Sen Brandon Sanderson sever olabilirsin o zaman. Kendisi “Okuyucuların sayfalar önceden gelecek olanı tahmin edebilmesini seviyorum” diyor.
O zaman Parlayan Şövalye sözü gibi “Journey before destination” diyorsunuz!
Sen Brandon Sanderson sever olabilirsin o zaman. Kendisi “Okuyucuların sayfalar önceden gelecek olanı tahmin edebilmesini seviyorum” diyor.
O zaman Parlayan Şövalye sözü gibi “Journey before destination” diyorsunuz!
Hayat felsefemiz yapmaya çalışıyoruz işte
Seviyorum zaten. Tahmin edemediğim bir şey çıkınca evde şenlik havası filan ama çok az oluyor…
Kaşlar çatıldığına göre senin de bir zayıf sayılabilecek noktanı bulmuş oldum. “Cam açık mı” zayıflığından sonra, karşılığını almak güzel… Gelecekteki olası psikolojik savaşlarımızda ya da forumda darbe yapmaya kalkarsam, aleyhine kullanabileceğim her bilgi işime yarar.
Serinin en kötü kitabı kesinlikle. Ben 15 kitabı 47 günde bitirdim ilk okuduğum zaman. Bu 47 günün en az 15 günü, 10.kitap yüzünden ara vermemden kaynaklanmıştı. Ama 11.kitap Robert Jordan’ın yazdığı son kitap olduğu için, ne olursa olsun başlamak keyif vericiydi.
Dene bakalım. Soğuk savaşı severim.
Ama asıl soru şu: “Ya karşılığını almadıysan ve sen öyle düşünüyorsan?”
Eh, bu benim için sorun olmaz…
47 gün mü? Oh my god. Benim de iki yıl olacak işte ocakta.
Bir daha da öyle bir şey yapmam, tavsiye etmem zaten. Kitaptaki gibi rüyalarıma Ba’alzamon giriyordu. Lews Therin benimle konuşuyordu. Tarmon Gai’don son savaş gelmişti falan. Hasta olmuştum kabuslar ve uykusuzluktan.
Bu daha sağlıklı
Bende de aynı dert var. Film izlerken sonu önceden tahmin edip sonrasında kimle birlikte izliyorsam onun tepkilerine bakarım. Çoğunlukla da kardeşim olur bu kişi. Benim önceden tahmin ettiğim şey meydana geldiğinde nasıl tepki verecek merakla gözlerim.
Kitap okurken ise bu şansım olmuyor ve mümkün mertebe ara vermeden bitirmek istiyorum ki ilerisi için çok fazla tahminde bulunmayayım. Tabi ki hedef değil yolculuk asıl önemli olan ve yolculuğu da takip etmeyi severim. Yine de arada şok edici sahneler görmek ve okumak güzel oluyor.
Matbaadaymış, 13. cilt ise Şubat, Mart gibi çıkacakmış.
Forumda, Zaman Çarkı’na başlayacak ya da başlamayı düşünen birden fazla kişi gördüm. Seri özeti ya da benim seri ile iligili görüşlerimi yazmayacağım. Onun yerine seriye başlayacaklar için benim ilgi çekici bulduğum istatistikler paylaşacağım.
Kişisel tavsiye: Eğer fantastik kitaplar okumaya yeni başlayanlar varsa, bu seriden uzak durmanızı öneririm. Nedenini istatistiklerden anlayacağınızı tahmin ediyorum.
4,410,036 kelimeden oluşuyor seri.
Karşılaştırma yapmanız için bazı serilerin kelime sayıları
Diskdünya: 3.600.000 kelime (Zaman Çarkına en yakın olan seri)
Malazan: 3.300.000 kelime (2. en yakın olan seri)
Harry Potter Serisi: 1,084,170 (4 katından fazla)
Buz ve Ateşin Şarkısı:1,842,762 kelime (2.5 katı)
Seride 2782 tane isimli karakter var ve 147 tane “bakış açısı” karakteri var.
Aes Sedailer, 8 farklı ajaha ayrılıyor, her karakterin ismi geçmesi yetmezmiş gibi Aes Sedai olan her karakterin birde ajahı var. Her ajahın kendine has hayat görüşlerine-önceliklerine göre ayrıldığını varsayarsak, ajahları da bilmeniz gerekebilir.
Karşılaştırma için örnek
Malazan serisinde 700+ karakter var ismi olan.
İçinizden 2782 ye kadar saymaya çalışsanız büyük ihtimal çok erken sıkılıp bırakırsınız. Ama bu seriyi okurken 2782 isim bileceksiniz.
20+ krallık var. Ve hikaye her şehirde bir süre geçiyor. Farklı moda, kültürlerle birlikte bir sürü halk.
12.000+ sayfa var. Bunu açıklama gereği duymuyorum.
Daha bir sürü teknik istatistik var. Ama seriye başlamadan önce, nasıl bir seriye başlayacağını bilmek isteyenler için kısa istatistik özeti yazdım.
eğer 4.kitap çıktıysa buz ve ateşin serisini biraz öteleyip zaman çarkına başlasam mı diye düşünüyorum bu seferde 2020 de buz ve ateşin şarkısı 6.kitap çıkma olasılığı var .iki seriye birden odaklanmak istemiyorum.
Her türlü 7. kitabı bekleyeceksin zaten . 6. kitap çıktıktan sonra temiz bir 5 yılı var son kitabın. Zaman Çarkına başla, sonra Buz ve Ateşin Şarkısına geçersin.
Aynen katılıyorum. Zaman Çarkı’ndan önce Amber Yıllıkları’nı okudum. O da 10 kitaplık bir seri ama tabi sayfa sayısı az artı Belgariad ve Malloryon serilerini de okudum. Hiçbiri bu denli bir etki bırakmadı. Zaman Çarkı’ndan sonra yeni bir kitaba başlayamadım bir süre. Hep az geldi gözüme. Şu an Brandon Sanderson kurtarıyor açlığımı sadece. Anlaşılması zor bir kötü etkisi oldu. Şimdi bir yandan 2. kez okuyorum seriyi bir yandan da Brandon Sanderson’dan devam ediyorum. Ayrıca elimin altında bulunup başlamadığım bazı kitaplar var. (Patrick Rothfuss mesela) Zaten Yüzüklerin Efendisi ve diğer Tolkien kitaplarını tekrar okumak için de gün sayıyorum. Yerdeniz tekrarı da yapacağım. Bir ara Dune serisine tekrar başlamam lazım. Elric Destanı da beni unutma diye göz kırpıyor. Ne uzun listem varmış. Yeterli zamanım da yok.
Zaman Çarkı benim okuduğum en baskın seri. Ben aynı anda 2-3 farkı seriyi okumayı seviyorum. Genelde iki fantasy kitabı okurken yanında bir bilim-kurgu olur, üç kitabı aynı anda okurum. Şu an mesela Red Sister (Mark Lawrence), Güz Cumhuriyeti (Brian Mcclellan) ve Dark Age (Pierce Brown) okuduklarım.Ama Zaman Çarkı bunun istisnasıydı. Onu okurken, tüm sahne onun oluyor.
Yazdıklarının çoğu tekrar okumak istediğin seriler. O duruma bazen bende düşüyorum. Her şeyi tekrar okumak isterken, yeni okumak istediğim serileri kaçıyorum. Kitap seçmek zor iş…
Silmeden gördüm, girdim linke ve yine hüsran… Bu indirimde 7, 8, 9u aldım. 2 aya toplarım kalanları. 4 ile 13de artık çıkınca, çıkarsa yada.
Özür dilerim yanlış görmüşüm. Hemen kaldırdım. 4. Kitap bence çıkar ama 13. Kitabın ciltli çıkacağını sanmıyorum. Emre bey " ciltli basmayacağız artık" demişti
Benim hatırladığım ise 4 ve 13 gibi piyasada olmayan ciltlileri tekrar basıp ondan sonra bir daha basmayacakları yönünde idi.
Zaman çarkı 2020 yılında dizi olarak yayınlandığı zaman, bir daha basmayacağız demelerinin önemi kalmaz. İşi gücü bırakıp zaman çarkı basarlar o yüzden ne dediklerinin önemi yok bence.