Seriler nasıl bir tonda merak ettim. Sanderson kitapları, Drizzt veya Tanrıların Gölgesi kıvamında epik mi yoksa GRRM tadında mı?
Ben de okumadım fakat yorumlardan biri Zaman Çarkı’nın gereksiz kısımlarını atıp güzel yanlarını Sanderson’ın Sissoylu serisinden aldığı ilhamla birleştirdiği şeklinde.
Hmm merak ettim. Konuları falan var mı bir yerlerde veya hangisinin çıkacağı belli mi önce? Umarım çevirileri de iyi olur, malum Akılçelen’i Sanderson’a yaptığı vasat çevirilerle hatırlıyoruz.
sanırım ilk önce the shadow of what was lost basılacaktı
Ben olsam Licanius üçlemesini basarım tamamlanmış olduğu için.
İlk kitabın adı The Shadow of What Was Lost. Spoiler içermese de en ufak detayı bile önceden öğrenmek istemeyenler okumasın.
Yirmi yıl önce neredeyse tanrısal güçlere sahip Augur diktatörlerinin güçleri gizemli bir sebeple kaybolunca hepsi yok edilir. Onların idareciliğini yapan ve daha zayıf güçlere -Armağan- sahip sınıftaki erkek ve kadınlar ise güçlerini isyancıların Dört İlkesi’ne (Hinduizmden esinlenmiş olabilir) teslim etme koşulu ile sağ bırakılırlar. Armağan’a sahip Davian Augurların gücünü kontrol edebildiğini keşfeder.
Tamamlanmamış olan diğer seri ise Hiyerarşi serisi.
İlk kitabın adı The Will of Many ve özetlemek gerekirse en güçlülerin kabul edildiği bir akademiye itaatkar davranarak giren ama asıl amacı bir cinayeti araştırmak ve sisteme -Hiyerarşi- baş kaldırmak olan Vis Telimus’un hikayesini anlatıyor.
Konuları ilgi çekici duruyor, özellikle The shadow of what was lost ilgimi çekti. Hiyerarşi de bir tür polisiye hissi uyandırıyor. Gelsinler okuyalım, merak ettim. Teşekkürler bu arada ayrıntılı bilgiler için.
Açıkçası korkmuyor değilim. Alfa grubu dizileri devam ettirme konusunda sıkıntılı. İnşallah bu dizi düzenli olur. 3 kitap çıkıp kapak değişikliği 5 kitap çıkarıp dizide içindemiydi soruları sormayız.
Bu kitaba 2023 ün en iyi fantastik diyen okurları tebrik ederim. Kişisel zevklerin genellemeye dönüşmesi harika
En çok ilgi gören yorumlarda bile 3/5 puanı geçememiş
Benim de fazla ilgimi çekmedi açıkçası, nasıl seçilmiş yahu?
bu haftaki kitaplarda 4’te 4’üm, alırım hepsini.
Güzel bir kitap ama ne yazık ki fiyatı biraz yüksek.
Liste fiyatı: 889 TRY
Fyodor Dostoyevski, ölümünün üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen okurları ve eleştirmenleri büyülemeye devam ediyor. Hakkında sayısız çalışma yayımlansa da dünyanın en büyük yazarlarından birinin “günlük” niteliğindeki bu açık ve kapsamlı portresi, bugüne kadar başka hiçbir biyografide olmadığı şekilde gençlik yıllarına bir pencere açıyor.
Thomas Marullo bu önemli çalışmasında yazarın aile ve arkadaşlarının, okur ve eleştirmenlerin, gözlemci ve katılımcıların tanıklıklarından yola çıkıyor. Mektuplar, anılar ve eleştiriler eşliğinde Dostoyevski’nin çocukluğu, gençliği, babasının ölümü, Petersburg günleri, ilk romanı İnsancıklar’ın başarısı ve ardından yazdığı dört eserinin yarattığı hayal kırıklığı, psiko-spiritüel dönüşü, kısacası hayatının keşfedilmemiş yönlerine ışık tutuyor. Böylelikle okur, onun baş döndürücü sessizliği ve sağır edici çığlıkları arasında, bir sayfadan ötekine geçiyor.
Dostoyevski’nin özellikle erken dönem yaşamı üzerine çalışan öğrenciler, araştırmacılar ve akademisyenlerin yanı sıra edebiyat ve tarihle ilgilenen genel okuyucunun da ilgisini çekecek bu biyografiyle “Rus edebiyatının kurtarıcısı” kabul edilen, fakat öte yandan hayatı boyunca gururu, hastalığı ve yoksunluklarıyla mücadele etmiş Dostoyevski’nin yürüdüğü çetrefilli yolda ona eşlik edebilirsiniz.
Hazal Yalın “Savaş ve Barış” çevirisine devam ediyormuş. Bence sene sonu ya da yeni senede yayınlanmış olur ve çok büyük ihtimalle İthak yayınlarından basılır bu çeviri.
En iyi ihtimalle 444,5 TL. Hadi bakalım ne zaman nerede…
Bilemedim hocam geçen sene rekabet çok sıkı değildi sanırım fanbase i kuvvetli olan genç yetişkin yazarı baskın çıkmış.
Brandon Sanderson’ın Tress of the Emerald Sea
James Islington’ın The Will of the Many
Mark Lawrence’ın The Book That Wouldn’t Burn
Bu kitapların herhangi birinden daha iyi olduğunu sanmıyorum veya ihtimal vermek istemiyorum tabi yine önyargı da olabilir. Hiç Bardugo okumadım Six of Crows a güzel diyorlardı
Ben biri yürek yer de Empire of the Vampire basar mı diye bekliyorum madem genç yetişkin kitapları bu sene revaçta.
Bardugo nun Dokuzuncu Cemiyet dışında türkçe basılmış bütün kitaplarını okudum. Bence iyi bir yazardır kendileri. Sadece dizi de batırdılar.
Yanlış anlamayın Bardugo ya oy verenler içinde siz öylesiniz. Herkes kendi açısından bakarsa ozaman herkesin sevdiği birinci olunca “hak yerini buldu” sevmedikleri birinci olunca “tu kaka” olur. Herkes sizin gibi düşünmeye biliyor bu hayatta. Böyle bakmak lazım bence. İyi forumlar dilerim.