Özne de aynı fikirdeyiz. Ben onu yazdım çünkü kendi düşüncemi belirtmek istedim. Almayı düşünüp konunun detaylarından habersiz olanlara bir fikir olsun ( yani almak isteyen alsın ama konunun birde bu tarafı var gibi) sonuna da “bu benim düşüncem” diye ekledim.
Sonuçta bir forum burası. Herkes fikirlerini ortaya koyacak. Kişiler ister beğenmez değiştirme mücadelesi verir, gerekirse kavga eder. İstemezse “ha bu adamın konu ile ilgili fikri buymuş, beğenmedim ama saygı duyarım” der devam eder.
Ayrıca oraya “aldığım” diye başlayan cümle yazsam kendi kendime konuşuyor gibi olur sonra
İthaki’de tek takip ettiğim seri bu, bir de Arsen Lupenler. Arsen Lupen basmaya anladığım kadarıyla gönülleri yok Şu an için almayı düşünmüyorum. Dediğim gibi hatalarını kabul ederlerse alabilirim ki fiyatı da bence yüksek olacak. Zaten devamının gelmesi bu fiyatlarla mucize olur.
Bunu görünce çok rahatladım. Seri yarım kalacak diye çok korkuyordum.
İthaki’yi boykot eden arkadaşlar, Malazan serisini okumayarak çok şey kaçırıyorlar. Bir ikinci kitabın sonunu okusunlar bir daha bırakamazlar.
@Abraxas ithaki’nin cilti kapakları yeterince rezil. Birde sen yapma
Konu çok geride kalmış ama önüme düşünce biraz okudum. Piyasası hakkında bilgi vermek için konuyla ilgili mesajlardan birini rastgele alıntılıyarak yazmak istedim.
İşi alan kişi o tarihte arkadaşına sormuş, piyasası sayfa başı 20 lira ama bu sayfaların okunurluğu düşük olduğu için en az 40 lira iste demiş. 80 (sayfa sayısı) x 40 lira = 3200 lira ediyor. En başında 3200 lira denseydi işi kabul etmezdim diye de eklemiş.
Metinde 86.956 karakter varmış.
https://twitter.com/aceledegilcabuk/status/1684193063743225856?s=19
Üçüncü kitabı okuyup bitirdim, dördü bekliyordum ama eski ekibin işiydi bu kitap. Eski ekibin hakkı yendi ve bu kitap o emek veren insanlar olmadan, emek verenlerin hakkı yenerek çıkıyor. Bu yüzden boykot yapıyorum. Malazan güzel seri lafım yok ona ama İthakiden kitap almayı etik olarak doğru bulmuyorum mesele bu.
Bu arada bu kitabı eski ekip hazırlamış tamam ama bakalım daha 6 kitap daha var çıkacak, acaba yeni ekip basacak mı
Ben Malazan’ın devamının tehlikede olduğunu düşünüyorum.
Benim boykot listem şöyle:
- Ötüken
- Ketebe
- İthaki
İthaki patronlarını tebrik ederim, kendilerini koydukları yer şahane.
Edit: Yok hükmünde olduğu için unuttuğum bir tanesini ekledim.
Millet hemen iki günde diğer yayınevleri çok mu temiz, ithaki’ye niye takıldınız demagojisi yapmaya başlamış ahah
Şaşmaz Bu hikaye, yıl sonu İthaki’nin %70 ile yılın yayınevi seçilmesiyle devam edecek daha
Konuya biraz geç kaldım sanırım ama bu konuda @isos81 hocamla aynı düşünüyorum esasen. Ben zaten fiziksel kurgu alamıyorum artık (hanım aldırmıyor, evde yer yok diye. Malazan’ları çıktıkça ciltli almama da “seri bitene kadar büyük eve geçeceğimizden sorun yok” diye bıyık altından tehdit ederek ses etmiyor ).
Buna özellikle katılıyorum hocalarım. Sadece benim bizzat objektif olarak sömürüldüğüm firmaları boykot etmeye kalksanız tüketebileceğiniz gıdalar, kimya ürünleri, yükleyebileceğiniz appler, kullanabileceğiniz bankalar vesaire çok ciddi olarak kısıtlanır Türkiye’de durum bu ne yazık ki.
Tamam sömürünün muhtemelen birçok sektörde ve birçok şirkette var olduğunu tahmin ediyoruz ama en azından su yüzüne çıkanları protesto etmek mantıklı değil mi?
Seni, çalışanını ve daha büyük ölçekte belki de doğayı sömüren bankaları, app’leri ve kimya ürünleri üreticilerini kullanmaya devam mı ediyorsun?
Ben etmem, bir başkasına yönelirim. Artık her hizmetin ve ürünün bir alternatifi var, serbest piyasanın belki de tek olumlu yanı bu.
İthaki’den kitap satın almaktan vazgeçti diye kimse acısından ölmez. Hele Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde en üstte bulunan boktan çevirili Malazan’ları ve BKK’leri okuyamadı diye de kimseye bir şey olmaz. 50 bin tane alternatif yayıncı ve 90 bin adet alternatif kitap var okunacak.
Toparlamak gerekirse, sırtını “her firmada sömürü var” argümanına dayayarak etik dışı çalıştığı kanıtlanmış şirketlere para kazandırmaya devam etmek mantıklı değil. Böyle bir mantıkla dünyada hiçbir suç cezasız kalmaz, hiçbir şirket kendini geliştirmez.
Tabi hocam dediklerinize çoğunlukla katılıyorum, ama zaten noktam “kimseyi boykot etmeyelim, şerefsiz semirtmeye aynen devam” değildi. Mesela;
Ben kullanmaya devam etmiyorum (zaten 5 farklı firmada çalışıp hepsinde ayrı kanser olduğum 2021 yılının ardından “yeter etti be” deyip ülke değiştirdim), ama kimseye “x app’ini niye kullanıyorsun?” demem. Çünkü iş bu noktaya gelirse sömürünün norm olduğu yerde taş ve sopalarla hayatımızı idame ettirmek durumunda kalma riskimiz var.
Bana öyle geliyor ki insanların sınırlı bir “aksiyon puanı” var. Aynı anda 4000 firmayı boykot edemezsiniz hocam. Okey, bu bir edebiyat forumu ve sözkonusu firma yayınevi. Gündemde bunun olması çok doğal ama bilmiyorum, her şeyin de tüketicinin sorumluluğunda olmaması gerekiyor diye düşünüyorum ben.
Hocam oyunun açık bir şekilde ortaya konan ve uygulanan kuralları olmayınca bana bu sonuç zaten kaçınılmaz gibi geliyor. Cüzdanla oy verme işi zaten görece niş alanlarda pek fayda getirmeyen bir yaklaşım.
Ama neyse ben de toparlamam gerekirse dediklerinize çoğunlukla katılıyorum ama tüketicinin sorumluluğunu oldukça sınırlı görüyorum bu işlerde. Okey bence de daha iyi, hareketlerin sonucunun olması ve oyunbozanların para kaybetmesi. Ama sorumluluk ayrı bir şey bence.
Sevgili arkadaşlar, İthaki’yi boykot tartışmasına İthaki Yayınlarına ait konuda devam edilse nasıl olur? Konuyu takip ettiğim için her bildirim geldiğinde yeni ne çıkmış diye bakmaya geliyorum ancak bambaşka şeylerle karşılaşıyorum.
Malazan da mı boktan çeviri? Ben okumadım orjinalinden okumayı düşündüğüm için bu kararla iyi yapmışım o halde. Kitaplar çıkmadan önce seri Cihan Karamancı ya emanet ooo çok iyi çevirmen falan diye çıldırıyordu millet o zaman bu hype boşa mıymış
Boktan demek haksızlık olur bana göre ama iyi bir çeviri de değil. Ben “özensiz” veya “vasat” derdim.
Boktan, özensiz ve vasat çeviriler de yayınevinin suçudur. Çevirmenlerimizi gömmeyelim. Deneyimli/deneyimsiz çevirmeni seçen, ücretini belirleyen, süre sınırı koyan yayınevidir. Genel konuşursak en iyi çevirmen bile kötü şartlarda, acele ettirilirse ya da düşük ücret sunulursa ortaya şaheser koyamaz. Ülkemizde kitap çevirmenlerinin şartları hep kötüydü, şu an daha da berbattır diye tahmin ediyorum. Düzenli maaş yok, çoğu yayınevi yayınlandıktan sonra ücret ödemekte diretiyor (bu süre bir yılı geçebiliyor).
İyi koşullarda çalışmayan çevirmenin verimini tahmin edebilirsiniz. Yapmasın o zaman diyorsanız bu sefer o ücrete çalışmayı kabul edecek mesleği çevirmenlik olmayan, bu konuda eğitim almamış kişiler işi alır, sonuç daha kötü olabilir. Malazan’ın bir kitabı için 5-6 ay ayırmak lazım, hatta belki daha fazladır. Bu süreçte kitabı iyi çevirmek için odaklanması gerekli, başka iş yapamaz. Geçimini rahatça sağlayabilir mi?
Ek iş yaparsa çevirinin verimi düşer, süresi uzar. Kuş kadar ücreti hızlı alabilmek için acele etse yine çeviri kalitesi düşer. Kısaca çevirmene iyi şartlar sağlamayan yayinevlerinden kaliteli çeviri beklenmemeli ve suç çevirmende aranmamalı. Hayır işi olsun diye yapılmıyor bunlar. Günümüzde hiçbir yayınevinin de çevirmene iyi koşullar sağladığını düşünmüyorum, belki banka yayınevleri… Çevirmenin çalıştığı koşullara göre yaptığı çeviriyi iyileştirecekler de editörler. En azından yayinevlerine bağlı çalışıyorlar ve aylık gelirleri var, sigortaları var. Bu koşullarda suçlu çevirmen midir, üzerine düşünmek gerek.
İyi de işte sonuçta okuru ilgilendiren çeviri iyi mi kötü mü. Çevirmen zaman bulamadı mı, geçim sıkıntısı mı çekiyor, son okuma mı yok, editör o gün tersten mi kalkmış da dikkat edememiş, bunlar hep dönüp dolaşıp vardığımız bahaneler.
Tamam zor piyasa, çevirmenlik de zor meslek. Yalnız bu her işte böyle. Ben işimi doğru yapmazsam veya çalıştığım firma bana gereken bütçeyi ayırmazsa kullandığınız arabanın airbag’i açılmaz veya yanlış zamanda açılabilir.
Kimse çevirmeni doğrudan suçlamıyor zaten. Bu konuda suçluyu bulmaya çalışmak veya tarafları savunmak Malazan’ın kötü bir çeviriye sahip olduğu nesnel gerçeğini değiştirmiyor bence.
Bazen şu çeviri konusunda cahil kaldığıma seviniyorum. Yoksa ben de çeviriyi kafaya takmış olacaktım. Her neyse…
Malazan çevirisi, boykot ve ithaki tartışmalarına bu konularla ilgili olabileceğini düşündüğüm ‘İthaki Yayınları’ adlı konuda devam edebilirsiniz.