Zaten mangayı, animeyi çoğunlukla korsan tüketiyoruz, bu şekilde basıldığında en azından sevdiğimiz eserlerin hakkını ödemiş oluyoruz. Hem de fiziksel olarak sahip olmak da cabası.
Açıkçası gerekirse ben ön ödemeli olarak bile almaya razıyım. Atıyorum bugün 150-200 TL veriyim, 10 cilt bastıkça yollasınlar. Dergi aboneliği gibi ama tabii yayınevinin güven verici olması şart. Sırf bu yüzden One Punch Man toplamaya girişmedim. O yayınevinin başka bir eserde okyuculara sıkıntı yaşattığını gördüğüm için.
Ha bir de Alfa’dan Ten Ten gördüm mesela. 12. cilt diğerlerinden uzun falan. Almak aklımdan geçtiyse de vazgeçtim.
Bu tip şeyler piyasanın büyümesine engel oluyor sanırım. Yalnız değilimdir herhalde.
Yayınevi bir yorumda devlet toplattı demişti. Tam olarak bu şekilde demediler ama bu manaya çıkıyor. Kısacası sansür.
Bunun sebebi yine yayınevi. Klasikleri bir kenara bırakırsak. Promised neverland’in 2. cildini yeni bastılar. E ben bitirdim mangayı çok da memnun kalmadım ama benim mangaya başladığım dönemlerde bassalardı en azından ilk 5-6 cildi toplardım. Hatta yarım kalmasın diye 20 cilt toplayabilirdim.
Ama yayınevi benim gibi okuyucuyu hedeflemiyor sanırım Manga ile yeni tanışan üyeleri hedefliyor.
Bana mesela manga aldırabilmesi için yeni çıkmış bir mangayı basması lazım. Mesela şimdi Dorohedoro okuyorum bitmiş seri ve ilk 70 sayı itibariyle çok eğleniyorum. Aynı mangakanın Dai Dark diye sadece 12 sayı çıkmış mangası var. Onu bassa koşa koşa alırım.
Şuan benim ilgimi çeken ve okumama rağmen tek alacağım manga fiyatına rağmen Akira’dır.
Junji Ito’nun işlerini de basmalarını çok taktir ettim eserleri klasik ama korku mangası çok ilgimi çekmiyor. Yine de uygun bir anımda Uzumaki ve GYO’ya bir göz atıp alıp almayacağıma karar vereceğim.
Okuduğum mangaların sanırım %5’i falan ülkemizde basılmıştır üzücü bir durum.En basit örnek Vagabond gibi bir seri hala basılması,Berserk basıldı devamı yok.Akira onca yıl sonra sonunda çıktı yani geç oldu olsun ama çıktı en azından.
Manga sektörü çok geriden geliyor,çizgi romanlar nispeten iyi ama mangalar hem çok az seri var hem olanlar yavaş tamamlanıyor yada tamamlanmıyor.Dediğinize katılıyorum,vereceksin parasını,çıktıkça gönderecekler sana.Hem serinin basılmasından da emin olmuş olursun.Ben One Punch-Man’i korsan şekilde çıktığından beri okuyorum,ve sanırım öyle gidecek.Birgün Naruto,Bleach vs vs tamamlanırsa sırf sevdiğim seriler olduğu için hepsini alırım ama yeter ki bassınlar!
Katılıyorum.Eski ‘core’ kitle değil,ilk defa görenler hedefleniyor sanırım.Bazen Japonya’daki manga dükkanlarının fotoğraflarına bakıyorum onlarca yüzlerce seri,çeşit çeşit baskılar…Bize bakıp Naruto’nun bile saha tamamlanmadığını görünce böyle kalıyorum
Daha okumadım ama okumayı planladığım bir mangaydı. Meraktan soruyorum neden sansürlenmiş? Eğer şiddet veya cinsellik nedeniyle ise başka bir çok çizgi romanın da toplatılması lazım. Aklıma türkiyede basılmış ve bunları içeren başka manga gelmiyor gerçi.(Oldboy’u okumadım. Oldboy filmi gibiyse tam dediğim şey oluyor.) Sadece mangalarda mı sıkıntı var acaba.
Berserk’deki şiddet ve cinsellik öğeleri çok nadir seride vardır.Ama bunun eğer varsa sansürlenmesi yada devam kitaplarının bu yüzden iptal edilmesi çok gülünç olur.Çeviri gruplarına şükürler olsun…
Japonya’daki dükkan ile bizimkileri mi kıyaslayorsun cidden . Adamlarda manga bir kültür, her hafta milyonlarca satış yapılıyor. Dergiler zaten gazete gibi, bunun haftalık olanları var, aylıkları var, var var yani. Bırak Japonya’yı Fransa ile falan bile kıyas edilemeyiz.
Türkiye’de çoğu seri gittikçe okuyucu kaybediyor uzun serileri basmak dert oluyor muhtemelen. Şimdi düşününce hak de veriyorum 1. cilt her zaman çok satar ama okuyucumuz sabırsız bence. Yayınevleri de zararına satamıyor açıkçası. Çizgi Düşler Fumetti’lerin bazılarını 500 adet basıyor sırf alanlar almaya devam etsin diye ama piyasaya sürülmüyor ve indirimsiz fiyattan satıyorlar. Mesela Dedektif Julia sanırım 14. ciltten itibaren böyle satılmaya başlandı. Fakat burada şu önemli tabii, Manga okuyucusu ne olursa olsun basılsın ben alır okurum fiyatı da neyse öderim der mi yoksa almayı bırakır mı? Sonuçta Yayınevleri de para kazanmaya çalışıyor.
Dediğiniz ön ödemeli benzeri durumu Judge Dredd serisi için yaptılar. Her ay 1 cilt çıkıyordu toplam 90 cilt falan var. Ben bunun da tutacağını sanmıyorum ve bence iş eninde sonunda belki 3 milyar kişinin konuştuğu, global olarak her yere ulaşan ingilizce ile 80 milyonun konuştuğu lokal Türkçe arasındaki farka dayanıyor.
Bu arada Redditten bulduğum görsel:
Konu da burada:
Yani işin istatistiğini satanlar bilir tabii. Onlar da yarım bırakmak istemez, okuyucular da yarım kalsın istemez. En kötü durum için ön ödeme veya kısıtlı baskı birer çözüm. Çözümsüzlükten iyidir bence.
Sonuçta bu insanlar ticaret yapıyor. Ne bileyim benim gibi düşünen 200 kişi ön ödeme yapsa 10 cildin parası çıkar gibi geldi veya yakın bir tutar olacaktır diye düşünüyorum. Kalan kitaplar da teker teker alan diğer müşteriler için zamanla satılır zaten. Yayınevi için faizsiz kredi gibi olur. Tabii benim dediklerim tamamen varsayım ve sallama sayılarla hesaplardan ibaret, yayınlayanların da bizlerin de mutlu olmasını isterim.
Cevap olarak ilk sayısının ilk 3 sayfasını koyuyorum buraya. Şiddet ve cinsellik benim için de sansür sebebi olmamalı ama daha ilk sayfasında bulunduğu için muhtemelen yetkili birisi cildi eline aldı ve ahlaksızlık diyerek bastı sansürü. Çizgiroman konusunda yorumum aşırı çizgi roman takip etmiyorum. Okuduklarım da marvel ve DC dışından genelde.
İyi de Berserk şiddet ve cinsellik içeren tek seri değil. Şiddet diyorsak Punisher Max yasaklanmadı mesela. Ki Berserk’ten daha sert duruyor. Kıyaslamak isteyen için bir örnek kare bırakayım. NOT: PAYLAŞTIĞIM KARE RAHATSIZ EDİCİ GÖRÜNTÜ İÇERİR.
Evet bence yayıncılık zaten sosyal medya sayesinde gittikçe interaktif olmaya başladığı için zamanla bu istekleri iletmek kolaylaşır. Ön ödeme yöntemi mantıklı ama buna kalkışacak yayınevi bulmak da zor olabilir sonuçta uğraşma meselesi. Faizsiz kredi konusunda haklısınız, Starbucks gibi markaların ön ödemeli kart çıkarma amaçları da o aslında. Bir taraftan da düşünürsek Arkabahçe’yi fiyatları nedeniyle eleştiriyoruz ama 12 13 ciltlik seriler basıyorlar. Marmara Çizgi’nin Yalnız Kurt mangasını basması da hobi gibi neredeyse. Yanlış hatırlamıyorsam ilk cildinin baskısı 1500 civarında ve hala bitmedi.
@MustafaYildiz Bu sansür konusunda şöyle bir ekleme yapayım, Marmara Çizgi Saga’nın bazı ciltlerinde çıplaklık olan bir kaç paneli kaldırdı çizgi romandan. Açıklamaları da denetlemede bir problem yaşanırsa durumdan zarar gören biz oluyoruz ve insanların bizim arkamızda duracağını düşünmüyoruz şeklinde. Onlara da bir şey diyemiyorum sonuçta hiç yayınlanmayacağına böyle yayınlansın diye düşünmüşler. Tabi bundan 15 20 yıl önce Milo Manara’nın ve Heavy Metal dergisinin +18 çizgi romanlarının yayınlandığını düşünürsek geriye gidiyor gibiyiz bu konularda.
Haklısınız daha rahatsız edici ama şiddet ve kan içeriyor cinsellik değil. Dünyanın bir çok yerinde böyle ama bizde biraz daha fazla sanırım. Bir damın başka bir adama işkence sahnelerini TV’de rahatça gösterirsin. Sadece kanı biraz sansürlemen gerekir ama meme kelimesi dahi sansürlenir. Hatta bazı kanallarda bikini giymiş kadın posterleri bile sansürleniyor.
Çizgiroman konusu açılınca aklıma ilk Saga geldi açıkçası. TV kafalı robotlar ile boynuzlu ve kanatlı ırklardan, renkli adamlara,Örümcek kadınlardan hatırlayamadığım bir çok varlığa herkes sevişiyor. meme ve penis kaynıyor eser. Yakında ona da sıra gelir yazacaktım ama Marmara Çizgi oto sansürle önlemini almış.
Zihniyet değişiyor maalesef. Kimse gücenmesin ama ben Rıhtımın Meme Arşivi başlığında yaşanan tartışmadan anladım biraz da bunu. Evet iktidarın eğilimi bu yönde ama halkın eğilimi de bu yönde. Kendi otosansürünü yapamayan ve çocuklarını koruyamayan insanlar var. Ve bu insanlar kendi sorumluluklarını devlete yükleyince sonuç abartılmış sansür. Dönemin Leman ve Lombak’ı nerede şimdinin dergileri nerede. Bazen Türkiye’nin kaliteli mizah yaptığı bu konularda daha özgür olduğu dönemleri göremediğim için üzülüyorum.
. Adamlarda manga bir kültür, her hafta milyonlarca satış yapılıyor. Dergiler zaten gazete gibi, bunun haftalık olanları var, aylıkları var, var var yani. Bırak Japonya’yı Fransa ile falan bile kıyas edilemeyiz.
