Yeni Çıkan Kitaplar - En Yeni Kitap Haberleri

:slightly_smiling_face:

İthaki boykotunu :upside_down_face: Her gün hatırlatırım gerekirse :fist:

2 Beğeni

Unutmam, şaka yapıyorum. :slight_smile:

Mesela 15- 16 sene oldu hâlâ Timaş yayınlarından kitap almıyorum. Benim kitabımı bassalar almam. :slight_smile:

4 Beğeni

Ben de Kitapyurdunu unutmuyorum mesela. Hayatta oradan kitap almam , benim kitabımı bile satmalarına müsaade etmem :upside_down_face: Satmayın diye dava açarım :joy:

1 Beğeni

Yeniçağ haber müdürü Fatih Ergin’ in kitabı.

• Kim bu 515’çiler?
• “515 Haşimi” çetesinin Türkiye’deki hedefi ve faaliyetleri neler?
• 515 Haşimi’nin Türkiye lideri kim? Sakarya’da nasıl barınabiliyor?
• Çeteyi hangi siyasiler destekliyor?
• Kamu kurumlarının hortumlanmasında 515’in rolü…
• 515’in Suriye’ye taşıdığı ilaçlar kime gidiyor?
• Lübnan’ın sınır dışı ettiği Suriyeliler nasıl Türkiye’ye geliyor?
• İngiliz istihbaratı ve 515…
• Reyhanlı’da İngiltere destekli Taliban okulu…

Sığınmacı meselesi, sadece sığınmacı meselesi değil çünkü…

4 Beğeni

200 sayfacık kitaplara istedikleri rakamlardan dolayı da boykot edilmeli bence. :woozy_face::unamused:

2 Beğeni

Laputakitap’tan yeni kitap.

9 Beğeni

https://www.instagram.com/p/CxDgyjLNPjz/?igshid=MzRlODBiNWFlZA==

2 Beğeni

Fol yeniler…

Merkezi bir otoritenin var olmadığı, tamamen bencillerden oluşan bir dünyada işbirliği ortaya çıkabilir mi? Bu soru çok uzun zamandır ve haklı sebeplerle insanların ilgisini çekiyor. İnsanların “melek” olmadıklarını, her şeyden önce şahsi çıkarlarını kovalamaya meyilli olduklarını biliyoruz. Yine de zaman zaman işbirliği yapabildiklerinin, hatta uygarlığımızın bu işbirliğine dayandığının da farkındayız.
O halde, her bireyi bencil davranmaya iten koşulların varlığında işbirliği ve dayanışma nasıl gelişebilir, nasıl sürdürülebilir? İşbirliğinin ortaya çıkabilmesi için akla, dostluğa ve güvene ihtiyaç var mıdır?
Yayımlandığı yıldan bugüne siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, iktisat, evrimsel biyoloji, oyun kuramı, bilgisayar bilimi ve diğer sayısız alanda en fazla atıf alan çalışmalardan biri olmuş, “kült” eserlerden biri haline gelmiş bu kitap, işbirliği sorununa şaşırtıcı ve ezber bozan bir yaklaşım getiriyor.
Birinci Dünya Savaşı sırasında yapılan siper muharebelerinden, Soğuk Savaş’ın “Dehşet Dengesi”ne, şirketler arası rekabetten diplomasiye, bakteri ile konağı arasındaki ilişkiden bölgeci kuşların davranışlarına varasıya karşılıklı işbirliğinin dostluk, güven, bilinç, hatta zeka olmadan, bencillikten nasıl doğabileceğini, nasıl istikrar kazanabileceğini ortaya koyuyor.
Mahkumun İkilemi oyununun mantığını en küçük canlılardan en güçlü devletler arasındaki ilişkilere kadar uygulayarak, çatışma, rekabet, ihanet ve karşılıklılık olgularının altında yatan yalın ve büyüleyici matematiği gözler önüne seriyor.


FOLLLLL

5 Beğeni

Saddam Hüseyin düzeninin zulmünden Amerika ve yandaşlarının askeri işgaline savrulan Irak. Dağıtılan ordunun işsiz kalmış askerlerinin önce eşkıyaya sonra da İslamcı silahlı çetelere dönüştüğü bir vatan. Vatanın bağrı Bağdat’ın orta yeri Mreydi Çarşısı.
Fırınından kasabına; kitapçısından kuyumcusuna; her türlü ilacın satıcısından her türden devlet belgesini, imam fetvasını satana; sünnetçisinden taklit tablo ya da tarihi eser satıcısına; bit pazarından lüks telefoncusuna kakuleli çaylar eşliğinde dükkân dükkân alışverişin vatanı bu çarşı da diğer tüm çarşılar gibi toplumun bir özeti.
Tıpkı Irak gibi doğuştan kötürüm Mreydi de tespih satarken hem bu özeti okur hem de özetin bir parçası olur. Yıllar sonra ülkesine dönen bir komünistin Mreydi ile başlayan dostluğu onu, yaman bir hesaplaşmanın içine çekecek olan, çarşıdaki saklı “Hakikat Bodrumu”nu bulmasını sağlar. Hakikata çoğu kere olduğu gibi bir kitapçıdan, kütüphaneden ulaşılacaktır. Ancak hakikatin de ilaç ya da zehir olması bir doz meselesidir.
Gılgamış Destanı’nın ülkesinde tiyatrolar artık ölüleri yıkanmak içindir, kesilen hurma ağaçları baruta bulanmış çöl kumu kadar ihanetin simgesidir, kültürel susuzluk çeken bu ülkede tiyatro Kerbela yürüyüşünde yaşamaktadır. Ve bir kadın “burkasının önüne örülü küçük kafesin arkasından çılgın gözlerle ona bakar ve kimse ne güzelliğinin ne de çirkinliğinin ne mutluluğunun ne de aşağılayıcılığının miktarını bilir.”

Plajda aheste bir tango çalmakta. İnsanlar neşeli. Denizde bir çocuk enginlere doğru kulaç atmakta, anne baba gururlu. Tango aheste aheste çalmakta. Anne endişelenerek çocuğunun peşinden denize girer. Güneşlenenler şimdi dans etmekte. Baba eşinin de çocuğunun da dönemeyeceğinden endişelenerek hızla yüzer. Müziğe eşlik edenler bu sporcu aileden övgüyle söz eder. Anne ve çocuk kurtulur. Baba boğulmuştur. Bu öykünün yazarı dört yıl sonra iki kişiyi kurtarırken denizde boğulacaktır. Henüz 26 yaşındadır.
Guram Rçeulişvili sadece dört yıllık edebiyat geçmişiyle adını Gürcistan edebiyatının unutulmazları arasına yazdırır. Acıklı sonu ile değil öykü, şiir ve oyun alanlarındaki üretkenliği, derinliği, yalınlığı ve içtenlikli anlatımı onu saygınlığa eriştirir.
Modern yaşamın doğadan ve doğallıktan uzak yanlarını öykülerinde hüzünle sergileyip şiddetle eleştirir. Ama bizi doğaya dönüşe davet etmez, özgürlüğü seçmemizi ister. Özgürlük için Kafkasya dağları ve onu zirvelere dörtnala götürecek atlar yeterli olacaktır. Özgürlük aynı zamanda maceradır. Kiminde bir Gürcü kız kaçırılır, kiminde bir Alman aile eşsiz manzaralara dahil olur; kiminde bir bayram yerinde ya da bir yılbaşı gecesi hüznünde buluşulur, kiminde bir kalenin yıkıntıları arasında geçmişe döneriz.
Kör ve yaşlı bir kadının ördüğü çoraplardadır macera ya da kadınlar hamamında yıkanan yaşlı bir erkeğin heyecanında.
Kahramanlarına sıklıkla kendi adını veren yazarın son derece gerçekçi ama bir o kadar da büyülü dünyasını Gürcüceden çeviriyle sunuyoruz.

6 Beğeni

Olay nedir acaba? 20krktr

1 Beğeni

İthaki yayınları başlığında konuşuluyor.

5 Beğeni

Sevdiğim yayınevlerinden. Çeviri edebiyata yönelmeleri de iyi oldu.

2 Beğeni

Özellikle;

Peride Celal,
İlhan Tarus,
İrfan Yalçın ,
Mehmet Kemal

kitaplarını yayınlıyor olmaları nedeniyle benim de sevdiğim ve takip ettiğim yayınevlerinden H2O.

5 Beğeni

Ben yayınevi sahibiyle tanışmıştım fuarda. Onun vesilesiyle tanıştım bu yazarlarla. Çok değerliler.

2 Beğeni

Buzzati, Timaş. Öykü kitaplarından devam edeceklermiş.

5 Beğeni

https://www.soysalyayinlari.com.tr/kemik-halki

Bu yayınevinde bir sürü yeni kitap basmışlar. Goodreads puanları yüksek.


Şöyle bir fantastik seri basmışlar.

https://www.soysalyayinlari.com.tr/cam-golge

https://www.soysalyayinlari.com.tr/ozgurluk-terasi

8 Beğeni

2 haftadır senelik izindeydim. Telefondan zor olduğu için foruma uzak kaldım.
Hızlı bir tur yaptım başlıkta, Hakan Günday geliyormuş.
Bence son zamanların en iyi “Yeni Kitap Haberi”

9 Beğeni


Türk Halk Edebiyatı

Bu kitap, Türk halk edebiyatını tarihî kök ve derinlikleriyle ele alıp sahanın tür-şekil örneklerini, kuramlarını, biyografilerini, bibliyografilerini, meselelerini, farklı dünya görüşleriyle oluşup şekillenerek yüzyıllarca devam eden kollarını hem öğrenci hem de araştırmacılarımızın yararına sunmak üzere yalın bir dille hazırlanmıştır. Çok yazarlı ve çok emekli olarak kaleme alınan eserde bulunan on dört bölüm, akademik takvimde bir eğitim öğretim dönemine referans kitap olabilecek doluluk ve niteliktedir. Türk halk edebiyatı uzmanlığına dair temel gereksinimler, belirli bir düzen içinde aktarılmıştır. Bu sayede öğrenci ve alana ilgi duyan araştırmacılarımızın Türk edebiyatının varlığından söz edilebilmek için Türk halk edebiyatının dünü, bugünü ve sonrasının önemini kavramaları hedeflenmektedir.

5 Beğeni

60.000 yıldan uzun bir süre önce atalarımız, Afrika’dan yola çıkarak dünyanın dört bir yanına yayıldı ve böylece modern insana uzanan evrimsel, tarihsel ve kültürel bir yolculuk başlamış oldu. Peki ama bütün bunlardan önce ne yapıyorduk? Nereden geliyoruz? Biz neyiz? Nereye gidiyoruz?
Ünlü biyolog Lluís Quintana-Murci bu sorulara yanıt verirken, genomlarımızı deşifre etmek ve sadece günümüzün değil, aynı zamanda fosil kalıntılar sayesinde dünün insan popülasyonlarının çeşitliliklerini keşfetmek için bilimin sunduğu güçlü araçlardan faydalanıyor. Homo sapiens’in Neandertaller ve Denisovalılar gibi arkaik insanlarla nasıl karıştığını anlatıyor. Böylece modern ırkçılığa da bilimsel bir nokta koyuyor: Hepimiz meleziz.
Ancak bu melezleşme, patojenler ve özellikle virüsler karşısında hayatta kalmamıza yardımcı olsa da içimizdeki Neandertal mirası zararlı olabiliyor, hatta Covid-19 gibi salgınlara karşı bağışıklığımızı zayıflatabiliyor.
Sapiens’in Yolculuğu, kökenlerimizi araştırmak üzere bizi göçler, melezlik ve adaptasyonun evrimsel temellerinin izinde muhteşem bir yolculuğa çıkarıyor.

Yeni bir yayınevi, yayınevi kitaplarından 2-3 aydır izleme - okumak istediklerim listemde olanlar var, galiba sadece popüler bilim kitapları yayıncılığı yapıyorlar.


10 Beğeni

Sanırım ben de takibe alacağım. İlgi alanıma giren konular.

2 Beğeni