Yeni Kitap Haberleri

İnşallah dediğiniz gibi olup tamamlanır… Gözünüz aydın. :slightly_smiling_face:

Açıkcası hiç yeni ve güzel bir seriye üzüleceğimi sanmıyordum. Gelgelelim ithaki nin “yeni kitaplar, devam kitaplarından daha çok satıyor” politikası yüzünden üzüldüm…

Üç kitapta çıkmış ya bir seriye başlıyorlarsa ve bitirmeye de niyetleri varsa niye üçünü aynı anda çevirtip yayınlamıyorlar. Yine yeni yeniden sar sar makarayı.

1 Beğeni

Tamamlanacağını düşünüyorum. Nisan 2018’de seriyi keşfetmişim. Şubat 2019’da yayın programına alındığının haberini almışım. Benim için umutsuz bir bekleyişti Şubat’a kadar. Sadece hani içiniz burkulur dersiniz ya “Keşke birisi bassa,” diye; öyleydi. 2020 ilk aylarda gelecek. Eğer şansımız yaver giderse de son kitap ya sene sonuna ya da 2021 ilk aylara kalır. Çevirisinin zor olduğunu biliyorum. Gerçekten çok fazla terim, detay, mit vardı. Kapak da orijinal olursa benim istediğim başka bir şey yok.

@abkaen Üzgünüm ama neredeyse bütün yayınevlerinde aynı sorun var. Tek yayınevine kilitlenmek yüzünden oluyor bu. Kitaplığımın envanterini çıkartmaya başladım geçenlerde. Her seriyi kontrol ediyorum. Okumadıklarım var mesela ve diyorum ki “Yahu ben bunu alalı beş sene olmuş, neden okumamışım?” Sonra araştırıyorum ve görüyorum ki yedi senedir devam kitabı gelmemiş. Bir ötekisi on bir sene olmuş kalmış. Bir başkası altı sene olmuş filan. Yani tek İthaki’de değil bu problem her yayınevinde var. Bu yüzden bana normal geliyor açıkçası. Eğer o yoksa öteki yayınevinden okuyorum. Okunacak bir sürü fantastik kitap basan ve deneyen yayınevleri var. Biraz onlara şans verirseniz bu sürede beklediğiniz diğer kitaplar çıkar.

3 Beğeni

Aaaa gelecek kitap Ayı ve Bülbül müymüş? Bakalım, duyunca ben de epey merak ettim.
Seriler konusunda @agape’ye katılıyorum aslında, mesela ben de deli gibi Michael J Sullivan’ın İlk İmparatorluğun Efsaneleri serisinin devam kitaplarını bekliyorum ama yapabileceğim bir şey yok şu an. Aldığım, okumadığım ya da beklediğim başka kitaplara yöneliyorum ben de, illa ki gelecektir.
Ki şunu da düşünmek lazım bence, İthaki olsun, fantastik basan diğer yayınevleri olsun, bu türle çalışan çok az çevirmenle işi götürüyorlar. Bu durumda da kitapların söz verilen tarihlerde çıkamıyor olması hiç de şaşırtıcı değil kanımca.

3 Beğeni

Belirli bir yayınevinden okuma durumundan ziyade her yayınevinin bunu yapması. Siz benden daha deneyimlisiniz “Şu yayınevinin hiç tamamlanmamış serisi yok.” diyebilir misiniz? Okuyucu sürekli yayınevlerine siz bu seriyi tamamlayacak mısınız diye sormak zorunda mı? Ben mesela The Reckoners’dan Mitosis kitabını merak ediyorum ama basılacak mı, hayır. Yayınevi isimi kullanmak istemiyorum her seferinde farklı bir yayınevinin ismini yazıp siliyorum. Bir süre sonra bıkmaya başlıyorsunuz, merak ediyorsunuz yayınevlerinin amacı insanları okumaktan mı soğutmak diye?

Buna katılıyorum. Tür konusunda deneyimsiz olan kişilerin çevirileri ortada. Deneyimli ve aşina olan çevirmenlerin de bir programı var. Yetkin çevirmelerin kapısını çalıp da “Hadi, iyisin bu kitabı sana verdik. Çevirmeye başla.” diyemiyorsun. Kişinin programı bir-iki seneliğine dolu zaten. En iyi ihtimalle iki sene sonraya randevu alıyorsun. Çeviri de dikiş işi değil maalesef. Üç makine, üç insan alarak kapasiteyi arttıramazsınız.

@silence Diyemem ve diyemeyiz de. Diyebileceğimizi de sanmıyorum. Bir noktadan sonra zararın neresinden dönseniz kârdır olayı var. Seriyi üç kitaba kadar basmış. İte kaka basmış. Her seri aynı şekilde okuyucudan geri dönüş almıyor. Ne diziler var çok güzel olan ama rağbet yok diye bitirilen. Kırmızı kot pantolon yaptınız ve satmadı. Bunun mavisini, sarısını yapmaya veya hâlâ kırmızı yapmaya devam etmezsiniz. Tutmamışsa tutmamıştır. Önünüze bakmak zorundasınız ama siz yaptığınızda tutmayan şey iki sene sonra moda olur ve yok satar. Kırmızı pantolonunuz tutmadı diye yeşil gömlek, mor tişört basmaktan vazgeçmezsiniz.

Yüksek bel pantolon sevmem, hele de şu an moda olanlar gibilerini. Kısa pantolon sevmem, streç pantolon sevmem. Kaç yaşına gelmişim, bu yaşta göbeği açık giyinecek halde de değilim. Adam bana standart boy diyor. Standart boy 30. Bir giyiyorum tayttan hallice kapriyle pantolon arası güdük kalıyor. Ben de bir daha giyinmeyeceğim, diyemiyorum haliyle. Bütün firmalara tek tek bakıyorum. Yarın yine efendi gibi pantolonlar çıkarttıklarında alacağım. “Aman Allah’ım FiddleFik istediğim pantolonu yapmıyor. Ben öldüm; artık yaşayamam. Otaki sevdiğim serilere devam etmiyor, hayatın benim için anlamı kalmadı.” demiyorum. Diğer seçeneklere yöneliyorum.

Hayatta her zaman başka seçenek vardır. Böyle yaparak ilk önce kendimiz kendimizin hayatını zorlaştırıyoruz. Tek bir türde takılı kalmıyorum. Fantastik karşıma çıkana kadar dünyada sadece klasik kitap var sanan bir cahildim. Fantastik kitaplarla karşılaşınca bir aydınlanma yaşadım. Bilimkurgu da varmış. Tamam, onu da deneyeyim. Aaa, polisiye var, korku var, gerilim var, psikoloji var, gotik var, karanlık kitaplar var, kişisel gelişim var, var da varmış. Tamam, dedim o zaman ben de hepsini deneyeyim. Hangileri bana hitap ediyor, bir bakayım.

Fuarlara gitmemin nedeni de biraz bu. Satış sitelerinin empoze ettiği şeylerden sıyrılmak. Cart yayınlarına gidiyorum ve geziyorum. O da ne? Cart yayınları da fantastik basmış. Süper. O zaman biraz inceleyeyim, güzelse alıp okuyayım. Bu şekilde gittiğim için tek bir yayınevine bağlı kalmıyorum. Okumak için milyonlarca seçeneğimiz var. Klasikten nefret eden ben bile bazı klasik eserlerin bana hitap ettiğini, fantastik bir yanlarının olduğunu gördüm. Bunu inceleyerek öğrendim. Yüzlerce yayınevi var ve maalesef biz fantastik ve bilimkurgu seven kişiler tek bir yayınevinin basım politikası bu alanda daha çok diye oraya üşüşüyoruz. Oysa sadece biraz bakının birçok yayınevi bu alanda kendine piyasa edinmeye çalışıyor ama biz aynı yayınevinde diretmeye devam ettiğimiz sürece bu başka yayınevleri bu piyasada tutunamayacak ve yine aynı yayınevine bel bağlayacağız. :smiling_face:

Çenem düşmüş biraz, kusura bakma. :sweat_smile:

Bir ekleme: Tutmuş eserleri bile basmıyorlar diyeceksiniz ama kime göre tutmuş, neye göre tutmuş diye sorarım ben de. Kapıçalan diyor ki tutmadı. Adamların yılsonu raporu belli. Ne kadar harcamış? 75. Peki, ne kadar kazanmış? 26. O zaman tutmamıştır. On-on beş senede sadece dört veya üç, iki baskı görmüş bir kitabı bizler seviyoruz diye tutmuş olarak düşünemeyiz. Ortada maddi anlamda bir kayıp var. Bu kaybı da ancak yayınevinin kendisi bilir, biz bilemeyiz. Bizler burada taş çatlasın 500 kişiyiz. Bu 500 kişinin yüzde 80lik kısmı öğrenci. Alım gücü az veya yok. Geriye kalanlarımız alıyoruz. Burada bu alanda tartışalım diye birleşiyoruz. Duygularımızı paylaşalım diye fakat bu bizi okuyan yaştaki bireylere oranla bir avuç insan yapar. Para kazanacağını bilen bir yayınevi keyiften basmamazlık etmez. Bu ticari kazanç politikasına aykırı bir kere. Şöyle popüler satan kitaplara bir bakın. Kapağa 300.000 adet yazmışlar. Fantastik eserlerin en ama en tutulanı 10.000 adet satmıştır. Bilemedim 30.000 olsun. Bunu da oranlarsanız kaç kitapta kaç eder ki? Adam orada paranın canına okuyor. Basıyor ünlü birisinin kitabını paraya para demiyor. Fantastik çok ama çok satan bir dal değil. Yeni yeni ivme yakalanmış bir alan. Bunun da sebebi popüler diziler. İnsanlar fantastik ve bilimkurgu diye bir şeyi ancak benimsiyor. Hatta bu da yeni nesille oluyor daha çok.

9 Beğeni

Neredeyse bütün yayınevleri diyorsunuz peki bana ithaki kadar tecrübeli, çek seri basan ve devamını getiremeyen, baskı sorunu olan bir yayınevi söyleyebilir misiniz? Özellikle popüler serileri basan ? En azından diğer yayınevlerimde (örn Pegasus alfa Metis hatta YKY) fantastiklerde baskı sorunu yaşıyor musunuz ? Pegasus ithaki kadar geç çıkarabiliyor ancak adamlarda baskı sorunu çok az. Alfa (özellikle bilimkurgu alanında) son zamanlarda epey güven veriyor. Ancak ithaki de güven problemi var. Tamamlanıp tamamlanmayacağı belirsiz veya baskı yapıp yapmayacağı belirsiz bir seriyi toplamak zorunda değil hiç kimse. Ayrıca söylediğiniz gibi okuyucuların geneli öğrenci stok yapma şansı çok az öyle şunu deneyeyim şunu deneyeyim yapamaz adam hangi seri sağlam ise onu alacaktır elbet. Neyse bu konuda bir çok tartışma yapıldı ve hala yapılıyor. Sizi kırdıysam veya yayınevini rencide ettiysem şahsım adına özür dilerim. Konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum rahatsız ettiğim tüm üyelerin affına sığınarak kabuğuma çekiliyorum. Huzurlu ve iyi akşamlar.

5 Beğeni
10 Beğeni

O ne güzel kapaktır öyle. Benim olmalı benim. Kıymetliiiimmmsssss…

1 Beğeni

Söyleyebilirim, söyledim de zamanında ama şimdi burada söylemeyi tercih etmiyorum çünkü şahsım adına fenalık geçirmek üzereyim bu mevzudan. Günbegün aynı şeyleri tekrar ettikçe bir şey değişmez. Hepsine özelden yazıyorum, soruyorum, yanıtımı alıyorum. Samimi arkadaşlarımla yeri gelince dertleşiyorum. Fuarda yetkiliye denk gelirsem kesinlikle yüzlerine söylüyorum ve en az bir sene bekliyorum. Düzelme var mı, diye. En basitinden şunu biliyorum; Nightingale Şubat ayında programa dahil edilmiş. Ta, o zaman bile programda Kasım-Ocak gibi geleceğini biliyordum. Yani planlamalar en az 8-10 ay öncesinden yapılıyor. İstisnalar olabilir elbet. Yıllık plan yapılan bir sistemde yarın değişim beklemek mantıksız geliyor bana. Şimdi burada tek tek şu yayınevi bu gelmemiş, bu yayınevi şu gelmemiş desem ortalık savaş alanına dönecek. Ben bundan sıkıldım açıkçası.

Ne yayınevleri var elinde iki bilemediniz üç yazar tutup geriye kalan fantastik eserleri yok sayan. Bu eserler milyon sattı belki ama atak yapmıyorlar. Kısır döngü içinde yirmi senedir aynı kapak devam ediyorlar. Risk almıyorlar. Muhtemelen ben gömülürken de aynı kapak ve aynı yazarlarla devam edecekler. Biz de yurtdışındaki farklı kapaklara bakarak ağız suyu akıtacağız. Yok satan bir eserde bile yeni bir şey denemeye cesaretleri yok.
Hayat gibi iş konusu da çalkantılı ve risklidir. Bugün güven veren bir işyeri yarın güven vermez. Bugün güven vermeyen bir yayınevi de yarın güven verebilir. İnişlerle çıkışlarla bu dünyada yaşıyoruz. Ekonomimiz dalgalı. Bir sene önce aldığınız riskler bir sene sonra sizi çukura sürükleyebilir. Eskiden iyiydi ama bugün kötü diye bir de biz vurmamalıyız. Bu tip şeyler insanların da başına gelir. Bundan iki sene sonra belki de böyle bir yayınevi hiç olmayacak. :smiling_face: Yanlış kararlar, yanlış politika ama düzelebilir. Belki de düzelmez ve yayın hayatına ponçik ve satması garanti eserlerle devam eder birçok yayınevi gibi. Gelecek hakkında hiçbir tahminimiz yok.

4 Beğeni

Tamamlanacaktır tabi, Kadim Kanunlar nasıl tamamlandı o da tamamlanır. Yıl sonuna kadar üçleme bitecek denilen serinin 2. kitabından halen ses seda yok. Yani savunun da şunu savunmayın yahu. İthaki 2019 bitmeden ne kadar çok seriye başlayabilirim iddiası yaptı kendiyle herhalde yoksa açıklanamaz bir şey bu. Yoksa okuyucular bu kitabı boykot edip de almaz da devamını göremem diye mi korkuyorsunuz nedir yani? Şahsen ben kendi çapımda geçen gün yazdığım seri bitene kadar kuruş vermeme boykotuma devam ediyorum. Devamı gelmezse de gelmesin. Umurunda değil.

7 Beğeni

25 Beğeni

Saniyelerle ilk siz paylaştınız :upside_down_face:

2 Beğeni

“Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü ?”

9 Beğeni

Çok güzel haber :heart_eyes:

2 Beğeni

Unutmamışlar…

2 Beğeni

Çok ilginç 2 yıl geçti :roll_eyes:

Almayı düşünen varsa Vaiz birinci cilt kitapyurdunda indirimli, gerçi temin ve teslim süresi çok uzun değer mi bilmiyorum :thinking:

3 Beğeni

Vaiz sonrası İthaki güzellemeleri loading :slight_smile: yanlış anlamayın benim de kitaplarımın 29% 'u İthaki’ye ait. bu duruma hem ‘maalesef’ hem de ‘iyi ki’ dediğim kitaplar var. ancak İthaki’nin kendine çekidüzen vermesi ve yarım kalan serilerin devam etmesi için laciverte lacivert demek lazım :slight_smile:

3 Beğeni

İlknokta daha ucuzmuş.

2 Beğeni