Zaman carki dizisi icin secilen oyuncularda ten rengi arayip kraldan fazla kralcilik yapanlar lutfen seyretsin.
Kitaplardan ayrintili bilgilerle tartismalarin yersizligini cok guzel acikliyor.
Lutfen okurken hayalinizde canlandirdiginiz karakterlere benzemedi diye daha hic gormedigimiz oyunculari silip atmayiniz. O canlanan hayaller, uzun yillar boyunca film-dizi endistrisindeki ve genel algimizdaki beyaz yuz ustunlugunun bize yedirdigi bir yanilsamadan ibaret.
Bu paylaştığınız video ile Min oyuncu seçimi farklı. Bu videoyu çıktığı zaman izlemiştim, ten renklerinde sorun yok. Ama Min karakterinin Sınırboylu gibi çekik gözlü olması? Egwene için kitapta defalarca esmer lafı duyduk, oyuncu seçimi normal. Ama Çekik gözlü Min? Bu başka bir şey. Robert Jordan’ın dünyasında Aiellerin, Sınırboyluların belli özellikleri var. Bunları Baerlon’da bulunan bir karaktere yüklemek mantıklı mı? Rand Aiel saçlarına sahip diye İki Nehir’de hep farklı. Min ise Baerlon’da Çekik gözlü Sınırboylu Min’in çocukluğu da Rand gibi geçti demekki, hep elle işaret edilmiştir… Ben bu oyuncu seçimini beğenmedim. Kafamdaki Min ile alakası yok, kitaptaki Min ile alakası var. Min karakteri Baerlon yerine Fal Dara’da ekibe katılacak ise, Baerlon’a dizi hiç uğramaz (8 bölüm 2 kitap illa bazı yerler kesilecek) ve Min karakterini diziye Fal Dara sahneleri ile ekleyecekler ise bilemem. Ama yine de yanlış tercih.
Bence de Baerleon tamamen atlanabilir ve Min 'de Fal Dara’da giriş yapabilir. Sonuçta hangi milletden olduğunun hikayeye hic bir etkisi yok. Herşeye rağmen , tek bir bölüm bile cikmadan karakter tiplemelerine göre seçimleri eleştirmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu arada siuan secilen oyuncunun oscar adaylığı varmış
Robert Jordan kitaplarda Sınırboylu kavimleri göze batacak şekilde tanımlar. Hepsi çekikgözlüdür evet Malkierliler de dahil buna. Ve bir karakter çekikgözlü olduğunda direkt Sınırboylu muhabbeti çevirir Jordan.
Malkierlilerin çekik gözlü olduğu ne malum diyen olacaktır. Bizzat Perrin’in şahitliğinden. Lan’e aşırı benzeyen Isam Mandragoran’ı gören Perrin, Lan’in akrabası olamaz, Lan yaşayan son Malkierli diyerek, Shienarlı olmalı demiştir. Japon-Koreli-Çinliler nasıl hepsi çekikgözlü ama ama aynı şekilde değiller, Sınırboylular da aynı şeklde tasarlanmış büyük ihtimalle. O yüzden Lan Mandragoran castını ezbere eleştirenleri anlamıyordum ben.
Ancak İki Nehir castları başka. İki Nehirlilerin castına getirilen savunmaya bir şey demiyorum ama yarın Dünyanın Gözüne falan bir göz gezdireceğim, kitaplardaki diğer sahnelere bakacağım.
Yukarıdaki muhabbetten sonra Min’in çekikgöz seçilmesi için ne düşündüğüm belli olmuştur herhalde. Yahu ne zaman bak ne zaman bir yerde bir Sınırboylu olsa şak diye tanınıyor şu Sınırboylu diye. Üstteki videoda denildiği gibi kasabalar köyler bu kadar farklılık içeriyorsa nasıl tanınıyor bunlar? Gözden tabi ki. Min kesinlikle uygun seçilmemiş. Bir de fotodan Min karakterine göre biraz daha yaşlı duruyor Kae Alexander. Min 22 yaşında falan, bu kadın 30 yaş duruyor. Yaşı da yazmıyor hiçbir yerde. Kısacası olmamış, otur sıfır.
Liandrin açıklanalı bayağı olmuştu zaten. Çok iyi cast.
Siuan’ın mavi gözünden vazgeçmedilerse cast iyi bence. Sert mizacı verebilecek birine benziyor.
Seçilen oyuncuların yüzü teni gözü neden bu kadar önemli anlayamıyorum. Hikayede bi farkı yok büyük çoğunluğu için. Hele Min’in memleketinin bahsi bile gecmiyor. Bu arada ülkeler milletler zaten o kadar homojen degil. Çağlar boyu yıkılıp tekrar başka türlü kurulan ülkeler bunlar.
Çünkü kitapta öyle yazıyor. Biz okurken o anlatılanlara göre hayal ettik. Mesela Min, ufak tefek erkeğe benzeyen ve küçük gösteren bir kız. Yerine seçilen kadın iri yarı, kaslı olursa tabiki beğenmem. Kitaplarda bazen Min, Rand’ın tek dizinin üstüne rahatça oturan ve uyuduğunda Rand onu götürürken kucağında kaybolan şeklinde tarif ediliyor.
Saçma sapan oyuncu seçimleri, kitabını okumamış kişileri çok etkilemez ama bizleri hayal kırıklığına düşürebilir.
Evet çünkü hayalimizde kişilikleri belli bir bedene koymamız gerekiyor o da yazarın betimlediği şekilde oluyor. Ve dizide hayal ettiğimizi aramak çok doğal. Bu sadece cast değil bütün evreni kapsıyor.
Burada düşüncenizi belli etmişsiniz aslında benim söylediğim şey tekrar başa sarmak oluyor. Ama ben yine de oyuncu seçiminde okuyucuların üzülmesini,beğenmemesini doğal buluyorum,yanlış bulmuyorum. Beğenmesek bile izleyeceğiz sonuçta ve oyunculuğunu görünce belki severiz belki sevmeyiz orası da ayrı.
Yarattığı dünya, o dünyada yaşayan uluslar, onların kültürleri ve halkların arasındaki çatışmalar, ayrımlar vesaire hepsi yok sayılıyorsa ne o kitaba ne de yazarına zerre kadar saygı duyulmuyor demektir. Bunun, benim okurken ne hayal ettiğim ile bir alakası yok, Hollywood’un kafamda canlandırdığı bir imaj falan da yok. Bu, orada yazanı çarpıtmak, yazarı ve yarattığı eseri yok saymak, hakaret etmektir.
Sanki, Jordan, karakterlerini, uluslarını yaratırken ayıplı birşey yapmış gibi davranılması, küreselci aptal bir kafa yapısıyla değiştirilmeye çalışılması midemi bulandırıyor.
Bu diziyi çekecek kişiler her ne olursa olsun politik doğruculuk yapmadan bir şeyleri halletmeyi bilmeliler. Zaten Robert Jordan’ın dünyasında herkese yer varken, tutup da insanlara mesaj vermenin bir alemi yok bence.
Ha, dizi çıkar ve bir bakmışız ki endişelerimizin hepsi yersiz çıkmış. Oyuncular rollerine şıp diye oturmuş, senaryo kitaplara yakışır şekilde ele alınmış vs. Ancak günümüz dünyasında bunun mümkün olmadığını kabul etmek lazım. @yafeshan bir noktaya kadar haklı olsa da bence ayrım şurada başlıyor, karakterlerin fiziksel görünüşleri dizi yapımcıları için önemli, bu sayede tüm insanlığa politik mesajlar vermeyi hedefliyorlar sonuçta, hem de lazım değilken.
Neyse, her şeye rağmen ben hâlâ çıkacak diziyi merak ediyorum, bunca şamata dönerken nasıl bir şey izleyeceğiz acaba?
Bu seriye başlamayı düşünüyorum ancak aklıma takılan bir soru var, İthaki kitapları 1’den 13’e kadar numaralandırmış ancak sonradan fark ettim ki 0 numaralı bir kitap da var. Seriye başlarken 0’dan mı başlamalıyım yoksa 1’den mi?
Min yerine koy işte güzel sevimli bir Koreli kız, izleyelim. Sevimli, hafif erkek fatma bir şey beklerken karşıma afedersiniz ebleh suratlı üçüncü sınıf asyalı p**nocu tipli birisi çıktı. Olmaz olsun politik doğruculuğunuz.
Ben ilk kitabımı ilkokul 1.sınıfın 2. yarısında okumuştum. Okuduğum kitapta Cem Gülbent / Paradokya idi. Ablam başlatmıştı bana bu kitabı.Sizin bu dediğinizi ilkokul boyunca gerek benim kendi sınıf hocam gerekse çok saygı duyduğum diğer sınıfın sınıf hocası anne ve babama sürekli söylemişlerdi. Çocuğunuzun yaşı çok küçük okuması zararlı olur vs. vs. diyerekten. Zaten o kitaptan sonra da polisiye kitaplara kafayı takmıştım. Yabancı yazarların yazdığı normal kalınlıkta (400-600 sayfa) polisiye kitaplarındaki gizem-kurgu vs. çok hoşuma gidiyordu. Öğretmenler elimde her kitap görüşünde vah vah diyordu içlerinden. O zamandan beri bu görüşe katılamıyorum. Bana kalırsa yaş değil biraz doğuştan gelen bir özellik bu. Bizim aile genelde kitap okumayı sever mesela. Ha tabii hiçbir şey %100 veya %0 olmadığı için illaki sizin dediğinizin de doğru olduğu durumlar olabilir tabii. hep içimde kalmıştır bu durum yanlış anlamayın yazdıklarımı lütfen
Yani en son değil. Tarih olarak hikayedeki iki karakterin tanışmasını anlatıyor ama 14 kitaba hiç etkisi yok. O yüzden istenildiği zaman okunabilir. Ancak bence dünyayı tanıdıktan sonra okunmalı. Yani 3. kitaptan sonra herhangi bir zamanda okunabilir.
1 Beğeni
D-San
(Mrs Saturn (Af Bri, Elentâri) " İyi uyu ve Ev'i düşle. ")
2716
Zaman Çarkı’nı fantastik edebiyatta zirve olarak görüyorum. Sonradan yapılan tatminsiz okumaların verdiği boşluğu yaşamamak adına söyledim. Öncesinde bu tür içinde okunması gereken kitap sayısını baz aldığımızda zaten belli bir yaşa erişmiş oluyoruz. Kastettigim buydu.