@Howl telefondan mı okumaya çalışıyorsunuz ki acaba? Fotoğraf biraz eğri çıkmış evet ama rahat okunuyor 
3 Beğeni
Kadınların hışmına uğrama diye konuyu başka yere çekiyorum, hep seni düşündüğümden xd
2 Beğeni
Hahaha doğru diyorsun. Onu bende düşündüm de yine de riske girip koydum 
2 Beğeni
Eril dil eğitilmezdir.
Daha bugün bunu tartışıyorduk kardeşimle, dil düşüncedir diye. Muhalefet olmak ya da tartışmak için söylemiyorum ama kurgusal karakterler dahi olsa bunların yazılması söylenmesi hoş gelmiyor.
4 Beğeni
Karakterle aynı düşündüğüm için değil sadece okurken komik geldiği için paylaştım. Yoksa cinsiyetlerle ilgili erkek daha üstündür, kadın daha üstündür vs gibi bir ayrımım yok 
1 Beğeni
Hem cinsiyetçi paylaşım yapıyorsun hem de komik geldi diyerek tuz biber ekiyorsun sonra da aslında öğle değilim deyip sıyrılmaya çalışıyorsun.
Melih’i parçalayabilirsiniz.
2 Beğeni
Sizin şahsınıza yapılmış bir yorum değildi yanlış anlaşılmasın. Genel olarak sözlü ya da yazılı kültürde bu tavrın şaka olarak hatta eleştirel amaçla bile bir karaktere giydirilmesini hoş bulmuyorum ben. Yoksa sizin düşünceniz olamayacağını az çok tahmin ediyorum.
2 Beğeni
Komik gelmesi için cinsiyetçimi olmak gerekiyor 
Hayır yanlış anlamadım
Tabi rahatsız olmanızı anlıyorum hatta büyük olasılık silerim gönderiyi kadınları çok rahatsız ediyorsa. Ben çok rahatsız etmez diye düşündüğüm için paylaşmıştım ama sıkıntı yok Jack London 1876 yılında doğmuş, 1916 yılında vefat etmiş. O dönemin sosyal kültürel düşüncesinden etkilenmişte olabilir ya da karakter ağzından espri yapmışta olabilir ki yine aynı öyküde kendisine de laf atıyordu 
1 Beğeni
Ben de kendimle tartışmıştım bir ara, muzip olmayınca görünmez oluyor benim mesajlar ama xd
1 Beğeni
Sorun burada aslında. Sadece kadınları rahatsız etmemeli. Beğendiğimiz kitap alıntıları başlığında olmasaydı muhtemelen hiç yorum yapmazdım. Dediğim gibi bu tarz şakaların ironi ya da eleştiri maksatlı bile olsa yaygınlaştırılması ya da meşru görülmesi hoş gelmiyor bana. Jack London benim de sevdiğim, okuduğum bir yazar. Onun dönemini ya da onun şahsında bu yazdıklarını eleştirmiyorum şuan. Söylemek istediğim bu konunun ele alınış biçimi şaka olmamalı. Neyse sizi de yordum, kusura bakmayın.
3 Beğeni
Düşüncelerinizde haklısınız, size katılıyorum. Ben gerçek hayatta bu tarz şakalar yapmam, sevmem de ama böyle edebi eser ya da filmlerde böyle kadın ya da erkek ile ilgili ironiler, espriler, iğnelemeler hoşuma gidebiliyor, bu da onlardan biriydi sadece. Erkek ile ilgili bir şey görsem ve komik gelse yine paylaşırdım. Bu arada yormadınız bir kusur yok
1 Beğeni
Aslında söylediğin noktaya katılabilirim, ancak bütün insanlık ortak kavramlar ortak sözcüklerle konuşabildiğinde. Ben tırnaklarını çıkarmış baağyan değil kadın diyeceksiniz diyen bir feminist değilim (feministleri küçümsemiyorum). Kardeşimle tartıştığımız nokta şiddet diliyle ilgiliydi. Karanlıkta karşıdan gelen motorsiklet mavi far kullanıyor diye sinirlendi ve dövmek-vurmak içeren bir söyleve başladı. Ben de şiddet dili kullanmaması yönünde uyarınca “ben öyle bir insan mıyım Mecnun!” diye bir tartışma oldu aramızda.
Eril dil, şiddet dili vb. fark etmez. Sözcükler ister istemez düşünce dünyamızı şekillendiriyor. Ortaya çıkışı tamamen işlev odaklı ve masum olan ifadeler yeri geliyor bir kişiyi bir kesimi incitiyor ve burada incinen tek şey duygular da olmayabilir. Kullanılan ortamı ve bağlamı ayırmadan her türlü söylemimizi seçmek zorunda olduğumuza inanıyorum. Yani arkadaş ortamı, aile içi, kendi kendine söylenmek de dahil biraz beynimizi alıştırmalıyız belki de.
Yine de şu alıntıyı bırakmadan edemeyeceğim.
“İletişebilmek adına kelimeleri icad eden atalarımıza yazıklar olsun!”
2 Beğeni
Bana kalırsa biz Doğulular içinde bulunduğumuz hayatın koşullarından tatmin olmayı arzularız, elimizdekilerle hoşnut olmaya çalışırız. Bu nedenle de karanlıktan şikâyet etmeyiz, onunla savaşmak yerine onu kabul ederiz. Işık azsa azdır. Odamızı ışıktansa karanlığa çevirir, onun içindeki güzellikleri keşfederiz. Oysa girişken bir Batılı her daim daha iyisini talep eder, elindekiyle yetmez. Mum, mumun ardından fener, fenerin ardından gaz lambası, onun ardından elektrik… Durmaksızın aydınlık arayışındadır.
Gölgeye Övgü - Cuniçiro Tanizaki
5 Beğeni
“Umutsuz vaka olmanın illa ölüme yakın olmak anlamına gelmediğini, çoğu durumda yalnızca yaşama uzak olmak anlamına geldiğini açıkladı.”
Ölü Dilde Bir Hayalperest, Grace Paley
6 Beğeni
Galiba bunalım en çok kitaplara ve kitapseverlere vurdu. Belki de reel sektör denilen şeyi burada yakalıyoruz, aradığımız dinginliğe kavuşuyoruz. (S .61 - Kandırılma öyküsünden)
Kazı - Orhan Duru
4 Beğeni
Biliyor musunuz, bir dakika, hatta bir saniyede verilen veya verilmeyen bir karar, bir tereddüt anı, insanın hayatı üzerinde ne uçsuz bucaksız neticeler doğurabiliyor.
Kağnı Ses Esirler - Sabahattin Ali
7 Beğeni
Icarium, ah, sevgili dostum, sana hiçbir şey söyleyemem. Aklına düşen her soruyu susturmakla lanetliyim ve bir kardeş olarak uzattığım el seni sadece yanılgıya götürebilir. Sevgi adına bunu yaparak bir bedel ödüyorum… hem de ne bedel!
Ölühane Kapıları - Steven Erikson
7 Beğeni
Olaylar karşısında anlık hislerimizle hareket etmek yerine onları anlamaya çalışalım. Her şeyin bir nedeni olduğunu anladığımızda ve falanca doğa olayını yahut filanca insan davranışını ortaya çıkartan nedenler zincirini kavradığımızda ahlaki yargı, istihza, şikayet, nefret, veya öfkeden hiçbiri kalmayacaktır geriye.
Spinoza Mucizesi - Frederic Lenoir
7 Beğeni
İyi bir âlim başkalarının muhakeme yeteneğine güvenmez. Hatta ve belki özellikle de kendinisininkine.
Ölühane Kapıları - Steven Erikson
12 Beğeni