest baskıları.
Bakan bey’in gözleri gibi olmasada gözlerim ışıldıyor.
Ekleme: Bez cilt değilmiş. Sıvama cilt dediler.
Vüsat O. Bener Everest baskıları.
Bakan bey’in gözleri gibi olmasada gözlerim ışıldıyor.
Ekleme: Bez cilt değilmiş. Sıvama cilt dediler.
Fiyat tahmini olan var mı?
Biraz düşündüm. Artı - eksi 500 ile 3500 TL olur diye tahmin ediyorum.
Bence 1500 - 2000 TL arası olur gibi.
Not: Hakiki deri olayını şimdi gördüm. Ben bu kumardan çekiliyorum.
Tahminim en az 4.000 TL. Hakiki deri falan denilince daha ucuz düşünemedim
Katma değerli ürün. Fındık fiyatı ile fındık ezmesi fiyatı gibi düşünmek lazım.
Tek cilt 300-350 TL civarı olur gibi geliyor bana ama yine de maliyetten öte yayınevinin beklentisini bilmeden tahmin yürütüyorum.
Yatırımlık alınır mı?
Konusunu dahi okumadım sadece fiyatına odaklandım şu an. Koleksiyon için alabilir miyim acaba diye düşünüyorum. Kurban bayramı geliyor kendi derimizi kendimiz üretiriz. İlkokuldayken defterleri falan kaplardık biz. Onun gibi bir şey yapılabilir.
Bence alınmaz her zaman ileriki yıllar da çok daha iyi baskılar çıkabilir ama yine de almak ya da almamak tavsiyesi değildir.
@Artorias Evde kendi kitabımızı basabiliriz. Tanklı yazıcı + şamua kağıt + @Leingrad 'dan cilt yapma dersleri. Şakası bir yana kolleksiyon baskı bunlar, fiyatı makul olmayacak o nedenle de benlik değilller.
@alper in dediği gibi cildi 300-350 civarı olur diye tahmin ediyorum. Her ay tek cilt çıksa ve tek satılsa belki alınabilir ama biz anca ekrana ekmek banarız.
3000 tlden aşağı olacağını düşünmüyorum sonuçta hakiki deri yazmış, nereden baksan 2 absolute parası… Tabi ön siparişe özel 999 tl veyahut 1499 tl olursa alınabilir…
Duyduğum kadarıyla fiyat konusunu henüz tam olarak belirleyememişler. Rıhtım ne diyor diye buradaki fiyatlara bakıyorlarmış. Düşündüğünün yarısını yaz.
O halde 499 iyidir, cilt başı 50 tl işte miss…
@Erdal_01 @alper @Artorias @isos81 @fmd_1 Ortak danaya girenler misali 6 kişi ortak alsak, her birimizin evinde yılın 2 ayı kalsa nasıl olur?
Fiyat hakkında aşağı yukarı bir fikir veriyor.
“Uzaya yolculuk edemeyen bir uygarlığın varlığını sürdürmesi imkânsızdır.”— Carl Sagan
BİLİM VE BİLİMKURGUNUN İÇ İÇE GEÇTİĞİ OLAĞANÜSTÜ BİR KEŞİF ÇAĞI
Önceden astronotların Dünya’nın yörüngesinde ve Ay’da çektiği fotoğraflar ile Jüpiter gibi uzak gezegenlerin astronomlar tarafından teleskoplar aracılığıyla çekilmiş görüntüleri bulunuyordu. Bunlar, olağanüstü olmalarına rağmen göze hep yabancı ve soyut gelirdi. Ancak her geçen gün uzayın karanlık noktaları biraz daha aydınlığa kavuşuyor. Uzay sanki elinizi uzatsanız ona dokunabilecekmişsiniz gibi somut artık.
Einstein Kitaplığı serisinden Uzay Yolculuğu , uzay biliminin on dokuzuncu yüzyılda Rus roket bilimi öncüsü Konstantin Tsiolkovski’nin ortaya koyduğu fikirlerle doğuşundan Doğu’yla Batı arasındaki Uzay Yarışı’na, Ay yolculuklarının ihtişamı ve gösterişinden Uzay Mekiği programı ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na ve insan kâşiflerin diğer yıldız sistemlerine yolculuk etmesini veya diğer gezegenlerde koloniler kurmasını mümkün kılacak ileriki projelere kadar uzanan bir çağı on kısa dersle özetliyor.
Bulutların ötesine bakmamızı sağlayan şaşırtıcı teknolojiden başlayıp yirmi birinci yüzyılın uzay turizmi gündemine kadar uzanan pek çok konuda meraklı zihinler için uzman liderliğinde bir macera… Çığır açan bilimsel gelişmeler hakkında bilgi edinmek isteyen herkese hitap eden anlaşılabilir üslubu ve temel bilgilerden oluşan zengin içeriğiyle nitelikli bir koleksiyon… Evrenin karanlık yüzünü aydınlatan uzay araştırmalarına açılan bu kapıdan geçmeniz için bir bilim insanı olmanıza gerek yok. Uzay Yolculuğu sizi kapsülün içine atlamaya, kemerinizi bağlayıp yerinize kurulmaya davet ediyor. Hazır olun; insanlığın bir sonraki büyük sıçrayışını gerçekleştirmek üzeresiniz.
Diğerleri:
“Zamanın kaybolmuşu yoktur. Yaşanan her şey, müspet, menfi, bizi inşa eder. Yalnız bizi değil, bizden sonraki kuşakları da…
Yaşadıklarımızı anında belki en iyi şekilde inşa edemeyiz. Ama, onları değerlendirdiğimiz vakit; gelecek daha emin olur.
Hayat “gemi”mi bilmiyorum; “gemicilik” olduğu gerçektir. Yaşandıkça ve akılda tutuldukça daha iyi seyrüsefer ederiz.
Herkes kendi talihinin mimarıdır.
Yaşadıkları, an be an insanı oluşturur ve arkasında bıraktıkları, farkına varmadan önüne geçer.
Kader, gaipten yazılmaz. İnsan, kaderini kendi yazar.”
İlber OrtaylıYaşam tecrübesini paylaşmayı seven, zamanı koklayan ve her yaşında kendisine ayrı ödevler çıkaran, İstanbul âşığı nadide bir entelektüel İlber Ortaylı. O, Türk tarihçiliğinin dünyadaki en önemli isimlerinden biri olarak sadece tarihseverler için değil, ömrünü güzel biçimde yaşamak isteyenlere de bir rehber oldu daima.
İlber Ortaylı’nın yaşamöyküsünü okurlara sunan Zaman Kaybolmaz , nehir söyleşi lezzetini her yaştan okura tattırırken bir tarihçinin çocukluğunu, eğitim hayatını, yetiştiği iklimi, çevresindeki mizaçları, tutkuya dönüşmüş meşgalelerini, değişen şehirlere ve ülkelere dair gözlemlerini, kısacası hayatın bütününe olan yaklaşımını da ortaya seriyor. Bu anlamda bir tecrübeler kitabı olarak da okunabilir.
Zaman Kaybolmaz ’ın sayfalarını çeviren tüm okurlar; İlber Ortaylı’nın engin anılar yumağını çözerken kendi hayatlarına eşsiz pratikler kazandıracak, yaşama daha farklı bir pencereden bakma imkânı bulacak, böylece daha anlamlı bir hayatın peşinden gidecekler hiç şüphesiz…
Uzay Yolculuğu’nun kapağı ne çirkinmiş Instagram hikayesi sanki.
Kime satmayı düşünüyorlar acaba.
Okumadım ama bu eski baskılardan 1-2 tanesinin ben de olması lazım. Müsait bir zamanda kutulara bakayım, bulursam paylaşırım.
Kitapyurdu bilgilerine göre eski yayınevinin baskıları ile Çevirmenler aynı.
4-5 kitap daha var.