En Son İzlediğiniz Anime?

Perfect Blue pek çok yerde karşıma çıktı, izlesem iyi olacak :slight_smile:. Paranoia Agent’ı izlemeyi denedim ancak izleyemedim, anlayamadım.

@girift @Howl @periyodiknesriyat @Rozgun @SJack @OgulcanKara @Oni Sizlerin keyfine biraz karışmak gibi olacak ancak sizleri Satoshi Kon’la ilgilenen kişiler olarak gördüğümden bakmanızı istediğim bir şey var.

Satoshi Kon's last words | Makiko Itoh : Not a nameless cat..

Okumuşsunuzdur belki de, bilemiyorum. Satoshi Kon’un veda mektubu (son sözleri). Türkçesi yok, çeviri konusunda kendime güvenemiyorum :sweat_smile:. Sanırım kendisi "magnum opus"unu hazırlarken aramızdan ayrılmış. Ölümünden sonra filmin tamamlanmaya çalışıldığı hakkında bir iki haber okumuştum fakat pek ses seda yok.

7 Beğeni

The Wolf Children Ame and Yuki

İlginç bir filmdi. Hem her şey çok sıradandı, hem de hiçbir şey bilindik değildi. Farklı bir tecrübe arayanlara tavsiye olunur. :slight_smile:

4 Beğeni

Bence de film hoştu ama kızın anlatıcı olması gereksiz olmuş, bizim izleyerek anladığımızı tekrarlıyor sadece. Onun haricinde “ana” karakteri çok sevdim. Ben de büyüyünce böyle metanetli bir anne olmak istiyorum.

2 Beğeni

Yönetmen sanırım gerçeklik olgusunu pekiştirmek için kızın yaşadıklarını kendi dilinden anlattırmış. Böyle yorumladım ben.
Dediğiniz gibi hayata dair filmdi, kurt çocuklar olsa da hayat aynı hayat, problemler benzer; bu hoşuma gitti en çok. Büyüme sancıları, çekişmeler. Aslında bu dünyadan bir hayat hikayesi izliyorsunuz ama çocuklar kurt çocuk. :slight_smile:

1 Beğeni

Geçenlerde de kanserden ölen kadının son mektubunu okuduydum denk gelince.

Üstüne de Satoshi Kon’un mektubu geldi şimdi. Tedavi sürecinde hastenenin soğuğu yarım gün evde olsam bir şeyler yapabilirim demesi iyice etkiledi.

Vallaha lanet gelsin şantiyesine de inşaatına da deyip aklımdaki hikâyeleri yazmak için defolup gideceğim şimdi buralardan. Düze çıkalım rahatlayalım hayallerimizi de gerçekleştiririz diye diye kendimizi avutuyor, oyalıyoruz da yarının garantisini kendimize nasıl veriyorsak?

3 Beğeni

Bu favori 5 animemden biri olabilir ya, sonuna kadar gidin bence bir defa daha şans verip. İnternetten diziyle ilgili falan okursanız biraz yardımcı olabilir.

2 Beğeni

Filmi izlemen için bu kadar işaret yakalamışken daha fazla bekletmemelisin :slight_smile:

Bu mektubundan ne yazık ki haberim yoktu. Teşekkür ederim, bizlerle paylaştığın için.

Gerçekleşmesini istediğimiz ideallerimizi, somut kılmak için yeterince çaba harcamadığımızı bizim önümüze sermek, zamanın değerini hatırlatmak için bizlere bıraktığı bir mektup gibi olmuş bir veda mektubundan ziyade.

Bu kadar tutkuya sahip bir adamdan da dökülecek son sözler bunlar olabilirdi ancak.

‘‘I mean, Satoshi Kon was “that kind of guy”. When I envision your faces, I only have good memories and remember (your) great smiles. Everyone, thank you for all the truly great memories. I loved the world I lived in. Just the fact that I can think that makes me happy.’’ Kendisinden böyle bahsedebilmesi de kendi içinde ne denli doldurulacak az boşluk bıraktığını anlatıyor bence.

Bu dünyada gerçekten var olabilmişti.

Bu mektubu okumak da en az filmlerini izlemiş olmak kadar mutlu ediciydi.

4 Beğeni

Acaba beni başkasıyla karıştırmış olabilir misiniz? :smiley: Ben ilk defa duyuyorum Satoshi Kon’u. Mektuba yine de bakmak istedim ama İngilizcem olmadığından okuyamadım.

1 Beğeni

Girift’in mesajını beğenenler için atmıştım. Sizin de resminiz var orada, o yüzden etiketlemiştim :slight_smile:. Sistemden kaynaklanan bir durum mudur?

Bu duyguya köprü olduğumdan ötürü memnun oldum, rica ederim.

Biraz Lain etkisi yaratmıştı bünyemde ancak tekrar deneyeceğim izlemeyi.

Hayat beklemiyor. Onu böyle kabul etmek lazım. Hayallarin peşinden gidememek de hayatın gerçeklerinden biri. Kerata işte.

Yazmanıza gerek yok illa, hayal kursanız da yeter.

Uygun bir vakitte elbette :slight_smile:.

4 Beğeni

download-2

Gakkougurashi!
Bölüm sayısı: 12
Türü: slice of life, okul, psikolojik, korku, gizem

Bu animenin konusunu iki kelimeyle anlatmak mümkün: “dark moe”

Gakkougurashi! klasik slice of life ve okul animelerinin özelliğini taşıyor. Fakat asıl ilgi çekici olan tarafı psikolojik tarafı. Yani konusunda bahsetmediğim “dark” tarafı. Bu anime aslında tam bir kapana kısılmışlık animesi ve bilinmeyen dünyanın gizemi animesi. Bilinmeyen dünya derken de pandemiden bahsediyorum. Kapana kısılmışken ve pandemi dünyasının gizemi varken insanların akıl sağlığını korumaları gerçekten kolay iş değil. Bu anime de bunu çok iyi bir şekilde anlatmış. Üstelik daha korku türünden bahsetmedim bile. Şahsen ben psikoloji-korku-gizem türü kombosuna bayılıyorum. Hele müzikler de iyi olunca mükemmel oluyor. Ama böyle güzel bir animenin 12 bölüm olması da insanı üzüyor. Fakat finali güzeldi hatta belki de fazla güzeldi. Tek kötü yanı slice of life klişelerinden biri olan “her zaman denize-havuza vakit vardır” durumu olmasıydı. Sırf bu yüzden bir bölüm fan service’e kurban bitti. Sonuç olarak güzel anime, tavsiye ederim.

Aslında bu anime pek çok yönden “ben efsaneyim” filmine benziyor. Neyse filmi izlemeyen varsa film spoileri olmasın.

9/10

@GkiraraJ Bunu izlemiş miydin?

2 Beğeni

Yani, az çok anlayışla karşılayabiliyorum. Sonuçta çok “özel” bir durum var. Bunun dışında kızların da yaşları söz konusu ama tabii ki zevkler ve renkler tartışılmaz. Manga ve anime ne kadar farklı, bilmiyorum.

Manga demişken, okuyabilirseniz bir şans verin mangasına bence. “Dark” ve dehşet verici tarafları panellere harika yansımış.

2 Beğeni

Hayır izlemedim ama listemde var. Hatta daha dün gördüm ne indirsem diye bakarken. :smiley:

2 Beğeni

tumblr_1a9f1f4bd186c3987b2a79b67daaf390_d539440f_640

Arte

Anime Rönesans dönemi Floransa’sında soylu bir ailenin kızı olan Arte’nin ressam olmak istemesini anlatıyor. Lakin şöyle bir sorun var; kadınların evlenip, dantelle filan uğraşıp evinde kocası için oturmak dışında bir şey yapmaması gerektiği düşünülüyor toplum tarafından. Arte de aynı şekilde hem ailesi hem toplum tarafından bu şekilde bir baskıya maruz kalıyor ve buna rağmen neler yaptigin izliyoruz.

Açıkçası ben animeye bayıldım. Hem konusu, hem atmosferi, hem çizimleri ve karakterleri hem de seslendirmenleri olarak benden geçer not aldı ve tekrar izlenecek animelerimin arasına eklendi. Bazi yerlerde kötü animasyonlar vardı ama olsundu animeye gerekli yerler değildi zaten. Özellikle Arte’nin seslendirmeni çok hoşuma gitti. O sesi biliyorum ama kimden biliyorum acaba. Boş bir zamanda izlemenizi öneririm. Finali mükemmel bitirdiler ama olsa bi’ 30 40 bölüm daha izlerdim. Umarım yeni sezonu gelir.

Ek olarak re zero 2. sezon bitmesine az kaldı diye ilk sezonu baştan izleyip güncele kadar geldim. Normalde ikinci sezonlar yavan olur ama kaldığı yerden tam gaz devam ediyor beğendim. Şu karakter ise sevgime sevgi kattı.

tenor (3)

2 Beğeni

Şimdi baktım da 78 bölüm mangası varmış. 12 cilde denk geliyor. Onu da okunacak manga listesine ekleyim. Sanki 78 bölüm mangadan 12 bölümden fazla anime çıkar gibi geliyor ama emin olamıyorum. Animeden animeye manga bölümü anime bölümü oranı değişiyor sanki. Tabi stüdyo farkı da önemli. Ne kadar detaylı işlemek istediklerine de bağlı.

Bence seversin, bu bir işaret. :grin::grin:

2 Beğeni

Yarın indiririm o halde zaten anime izliyorum bu aralar sadece. :krs:

2 Beğeni

eb08051a9330f006f7386d3ad7be9dde

Ore wo Suki nano wa Omae dake ka yo

Klasik romantik komedi ve harem animelerinin klişelerinin tamamını bulunduran ama bulundurma sebebi bunlarla dalga geçmek olan bir anime idi. Ana karakter bir romantik komedi ana karakterinin tam tersi bir yan karakter olarak sunulmuş ve normalin zıttı olaylar yaşanıyor.

İlk 6-7 bölüm özellikle çok iyi ve komikti. Sonrası biraz tekrara sardı ama yinede komikti. Içinde ki harem öğesi her zamanki gibi bir eksi oluşturdu ama yapacak bir şey yok artık. Ilk bölümü izlerken biraz sevmeyeceğim gibi hissettirmişti ama klişeler ile dolaylı veya direkt olarak dalga geçilmesi, espriler, göndermeler, surat ifadeleri ve ana karakterin sürekli değişen kişiliği altından olaylar içinde aslında hep başka şeyler çıkması animeyi sevdirdi.

Animeyi taşıyan en büyük iki şey ise bank ve bezbol finali şakaları idi. Her seferinde katıla katıla güldüm. :smiley: Sadece tek bir cümle ve görüntü ama animenin kendi içinde güzel bir meme yaratmışlar.

Çeviri ise genel olarak kötüydü ama güldüren çeviriler de mevcut idi. Zaten nedense artık izlediğim her animenin çevrisi kötü geliyor. Sadece puzzlesub çevirilerini beğeniyorum ama ona da ya denk gelmiyorum ya da playerleri indirmeye müsait olmuyor.

Güldüren çevirilerden birisi olarak şunu atayım;

Finalini ise ova ile yaptı ve doğal olarak harem animesi gereği tam final değildi ama ben beğendim. Spoilerden saymadığım için yazacağım; ana karakter doğal olarak hiçbirini seçmiyor ve bu normalde tatminsizlik yaratır ama diğer harem animelerine kıyasla bu animede seçmemesinin sebebini yine ana karakterin kişiliği gereği anime boyunca yaptığı seçimlerden birisi gibi bağladıkları ve devam sahneleri de çok güzel olduğu için ben beğendim. Manga finaline de yorumlardan baktim yani genel olarak memnun kaldım animeden. Gülmek için kesinlikle izlenebilir.

1 Beğeni

tumblr_feae2e45f125cb42f9132c8a4f5eda62_083edc42_400

Honzuki no gekokuhou

Son günlerde full isekai izledim ve özellikle yazmaya değer bulduğum tek seri aralarında bu. İsekai olup isekai olduğunun üzerinde durmadan karakterin o dünyanın bir bireyi olarak yaşadığı bir anime. Son zamanlarda izlediğim en iyi animelerden olabilir. Konusu kitaplara aşık olan ana karakterimiz öldükten sonra başka bir dünyada başka bir bedende gözlerini açar ve “aman neyse, kitaplar olduğu sürece her yerde yaşayabilirim.” der. Lakin bu dünyada kitaplar sadece soyluların ulaşabildiği aşırı nadir bir şeydir ve kızımız da fakir bir ailenin hasta, bedeni güçsüz bir kızıdır.

Yani animede ki ilerleyiş şu şekilde; -Tam sevdiğim gibi.- Ana karakter neredeyse sıfırdan bir çok farklı şeye adepte olup -bedenine girdiği kişinin anıları mevcut ama fakir ve hasta olduğu için aslında bildiği pek bir şey yok- en baştan yeni bir dünyaya adepte olarak eski hayatından olan bilgi birikimini de buraya katıp kitaplara ulaşmak için çabalıyor.

Öncelikle Dr. Stone animesinde olduğu gibi bilgileri ile bu dünyada kimsenin bilmediği yeni şeyler yapması ve herkesi etkileyip öne çıkması, bilinçli bir birey olması beni aşırı çeken bir yönü.

Ikıncı olarak bir kitap severin gözünden izlerken, kitaplara bu kadar bağlı bir karakterin kitaplar için her şeyini akıllıca kullanıp, kitap yapımı gibi şeyler ile ilgili bazı bilgiler vermesi ve kendisi yapmak için her yolu denemesi çok güzeldi. -Şimdi ne desem spoilee olacak tam açamıyorum. :smiley: -

Üçüncü olarak anime ara sahnelere şöyle farklı ve tatlı bir çizim katıp, çok tatlı ve komik sahneler çıkarmış. Bu sahnelerin hepsinde insanın yüzüne gülme geliyordu. :smiley:

Dördüncü olarak karakter gelişimi ile birlikte animenin kendisine de farklı şeyler ekleniyor ve sıkmadan sürekli yeni şeyler görüyorsunuz. Mesela önce ticaret ve tüccarlık sonrada politika, din ve siyaset ekleniyor. Özellikle tüccarlık kısmında enfes bir spice and wolf tadı aldım ve ayrı bir sevmeme sebep oldu. :drooling_face:

Zaten animenin ilk sezonu izledim, ikinci sezon için sabırsızlanırken ve olsa 5 sezon daha izlerim diye düşünürken buraya yazayım dedim. Giflere bakarken fark ettim ki ikinci sezonda varmış oturdum onuda izledim. :smiley: 3. sezon da nisanda çıkıyormuş sabırsızlıkla bekliyorum.

Ana karakterin yetişkinler yanında uzak çekimi istemsiz bir komiklik yaratıyordu bu arada. O kadar yetişkin davranıp, yetişkin kararlar alarak çevresi tarafından yetişkin görünen bir karakterin parmak kadar olması komik geliyordu ister istemez. Tabii ana karakter aslında çocuk bedeninde bir yetişkin olduğu için amaçlanan bu da olabilir. :smiley:

Sonuç olarak kalitesiz tek bir noktası yoktu diye düşünüyorum ve vermesi gereken her şeyi dengeli bir şekilde verip dengeli bir şekilde ilerledi. Herkese öneriyorum, özellikle edebiyat forumu olduğumuz için bu animenin çoğunuzun ilgisini çekeceğini düşünüyorum.

İzledigim diğer serilere gelince;

Isekai cheat magician ve hataage kemono michi

Ikisi de izlemeye değmez, indirdiğime de izlediğime de pişmanım. Cheat magician kaliteli tek bir noktası yoktu. Her şeyin klişe olmasını geçtim animasyonlar bile kötüydü. Rin karakterinin seiyuusu Emilia-tan ile aynı olduğu için onu biraz çekebildim o kadar.

Kemono michi ise konusundan ötürü daha ilginç olur diyordum ama saçma sapan bir şeydi zaten sararak izledim.

Son olarak Hamefura;

Otome oyunları hayranı otaku bir ablamız ölüp en son oynadığı oyunda ki kötü karakter olarak tekrar doğuyor. Hatırladığı kadarıyla kötü karakter oyun sonunda ölüyor ya da sürgün ediliyor ve kendisi de bu kaderi değiştirmek için her şeyi yapıyor.

Konusu ilgi çekici, ana karakterin herkesi etkilemesi ve kaderini değiştirmesi de hoş. Ana karakterin kendi kişiliği de izlemesi ilgi çekici ama herkesi etkilemesinden ötürü doğan reverse harem olayı işi baltalıyor biraz. Son iki bölüm de biraz sıkıcı zaten. -Bazı sahneleri hariç.- Kötü bir anime değil vakit geçirip gülmek için izlenebilir. Ana karakterin seiyuusunun da Uchida Maaya olması ayrı bir çekti beni zaten. Kendisi Gj-bu da Amatsuka Mao karakterini seslendirmişti. Gj ile alakalı her şey artıdır benim için. :krs:

3 Beğeni
4 Beğeni

gif1-1

Isekai Shokudou

Hakkında yazılacak pek şey yok. Başka dünyalardan kişileri ağırlayan bir restoranı konu alıyor anime. Farklı ırktan kişileri aynı çatı altında yemek yerken ve favori yiyecekleri ve restorant ile olan ilişkilerinin anlatıldığı yerler filan hoş. Kuro karakterinin animenin kapak resminde olup hoşgeldiniz dışında pek bir numarası olmaması saçma idi biraz. :thinking: Onun dışı gayet hoş bir anime, çizimleri filan da hoş. Vakit geçirmek için izlenebilir ama beklentiye girmemek lazım.

1 Beğeni

Bu anime sayılır mı? Bu arada alttakiler daha başarılı bence.

3 Beğeni