BKK’den çıkması üzdü beni. Ticari kaygılarla verilmiş bir karar haklı olarak ama o güzel kapaklarla set olarak dizmek de ayrı olurdu. Eskisi gibi olsa belki çift baskı düşünebilirlerdi. Hyperion okuyan herkes ayrı baskı ister ama satılmayıp devam etmemesindense bkk içinde olması iyidir. Teşekkürler. 
@alper Hyperion’u şiddetle okumanı tavsiye ederim. Herkes de okumalı bence.
Forumu açtığımda bu başlıkta 25 okunmamış mesaji görünce birden, Alfa Pardayanlar’la ilgili müjdeli bir haber var sandım… Beklemede olmak böyle fevri heyecanlara neden oluyor sanırım 
Sanırım bu kitaptan bahsediliyor.
Son okumadır. Redaksiyonda eserde dizim yanlışı vs var mı diye bakılır, metne içerik olarak dokunulmaz.
Bir çok noktada eleştirsek de BKK şu ana kadar -ve muhtemelen yakın gelecek dahil- dilimize kazandırılmış en kapsamlı bilim kurgu dizisi. Seçilen her kitap çok başarılı olmasa da büyük çoğunluğu -en azından yayınlandığı zamanda- ses getirmiş eserler. Yine büyük bir kısmı meşhur SF Masterworks dizisinde de yer alıyor. Kapak/çevirmen/editörlük minvalindeki eleştirilerimizi hesaba katmazsak oldukça da güzel bir seri. Veda kararı almadan önce bunları da göz önünde bulundurmanızı umuyorum.
Yukarıda yazmıştım ama bu konuda hâlâ kafa karışıklıkları var, tekrar edeyim. Redaksiyon metnin orijinaliyle de karşılaştırarak düzenlendiği, her türlü anlam ve dil/üslup sorunun giderilmeye çalışıldığı aşamadır. Son okuma ise adı üstünde “son” kontroldür; mizanpajdan sonra, mümkünse orijinal metne pek bakılmadan, geriye kalan yazım yanlışları ve mizanpajdan kaynaklanabilecek hatalar giderilir. İthaki özelinde konuşursak künyede “Yayıma Hazırlayan” olarak yer bulan işlem redaksiyon, “Düzelti” olarak yer bulan işlem ise son okumadır.
Bu kitabı bir gece discordda arkadaşım ile birlikte inceledik içinde ki yazarların çoğu başka yayınevleri tarafından telifi alınmış yazarlar sadece ilk bölümde bulunan yazarların telifi düşmüş diğerleri için mecbur telif almaları gerekecek ve içinde çok fazla yazar var o yüzden tekrar baskı yapması imkansız.
Hyperion’u BKK dışında isterdim, Pegasus’un basmaya başladığı kapaklarla ile…
Tabi ki bu şekilde daha fazla satacaktır, onlar da haklı 
Charlotte Perkins Gilman, Kadınlar Ülkesi Üçlemesi’nin ilk kitabı Dağı Yerinden Oynatmak’ta, otuz yıl içinde dünyanın ne kadar değişebileceğine değinir ve aslından tamamen farklı bir dünya ortaya koyar. Üçlemenin ikinci kitabı Kadınlar Ülkesi’nde, sadece kadınların yaşadığı ve sevginin, dayanışmanın, barışın hüküm sürdüğü ütopik bir ülke yaratır. Kadınlar Ülkesi’nin devamı niteliğinde kaleme aldığı üçlemenin son kitabı Bizim Ülkemiz’de ise, anlattığı dönemi tüm gerçekliğiyle ele alır. Bu manada üçlemenin diğer kitaplarından ayrılan Bizim Ülkemiz artık bir ütopya değildir; savaşın, ırksal önyargıların, cinsiyet ayrımcılığının, politikanın, ekonominin, geleneklerin ve daha pek çok toplumsal sorunun ele alındığı bir eserdir.
Kadınlar Ülkesi Üçlemesi bir seri olarak Türkçeye ilk defa Cem Yayınevi tarafından çevrilmiştir.
Geçenlerde Dağı Yerinden Oynatmak kitabını uygun fiyata almıştım. Bizim Ülkemiz’i takibe alayım.
Kitabın değerini anlamak için, hakkında söylenenlere bir göz atmak kâfidir.
“Mösyö Girard bize bir kitap tavsiye etti ve mutlaka okumamızı söyledi. Bu, Aix-Marseille Üniversitesi Rektörü Jules Payot’nun (1859-1940) “l’Education de la Volonté” (İrade Terbiyesi) adlı kitabıydı. Ertesi gün şehre inerek kitabı aldım, ihtiyar bir meşenin dibine oturarak İrade Terbiyesi’ni okumaya koyuldum. Okudukça içimde tahassür ve nedametle karışık müphem bir acı duymaya başladım. Kendi kendime, ah bu kitap on sekiz, yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi diyor ve geciktiğim için üzülüyordum.”
Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil
“Batı’da asırlardır zihinleri meşgul eden batıl inançlar ve felsefi safsatalar icabı olsa gerektir ki, irade terbiyesi çalışmaları, eski medeniyetlere nispeten pek yeni olup, Payot’nun takriben on beş sene önce yayımlanan nefis kitabıyla başlar. Payot’yu takiben kaynaklarımızda gösterdiğimiz veçhiyle psikolojiyle uğraşan birçok âlim, aynı zeminde yeni yöntemler geliştirmeye çalışmışlar ise de hiçbiri Payot’nun ortaya koyduğu ‘derin düşünme’ yasasını aşacak bir yöntem göstermeye muvaffak olamamış ve ünlü filozofun dehasının yanında irade terbiyesi konusunda kısmi noktaları derinleştirmekten başka bir sonuca ulaşamamıştır…”
Dr. Edhem, Terbiye-i İrade,
10, 2. Baskı, İstanbul, 1926, -1911’de basılan ilk baskının önsözü.
“Kaderimi tayin eden kitap” ve “disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.”
Cemil Meriç, Bu Ülke
Can.
II. Dünya Savaşı’nın başları, Alman bombardıman uçakları Londra’ya doğru sefer üstüne sefer yaparken, aileler çocuklarını güvence altına alabilmek için ülkenin kuzeyine, kırsal bölgelere yollamaktalar. Kraliyet ailesi de kızları Elizabeth ve Margaret’i istihbarat teşkilatlarının da
yardımıyla güvenli bölgeye göndermeye karar verir. Ancak bu güvenli bölge, şaşırtıcı biçimde daha yakınlarda kendilerinden bağımsızlığa kavuşmuş İrlanda’daki eski bir malikâne olacaktır.Biri İngiliz biri İrlandalı iki polis artık “Ellen” ve “Mary” olarak anılacak kraliyet prenseslerine göz kulak olmakla görevlendirilirler. İrlanda taşrasının başlangıçtaki sakin ve pastoral ortamı bu gizli konukların asıl kimlikleri hakkındaki dedikoduların çoğalmasıyla değişmeye başlar. Hem kızların hem onları korumakla görevli olanların başta konulan kurallara uymamalarıyla birlikte görünüşte basit ve evcil olan görev, bir yanlışlıklar komedyası biçimine bürünerek sürpriz bir kanlı serüvene dönüşecektir.
İrlandalı usta yazar John Banville’in Gizli Konuklar’ı, İrlanda ile İngiltere arasındaki tansiyonun dolaylı sonuçları ve İngiliz kraliyet ailesinin dünyeviliği üzerine eğlenceli bir polisiye.
“Yıldırımlar Güneş’ten daha sıcaktır.”
“Ahtapotların 3 kalbi vardır.”
“Yarasalar karanlıkta avlanmak için yankılanan sesleri dinlerler.”
“Dünyada kişi başına 200 milyon böcek düşer.”
Bunun gibi daha birçok ilginç bilgi bu kitapta sizi bekliyor.
Renkli, göz alıcı illüstrasyonlarıyla Bilim Hakkında Bilmen Gereken 100 Şey, şaşırtıcı gerçekler ve eğlenceli bilgilerle dolu.
800.000 yıl önce pusula ibresi kuzeyi değil güneyi gösterecekti. Manyetik kuzey ve güney kutup noktaları tarih boyunca sık sık yer değiştirmiştir. 20. yüzyılda manyetik alan kuvveti yüzde 6 azalmış ve kuzey manyetik kutbu neredeyse 10° kuzeye kaymıştır. Bu değişkenliğin sonuçları nelerdir? Yerkürenin manyetik alanındaki bu değişmeler kimi zaman büyük güç boşalımlarına neden olan manyetik fırtınalarla mı ilişkilidir? Manyetik alanı hisseden ve kullanan hayvanlar ciddi sorunlarla karşılaşacaklar mı? Bunlar bilim insanları
tarafından sorulan soruların sadece birkaçı.“Bu kitabı okumak hemen hemen herkes için son derece keyifli
bir öğrenme deneyimi olacak!”
–Robert Coe, California Üniversitesi
“Manyetik Yerküremiz iklimden uzaydaki hava durumuna, jeolojik
zamandan Güneş’e kadar çeşitli konuları manyetizmanın büyük başlığı
altında bir araya getiriyor.”
–Bruce Moskowitz, Minnesota Üniversitesi
“Merrill anlatısını, bilim felsefesi üzerine söylemlerle ve yaratılışçıların evrime ve Dünya’nın yaşına yönelik saldırılarına karşı cevaplarla süslüyor. Bilimin nasıl yapıldığını öğrenmek isteyen öğrencilere ve bir pusula iğnesinin kuzeyi göstermesinin nedenini merak eden herkese tavsiye ederim.”
–Natural History
“Son yıllarda jeomanyetizmanın geniş kapsamını bu kitap kadar yetkin ve eğlenceli bir şekilde ele alan başka bir popüler kitap yok.” –Metascience
Ben aradım. Benden sonrakiler aramasın. Buyrun:
Instagram’a gerek yok kendileri forumdalar ve duyurdular saolsunlar. Detaylı bilgileri de vermeye başladılar. Orayı takip edebilirsiniz 
Gözümden kaçmış. Teşekkürler.
