Yeni Kitap Haberleri

Bir de Otomatik Portakal vardı sanırım. Karşılaştırma da yapılmıştı forumda. Çok az bir kısımdı gerçi ama en iyisi Dost Körpe çevirisi gibiydi.

2 Beğeni

Aslında lanet olasıca yine iyi. “Allah kahretsin!” de olabilirdi. 2011 yılında izlediğim bir dublaj filmde adam “Lanet olası lanet olasıcalar” diyordu.

@isos81 Ne yeriyoruz ne övüyoruz. Olanı söyledim ben. :sweat_smile: İsteyen istediği yoldan devam eder.

2 Beğeni

lanet-olsun-sana-çünkü-sende-annene-lanet-etmişsin_751075_m

13 Beğeni

Samanyolu TV’de (25 yıl önce) Mortal Combat izlemiştim. Son sahnede “Allah’ın selameti ile git kardeşim” diye dublaj yapmışlardı :expressionless:

11 Beğeni

Bence çok mantıklı.

@Ozgur Bence bu da çok mantıklı.

Ekleme: 25 yıl önce ülkede İngilizce diye bir dil olduğunu bilen kişi sayısını nüfusa oranlasak…

Nitelikli okur sayısını, toplam okur sayısına oranlarsak, ben de yayın evi sahibi olsam, çeviriydi editörlüktü pek sallamaz, en ucuza en fazla iş yaptıracağım kişileri seçerdim. Toplamda da daha fazla kar ederdim.

2 Beğeni

Aslına bakılırsa bu dünyada çoğunluk neyi savunursa o kabul görülüyor. Bu durumda niteliksiz dediğimiz kişiler doğruyu oluştururken nitelikliler yanlışı oluşturuyor. :sweat_smile:

2 Beğeni

Az önce tesadüfen denk geldim. Konusunu, sayfa sayısını, fiyatını vs. merak edenler için paylaşayım dedim:
https://www.kitapmuptelasi.com.tr/sutcu-452871

1 Beğeni

Sayenizde saymış da oldum merak edip. Gidip ellerine cetvelle vurma hakkım varmış sizin kriterinize göre. Şaka bir yana lütfen bu şekilde düşünmeyin, sadece 1 kitaba sahip olunsa ve o da İthaki’nin baskısı olsa bile eleştirebiliriz. Alıcı olarak en doğal hakkımızdır bu.

Bu söylediğinize katılmıyorum. İthaki şu anda piyasada tekel olmasaydı oluşan boşluğu dolduracak başka yayın evlerine kavuşur, şu ankinden daha bile fazla çeşitliliğe sahip olurduk. Ankira, Arka Bahçe, Laika, Artemis, Metis, Kabalcı, Altın, Dost ve hatta çok eleştirilse de 6:45 ve unuttuğum diğerleri bir zamanlar bambaşka yazarlarla ve dünyalarla tanıştırmıştı bizi, tıpkı İthaki’nin de yaptığı gibi. Kendi adıma mumla arıyorum o çeşitlilik ve rekabeti.

Hangisi içinizden geliyorsa.

5 Beğeni

Laika, Arkabahçe, 6:45 telif almaya bile tenezzül etmeden korsan basıyordu. Tabii çeşitlilik olur. Artı o dönemler bizler de çok fazla imladır, çeviridir pek dikkat etmiyorduk. Gelişine okuyorduk. Eskiye duyduğumuz özlem hâlâ o kitapları gözümüzde kusursuz kılıyor ama eleştirel yaklaştığınızda kör olursunuz. Çeviri karşılaştırması yaparsak delirebiliriz bile.

Nitekim yine yukarıdaki mesajıma ithafta bulunacağım bahsedilen diğer yayınevlerinde de aynı kusurlar var. Editörlükleri kötü, çeviriler gelişigüzel ve yarım yamalak seri bir dolu. Bunları farazi söylemiyorum. Kitaplığımda oldukları için söylüyorum.

Eleştirmeye gelirsek kendimizi bile eleştiriyoruz fakat bu boşuna bir şey. Sabah akşam her postta eleştirdik de ne oldu? Kendimizi eleştirip de sonunda “Aman canım ben de böyleyim.” dedikten sonra eleştirmenin manası yok bana göre.

Ekleme: Aklıma takılan bir konu var. Neden Altın, Pegasus, Artemis gibi yayınevlerinin yarım bıraktığı eserlerden kimse bahsetmiyor? Neden İş Bankası, Artemis, Altın kitapların berbat editörlüklerini de böyle eleştirmiyoruz? Neden Alfa’nın her kitapta istisnasız gözleri kör eden yazım yanlışları bu kadar rahatsız etmiyor. Jules Verne bilmem kaç kitap, Lem bilmem kaç kitaba gidiyor, P. K. Dick bilmem kaç kitap ve ciddi rahatsız ediciler. Eğer eleştiri yapılacaksa hepsine aynı oranda yüklenilmeli. Tek taraflı eleştiriler bana doğru gelmiyor. İthaki bu alanda 100 basıyorsa Alfa da bu alanda 30 basıyor. Serileri tamamlaması sunduğu kötü işin üstünü örtmemeli.

Bir ekleme daha: Piyasada telifi alınmamış bir sürü fantastik ve bilimkurgu eser var. Tekeli oluşturan bir tek İthaki değildir bana göre. Diğer yayınevleri de zaten telif almakla uğraşmıyorlar çünkü okuyucular hali hazırda bastıkları eserleri bile tercih etmiyor. Bu alanda satış ivmesi yakalayamıyorsa telif alması da anlamsız olur zaten. Bakınız yanlış değilsem Malazan serisi 25 yıldır öylece duruyordu. En baba diyebileceğimiz yayınevleri bile telifini almaya çalışmadı. Bunun gibi onlarca örnek bulabilirim. İthaki’nin telif aldığı ve bastığı çoğu eserden diğerlerinin haberi dahi yok veya ilgilenmiyorlar.

6 Beğeni

Kılmıyor merak etmeyin. Misal 6:45 en çok yerdiğimiz yayın evidir değil mi çeviri konusunda? Tamuli ve Elenium ortalamanın üstünde çevirilere sahiptir ama. Evet hatalar var ama kör olmadım ben. Hoş, İthaki’nin bazı kitapları da kör olmamızı ve delirmemizi sağlayabiliyor kolaylıkla (sizlere diyorum Son Eşik, Zaman Çarkı ve diğerleri). İthaki’yi tekel olmasına, burada bol bol bahsedilmesine, bahsettiğiniz kadar çok kitap basmasına ve o kadar linç yedikten sonra bile “Biz harikayız, her şeyi de düzelttik merak etmeyin valla bak” deyip hiç ellemeden kitap basmalarına istinaden bu kadar eleştiriyorum. Alfa’yı da eleştirdim PKD ler hakkında ve devam etmiyorum satın almaya mesela. Telifsiz kitap basma yüzünden madem o üçünü çıkarın, hala elde kalanlar var.

Eleştiriyorum. Sizin verdiğiniz rakamdan yol çıkarak %87 İthaki’yi, kalan %13 de diğerlerini eleştiriyorum. Ciddiye alınabilecek kadar çok eser basanlardan müşterisi olduklarımı eleştiriyorum ben en azından. Misal Sanderson okumadım hiç, forumdaki tartışmalar soğuttu. Akılçelen’i eleştirdiğimi göremezsiniz.
Eleştirinin boşuna olduğu konusunda kısmen katılıyorum. Siz böyle düşünürsünüz, bir başkası kendisini eleştirip değiştirmeye çalışır, bir başkası huni takar…
Çok seslilik iyidir velhasılıkelam.

1 Beğeni

bazen diyorum keşke bu e kitapçılar çeviri işine girse belki hiç bir zaman türkçe okunmayak eserleri çevirseler ( internetteki korsan dizi manga siteleri gibi ). bende korsana karşıyım ama bazen mecbur bırakıyor seni koşullar korsana .

bence yarım kalacaksa boşuna telif almasınlar ne bizi üzsünler ne kendilerini senede 1 kitap basarakta seriler ilerlemiyor bi yerde ilk kitabın baskısı bitiyor yeni başlayacaklar başlayamıyor ilk kitabı alan herkeste son kitabı almadığı için son kitaplar ellerinde patlıyor. yayın evlerinin bir düzenleme yapması şart bence.

Benim merak ettiğim İthaki almaya devam ediyor musunuz? Sorun aslında ne olursa olsun hepsinde bir problem olması. Bugün falanca seriyi falanca yayınevi bassa yine benzer sorunlar yaşanacaktır. İthaki’nin bastığı tüm kitapları hızlı ve güvenilir bir şekilde şu yayınevi basar diyemiyoruz. Fantastik çevirmek yetkinlik isteyen bir şey. Bu dünyalara hakim olmak gerekir. Fantastik bir esere klasik gibi yaklaşamayız veya bilimkurgu gibi yaklaşamayız. Hepsinin kendi dili var. Yaklaştığımızda çok rahatsız edici oluyor.

@ali1234512 imkansız gibi bir şey.

Benim eleştirileri boş bulma sebebim tüketim toplumu olmamızla alakalı. Falanca kitap acayip ünlü olsun sayfalara kaş göz çizseler yok satar. Sırf popüler diye bu insanlar neler neler yapmıyor. Beş like alacağım diye uçurumdan düşüp ölen insan var.

1 Beğeni

Herkesin çocukluktan gelen herhangi bir nesneye ilgisi vardır. Benim de çocukluktan çizgi filmlere ilgim vardı. Zamanın yayınlanan Örümcek Adam çizgi filmi o kadar iyiydi ki benim için Örümcek Adam ile ilgili her şey ilgimi çekiyordu. Haliyle filmi çıktığında çok sevinmiştim. Filmlerden ilk ikisi iyi oluunca beklenti üçüncü film için çok yükseldi. Üçüncü film diğer filmlerden daha iyi olmayınca film kötü olmamasına rağmen benim için kötüydü artık. İthaki’nın diğer yayınevlerine göre daha fazla eleştirilmesinin sebebi bu. Eskiden çıkardıkları kitaplar ile beklentiyi çok yükselttier ancak bu beklentiyi karşılamayı başaramadılar. Üstüne bir çok yanlışları eklenince bağıl olarak daha çok göze batmaya başladılar. Bu sebepten İthaki daha çok eleştiriliyor. Çünkü kendi koydukları beklenti çıtası kendilerini zor durumda bıraktı. Ha bu beklentiyi yükseltmek yanlış mıydı orası ayrı bir konu ama şunu söyleyebilirim, İthaki’de bir zaman bir yerde bir değişiklik olmuş ve bu değişiklik olumsuz sonuçlar doğurmuş. Arada eski kitaplarının yayımcılarına, düzenleyicilerine, çevirmenlerine bakıyorum ve şimdi neredeler acaba diyorum. Eğer eski İthaki ekibi aynı işi başka bir yerde aynı ekiple yapıyorsa o yayınevini izlemeye başlayacağım.

Çevirileri konusunda bir yargıda bulunamam ama Zaman Çarkı’nı okurken Niran Elçi’nin çevirileri kitapları zorlanmadan okumama sebep olmuştu. Zaman Çarkı başlığında da çeviri ile sorunların genellikle son okuma ile ilgili olduğunu okudum. Mesajlarda gördüğüm kadarı ile çevirileri beğenilmeyen Dost Körpe ile çalışılmaya devam edilirken Niran Elçi ile çalışılmıyor. Çok basit bir gözlem ancak bu bile bir değişim olduğunu gösteriyor. Diğer yayınevleri eleştirilmemeli demiyorum ama en çok canımızı yakan İthaki olduğu için onu diğerlerinden daha çok eleştiriyoruz.

Şimdi burada Niran Elçi İthaki ile çalışmak istemiyordur belki? Bunu bilmiyoruz…

Bildiğim kadarıyla İthaki’den bir kısım Çınar’a geçmişti. Karaçınar serisi de ilk denemeleriydi diye bir şey konuşuldu diye hatırlıyorum. Eğer merak ediyorsanız.

Şu örneği de vermek isterim bir zaman bir arkadaşım bana Drizzt oku, acayip güzel, çok güzel falan demişti. Ben de aldım kitabı ve yirmi defa denememe rağmen yüz sayfaya kan ter içinde ulaştım. Sonra ona kendisinin bir kez daha değerlendirmesini hatta bana bu çileyi çektirecekse benimle birlikte eş zamanlı okumasını şart koştum. Nihayetinde yarım saat sonra kitabı bırakıp bir daha okumamamı söyledi. Gençken veya çocukken sevdiğimiz şeyler objektif yaklaşınca aynı olmayabiliyor. Bundan 20 sene önce sevdiğim bir şeyi kardeşime göstersem sıkılır, ilgisini kaybeder. O zamanlar hangi duygularla, hangi bakış açısı veya psikolojiyle onu okuduğumuz bizim değerlendirmemize etki eder çünkü.

Velhasıl çeşitlilik varken 5 yayınevini eleştiriyorduk. Şimdi tek kalemde hepsini eleştirebiliyoruz. Tekellik varken de çıkan işler bizi tatmin etmiyor, çeşitlilik varken de çıkan işler bizi tatmin etmiyor. İkı türlü de hepsinde kusur var. İkı türlü de daha iyisi olmuyor. İki türlü de problem büyük. Her şekilde ortaya koyulan işler ortada. Demek ki toplum bunu tercih ediyor, satın alıyor.

1 Beğeni

Girmiş arkadaşlar var. Zaman çarkının o kadar harika bir Türkçe Ebook hali varki. Tek kelimeyle muhteşem.

@Pyrewrath olay sadece çeviri değil. Sandman’lerin bir kısmını, Drizzt ve Fantastik serileirn bazılarını “Telifini ödemeden” kendi kafalarınca çevirip yayınladılar. Bu eser sahibinin eserini korsan yayınlamak.

HALA ve HALA altıkırkbeşin eski kitaplarında bandroller kitabın kendisine ait çıkmaz. Alıp inceleyin bandrol sorgulama programıyla, bende ejderha mızrağından 28 kitapta 11 kitabın bandrolü başka şeylere aitti. Hatta bazıları star wars kitaplarıydı.

@Agape öğrenilmiş çaresizlik. Ben senin aksine iyiye gidiş görüyorum. Çünkü yeri geldiğinde ben bile yayınevine ulaşıp çeviriyi şikayet edebiliyorum. Artık ülkemizde dil öğrenmek daha kolay. Eskiden ingilizce bilmek ayrıcalıktı artık değil. Eserin orjinal haline ulaşan herkes çeviriyi eleştirebildiği için eskisi kadar kötü çeviriler görmüyoruz. İlerliyoruz ama bu yavaş bir ivmeyle oluyor. Ben bu konuda senin kadar olumsuz değilim :smiley:

3 Beğeni

Gelmişiz kaç yaşına 70 yaşında gözlerim yarım yamalak görürken iyi çeviri ve editörlük okusam ne olur okumasam ne olur? Gelecek nesillere daha doğru kitaplar çıkmasıysa amacımız önce toplanıp Wattpad kitaplarını imha etmekten başlayabiliriz. Zira bundan 50 sene sonra Türk Edebiyatı diye Wattpad eserleri basılır. Popüler Wattpad eserlerinin 5 milyon sattığı ülkede 5000 adet satan kitaplardan mükemmel olmasını beklemek de ne bileyim…

2000 öncesi telif yasası olmadığı için telif ödemeden yayınladılar diye hatırlıyorum.

Belki haklısınız belki de İthaki çalışmak istemiyordur. Her iki durumda da aklımdaki soru “Neden?”.

Zaten Çınar ve Monokl izlediğim yayınevleri. Yaptıkları işleri beğeniyorum.

Biraz da kabulleniş var, ne kadar eleştirsek de bu yayınevlerinin kitaplarını alıyoruz. İngilizce de okuyabilirim ama kendi dilimde okumak istiyorum. Özensiz işleri bir şekilde hiç yoktan iyidir deyip kabul ediyoruz.

Burada da bir sınır yok değil. Şu kadar markalı şu kadar yıllık yayıneviyiz deyip de tek niyetleri sadece insanların iyi niyetlerini sömürmek olan yayınevlerinden uzak duruyorum.

1 Beğeni

Evet ediyorum. Çünkü korsan okumak istemiyorum ve ingilizce kitaplar çok pahalı. Ayrıca ne kadar eleştirsem de yaptıkları işi devam ettirmelerini de istiyorum. İthaki yansın diyenlerden değilim; okuruna saygı göstersin, terbiyesizce yalan söylemeden, şark kurnazlığı yapmadan işini yapsın diyenlerdenim. irbis forumdayken dert yandığı konularda ona kısmen de olsa hak verip en azından Türkçe basılmasını istediğim serilere destek vermek adına satın almaya devam edeceğim. Feist’ı korsan okuyarak tamamladım, içimde derttir sabredemeyip satın almadan okumak.
Bir noktayı hatırlatmak istiyorum. O beş yayınevi varken İthaki çıkıp 10 baskıda düzeltmemiş olduğu kitabı seriye dahil edip yeniden satmak adına valla düzelttik, bu baskıyı alın da görün bak demiyordu, diyemiyordu.
Herkes sizin kadar hassas ya da bilgili değil editörlük konusunda. Ben ufak tefek şeylere takılmadan okumayı öğrendim mesela. Drizzt’in eski baskılarına o tepkiyi verdiyseniz Son Eşik’e bayılacaksınız benden söylemesi.
@Ozgur Haklısınız. Hatırladığım kadarıyla kısmen @narpal ın söylediği şekilde, kısmen de direkt korsan baskı yapıldı(Laika da dahil). Ama onları çıkardığımızda bile geriye müsavi koşullarda piyasada olan yayın evleri kalıyor. İthaki böyle ukala açıklamalar yapıp at koşturamıyordu o yıllarda.