Rand Karanlık Varlığı zamanın işlediği gerçek dünyaya çekiyor öldürmek için. Ama son anda asıl düşmanın Karanlık Varlık değil zindandaki delik olduğunu anlıyor. Çünkü desende bir birlerine alternatif gelecekleri gösterdiklerin Rand şeytanı öldürmüş dünyadan kötülüğü sildiği bir gösterimde Aviendhanın çocuk bakıcılığı yaptığını duymuştu Elayneden. Bunun gerçek olamayacağını anlıyor. Karanlık Varlık ve beraberindeki kötülük yok edilmemeli diye düşünüyor. İnsanların elinden seçme şansını öldürmüyor. Bir noktada şeytanı o kadar küçük ve zavalllı görüyorki düşman olarak bile görmüyor kendine. Çağlar boyunca sürekli yama yapılarak kapatılan Karanlık Varlıkın dünyaya dokunduğu deliği Egwenenin Taime karşı kullanıp Tar Valon Alevi dediği doğaçlama örgü ile yeniden yaratıyor Rand. Böylece İshamealin şeytanın zindanını ilk keşfettiği günkü gibi yeniden yaratıyor. Tekrar bir meraklı şeytanın zindanını keşvedip onu serbest bırakma çabalarına girmediği sürece ejder ve şeytanın savaşı bitti. Bu noktadan sonra Shoyl Ghul e giriş heralde yasaklanmıştır. Shaidar Haran ne oldu onu bende kaçırdım
Bıraktığı notlardan hikaye son buldu ama robert jordan bizzat noktayalabilseydi daha iyi olurdu bence. Bazı bölümlerini okurken gerçekten kadın düşmanı biri haline dönüşebilirsiniz ayrıca 
Shaidar Haran daha Rand deliğe ilk girdiği sırada Moridin tarafından öldürülüyor. Ayrıca artık Shayol Ghul diye bir yer yok çünkü Deliğin kapanması ile Shai’tan’ın desen üzerindeki etkisi de bitmiş oldu. Shayol Ghul aslında zindana giden spesifik bir bölge ya da zindanın yolu gibi birşey değil sadece desendeki deliğin açılmış olduğu yer.
@master_28 Rand Shai’tanı öldürmüyor, son anda öldürmekten vazgeçiyor ama aslında Shai’tan’ın ölüp ölemeyeceği kesin değil. Farklı farklı teoriler var.
Shai’tan dediğimiz varlık aslında kötülük fikrinin bir nevi vücut bulmuş hali. Fan teorileri serinin sonunda Rand’in Shai’tan’ı öldüreceğini ve Padan Fain’in son anda gelip Shai’tan’ın yerini alacağını düşünüyordu çünkü desen denge üzerine kuruludur ve tek amacı dengeyi devam ettirmektir. Yani iyilik fikri var olduğu müddetçe onun karşılığı olan kötülük de var olmak zorunda ve bü yüzden Desen Shai’tan’ın ölmesi ihtimaline karşılık Fain’i hazırlıyordu deniliyor. Bu teoriye göre Shai’tan dediğimiz, Desen’in dışındaki varlık Rand’in yaptığı gibi Desen’in içine çekildiğinde öldürülebilir ancak Desen onun yerini mutlaka başka bir Karanlık Varlık ile doldurmak isteyecektir. Artık onun ismi de Shai’tan mı olur yoksa başka bir şey mi bilmiyorum.
Benim fikrimi soracak olursanız Shai’tan ölebilir ve onun yerine de kimse geçemez çünkü onun ölümü ile birlikte ondan doğan Machin Shin ve Mordeth benzeri her türlü kötülük de yok olacaktır. Bence Çark her ne kadar bu ihtimali beğenmese de dönmeye devam edecektir. Bunu, Rand’in Shai’tansız bir alternatif desen yaratmaya çalıştığında zor/kabuledilebilir olmasa da mümkün olduğunu gördük; tıpkı sadece Karanlık Varlığın iradesinin hüküm sürdüğü, Işık’ın olmadığı bir dünyanın mümkün olduğunu gördüğümüz gibi.
Cevap için teşekkür ederim. Ben bu seri hakkında nedense şöyle hissediyorum. Sanderson’un yazdığı son üç kitabı okuduktan sonra sanki on dört kitap değil de üçleme okumuş gibi hissettim. Yani Robert Jordan’ın yazdığı kitaplar aklımdan silinmiş gibi oldu…
Sanderson kitapları hiç okumadım ama Jordanın ölümü karşısında adam seriyi bitirmek için yazdı. Bence Jordan yaşasaydı 16 17 kitabı bulurdu seri. Dikkat ederseniz son 3 kitapta olaylar oldu bittiye geldi her seferinde. Bakınız gece yarısı kuleleri. Mat in yılanlar ve tilkilerin olduğu kuleye girmesi ile çıkması bir oldu bence
Şöyle bir durum var, bildiğim kadarıyla Robert Jordan sonuç ne olursa olsun seriyi aslında on ikinci kitapta bitirmek istiyordu, 2000 sayfa olsa da Işığın Anısı on ikinci kitap olacaktı. Seri on altı on yedi kitap falan olmayacaktı yani.
Brandon Sanderson o Kadar olayı tek bir kitapta toplayamayacağını fark edince son kitap üçe bölündü zaten.
Ve Yılanlar ve Tilkiler bölümüne gelirsek bence gayet tatmin edici bölümlerdi, daha fazlası uzaması demek olurdu.
Siz doğru biliyorsunuz. Brandon Sanderson da tıpkı Robert Jordan gibi 12.kitapta bitirecekti, tek kitap olarak outline hazırladı hatta. Tor (yayın evi) üç kitaba bölmekte ısrarcı olunca bölündü. Robert Jordan yaşasaydı arkadaşın dediği gibi olmayacaktı yani 12 kitapta bitecekti…
Jordanın 12 kitap istediğini biliyorum ama son 3 kitabı okuyunca onca olay nasıl tek kitapta birleştirilebilirdi onu bilemiyorum
Shaidar Haran ile Moridin’in bir görünümü değil mi?
Rand Shaitan’ı öldürmedi. Zira ölümü seçenekleri öldürecekti ve iyiyle kötü arasında seçim olmayan bir dünya insanları tekdüze hale getirecekti. Ancak Şerateşin tersi örgüyle zindanın mühürlendiği kısmı bence doğru değil. Egwene o örgüyü sadece Saidar ile yapıyor. Rand ise Karanlık varlığı mühürlemek için, Callandor’u moridin üzerinden kullanıp Saidin, saidar dan bir örgü yapıp üzerine gerçek güç çekip onunla kaplıyor. Bildiğimiz gibi en muhteşem örgüler saidin ve saidar’ın birlikte kullanıldığında ortaya çıkıyor. Önceki yamada sadece Saidin Kullanıldığı için, saidin doğrudan karanlık varlıkla temas etmiş ve lekelenmişti. Şimdi Karanlık varlığın kendi gücüyle kapladığı için leke olmadı.
Asmodean’ın katili sorulmuş, çok büyük ihtimalle Graendal, internet teorilerinde açıklanmış.
Benim sorularıma gelince;
1-Rand neden Taim’i kara kuleden sürmeye gitmedi? Daha önce Terkedilmişlerden korkup kaçmamıştı, tuzak olduğunu bile bile gitmişti. Elinde Chodean kal gibi bir Sa’angreal varken karakule’de çekinmesi gereken bir şey yoktu.
2-Rand neden Choden Kal’ı kırdı? Son savaşta çok can kurtarabilecek bir Sa’angreal’di. Logain’e güvenmiyorsa bile güvendiği yandaş ashaman’larına verebilirdi. Demandred’in karşısında ezik kaldılar bu yüzden.
3- Yüce efendi niçin Semirhage’ine ihanet etti?
4-Mat neden ejderler için Elayne’e dilendi? Rand’a ya da ona bağlı olan bir yere gitse bedavaya halledebilirdi işleri üstelik 1 hafta oyalamazlardı onu.
5-Lanfear nasıl oluyorda Rand daha çömezin önde gideniyken onu kontrolü altına tamamen alamıyor içtepiyle, üstelik asmodean’ı falan yakalayıp yardım ederken, yüce efendisi ona müsamaha gösteriyor. O geçit taşından gittikleri dünyada istese Rand’ı alıp direk olarak yüce efendisine götürebilirdi. Lanfear’ın sonu da beni tatmin etmedi, Perrin’e ihtiyacı yoktu ki.
6- Birisi Rand’ı yani ejderi şerateşle desenden silerse ne olurdu? Ya da aynı şekilde karanlık varlık’ın zindanını şerateşle yok edemez miydi seçilmişleri? deliği oyamazlar mıydı?
-
Hatırladığım kadarı ile son savaş kapıda. Taimin gölgeye geçtiği gerçeğide var. Korkuyor diyemem ama rand ın asıl işi son savaş. Artık başlamıştı.
-
Lanfear bir keresinde randa collanduru kullanıp karanlık varlığa hatta yaratıcıya bile meydan okuyabileceğini söylüyordu. K.v hizmet ediyor gibi görünsede güç manyağı kadın aslında kendine hizmet ediyor. Rand callondoru kullanacak bir maşa sadeece
-
Bence bu spruyu unut. Yüzüğü neden kartallarla götürmediler gibi bir şey başlatabilirsin
1- Rand tüm seri boyunca her şeyi kendi başına yapmaya çalıştıktan sonra nihayetinde bazı şeyleri insanların eline bırakmaya karar veriyor. Doğru da yapıyor. Birincisi, zaten yeterince vakti yok. Zaten vakti olmadığı için başlangıçta Taim gibi birisine emanet ediyor kuleyi. İş işten geçtikten sonra da öyle bir risk almasının çok bir anlamı yok, zaten karşılaşırsak son savaşta savaşacağız onlarla diye düşünüyor olabilir.
2- Kanımca son savaşı kazanmanın bir şartı da insanlığı anlamaktı. Choden Kal gibi insanlık sınırlarının ötesinde bir yönlendirme gücü bahşeden ve en tevazu sahibi insana bile tanrı yanılgısı yaşatan bir aracın son savaşta yeri yoktu. Bence bu şekilde daha anlamlı bir savaş gerçekleşti.
3- Zaten seçilmişlerin çoğunun Rand’den nefret etmesinin yegane sebebi Lews Therin’in karanlık tarafa geçme ihtimali. Öyle bir durumda Shai’tan’ın gözdesi olacağını biliyorlar. Semirhage ile yaşananlardan sonra Rand’ın zaten kırılmanın eşiğine kadar gelmiş olması, onun çok daha kritik yanlış kararlar alma ihtimalini arttırıyor. Shai’tan’a Gerçek Güç ile bu delilik halini daha uç noktaya götürüp Ejder’i kendi safına katarak son savaşı garanti etme ihtimali cazip görünmüş olmalı. Nitekim Semirhage’nin Shai’tan için bir ehemmiyeti yok.
4 - Bunun için büyük ihtimalle Mat’in zihnindeki anılara sahip olmak lazım. Tahminimce savaş meydanlarına ne büyük bir değişim getireceğini kestirebildiği için tanıdığı ve güvendiği bir hükümdara gitmek cazip görünmüş olabilir. Ayrıca Caemlyn’e gitmesinin bir başka sebebi de Bridgette ile konuşma zorunluluğu. Onu da aradan çıkarmak istemiş olabilir. Son kitaplarda vaktin daraldığı herkesin malumuydu zaten.
5- Lanfear bu bağlamda Graendal’dan farklı, zihinleri tamamen yok olmuş bir köle istemiyor. Lews Therin’e çarpık bir aşk duyan ve önceki hayatında edinemediği sevgiliyi elde etmek istiyor. Amacı zaten karanlık efendinin lütfunu kazanmak değil, yaratıcıya ve şeytana meydan okumak. Zaten bunu kimi yerlerde dile getirdiğini görüyoruz.
6-Bilemiyorum
Rand desenden silinirse ne olur tam olarak bilmiyoruz çünkü Rand’in ne olduğunu kesin olarak bilmiyoruz. Ama kuvvetle muhtemel desen yeni bir Ejder seçecektir. Terkedilmişler zindanı yok edemezlerdi çünkü zindan aslında tam olarak zindan değil. Zindan denilen yer aslında Çark’ın dışı o yüzden aslında bir yer bile sayılmıyor. Rand da hatırlarsanız Karanlık Varlığı yok etmek için önce onu Çark’ın içine çekiyor çünkü Çark’ın dışında hiç bir şey yok o yüzden Saidin kullanamıyor. Zindanın nasıl bir örgü ile açıldığını bilmiyorum ama Şerateş değil; Şerateş’in Güç Savaşı sırasında yeniden bulunduğunu biliyoruz ve Güç Savaşı deliğin açılmasından yaklaşık yüz sene kadar sonra başlıyor. Zaten Şerateş’in hasar verdiği şey Çark değil desen.
1- Son savaş başlamadan da Logain gelip uyarıyor, seri boyunca kaçınıp duruyor siyah kuleden. Vakit yoku kabul etmek pek mümkün değil, sağda solda bir sürü boş oyalandığı dönem var. Kulede kurtarılabilecek çok şey vardı, adamlar ışıktaki adamları halkayla zorla karanlığa döndürüyor. Kaldı ki o adamlar oraya Rand’ın adına toplandı, onun adına güvenip geldiler.
2-Choden Kal olmadığı için Taim, Egwene’i öldürdü. Demandred karşısında çaresiz kaldılar. En olmadı Flinn’e verip herkese şifa ver diyebilirdi. Rand kendisine baştan beri sadık olan Ashaman’lara borçluydu. En az kızlara borçlu olduğu kadar.
3- Ejderi kendi safına katmak için mükemmel bir fırsat elde etmişti zaten. Semirhage A’dam ile yakalamışken, 13 lük halka ve Myrdraallerin yardımıyla Rand’ı zorla döndürebilirdi.
Lanfear Callandor’u değil choden kal’ın eril yarısını sen dişi yarısını ben kullanırsak karanlık varlığa meydan okuyabiliriz diyordu. Son savaşta da perrin onun amacını son saniye karanlık varlığı kurtarıp gözüne girmek olarak açıklıyor. Ki bu yüzden Lanfear’ın kısmı beni tatmin etmedi diyorum.
Şerateş sorusunu yorum yapmak için sordum. Çünkü Rand gerçek ejderdi ve LewsTherin de onun içinde yaşıyordu. Dolayısıyla ejder desenden şerateşle silinirse yeniden doğamazdı bence. Rand kehanetleri gerçekleştirmeden silinse belki yeni ejder doğabilirdi, ama ejder olduğu kanıtlandıktan sonra silinirse belki desen ejder değilse bile yeni bir ta veren üzerinden olayları çevirmeye çalışabilirdi. Şerateş bu serinin açık yaratan gücü bence, çünkü herhangi birisi ejder yeniden doğmasın diye Tear Taşındaki Callandor’u şerateşle silebilirdi. Tabiiki bunlarda benim kişisel yorumum.
Bir diğer nokta seride savaş anında güçlerin içgüdüyle gelmesini Rand dışında pek olumlu görmüyorum. Çünkü Rand’da Lews Therinden hatırlıyor. Egwene Şerateşin tersini içgüdüyle yumurta kapıya dayanmışken bulamaz, bulmamalı.
Ayrıca Rand’ın en sonda Ta’veren olduğu yorumlarına katılmıyorum. Moridin’in bedenine geçti ama artık Ta’veren değildi. Saidin ve Saidar’a da uzanamadığına göre belkide ışık gücü ya da Moridin’e başhedilmiş olan gerçek güç’ü kullandı. Çünkü Perrin ve Mat ile Ta’veren bağları koptu.
1- Sizin de dediğiniz gibi, dehşet lordu üretiyorlardı. Rand’dan bundan bile çekinmiş olabilir. Ayrıca kendi başına gidip Kara Kuleyi darmaduman etmesi de pek mümkün değil; bunun için hem kaynak ayırması hem de başka yönlendiricilerden yardım alması şart çünkü Taim’in ne kadar büyüdüğünü bilmiyor. Ki bunun yanlış olduğunu kendisi de kabul ediyor. Siz tam olarak neyi anlamadınız anlamadım.
2- Egwene dişil yarıyı zaten kullanamazdı çünkü Shadar Logoth’da dişil yarı yok oldu. Eril yarıda ise Choden Kal’ın gücüne ilk elden şahit oldu. Ejder Dağında deseni yok edebilecek kadar çok güç çekmişti. Bu gücü birilerinin eline teslim edebilir miydi sizce? Hem kendisinden sonra bu güce ne olacak? Bu gücü elinde tutan dünyayı istediği gibi yönlendiremez mi sizce?
3- Rand A’dam ile yakalandığında onu kurtaran sanırım Moridin’di. Gerçek güce onun sayesinde ulaştı. Karanlık Varlığın amacı Rand’i akılsız bir dehşet lordu yapmak değil; Rand’in kendi iradesi ile karanlık tarafa geçmesi. Onun temel motivasyonu bu.
4- Lanfear başına gelenlerden sonra tabii ki Karanlık Varlığa yaranmak isteyecektir; Rand başarırsa kendisine merhamet göstermeyeceğini biliyor. Rand’dan ümidini çoktan kesmişti çünkü. Öncesinde ise Rand’i baştan çıkarıp onunla birlikte dünyayı yönetmek istiyor. Takıntılı bir ex’ten başka birşey değil Lanfear.
Desen şerateşten dolayı dağılıp yok olmak üzere iken Çark’ın Egwene Tar Valon Ateşi’ni ilham etmesi gayet normal bence.
Son sahnede ne olduğu bilnmiyor ama gerçek güce dokunmadığı yazıyor orada, hiç bir şekilde bir yönlendirme yok. Bana göre n mantıklı açıklama Rand’in Çark’a dokunp ipleri ile yeni bir desen dokuduğu için çark ve desen üstünde bir tür hakimiyete sahip olmuş olması.
1- anlamadığım şu Rand korkak değildi eskiden, ama siyah kuleden kaçınma motivasyonu Lews Therin’in kontrolü ele geçirmesi ve saldırması dürtüsüydü, bu dürtüyü kontrol altına aldıktan sonra siyah kuleden korkması mantıklı değil diyorum.
2- Egwene dişil yarıyı kullansın demiyorum zaten nynaeve kullandıktan sonra erişim anahtarı yok oldu. Deniz halkı adasındaki sa’angrealin kendisi de yok oldu sanırım emin değilim o konuda. Ashaman’lar çaresiz kaldığı için siyah kulenin yaratığı M’hael ile Egwene savaşmak zorunda kaldı. Ne Demandred’i ne de M’hael’i ashaman’lar alamadı. Halbuki Ellerinde Choden kal olsa bu mümkün olabilirdi. Bunu anlatmak istemiştim ama sizin dışınuzda birisine daha cevap niteliğinde yazmak istediğim için karıştı olay.
3- Moridin değildi gerçek güç tuttu ve Lews Therin çıldırdı. Gördüğüm kadarıyla zorla döndürülenler akıllarını kaybetmiyor. Hatta ne kadar zor dönerse o kadar sadık oluyor diye geçiyor kitapta. İçtepiyle karıştırmayalım halka zoruyla döndürmeyi.
4-Lanfear yönü o yüzden tatmin etmedi diyorum, hep boş boş ortada geziyor.
Egwene’in ters örgüyü bulmasını Çarkın ilhamı desenin kendini koruma çabası olarak düşünmemiştim. Güzel mantıkmış. Ben ilk denemede bulmasına ve ölüm kalım savaşında denemesine bozulmuştum.
Gayet makul bir çıkarım kanımca.
Ben de Rand’ın ufak da olsa ihtimalleri bükebileceği bir yetenek kazandığını dünüşünüyorum. Bir büyü yönlendirmesi olarak değil, ta’veren iken nasıl yapıyorsa o şekilde ama bilinç içinde. Her nasıl ki şehirlerde tetiklediği olayların bir de zıt kutbu oluyorsa büyük ihtimalle son sahnede gördüğümüz pipo yakarkenki sahnenin de bir zıttı var. Diyarın öte taraflarında bir yerlerde sebepsiz yere bir mum sönüvermiş olabilir mesela ^^
1-Eğer Ejder dağından öncesinden bahsediyorsanız dediğim gibi, Oraya kaynak ayırıp başlı başına bir savaş açamazdı ve bunun için yeterince kaynağı da yoktu. Ejder dağından sonrasını kast ediyorsanız o zaman da hem zamanı hem de kaynağı yoktu. Aes Sedailerden yardım talep edemezdi, yönlendiremeyen sıradan ordularını da oraya sokamazdı ve de kendi başına orayı halledemezdi.
Başta Taim’i başı boş bırakması hata ve kendisi de bunun farkında ama sonrasında zaten iş işten geçmiş oluyor. Oraya müdahale edebilecek bir durumda değil.
2- Dediğim gibi: Öyle bir gücün var olması bile yanlıştı ve Rand yapılacak en doğru şeyi yaptı.
3- Rand’in elini kaybettiği bölümle karıştırmış olabilirim nedense orada şerateş ve gerçek güç ile ilgili bir şeyler kalmış aklımda.
Halkayla dönenler iradelerini kaybediyorlar. Orada olan şey bir çeşit sözlü ikna değil. Kişinin iradesini kırıp karanlık tarafa zorla bağlıyorlar. 2- Bu, Karanlık Varlığın istediği şey değil; Randin kendi iradesi ile gelmesi.
1- ben zaman yoktu kısmına katılamıyorum, zira aviendha ve min ile yatacak zamanı vardı da milleti zorla karanlığa çeviren bir oluşuma müdahele edecek zamanı mı yoktu? Dışarıdan yardıma ihtiyacı yoktu, zaman Logain’in hizibi yardıma hazırdı.
2- Choden kal için de herkesin kendi fikri tabiiki, ama son savaştan önce yok etmek büyük riskti.
3- Rand’ı yakalamışlar işte döndürme fırsatları ha kendisi gelmeyi seçmiş ha zorla döndürecekler. Ejder Karanlığa döndüğü zaman Yüce efendi otomatik olarak savaşı kazanmış olmayacak mıydı. Belki desen başka bir ejder seçecekti ama o yetişene kadar deseni yok edebilirlerdi.
Bu arada Brandon Sanderson’un seriyi çok iyi toparladığını düşünüyorum. Buraya girene kadar son bölümü Robert Jordan’ın yazdığını bilmiyordum ve bana bir garip gelmişti. Adam asıl yazardan sonra kendi tarzını benimsetmiş bana. Keşke diğer çağlarıda içeren yeni bir seri yazsa bu evrende geçen.
Bu arada,
“Karanlık varlık ve Terkedilmişlerin hepsi Shayol Gul’de hapis, Yaratıcı tarafından yaratım anında kapatıldılar”
Bu kitaplarda geçen cümleye göre, Karanlık varlığın zindanını yaratıcı yapmıştı, Rand ise mühürlemek yerine zindanın deliğini birebir eskisi gibi kapattı. Bu serinin sonunda Rand’ı yaratıcı mı yapar? Ya da Yaratıcının gücünü kullanabilen bir araç mı yapar?
Üzerine düşünülebilecek bir konu bence
Bu en üstteki cümle çocuklara anlatılan hikayelerde vardı diye hatırlıyorum ben. Yaratıcı yaratım anında karanlık varlığı bir zindana kapattı, sonra bir zamanların Aes sedaileri farklı güçler ararken yanlışlıkla karanlık varlığın zindanına delik açtılar, Lews Therin bu deliği mühürlerken delirdi yani aslında Randın yaptığı deliği onarmak oldu, öncekinden farkı 3 güç türünü kullanmış olması. Ta ki biri merak edip kurcalayana kadar karanlık varlık yine hapis.
Ve terkedilmişler yaratımdan çok çok sonra çıktılar ortaya.