Zaman Çarkı

Elayne’in bir gideri var bence kendince ama Faile… Yok yani, hiç sevemedim kadını. Ya çok kaprisli, ya çok kıskanç falan.

1 Beğeni

Tekrar okumada 7. Kitaptayim. Eski giciklar tekrar geliyor.

Ben de 7. kitaba başlamaya korkuyorum şuan. Meşhur duraklama dönemine hiç giresim yok. :smile:

5 aydır 6. kitabı okuyorum. Allah’tan çabuk unutan biri değilim.

4 Beğeni

Seriye devam etme motivasyonunuzu merak ettim.

1 Beğeni

Serinin tüm kitapları neyse de 14. kitabı tekrar okurum gibi. B.Sanderson savaş sahnelerini çok iyi anlatıyor.

4 Beğeni

Bitirdiniz mi seriyi? Bu arada hoş geldiniz. :slight_smile:

1 Beğeni

Hoş bulduk, evet seriyi bitirdim. Seri bitti ama sıfırıncı kitabı henüz okumadım.

Sıfırıncı kitabı seri bitince okuma düşüncesindeydim, 14. kitaptan sonra sıfırıncı kitaba başlamak içimden gelmedi, biraz zaman geçsin onu da öyle okuyacağım.

3 Beğeni

Yorumunuz nedir? Beğendiniz mi? Ben de yeni başladım. 3. Kitap ortalarındayım ve gayet sürükleyici gidiyor. Detaylı anlatımından şuana kadar oldukça memnunum.

1 Beğeni

Evet ben seriyi beğenen okurlardanım. ilk 1-2 kitaptan sonra ZÇ evrenini tanıdıkça seriye daha çok bağlanmıştım. Hikaye, yaratılan dünya, hikayenin geçtiği şehirler, farklı kültürler, farklı inançlar, inanışlar çok detaylı ve okuru kendine bağlıyor seri.

An itibariyle serinin ilk üç kitabını bitirmiş bulunuyorum. Kısa kısa değerlendirmemi ve beğeni oranıma göre puanlamamı belirteyim. Belki serinin ileri kitaplarında daha detaylı olarak değerlendiririm.

The Eye of the World: İlk kitabı yavaş yavaş okumak için elime almıştım. Başlarda da gerçekten yavaş yavaş sindire sindire gidiyordum. Daha sonra hikaye derinleşmeye başladıkça oldukça sürüklendiğimi hissettim. Biter bitmez sıradaki kitaba başladım. Puanım 7.5. (Başka bir başlıkta daha ikinci kitabın yarısındayken bunu 8 olarak belirtmiştim. Düşürmeye karar verdim.)

The Great Hunt: İkinci kitabı bir çırpıda bitirdim. Arthur Pendragon karakterinin evrene dahil edilişini çok beğendim. Saenchanlıların gelişi, kurtkardeşler derken ciddi ciddi bir bakmışım sona gelmişim. İçimde bir kıpırtı yaratacak pek bir şey olmamasının verdiği buruklukla sonlara yaklaşırken Valere Borusu sahnesinde ciddi ciddi heyecanlandım. İlk kitapta beni merak haricinde pek etkide bırakan bir olay olmamıştı. Kitabın sonu da aynı şekilde çok iyi bitti. Bir an önce diğer kitaba geçmek istediğimi farkettim. İlk kitaptan daha çok beğendim. Puanım 8.5.

The Dragon Reborn: Okudukça okudum, sürüklediği bir gerçek. Terkedilmiş’lerin, Kara Ajah’ın ortaya çıkışı ve barındırdıkları gizemler iyiydi; ama bu kitapta farkettiğim bir sıkıntı var. Umarım serinin geneli de bu şekilde değildir. Ben kitabı okurken, evreni çözerken bilinmezlikleri karakterlerle aynı anda hat safhada hissetmek isterim. Olaylara dahil olan gizemli karakterler, gerçekleşen gizemli olaylar, evrendeki söylentiler gibi gizem unsurlarını karakterle beraber sindire sindire şaşıra şaşıra okumak isterim. 2. Kitapta ufak olaylarda hissettiğim ama gözardı edilebilecek eyleme dayalı tahmin edilebilirlikler bu kitapta zirvedeydi. Kitapta yazar bu şekilde değerlendirebilecek ne sunduysa hepsi çok bariz, okuyucunun direk ‘‘aa şu karakter evet’’ veya ‘‘aha tamam işte şu olacak’’ dediği -en azından benim dediğim- çok fazla şey vardı. Caemlyn’de gizemli bir adam Elaida’nın konumuna yükselmiş. E dedim ki Terkedilmiş’tir bu kim olacak. Tear’da bir lord belirmiş, direk dedim ki aha bir diğer Terkedilmiş -e bundan önce de diğer bir bölgede Sammael’i de tahmin ettim-. Ben bunları okur okumaz farkına varırken karakterler son ana kadar farketmiyorlar. Yani durum biraz “Bakalım Moraine Terkedilmiş’i farkedince ne yapacak?” ya da “Ishamael’in kendine Ba’alzamon dediğini farkedince ne yapacaklar?” gibi örneklemelere dönüyor. Ben okuyucu olarak olacak olayları veya açıklanacak şeyleri merak etmek yerine bunları bilip karakterlerin bunlar açığa çıkınca ne yapacaklarını mı merak etmem lazım? Öte yandan ‘‘Varlığı bile şehir insanını etki altında bırakıyor adama bak.’’ (Be’lal ve Sammael gibi) dediğin adam hiç bir marifet gösteremeden tek yiyip gidiyor. E bu adamın hiçbir şeyini göstermeden niye harcadın ki onu anlamadım. Ba’alzamon/Ishamael 3 kitaptır sürekli tek yiyor onu da anlamadım. Şimdi bu adamlar gelmiş geçmiş en kudretli Aes Sedai’ler değiller mi? Bu adamların hepsi varlığının anlaşıldığı anda karakterlerimizi titreten adamlar değiller mi? Bu karakterleri ilerleyen kitaplarda daha detaylı olarak öğreneceğiz ve aslında olayların bu karakterlerin birebir mücadelelerinden daha büyük olduğunu anlayacağız gibi hissediyorum. Yani sen aslında daha bir şey bilmiyorsun, gör bak neler açığa çıkacak densin istiyorum bana. Asıl amaç burada aslında karakterlerimizin iç çatışmalarına odaklanıp bunlara ek olarak Ejder’i tanıtıp sonrasında daha derin bol twistli bol betimlemeli bir hikaye sunmaktır umarım. Kitabın başında klasik baş kötünün 10 tane muhafızının seri boyunca tek tek ortaya çıkıp kitaplarda final fight olarak sunulacağı öngörümün gerçekleşmediğinden memnunum. Gidişat böyle olmayacak gibi gösteriyor. Umarım olmaz da. Finali de aceleye gelmişti bana göre. Rand delirmek üzereymiş gibi anlatılırken bir anda olaylar sonrası “Ben Ejder’mişim lan harbi.” gibi bir tepki verip herkesin bir anda savaşı kesip “Ejder çok yaşa hurraaa!” demesi de bir o kadar anlamsızdı. Evreni daha çok merak ettiğim, bir sonraki olacak olayı saniyesi saniyesine tahmin edip karakterlerimizin ne alametse farkedememesinden dolayı sinirlenip durduğum bir okuma oldu maalesef. Worldbuildingin ve setup aşamalarının -o kadar tahmin edilebilirliğe rağmen okutması- çok iyi olmasından dolayı Puanım 7. Öte yandan hiç tatmin olmadığımı belirtmek istiyorum. Spoiler kısmında dert yandığım şeyler umarım serinin geneline hakim değildir veya farklı sebeplerle olduğunu hissettirir -amaç karakter gelişimlerini göstermek, olay örgüsünü derinleştirmek değil gibi-. Tahminedilebilirlik bir noktaya kadar tabii ki olacaktır ama bu kadar da olmamalı bence.

7 Beğeni

Ishamael’i küçümsemek de ne demek? :joy::joy: Yakında yeniden!!!(Hın Hın, Daran Daraaan) Özellikle Sanderson Reisin o efsanevi ters köşeleri için okuyorum ve dişimi sıkıyorum ben de. 6. kitap bir iki sert şaşırtmaca yaşattı bana açıkçası.

2 Beğeni

Merak etme tahmin edilebilirlik o boyutlarda değil devam kitaplarında. Bir çok şeyi merak etmeye devam edeceksin ve bulmak da kolay olmayacak. Tabi bazı şeylere yine ayar olabilirsin tabi ama çok güzel şeyler olacak. :wink:

2 Beğeni

İyi bari bir an önce geçeyim devam kitabına. Sanderson’dan alışmışım 100-150 sayfalık finallere. Burada her şey 30 40 sayfada olup bitince afalladım bir. Neyse bakalım, 4-5-6 kitaplar ile ilgili çok olumlu yorumlar var.

Terkedilmişler, kendi çağlarının en güçlü aes sedaileri olmalarına rağmen güç olarak yenidendoğan ejderin yakınında bile değiller, evet normal aes sedailere karşı gerek büyü olarak gerekse efsaneler çağından kalma bilgiler ve yetiler sayesinde çok daha güçlüler ama dediğim gibi yenidendoğan ejder hepsinden daha güçlü, bu yüzden ileriki kitaplarda hem ejdere karşı hem de birbirlerine karşı entrikalar,planlar ve stratejiler oluştururak onu yönlendirmeye çalışıcaklar yada o planlarla onun karşısına çıkıp savaşıcaklar .Be’lal’in harcanmasının en büyük nedeni Robert Jordan’ın “şerateş” kavramını okuyucuya tanıtmasıdır.İleride şerateş hakkında daha çok şey öğreniceksin.“Ejder çok yaşa hurraaa” yapmalarının en büyük sebebi de hem Aiellerin hem de Tear Taşının koruyucularının yüzlerce hatta binlerce yıl boyunca Yenidendoğan Ejderi beklemesinden kaynaklanıyor. Umarım aklına takılan 2-3 şeyi cevaplayabilmişimdir.

4 Beğeni

Benim demek istediğim sondaki gelişmelerin çok hızlı, serinin genel temposuyla ve her şeyi en ince detayına kadar yazan yazarın tarzıyla çeliştiği hatta kıyas olmaksızın çok ciddi özensizlik barındırdığı aslında. İlk iki kitapta bu yoktu. Rand’ın akli dengesi çalkantıda olarak anlatılırken son sahnelerde hiç bunun hissettirilmemesi, ortalık kaos ile çalkalanırken Rand’ın verdiği “anaa ejderim ha” tepkisi -ki yine çok kötü yazılmış bana kalırsa- üzerine herkesin aniden, afallamaksızın direk durup yanıt vermeleri çok özensiz geldi. Devam kitabı öncesi kısa bir ara verdim. Haftaya başlayacağım.

1 Beğeni

Hevesini kırmak istemem ama senin dediğin şey RJ’nin yazdığı diğer kitaplarda da olucak, RJ pacing konusunda biraz sıkıntılı bir yazar, konunun giriş ve sonuç kısımlarını yazmada oldukça iyiyken gelişme kısmını yazmada biraz sıkıntılı. Bazı kitaplarda daha oturaklı ve daha dengeli bir şekilde yazarken bazılarında ise ağızda çok ekşi bir tat bırakacak şekilde yazıyor özellikle 10.kitap tam bir işkence, Son olarak bahsedicek olursam en azından 6-8-9-10 dışında diğer kitapların sonları daha oturaklı. Umarım böyle bir şeyden ötürü bu muazzam evreni sıkılıp bırakmazsın.

Yok ben başladığım zaman bitirmeden içim rahat etmiyor genelde zaten. Young Adult olsaydı ayrı tabii o zaman fırlatıp atabilirdim bile :smile:

1 Beğeni
  1. kitaptan spoiler sayılabilir aşağıdakiler.

6. kitabı okuyorum, şu an beni en çok meraklandıran şey Verin’in 70 yıldır neyi planladığı. Kitaplarda ilk göründüğünden beri merak ediyorum serideki rolünü ama şimdi okuduğum şeyler daha da heyecanlanmamı sağladı. Geçenlerde Twitter’da bir oylamaya denk gelmiştim, en sevdiğiniz Zaman Çarkı bölümü hangisi diye ve Verin ile ilgili bir bölüm bayağı oy almıştı. Cidden hikayede çok yer edecek bir şey yapacak mı? Evet ya da hayır şeklinde okuyan biri cevaplarsa sevinirim spoiler vermeden.

Onunla ilgili şaşırtıcı şeyler öğreneceksiniz diyeyim sadece.

1 Beğeni