Yeni Çıkan Kitaplar - En Yeni Kitap Haberleri

Yayınevlerinin fuarlar için işe aldığı elamanlar fuar trolleri gibiler. :slight_smile:

1 Beğeni

@murgul

İnsanlara geri zekalı muamelesi yaptıklarını düşünmüyorum. Bildikleri neyse onu söylediklerini düşünüyorum ne kadar biliyorlar bu bilgi ne kadar doğrudur ne kadar değildir bilemem ama benim düşüncem bu şekilde.

Ankara’da üst düzey şirketlerden birisinde çalışıyorum. Bırak 6 ayda bir değişimi her ay bir şeyler değişiyor. Bunu da sürekli açıklamak isteyip istememeleri onlara kalmış durumda. Biz mesela iş yaptığımız insanlara hemen bildirmiyoruz. En azından belirli bir süre geçip her şeyin oturmasını bekliyoruz. Sonra da durum şu anlık böyle eski fiyat olmaz yeni fiyat şu diyoruz. Çünkü daha önce böyle demiştiniz şimdi böyle oluyor deniyor. Aynen sizin doğal olarak yaptığınız gibi. :slight_smile: Nihai olarak kesinleştirmeden adım atmıyoruz bu yüzden. Bu anlattığım bizim çalışma şeklimiz. İthaki nasıl çalışıyordur neler yapıyordur içinde olmadığımız için bilemiyorum.

Bunu yapmasında da bir sıkıntı göremiyorum ben. Ayrıca kimse istemiyor demeyin ben şimdi takvim isteyen bir sürü kişi bulurum. Ne güzel hype yaratıp kazanç sağlamayı hedefliyorlar. :slight_smile: Haşhaş Savaşı’nda tutturdular. Dilerdim ki Malazan’da da tutsaydı.

Galiba bunu Emre bey demişti değil mi? Bu talihsiz olmuş.

Kimsenin kendisini aptal yerine koydurtacağını sanmıyorum.

4 Beğeni

Editörden çevirmene geri dönmüş olabilir. Bazı durumlarda yapılan değişiklikleri çevirmenin onaylaması gerekiyor çünkü. Bir kere teslim edince çevirmeni işi bitmiyor. Maalesef yayıncılık işleri -özellikle bu dönemde- dışarıdan görüldüğü kadar basit değil. Bundan okurlar kadar yayınevleri de rahatsızdır diye düşünüyorum.

6 Beğeni

Bunu da yazacaktım ama aynı anda birkaç işle uğraştığım için arada kaynamıştı. İyi bir noktaya parmak bastın. Belki de bizim forumda keşke şöyle çevrilseydi dediğimiz noktalar değiştiriliyordur kim bilir. :slight_smile:

1 Beğeni

Bu söylediğiniz ile Emre’nin Kızıl Mars için söylediği çelişiyor. Ben yalana yalan derim siz talihsiz dersiniz. Zaten olayları ele alış tarzımızın ve bakış açımızın farklı olduğu görünüyor.

Fakat sizin yazdıklarınızda da her şey birbiriyle çelişiyor. Mesela, takvim istemenizin bir anlamı yok çünkü takvime zaten uyulmuyor. Kimse takvim istemiyor dememin sebebi bu çünkü doğal olarak uyulmayan bir takvimi kimse istemez. Siz uyulmayacağı kesin olan bir takvimi neden istiyorsunuz orasını bilemiyorum. Kesin diyorum çünkü ejderha mızrağını basmaya basladıkları zamandan bu yana sürekli aynı şey oluyor. O zaman da ayda 2-3 kitap çıkaracağız diyordu Alican.

Burada bir hatadan, çeviri gecikmesinden söz edemeyiz 6-7 yıldır süren bilinçli olarak uygulanan bir strateji var.

Hype’ı yalan söyleyerek yaptıkları için bence etik değil. Yalanı strateji haline getirmiş bir yapıyı olumlayamayacağım kusura bakmayın.

11 Beğeni

Aynı şey olmadığını düşünüyorum. Siz mesela 3 hammaddesi olan bir ürünün önden garantisini verip -karşı tarafın alıp almayacağı bu garantiye bağlıyken- 2 hammaddesini satıp 3.yü satmaktan vazgeçiyor musunuz mesela? Karşı tarafın elinde hammadde bırakıp net bir şekilde üretimine engel oluyorsunuz mesela. Başka yerden temini de mümkün değil, ambargo koymuşsunuz mesela. Böyle yapıyorsanız bu da iş ahlakına uygun bir şey değil. Ailem pazarlamacı benim de örneğin. İşler nasıl oluyor nasıl çakallıklar oluyor biliyorum sektörlerde ama günün sonunda bunu normalize etmek doğru değil diye düşünüyorum. Sizin düştüğünüz hata bu. Denk olmayan bir örnek verip üstüne zaten bu her yerde böyle diyerek normalize ediyorsunuz.

5 Beğeni

Çeliştiğini düşünmüyorum. Her çalışan her şeyi bilemez. Orada kast ettiğim İzmir fuarındaki vatandaş. Emre bey’in söylediği de talihsiz olmuş. Zira kamera karşısında bir öyle söyleyip bir böyle söylemek zaten kısmen yalan söylemek demek. Herhangi bir bilgi vermedikleri için ve aradan uzun zaman geçtikten sonra farklı bir şey söylediklerinde biz o arada yaşananları bilmediğimiz için siz direkt yalan söylediklerini söylüyorsunuz doğal olarak. Ben farklı yaklaşıyorum olaylara dediğiniz gibi. Misal defalarca Malazan için ciltli gelmeyecek çünkü maliyeti çok yüksek dediler. Aradan zaman geçti ve gördük ki ciltli olarak da basılmış. Bu da yalan ama olumlu bir şey olduğu için kimse üzerinde durmuyor. Emre bey ilk çevrildi hazır dediğinde belki de gerçekten çevrilmişti ama sonradan beğenilmeyip tekrardan çevriliyor olabilir. Hiçbir şey bilmiyoruz.

Haşhaş Savaşı uydu mesela onu ne yapacağız?

Ejderha Mızrağı serisi Türkiye’de pek satmıyor. Uzun seriler ülkemizde maalesef kısa serilere göre ya da tekil kitaplara göre çok kötü satıyor. Alıcısı çok niş aynı Zaman Çarkı ve Malazan gibi. Zaman Çarkı nispeten daha çok satıyor çünkü tamamlanmış bir seri. İthaki’de bunu bildiği için piyasa yoklaması yapıp çıkartıyordur. Bu benim düşüncem. Ha isterlerse delidolu gibi art arda çıkartabilirler ama bir bildikleri var demek ki. Misal Japon Klasiklerinin satış eğrisi bence çok iyi ve parya dönüştürmede sıkıntı yaşamayacağını bildikleri için tıkır tıkır çıkıyor. Umarım anlatabilmişimdir.

Ben kusura bakmam beni ilgilendirmiyor çünkü. İthaki’yi ilgilendirir bu söylediğin. Ben haşhaş savaşına ve diğer kitapların çıkacağı aralıkları belirtip çıkartmalarından ötürü tamamen yalan üstüne hype yarattıklarını düşünmüyorum çünkü bu markayı kötü anlamda etkiler. Her şirket kar etmek için çalışır zararına iş yapmaz. Benim iş hayatı tecrübem bu şekilde.

1 Beğeni

Bu takvime göre arkadasimla Destanlar Cagi almıştık. İthaki 3 ve 4. kitabı basacağını söylüyordu (ki 1 tane bile basmadilar) takvimden, o sebeple seriye girmiştik ve oyle de kaldi. Aynısı Kara Prizmada da olabilir. Bu sene 4 gelecek dediler ve o da öyle kaldı (ama tahminen bu 3 ay da basarlar). Velhasıl bu takvim işi tam anlamıyla sahtekarlık. Param olsa ve bu tarz şeylerden üşenmesem “kamauoyu manipülasyonu” tarzında bir dava bile ararim.

Kızıl Mars’da da aynı sıkıntıyı yaşadım. Sonra İngilizce devam ettim. Scalzi’in Sendrom kitabinin iç kapaginda bu yazarin devam kitaplari ceviriliyor ve gelecekte yayinlanacak falan diyordu ve… 2-3 yıldır kitaplari gecin yazarin ismini bile duymadım.

5 Beğeni

Şöyle. Bizden istenilen ürünlerin ham maddesi dışarıdan geliyor. Çoğu zamanda parasını peşin verip ayırtsanız dahi gelmiyor. Kur yükselişe geçiyor siz de ürünleri bekliyorsunuz ama ne gelmiyor. İletişime geçiyorsunuz tedarikte sıkıntı olduğu söyleniyor ta ki kur artık eskisi gibi yükselmeyip belli bir hacimde kalana kadar. Sonra bir bakıyorsunuz telefon geliyor ürünün fiyatı revize oldu almak istemiyorsanız paranızı ilk gönderdiğiniz şekilde verelim, isterseniz hukuk yolunu da kullanabilirsiniz diyorlar. Bu davalarda en az 6 ay sürüyor… Biz de müşterilere 100x ürün üretip size teslim edeceğiz diyoruz diyelim ve bunun ücretini önden alıyoruz. Biz üretim yaparken hammaddeye çeşitli nedenlerden dolayı inanılmaz zamlar geliyor birkaç katına çıkıyor diyeyim. Şimdi biz sözleşmeye göre uyarsak zarar edeceğiz. Hemen anında haber vermiyoruz. Biraz bekliyoruz ki piyasa yerine otursun ki şu anda hali hazırda korkunç zarardayız. Oturmadı katlanarak gidiyor diyelim. Bu sefer müşteri ile iletişime geçip durumu anlatıyoruz. Bunu da teslim tarihinden en az 2-3 ay öncesinden yapıyoruz ki bizden alamayıp mağdur olmasınlar gidip başka yerden de temin edebilsinler. Diyelim B firmasını tercih ettiler o aradaki farkı da biz ödüyoruz. Fakat şöyle bir şey var ki alanında en iyisi bizimki olduğu için müşteri gidip B firmasından almak istemiyor. Hukuki bir sorun çıkmaması için paralarını o anki durum neyse onunla güncelleyerek iade ediyoruz(daha önce 5 vermişse şimdi 15 ise değeri 15 veriliyor yani) ya da müşteri lehine olacak şekilde yeniden sözleşme yapılıyor. Bunu da çok çok az yaşıyoruz açıkçası. Sürekli yaşasak zaten zarardan iş yapamazsınız ve batarsınız. Yani bize uygulanan şeyi biz müşterimize uygulamıyoruz. Karşı taraf mağdur edilmiyor yani. Zira davalar bitmez. :slight_smile: Ben 5 milyon verdim şimdi o param 15 milyondu zararımı kim karşılayacak diye haklı olarak dava ediliriz. İtibar kaybı, markanın kirlenmesini temizleyemezsiniz. Para kazanılır ama lekeler çıkmaz.

Kısacası hazırda üretip depoda ürünleri bekletme lüksünüz yok. Hammadde gelmiyor ki üretebilin. Keşke gelse de biz de seri seri üretip elimizde bolca bekletip üstüne cüzi bir fiyat koyup yeni parti gelene kadar satabilsek. Ürettiğimiz şey de şeker değil öyle hemen meydana gelmiyor. Günlerce montajı sürüyor, 2 hafta civarı testleri sürüyor. Bitmiyor haftalarca nasıl kullanılması gerektiği hakkında eğitimler verilen cihazlar. Bu yüzden fiyatı o günün şartına göre revize edip tekrar satılmak zorunda ki zarara uğramayalım. Çünkü korkunç bir emek gücü var masraf var. Zira ilk fiyattan üretip satsak tekrar aynı ürünü üretmemiz için 2-3 katı fark oluyor. Bir de bunu biz tek kolda yapmıyoruz ürettiğimiz ürünler ucuz değil ve birçok alanda farklı farklı ürünler yaptığımız için sıkıntı çok büyük oluyor. Şirketin uğradığı zararı çıkartması mümkün değil yani. Bundan 20 sene önce ağzımız bir yandı o tarihten beri her sözleşmemizi avukat birimimiz yapar. Öyle ki en basit gelen mailleri dahi avukatlarımız okuyor ve cevaplıyorlar. Resmi sözleşmedeki tek bir harf sizi aklınızın almayacağı şeylerle karşı karşıya bırakıyor. Her şey tecrübe oluyor insana. O yüzden avukat harici kimse bir şeyler yazmaz her şeye avukatlar bakar incelerler şayet yetmezse daha üstlerine danışırlar düzeltilir, kontrolden geçer öyle işleme alınır. Bundan 20-21 sene önce böyle yapmıyorduk. :slight_smile: Şimdi yoğurt mu geliyor üflüyorsun da tüketiyorsun.

Biraz uzun oldu ama tam olarak nasıl iş yaptığımızı anlatabilmişimdir umarım. Neler ürettiğimiz hakkında bilerek bilgi vermedim çünkü gizli bilgi. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Bu arada benim de rahatsız olduğum bir nokta var. Keşke ürün şu fiyat desek parasını almasak ve fiyatı güncelleyip tekrar sunsak ama olmuyor. Böyle bir durumla karşılaşırsak da epey zararınıza oluyor ama arkasını bırakmıyorlar. Demem o ki ürün hazır parayı getir al ama fiyatı şu oldu diye önceden söylenmesi taraftarıyım şayet fiyatı arttıysa ama dediğim gibi olmuyor. Bu kısım benim de canımı sıkıyor ama yapacak bir şeyim yok maalesef.

4 Beğeni

Bahsettiğim şey tam olarak sizin söyledikleriniz. Yaptıkları yanlış bilgilendirmeler yani açıkladıkları takvimler insanların alışveriş tercihlerini ve okuma tercihlerini değiştiriyor. Devamı nasıl olsa 2 ay sonra çıkacak diye kitabı okuyor insanlar devamı 8 ay sonra çıkıyor vs. Hiçbir şey söylemeseler belki seri bittikten sonra başlayacak insanlar ama “biz hızlı hızlı çıkaracağız” diyerek yine yanlış yönlendiriyorlar, olan kitap okuruna oluyor.

Bunlar zamanında Neil Gaiman’ın İskandinav Mitolojisi kitabı için Ciltli baskı sınırlı sayıda olacak, tek baskı olacak diye hype yaratmışlardı. Sonrasında forumda hepimiz aldık özel tek seferlik baskı olacak diye. Tabii tek baskı olmadı devamı geldi.

2018 yılıydı ve tek seferlik baskı olacak diye çıkar çıkmaz almıştım ve üniversitedeydim daha o sırada.

Bu açık bir şekilde manipülasyon ve yanlış bilgilendirme dediğiniz gibi.

Bir insan bunlardan neden rahatsız olmaz benim anlamam mümkün değil açıkcası.

3 Beğeni

Bas Japon kitaplarını çatır çatır satsın. Bas feminik feminist bilim kurgu kitaplarını çatır çatır satsın. Binlerin rağbet gösterdiği kitaplar varken adamlar ne yapsın fantastiği mantastiği :rofl:

4 Beğeni

Arkadaslar Doğan Kitap sonbaharda Hanya Yanagihara’nın son kitabı Cennette’yi çıkaracağını söylemişti bi haber yok mu hala :pleading_face: çok uzun zamandır bekliyorum :disappointed:

Şu saatte bile kitabı yetiştirmek için çalışıyoruz. Kasım sonbahar sayıldığı için yetişecektir. :slight_smile:

6 Beğeni

Teşekkür ederim cevabınız için kolaylıklar diliyorum :cupid:

1 Beğeni

Ben şu tweet de olanı paylaşayım, daha fazlası var Laputa’nın diğer tweetlerinde.

10 Beğeni

Herhangi bir sistem hatası yok etiket fiyatı 5000 TL.

1 Beğeni

Koleksiyoner ve ilgilisi için çok iyi kitap gibi gözüküyor.

5 Beğeni

Fiyata bakılırsa kitap mücevher hediyeli olsa gerek diye düşünüyor insan.

2 Beğeni

Gerçekten nadirat olabilecek bir kitap. İçindeki bilgi-belgeler de kolay kolay her yerde bulunabilecek türden değildir sanıyorum. Evet fiyatı yüksek ama hedef kitlesi için makul bence.

1 Beğeni

4 Beğeni