Çok çok rahat okursunuz. İngilizce dili çok hafif Brandon’ın. Ben İngilizce olarak okuyup hiç zorlanmadım, Türkçe gibi akıp gitti. İngilizcem Malazan’a girişmeye yetmedi örneğin.
Edit: Kitapları bölüp aynı anda çıkaracaklarsa bence problem yok. Önceki küçük puntolu aptal baskılardan daha iyidir diye düşünüyorum. Kapak tasarımı da fena değil gibi duruyor. Çeviri de iyidir umarım. Geri kalan kitapların da çıkma hızına göre ve tabii ki çeviri eleştirilerine bağlı olarak belki de tekrardan Türkçe basımları önermeyi tercih edebilirim. Şimdilik en güvenli tercih fiyatına göre bile İngilizce basımlar.
@alper@BiblofilYouTube@Akahige@GKS Bu kadar kişi İngilizce oku diyorsa vardır bir bildikleri diyerek çeviriden uzak duruyorum o halde. Zaten bir ara bir kitabevinde denk gelip bakmıştım da, o küçük yazıları istesem de okuyamam sanırım. Hepinize teşekkür ediyorum.
Maalesef yapamam, bu çok ciddi bir iş, öyle 2-3 cümle ile karar verilecek şeyler değil. Yetkinliğim de yok zaten. Ayrıca takdir edersin ki tüm kitabı karşılaştırmak da ciddi bir emek ve zaman ister.
Dil bilmek çeviri hakkında karar vermek için yeterli değil maalesef. Ben de İngilizce ve İspanyolca biliyorum ancak hiç gördünüz mü yabancı dille bir kıyasımı ya da yabancı dilden okuduğumu? Olmaz maalesef. Eğitimim yok bir şeyim yok sonuçta.
@alper şimdi bu baskılar, önceki basmış oldukları (eser boyunun küçüldüğü ve puntoların karınca duası gibi küçüldüğü) baskılarla aynı mı kapak tasarımı hariç ?
Ciltli hatta ince kapak fark etmez, güzel bir çeviriye sahip, standart baskı Sanderson kitapları görmek bu kadar mı zor anlam veremiyorum…Akılçelen’in patron/patronları Sanderson konusunda nasıl bir kafayla ilerliyor anlayamıyorum.
Yazarı bunları emanet eden ajansta da sıkıntı var…
Akılçelen kadar kararsız yayınevi görmedim. Her basımda farklı işler yapıyorlar, Sissoylu ilk üçleme almıştım, gelen 3 kitabın her biri diğerinden farklı.
Aylık Akılçelen eleştirisini de başarıyla yaptıktan sonra Pegasus fiyatları veya İthaki telifsiz kitaplar konusunda görüşmek üzere.
Genel fikre katılıyorum. Ama bazı cümlelerde yetkin olmadan fikir belirtilebilir. Mesela “Vacum Cleaner” ifadesinin “Vakum Temizleyici” olarak çevrilmesi kesinlikle hatadır @Ozgur. Veya “Water bufalo” ifadesinin “Su bizonu” olarak çevrilmesinin hata olduğunu söylemek için bu konuda bir eğitim almaya gerek yok. Sanderson kitaplarında yukarıdaki orijinalini okumadan bile belli olan hatalar seviyesinde yanlış çevrilen terim yok. Sadece pek ufak olmayan terminoloji sıkıntıları var. Bir kitap x olarak geçen tarikat adının sonraki kitap y olarak geçmesi gibi. Belki yanlış çevrilen cümleler vardır ve sadece Türkçeden okuduğum için fark etmemişimdir diye düşündüm. Sizin için zor olacaksa karşılaştırmanıza gerek yok. @Anita muhtemelen puntoları biraz büyüttüler. Sonra sayfa sayısı tek kitap için çok uzun olduğundan dolayı ikiye böldüler.
@Akahige 'nin de dediği gibi bu terminoloji hataları pek ufak değil. Çünkü kitapta tarikat isimleri, büyü isimleri derken neyin ne olduğunu karıştırıp hiçbir şey anlamıyorsunuz bu hatalardan dolayı. İhtimal değil, gerçekten yaşıyorsunuz bunu ve çok sıkıntılı bir durum. Umarım düzeltmişlerdir.
Bir şeylere denk gelirsem (İngilizceden okursam çok zor ihtimal çünkü karşılaştırmak için Türkçeleri olmayacak) mutlaka paylaşırım. Ama ben genel olarak çeviri hatalarını umursamayan biriyim, bir de bu işin standardı yok sanırım. Şurada 1 paragraf çeviri üzerinde bile “iyi mi kötü mü” diye uzlaşamadık.
İyi ki Sanderson kitaplarına bulaşmamışım. Yayınevinin her baskıda boyut-font değişikliği yapmasına yetişmek mümkün değil sanırım. Yorumları okurken bile başım döndü
B. Sanderson’un bu serisini önceden hiç almadığım için kitapların bölünmüş olması bana sorun yaratmıyor. Buz ve Ateşin Şarkısı da bölünerek basıldı, bir itirazım yok. Yani o kadar küçük puntolu olması ve dökülmesindense böyle tercih ederim. Ama artık yayınevine hiç güvenmiyorum. Yarın serinin diğer kitaplarını tamamen farklı basa bilirler. Çeviri konusuna hiç girmeyeyim. Önümüzdeki 5 sene içinde bu seriyi “beklemeye” alacağım artık.
Şimdi bu seri daha önce 1. ve 2. kitabı büyük boy çıkmış olan, sonrasında 3. kitabı küçük boy çıkıp infial yaratan seri oluyor değil mi? Şimdi de Daha önce büyük boy çıkarılmış olan 1. kitabı - Kralların Yolunu - Epsilon’un GoT kitapları tarzında yaptığı gibi ikiye bölerek yeniden yayınlamaya başlıyorlar. Millet de bu sırada 4. kitabı bekliyor.
Sissoylu serisi de önce tamamı büyük çıkıp, sonra ilk üç kitabın küçük çıkarıldığı, seriye geç başlayacak olanların ilk üçün büyüğü tükendiği için kalan 4-5-6’nın da küçüğünün henüz basılmaması sonucu ilk üçü küçük, diğer üçü büyük alamam deyip, tamamın küçük basılmasını beklediği seri oluyor galiba.
Bir de Lejyon serisi vardı. Onunda ilk kitap büyük ve kaliteli kağıda, 2. kitap büyük ama saman kağıda, 3. kitap da hem küçük hem de kalitesiz kağıda basılmıştı.
İşte ben bu karmakarışık durum dolayısıyla bu güzide yazardan sadece Lejyon 1. kitabı okudum.
Bundan sonra bir standart tutturup yazarın kitaplarını bir formatta basma ihtimalleri var mı?
Zaten bu kadar zaman beklemişken yazarı okumayı, Fırtına Işığı Arşivi’nin bu yeni formatta yayınlanıp tamamlanmasını bekleyeyim diyorum ama devamı için yine de emin olamıyorum.
Yazı biraz okunaksız olmuş olabilir ama bu yayınevi için bu kadar yazabiliyorum.
İş Bankasının 500 Görsel Eşliğinde Serisinden Rafaello, Renoir, Velazquez, Monet, Cezanne gibi kitapların yazarı olan Susie Hodge’dan yeni kitap gelmiş. Hep Kitap’ın sanat kitaplarının kalitesi çok iyi oluyor. Sanatın Olmazsa Olmazları kitaplarınıda çok beğenmiştim. Özellikle Sanat kitabı diye fiyatı şişirmiyorlar, uygun oluyor. Yazarın yine Hep Kitaptan çıkan Sanatın Kısa Öyküsü diye bir kitabı var ama onu almamıştım. Belki bununla beraber onu da edinebilirim.