Özel baskı diyince ciltli falan zannettim, nesi özel anlamadım valla Yeni bir kapak çiziktirmişler, özel olmuş
.
Onlarca baskı önce gözden geçirilmesi gereken çeviriye el atılınca özelleşmiş herhalde baskı .
BKK serisinde önsöz veya sonsöz var mıydı hatırlamıyorum. Umarım revize çeviri hatalı bölümlerin komple silinmesi değildir😊 sayfa sayısı 208 → 184 düşmüş görünüyor.
Bilinen dünyanın her yerinde şanı olan, özel koleksiyoncular tarafından kıskançlıkla korunan, yüzyıllar boyunca inşa edilen, bir günde yok edilen, altın varak ve fresklerle süslenen veya armut koltuklar ve çocukların çizimleriyle doldurulan kütüphanelerin tarihi zengin, son derece çeşitlilik arz eden ve olaylarla dolu bir tarihtir. Kütüphane’de tarihçiler Andrew Pettegree ve Arthur der Weduwen bize dünyanın büyük koleksiyonlarını şekillendiren antikacıları ve hayırseverleri tanıtıyor, edebi zevklerin yükseliş ve düşüşünün izini sürüyor ve nadir
el yazmalarını elde etmek için işlenen büyük suçları ve kabahatleri ortaya koyuyor. Kitapta yazarlar, koleksiyonların kendileri kırılgan olmasına ve genellikle birkaç on yıl içinde harap olmasına rağmen, her kuşak kütüphane kurumunu yeniden oluşturup baştan yeniden yaratırken, bir fikir olarak kütüphanenin nasıl kayda değer bir ölçüde dirençli kalabildiğini gözler önüne seriyorlar.
Bu fantastik bir haber…
Önsöz ve Sonsöz 14 sayfa tutuyor onlar çıkarılmış muhtemelen.
Erik Hersebom ailesi ve çevresinden hep farklı görünmüştür; bir gün, kasabasını ziyarete gelen bir yabancı, Doktor Schwaryencrona’nın sorgulamasıyla bu farklılığın nedeni ortaya çıkar. Erik Hersebom, ailesi tarafından denizde bulunmuş ve evlat edinilmiştir! Varoluşsal sanrılar, tehlikeli bir yolculuk ve çözüme yaklaştıkça uzaklaşan bir sır… Peki, her şeye rağmen Erik Hersebom gerçek kimliğini ve ailesini bulabilecek midir?
Said Conrad’ın “bilinç evi” diyebileceğimiz yerine odaklanıyor; o büyük zihnin nasıl algıladığına. – The Spectator
Uzun süren 19. yy. artık tamamlanmak üzeredir ama aynı zamanda birçok savaşa ve devrime gebedir. Tam bu zamanlarda, yirmi yıllık denizcilik hayatından emekli olan Conrad yazarlık hayatına başlamıştır. Bol maceralı geçen hayatı, edebi eserlerine yansıyacaktır.Conrad’ın yaşamını ve eserlerini tüm yönleriyle ele alan Said bize, Conrad’ın hem biyografisini hem romanlarına düşen otobiyografik yansımayı hem de tüm bunların ayrıntılı bir izleğini sunmaktadır.
Said’in Harvard Üniversitesi’nde Monroe Engel ve Harry Levin’in danışmanlığında yazdığı doktora tezini güncelleyerek hazırladığı Joseph Conrad ve Otobiyografinin Kurgusu “Conrad’ın bilincinde çıkılan bir fenomenolojik keşiftir.” Bu kitap, Conrad’ın novellasının, G. Jean-Aubury’nin 1927’de, yazarın ölümünden üç yıl sonra düzeltip yayımladığı mektuplarıyla nasıl dolayımlandığı ve hatta pekiştiği üzerine uzun soluklu, titiz bir incelemedir.
–Andrew N. Rubin
Pegasus basamadığı Hyperion çevirilerini İthaki’ye satmayı kabul etmemiş. İthaki baştan çevirtiyormuş. Keşke satsalardı ya kalın kalın kitaplar o kadar çevirmişler oturup, çevirmenlerin de emeği boşa gitti, o kadar çevirdiler ama basılamayacak, biz de daha hızlı kavuşurduk 2… kitaba da.

Doğruluk Kılıcı’nın devamı da gelmiyor. Boş, bomboş bir oluşum şu Pegasus ya.
İlginç bir durum gerçekten ya. Çevirisi de çok güzeldi. Neyse…
Bu arada Yıldız Gemisi Askerleri ve Ay Zalim Bir Sevgilidir sözleşme sorunun çözmüşler geçtiğimiz hafta. Dün tekrar baskıya göndermişler bir hafta on güne çıkacakmış, bekleyen varsa eğer. Ay zalim bir sevgilidir nadir’de 1000 liraydı en ucuz. çok sevindim. Ayrıca iki yeni Heinlein kitabı için de görüşüyorlarmış.
Madem bu kadar azimliler kitabı bize okutmamakta daha önce sattıkları ilk kitabı da geri toplatsınlar kitabı henüz okumayanlardan, okumuş olanlara da zorla döve döve unuttursunlar ancak keser.
Enis Batur’dan kitabın tarihine bir yolculuk. Şahsi bir ansiklopedi… Kitapları seven herkese hitap eden bu yapıtında Enis Batur bizleri ülkeden ülkeye, çağdan çağa bir gezintiye çıkarıyor.
Yayınevinin kararı bence, çeviri hakları tamamen kendilerinde. vermek zorunda değiller, belki de pegasus yapamadı ithaki hızlı hızlı yaptı diye düşünülsün istemiyorlardır. saygı duymak lazım ama verseler güzel olurdu.
Enis Batur herhalde kaç farklı yayınevinden kitap çıkarabilirim diye deneme yapıyor
Yoksa yeni bir Gene Wolfe kitabımı geliyor. Steven Erikson denen dandik yazarın aksine Gene Wolfe gerçek bir üstat
Şaka bir yana İşkencecinin Gölgesi harbiden muhteşem bir eserdi. Okumaktan çok keyif almıştım. Her ne kadar içindeki felsefi derinliği anlayacak kapasite bende olmasasına rağmen
Mesela kitabın ismi Adem ve Havva’nın cenneten kovulmasından geliyormuş. Malum insan için en büyük işkence cenneten kovulmak. Ölümsüzken ölümlü olmaktan daha büyük işkence yok. İşte burada İşkenceci tanrı ana karakter ise gölgesi oluyor. Çünkü Saverian sürekli kendini yücelten bir nevi peygamberliğe oynayan biri. Yani kitabın isminin altı bile çok etkileyici ve üzerine düşünlüdüğü belli oluyor.
Simdi ben bunu herkes bilmiyordu diye yazdım. Bu yazdıklarımı kitabı okurken herkes anladıysa ve ben anlamadıysam çok fena rezil oldum demektir
Vay yeni bir Gene Wolfe kitabı. Harika haber.
Geleceği kesin mi emin değilim. Kendi okuduğu bir kitabı da paylaşmış olabilir.