Harika! Geçenlerde bu yazıyı okudum. 5 yıl sonra da olsa bir dilek gerçekleşmiş.:))
Kapak Gaiman serisine uymasa da ben çok sevdim. Küçük basmazlar değil mi bu eski basımları gibi?
İkinci kitap için bandrol alınmıştı zaten sanırım.
3 de gelince M is for magic, Smoke and Mirrors, Unnatural Creatures dan biei gelene kadar benim Gaiman kitaplığım tamamlanmış oluyor böylelikle
Bu Ottomania kapağı kimin elinden çıktıysa söyleyin bin adamla kapısına kul olalım, hizmetine girelim.
Ön siparişe açılmış.Bu fiyatıda gördük😅 Bir de ciltsizmiş. İngilizce kitaplara verdiğim fiyatları normal görüyorum artık. Not: Başka sitelerde ciltli olarak geçiyor.
Ciltli hocam bu, ama tabi ki pahalı olduğu gerçeğini değiştirmez. Dex ilkin ciltsiz basılacak demişti. Millet itiraz etmiş “fiyatı fazla olsun ciltli olsun” demişti. Sanırım Dex ‘fazla’ kısmını fazla anlamış.
Edit: %50 indirime sabitlerler. Pegasus bunu Nevernight serisinin ikinci kitabı için yapmıştı, sanırım fiyatları da aynı gibi.
1000 sayfa ciltli bir kitap için o fiyat bence normaldir.
Yunan mitolojisi üzerine dünya yayın tarihinde birçok çalışma bulunmaktadır. Yüzyıllarca birlikte Yunanlılarla aynı coğrafyayı paylaşmış olan Türkler de Yunan mitolojisine kayıtsız kalmamış ve özellikle Tanzimat aydınlanmasıyla başlayan süreçte farklı alanlarda yapılan çalışmaların bir kolu olan mitolojik araştırmalarda Yunan mitolojisine de yer verilmiştir. Şemseddin Sâmî’nin Esâtîr’i, Nâbîzâde Nâzım’ın Esâtîr’i önemli mitolojik araştırmalar olup Hint, Acem, İskandinav, Mısır gibi antik medeniyetlerin her birine ayrı bir bölüm açılmasıyla oluşturulan eserlerdir. Fakat Mehmed Tevfik Paşa’nın Esâtîr-i Yûnâniyân isimli eseri, baştan sona Yunan mitolojisine ayrılmış ilk Türkçe eser özelliğindedir.
https://www.babil.com/esatir-i-yunaniyan-kitabi-mehmed-tevfik
Kitap listemde var. Alırsam kendim fotorğaflarını atarım ama rıhtımdan alan olursa içeriği özellikle dili konusunda yorum ve fotoğraf istiyorum.
https://kidega.com/kitap/caspar-hauser-veya-gonul-miskinligi-368958/detay
Caspar Hauser Veya Gönül Miskinliği
1828 yılında, Almanya’nın Nürnberg şehrinde, bir köylü gibi giyinmiş, saçları darmadağınık, doğru düzgün yürüyemeyen ve hemen hiç konuşamayan 17 yaşlarında bir genç bulunur. Caspar Hauser adındaki bu çocuk, bulunduğu tarihten bıçaklanarak yaşamını yitirdiği 1833 yılına dek Avrupa’da tam bir muammaya dönüşmüş, dikkat çekici saflığı ve masumiyetiyle insanların duyarlığını harekete geçirmiş, “kurt çocuk” gibi romantik spekülasyonlarla desteklenen çözülememiş bir gizem haline gelmiştir.
Adım atmayı, konuşmayı yeni yeni öğrenen Caspar’ın, kentteki çeşitli ailelerin vasiliğinde insanlara, hayata, toplumsal düzene uyum sağlaması için uğraşılırken bir yandan da onun kim olduğu, nereden geldiği hükümet yetkililerinden sıradan yurttaşa kadar her kesim tarafından merak edilir. Kimdir Caspar Hauser? Bertaraf edilmiş, hükümdar soyundan bir prens mi yoksa kaderine terk edilmiş gayrimeşru bir çocuk mu?
“Caspar Hauser Vakası” bu tarihten itibaren çok geniş ve disiplinlerarası bir literatür oluşturmuştur. Peter Handke’nin 1967 yılında Kaspar adlı bir oyun kaleme aldığı, Werner Herzog’un 1974 yılında The Enigma of Kaspar Hauser adlı bir film yaptığı, W. G. Sebald’ın 1975 yılında, Campo Santo kitabında Handke’nin oyunu hakkında yazdığı bir denemesinde ve başka metinlerinde ele aldığı Caspar’la ilgili ilk yapıtlardan biri olan Jakob Wassermann’ın Caspar Hauser veya Gönül Miskinliği adlı klasikleşmiş romanı, Caspar’ın büyüleyici, ilgi çekici ve kısa yaşamını ele alır. Wassermann sinematografik dili ve ayrıntıcı bakışıyla, bugün bile tartışılmayı sürdüren Caspar’ın esrarengiz hikâyesine dayanan nihai ve modern kurguyu yaratmıştır.
Grace Paley çok iyi bir öykücü. İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden adlı kitabını okumuştum. Onun esprili hicvinden keyif almıştım. Bu kitabı da en yakın zamanda edinirim.
Not: …derken kitabın sadece bir öyküden oluştuğunu ve özgün dilinde 50-60 sayfa tuttuğunu öğrendim. Yahu çevirmişken bir öykü kitabını çevirseydiniz. Bu DeliDolu’nun kısa kitapları ciltli basma furyasından sanırım. Hüsrana uğradım. Edinmeyeceğim kitabı.
Sel Yayıncılık geçen ay Sologub’un Küçük Şeytan’ını basmış. Haber de vermiyorsunuz:) Verdiyseniz ben kaçırdım. Neyse, hemen sepete ekledik tabii.
Abis Yayınları Robert J. Sawyer’ın bir kitabını daha basmış. Bu adamın özellikle neanderthal parallax üçlemesini çok merak ediyorum ama bir türlü sıra gelipde alıp okuyamadım…
İş Bankası bi Kızıl Veba bastı hemen diğer yayınevleri de basmaya başladı. Sanki basacak başka Jack London yok.
Neden 4 farklı kapakla acaba? Ben şimdi hepsini istiyorum.