Roth’da ciltli mi acaba?
Dante ne oldu bizim, direniyorum Oğlak’tan almamak için bak 
Roth’da ciltli mi acaba?
Dante ne oldu bizim, direniyorum Oğlak’tan almamak için bak 
Sorayım her ikisini de.
Decameron’u okumak istememe rağmen erotik bir kapağı olduğu için alıp okumamıştım, eğer Alfa normal bir kapakla basarsa alıp okurum.
Decameron’un aynı çeviri ile Alfa’dan çıkması gibi bir durum mu var. Öyleyse ben kaçırmışım, iyi olur bence.
Aynı çeviri değil yalnız. Oğlak’taki baskıyı Rekin Teksoy çevirmişti, buradaki çeviri Nevin Yeni’ye ait.
Ben görseli okumamışım teşekkürler. Rekin Teksoy çevirisi epey övülen ünlü bir çeviri olduğu için aynı çeviri ile mi çıkacak acaba dedim. Bu hali ile Oğlak önde benim için.
Rekin Teksoy’un İlahi Komedya çevirisi çok güzeldi. Decameron’un da aynı güzellikte olduğuna eminim. Bu konuda 1. tercih kesinlikle Oğlak Yayınları olmalı.
(O değil de, o kadar sattılar bu kitaplardan, hazır bu konuda tekelken bir ciltli baskı yapmadılar.)
Sizin de övmeniz bir artı daha ekliyor hanesine.
Oğlak yayınlarının baskısı için haklısınız, ciltli baskı isteyen kitaplar bunlar. Birde normal kitap ebatları da çok değişik cep kitap gibi. Geçenlerde Alfa’nın bastığı Üç silahşörler’in eski Oğlak yayınları baskısına denk geldim ve iyi ki böyle kalmamış diye kendi kendime sevindim.
Ciltli olması veya kitap boyutu gibi takıntıları olmayanlar için şu anda alternatifsiz baskılar. Sadece çevirisi değil, dipnotları bile ne kadar emek verildiğinin ispatı.
Kapağı öyle diye almamışsan bunu da alma bence 
Kitabın içeriğini filan biliyorum, benim açımdan bir sıkıntısı yok kitabın, ama bu kitabı ne ev dışında okuyabilirim ne de evdeki birisi kitabı görse bir açıklama yapabilirim.
Güzel kapakmış 
Ben çocukken kitaplarımıza gazete kağıdından cilt yapardık hem yıpranmasın hem de kimse ne okuduğumuzu görmesin diye. Bu kapak için de öyle bir çözüm üretilebilir.
Kapak için böyle şömiz tarzı şeyler satılıyor öyle bir şeye takılıp okunabilir.
Ailemle birlikte yaşadığım için bu tarz kitapları okumayı ertelemem gerekiyor, bu kitap HAY’dan çıksaydı garanti alıp okurdum. Bir de yazar adı veya kitap adından dolayı okuyamadığım kitaplar var: Marx, Darwin, Nazım Hikmet, Aziz Nesin gibi yazarlarla birlikte Nietzsche’nin Putların Alacakaranlığı, Grange’in Şeytan Yemini gibi kitapları da aynı nedenden dolayı okuyamıyorum. Ya telefondan okuyacağım ya da sizin yöntemi uygulayacağım; ama sizin yöntem için de şöyle bir sıkıntı var, bazı kitapların her sayfasında kitabın ve yazarın adı yazıyor.
Gören olursa ilkyardım kitabı Heimlich manevrası yapıyor dersin 
@alper dediğine ek kitap kılıfları satılıyor onlardan da alabilirsin 
Telefondan oku veya kitapları kitaplığım arka taraflarında veya gardırop vb içine saklayabilirsin.
Bizimkiler kitaplarımla pek ilgilenmiyorlar ve zaten bu yazarları duymamışlardır bile, sadece tanrı, şeytan, put ve Decameron’un gibi kapağa sahip kitaplar sıkıntı olabilir. Ama şöyle bir sıkıntı var, bizim eve sıklıkla misafir gelir ve namaz kılmak isteyenler olursa filan veya benim odam yazın serin olduğundan dolayı ben evde yokken misafirleri ve akrabaları bu odaya alırlar. Kitaplık haliyle dikkat çekiyor ve millet meraktan inceliyor. Yukarıda yazdığım yazarların kitaplarıyla karşılanlar hemen bir etiketleme çabasına giriyorlar ve arkamızdan atıp tutuyorlar.
Kaç yaşına geldim, elime aldığım her kitaba karşı annemin tepkisi, “Canavarlı, tuhaf muhaf şeylere ara ver de biraz normal şeyler oku.” 