Bende söylediklerinize katılıyorum tamamen,6,7,8,9 güzel kitaplar 10.kitabıda seviyorum ben ama niye insanların sevmediklerini de çok iyi anlıyorum.Mesela bu en çok 11.kitaba geçince hissediliyor.Siz bu kitapta tıkansanız bile sabırlı olun devam edin.
Ayrıca kim 4.kitaba akmıyor demiş onu bulmamız lazım.Serideki belki de en iyi kitaptır,12.kitaptaki bazı olaylar olmasa çok net favorim olur.
Aiel kısımları çok uzunmuş. Daha kısa olabilirmiş falan filan. Dediğim gibi herkesin zevki ve tahammül düzeyi farklı. Bu kısımlara ben bayılmıştım, başkası da nefret ediyor işte. Bunun aynısı kral katili güncesi 2. kitap içinde söyleyebilirim. Orman kısmının büyük bir bölümünü ve guruplarındaki Tempi karakterinin memleketi olan Ademre bölgesi kısımlarını beğenmiyorlar. Kısaltılsa daha iyi olur diyorlar filan. Bende bayılarak okuyordum. Yeni bir şeyler görüyorum, öğreniyorum diye.
Bende 6. Kitabın 800’lü sayfalarındayım pek olay olmasada seri içinde en sevdiğim kitaplardan biri oldu. Bir kere Mat tam potansiyelini bence bu kitapta göstermeye başladı. Şahsen ben ilk 5 kitapta Mat’i pek sevmemiştim bu kitap ile sevmeye başladım. Bunun dışında Rand iyice ipleri eline almaya başlaması ve Lewis Therin ile atışmalarınıda okumak çok keyifliydi. Yani 6. kitap gayet akıcı sadece aksiyon ve dövüş sahnesi olmadığı için insanalar akmıyor diyor. Ben gayet keyif alarak oluyorum. 6. kitap karakter gelişimi için serinin en önemli kitabı bence.
Not: Taşlamayın ama 4. kitabı bende pek keyif alamdan okudum. Sebebi ilk 3 kitabı ard arda okumuş olmam ama objektif bir şekilde bakınca serinin en iyi kitabı olduğunu görebiliyorum.
ZÇ 6 bitti. Dumai kuyuları diye haykırmak istiyorum 
2. kitabın sonuyla birlikte serinin şu ana kadar ki en epik anlarından biriydi. Kitap boyunca Egweyn denen kadına bayağı sövdüm. Aşırı sınır bozucu bir karakter. Hatta Ebou Dar yolunda Eleyne’yede bayağı sövdüm. Zavali Mat’e yaptıklar hiç hoş değildi. Umarım Rand serinin sonunda ZÇ evrenindeki anaerkil yapıyı değiştirir, efsaneler cağında olduğu hale getirir. Kadınlar ve erkekler yine birbirlerine saygı gösterip harika icatlar yaparlar.
Yalnız Taim’in 5 günde yönlendirebilen erkekleri savaşa hazır hale getirmesi biraz aklıma takildı. Birde Rand galiba karanlık efendinin oyununa geldi. Tuzağa düşürdüler yenidoğan ejderimizi 
Off Dumai Kuyuları. Efsane bölümdü yahu. Ashaman, kill!.
Hocam Egwene’e uyuz olma konusunda katılıyorum size haha. Seri boyunca sövdüm şahsen.
Ben de 7-11 arasında takılıyorum daha doğrusu takılanlardandım. Lise dönemimde okumuştum seriyi. Şimdi tekrar okuyorum. Şu an 10.ciltteyim. Türe aşina olmak, pişmek de çok önemli. Şahsım üzerinde denendi onaylandı. (Evet şahsım yani Waxillium. Yooook canım meşhur olan ‘ŞAHSIM’ dan bahsetmiyorum.)
Ben sanırım 2 gün önce 6. kitabı bitirdim. Serinin en iyi kitabıydı bence. Yaklaşık 1 ay kadar ara vermeyi düşünüyorum. Hem okuduklarımı not olarak yazıyorum hem de demliyorum. Bu arada da belki Centilmen Piç serisini okurum. Ben seriyi çok beğendim ve şimdiye kadar sıkıcı bulmadım. Bundan sonra da bulacağımı düşünmüyorum. Kim bilir belki de ara vermeden devam ederim.
Egwene’e sövmeyen var mı ki? Aşırı itici bir karakter. Aslında Zaman Çarkı’nın en büyük sorunu karakterleri. Her ne kadar okuduğum yere kadar ki karakter gelişimi çok iyi olsada karakterler derin hissettirmiyor bir de karakterler arasında bir iletişimsizlik problemi var. Bunun dışında seriyi çok beğeniyorum.
Hocam allah affetsin ben bu konuda yazarın da biraz kabahatli olduğunu düşünüyorum. Bana öyle geliyor ki [8-11) aralığının en büyük problemi okuyucunun en heyecanla takip ettiği asıl karakterlerin oyun sonunda olmaları gereken yere ilk 6-7 kitapta hızla gelmeleri (rand gibi) ama çok da heyecanla beklenmeyen karakterlerin (egwene, faile, perrin, vs.) pek de olmaları gereken yerde olmamaları gibi geliyor bana.
Ki düşününce yazar açısından zor bir problem, eğer ilk 6-7 kitap bu kadar yüksek bir momentumla belli karakterleri ilerletmeseydi bu kadar sevilmezdi sanırım. Bir de şey var (9. kitap spoileri, dikkat): 3k yıl sonra saidin temizleniyor, 10. kitapta üstünde hiç durulmuyor. Ayıp yahu.
Sonuçta tüm suç da okuyucuda değil bence 
Logain bile inanmıyor ki temizlendiğine. 
Ortada bir suç yok ki. Kimi beğeniyor kimi beğenmiyor. Yazarın kitabı yayınevinin isteğiyle uzatması sebebiyle (ben öyle biliyorum en azından) oluyor bu durum. Yoksa yanlış bilmiyorsam Jordan zaten 6 kitap olarak tasarlamış seriyi (bunu da ben böyle biliyorum). O sündürülmüş gibi hissedenler (mesela ben) bu sebepten ötürü öyle hissediyor.
Bunun sorumlusu yanlış planlama(Daha doğrusu para hirsı). Bildiğim kadarıyla seri ilk başta 3 kitap olarak düşünülüyor. Daha sonra 7-12 son olarakta 14 kitaba uzatılıyor.
Egwene seven bir tek ben varım galiba. Tüm kadın karakterler arasında sevdiğim 3-4 kisiden beri. Serinin başlarında uyuz olduğu doğru ama belki de son kitapların etkisidir bendeki.
Ben seriye Sanderson’ın dokunuşunu fazlasıyla beğeniyorum. 3-5 kitap daha yazsa okurdum. Ama gelir gelmez bir çok karakteri rafa kaldırarak zaten “ben bu oyunu bozarım” kafasıyla oyuna dahil olduğunu belli ediyor adam. Serinin en beğenmediğim tarafı güç dengeleri. Kitaplar boyunca efsane olan Aes Sedai’ler bir anda başka yönlendirenler tarafından ayaklar altına alınıyorlar. Hadi bunu anlarım da hiçbir direniş göstermiyorlar. Yine Aes Sedai bile olmayan Kabuledilmiş’in biri Terkedilmiş’in tekini esir alabiliyor. Vay be derken Deniz Halkı’ndan ufak bir çocuk Nynaeve’i herkesin önünde küçük düşürüyor falan…
Egwene konusunda katılıyorum sana kesinlikle. Kız bir bakıma uyuzluk ediyor sürekli ama dirayetine hayran kaldığım kısımlar da yok değil. BKZ: Fırtına Toplanıyor.
Güç dengesinde sorun olduğunuz kısım aslında bir gerçeği açıklıyor. Aes Sedai’ler çok uzun zamandır bu dünyada söz sahibiler. Bundan dolayı gelişime kapalı ve belirli kalıpların dışına çıkamayan bir yapıya bürünmüşler genel olarak. Terkedilmişleri de ulaşılamayacak bir seviyede gördüklerinden gerçekte neler yapabileceklerine vakıf değiller. Yeni yetme dediklerimiz ise bu şekilde kendilerini sınırlamadıklarından ve karşılaştıkları güçlüklerle başa çıkmaya çalışırken normal Aes Sedai’lerin akıllarına gelmeyecek yetenekler gösteriyorlar.
Hocam haklısınız da bu da address edilebilecek bir problem bence. Bu haliyle Skyrimde Winterhold başbüyücüsü olduktan sonra gidip random büyücü tarafından eziklenmek gibi olmuş biraz.
Evet, suç doğru bir kelime olmadı orda.
Ben yayıncının uzatılmasını istediği muhabbetini pek bilmiyordum.Yayıncı baskısı açıklamalarına biraz şüpheyle yaklaşıyorum açıkçası: hayatının eserini, hem de finansal olarak da aşırı başarılıyken sırf yayıncı uzat dedi diye uzatmazsın bence. Ben uzatmazdım ne bileyim haha. Ama scope zaman içerisinde doğal olarak genişler, senin planladığının dışına çıkar, yayıncı işine geldiği için seni dizginlemez, sen de vaktiyle pek ehemmiyet vermediğin karakterleri şimdi olmaları gereken duruma getirmek için 3 kitabı öncekilere nazaran daha “farklı” yazmış olabilirsin gayet. Scope creep maalesef (biraz da piyasa dinamikleri gereği) bu türün bir gerçeği hocamlar.
Mat hariç 
Power level mevzusu bazen sıkıntılı bence de. Ama benim en rahatsız olduğum şey şahsen 3k yıldır kadın-dominant olan toplumlarda centilmenlik diye bişeyin var olabilmesiydi haha 
Bu bir ölçüde doğru olmakla beraber bence her zaman değil. Yani mesela yeniyetmelerin yeni keşfedilen büyülerden gelen ekstra gücü vesaire var ama atıyorum ateş topu hep aynı ateş topu, kılıç hep aynı kılıç. Binlerce yıldır elin armut toplamıyorsa aynı araçlara sahip yeniyetmelerce eziklenmemelisin bence.
Tamamen bu durumu savunmuyorum ben de ama kendilerini belli kalıplara sokmuş ve gelişime kapanmış (en azından çoğu) kişilerin ezilmesi çok da mantıksız değil onu belirttim. Bir de yeni yetme olsa da onlar hakkında uzun zamandır gördükleri en fazla güce sahip kişiler oldukları devamlı söylendi durdu. Ayrıca karşılaşma anlarında bulundukları psikolojik durum gibi ekstra etkenler de var. Siuan mesela Nynaeve’e verdiği güzel bir ders de vardı.
Nynaeve
Terkedilmiş olayimda klişe kötü karakterin kibir ve kendini beğenmişlik duygusuyla rakibini küçümsemesinin cok etkili olduğunu düşünmüyorum. Aes sedailerde oldugu gibi onlarda da kalıplara tıkanmışlık var. Hele Nynaevein yapmayı başardığı o buyuk keşiften sonra söz konusu terkedilmiş çok şaşırıyor. Yaptığı şeyin efsaneler çağında bile mümkün olmadığını söylüyor. Aes sedai Nynaeve karşılaştırması zaten gereksiz çünkü büyük çoğunluğu kibrinden ukelalığından zaten burnunun ucunu görmüyor. Bu genel dar görüşlülüğü aşabilen Aes sedai sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Bende Egwene’i seviyorum,bunun büyük bir kısmı son kitaplardan geliyor.Son kitaplarda bildiğin şov yaptı karakter.
Ayrıca Brandon Sanderson’un kitabı bile bitirmesi çok büyük bir başarı ama Robert Jordan’ı tek geçerim.10.kitaptan 11’e geçince zaten yine hissediyorsunuz o güzelliği.Artık yayınevi baskısımı,Robert Jordan kendisimi istedi bilmiyorum ama kalite farkı hissediliyor okuduğunuzda.Onun haricinde Brandon Sanderson birazcık Hollywood varimsi yazmış son kitapları sanki fantastik bir aksiyon filmi izliyormuşuz veya iyi bir Marvel filmi gibi(arada çok anlamsız,karakter dışı hareketler ve şakalar falan oluyor.) demek istediğimi okuyanlar anlar.
Birde Androl varki,okuması zevkli olsada baya zoraki hissettiriyor.?
Bu kadar yazdım ama 12.kitap favorimdir içindeki plotlar,karakter gelişimleri yüzünden ama 13 ve 14’te dipte bulunur 10.kitap ile beraber.
