Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Çocukluğun Sonu’nu okuduktan sonra bu kitaba da başlamayı düşündüm. Çok bilgim yok hakkında, kaç kitaptan oluşuyor ve ithaki daha önce devamı hakkında bir şeyler dedi mi acaba?

Uzay Piyangosu - Philip K. Dick

Okuduğum 2. PKD kitabı oldu. (İlk kitap Uzaydaki Çatlak).Yine çok beğendim, kısa sürede bitti. Yazarın belli bir tarzı var, yani iki kitaptan çıkarttığım kadarıyla oldukça benzer öge vardı. Okumaya devam edeceğim, önce belli sayıda tekil kitabı okuyup öyle toplu öykülere başlamayı düşünüyorum. Eğer başka bir fikri olan varsa lütfen yazsın. Daha yeni PKD okumaya başladım çok sıkı takip ettiğimde söylenemez.

Çeviri ve editörlük hataları biraz fazla göze batıyor. Çeviriden ziyade 10 kelimeye yakın harf hatasından kaynaklı yazım yanlışı mevcut. Kitap 250 sayfadan kısa olunca göze battı biraz. Onun haricinde kitap boyutu olarak Alfa’nın bu boyutuna hayranım. En sevdiğim boyut olabilir. Bundan sonra ki PKD kitabım ya Dr.Kan Bedeli ya da Androidler Elektrikli Koyun Düşer mi? olacak.

11 Beğeni

İşte İnsan - Michael Moorcock

Kitap dini arayış içinde olan, kafası sorularla dolu olan Karl Glogauer’in zaman makinesi ile Hz. İsa’nın son zamanlarına şahit olmak için M.S. 29 yılına yolculuk etmesini ve orada yaşadıklarını konu alıyor.

Kitap geçmişi ve geleceği karışık bir şekilde anlatıyor. Tam olarak bilimkurgu denilebilecek bir kitap değil bence. Bilimkurgu kısmı sadece kitabın başında yaşanan zaman makinesi ile yolculuk yapması. Tarihi kurgu demek daha doğru olur. Kitap 168 sayfa, tek seferde rahat bir şekilde bitirilebilir.

Kitabın çevirmeni Barış Tanyeri, kendisi aynı zamanda Sprawl(William Gibson) serisini çevirmiş. Sprawl serisindeki gibi kalitesiz bir çeviri yoktu. İmla hatalarıyla da çok sık karşılaşmadım.

“Wells’in hiçbir zaman hayal edemeyeceği Zaman Makinesi ’nin ta kendisi.” –Brian Aldiss

Benim kitapta en çok takıldığım nokta kitabın kapağında yer alan bu alıntı. Bana çok iddialı bir yorum gibi geldi. Kitapta bu iddiayı destekleyecek pek bir şey bulamadım.

12 Beğeni

Kitabın devam kitapları var hatta onları da ithaki basmıştı. Seri tekrar bkklerine eklendiği için yeni basımını bekliyoruz. Daha da bekleriz bu gidişle.

2 Beğeni

Çocukluğun sonu da güzel bu kitap da güzel. Ayrım yapamadım :grinning: seride 4 kitap var diye biliyorum. İthaki hepsini basmış eski basımları var ama şu anda diğer kitaplar kara borsaya düşmüş diyebilirim. Çok pahalılar. İthaki bilimkurgu serisinde birçok seri olan kitabı bastı. Örneğin dune serisini de basıyor ama daha bitiremedi. Bu seriyi de ne zaman bitirirler meçhul.

1 Beğeni

KAOS SARAYLARI (AMBER YILLIKLARI / CHRONICLES OF AMBER #5)

Serinin konusu ve ilk kitap hakkındaki düşüncelerim.

Serinin tek cümlelik tanımını yapmam gerekseydi: “Sırlarla, gizemlerle, entrikalarla, uzayı ve zamanı aşan hamlelerle dolu bir taht oyunu.” derdim. Duygusal olarak fazla bağlanamasam bile gayet zevkliydi, gayet akıcıydı. Bulabilirseniz okuyun derim. 5 kitabın toplamı 1000 sayfanın altında, uzunmuş diye gözünüz korkmasın yani.

İkinci beşlemeyle ilgili duyduklarım pek iç açıcı değil, okur muyum bilmiyorum. Böyle tatmin edici bir finalin ardından seri bir arayı hak ediyor. Belki özlediğimde dönerim.

10 Beğeni

Stephen Crane’in “Canavar” isimli kitabını bitirdim. Hikaye kısa, basit ve anlaşılır bir dille yazılmış. Okumaya başladığımda başladı ve bitti. Nasıl bittiğini anlamadım bile. Kitap biterken konusu biraz havada kalmış gibi olsa da genel olarak beğendim diyebilirim. 1800’lerin sonunda Amerika’daki siyahi insanlara yaklaşım ve onların insani değeri çarpıcı bir şekilde ele alınmış. Ama dediğim gibi kitap bittiğinde “Eee ne oldu şimdi? Nasıl bitti?” diye düşünmekten yazarın alt metinde vermek istediği mesajı alamadım. Bir solukta bitirilebilecek güzel bir kitap.

6 Beğeni

Meraj ettiğim diziler arasında yer alan Kara Çınar Dizisine Infernaliana ile başladım. İlk kitabın bu olmasındaki en büyük etken tabi ki @Agape oldu. Peki sırada hangisi var?

Kara Çınar Dizisine ait olan Infernaliana, Vampirler, Hayaletler, İblisler ve Hortlaklarla dolu birçok kısa öyküyü aynı çatı altında topluyor. Masalların ve öykülerin anlatımındaki akıcılık ve sadelik okuru yormuyor. İlk öykülerde görmeye başladığımız iyi ve kötünün, Tanrı ve Şeytanın karşılaşması kitabın sonuna dek devam ediyor.

Kitapta dikkat çeken diğer bir hususta Türklerin birkaç öyküde yer almasıdır. Bu da Türklerin hüküm sürdüğü zamanlarda bu tür öykülerde kendilerinden bahsedilmesini sağlamış. Türklerden habersiz mumya taşımanın olanaksızlığı ve Türk kılıcının Vampiri öldürmede etkili bir yöntem olduğunun düşünülmesi benim için şaşırtıcı oldu açıkçası.

İlk öyküler normal gibi görünse de Yolcular adlı öykü ve sonrası öyküler çok güzeldi. Türün severleri için atıştırmalık bir kitap. Tavsiye ederim.

12 Beğeni

Kuyucaklı Yusuf;
Edebiyatımızda Klasik tanımına uyacak romanlar varsa bunlardan biri “Kuyucaklı Yusuf” olmalı. Okuduğum “Toptan Kitap” diye bir yayınevinin baskısıydı. Market zincirlerinden birinden almıştım. Kitabın başında kocaman bir sözlük var. Sanıyorum kitap orijinal haliyle yayınlanmış. Bunu neden yazıyorum;çünkü okumakta zorlandığım kelimeler, cümleler oldu. Okumayı zorlaştıran diğer bir unsurda bazen sıkıcı bir hal alan betimlemelerdi, belki de bana öyle geldi. Ama anlatılan hikaye, hikaye ilginç bir hikayeydi. Ben bu tür hikayelerin kurgu değilde birinci veya ikinci ağızdan işitilerek yazıya dökülen gerçek olaylar olduğunu düşünmüşümdür. Kahramanlardan çok etkilendim. Hangisine daha çok üzüleyim bilemedim. Üstelik final de hızlı ve kanlı oldu. Bugüne kadar Okumamış olanlara özellikle tavsiye ediyorum.
Son olarak bu kitabın gerek Sabahattin Ali gerekse diğer yazarlar tarafından devamı yazıldı mı? Bilen var mı?

3 Beğeni

Yanılmıyorsam Kuyucaklı Yusuf’u yazar bir üçleme olarak tasarlamış. Öldürüldüğü için geri kalanını yazamamış.

1 Beğeni

ölen kız değil miydi? yusuf da mı ölüyordu ?

Yazar öldürüldüğü için devamını yazamamış sanırım bahsettiği bu.

4 Beğeni

Eğer öyleyse Türk edebiyatı için büyük kayıp. Şimdi gel de merak etme bir yerlerde bunun taslakları olabilir mi?. Bir arkadaşının veya sanatçımızın evinde gizli dolabında veya çekmecesinde …

Eğer olsaydı kızı Filiz Ali çoktan çıkartırdı. Muhtemelen yok.

@wifhty_zet Yazarın öldürülmesinden bahsediyordum, biraz üstü kapalı olmuş. Kusuruma bakmayın :sweat_smile:.

@azizhayri Nerede okudum hatırlamıyorum ama günlüğünde ya da mektuplarının birinde bunu yazıyor. Emin değilim.

Konuyla alakalı sağlam bilgim yok ama komünist propaganda yüzünden suikaste kurban gittiği söylentileri var. Konuştuklarımla pek ilgili değil fakat ilginç bir ayrıntı bence.

Taht oyunları ikinci kitap

İlk kitapta tutturulan tempo düşmedi hatta daha da yükseldi beklediğim gibi lakin; derslere yoğunlaşmadan ötürü arada boşluk bırakarak okuduğum için hem kafamda tam bütünlük oluşmadı hem ikinci kitap kadar akıcı olamadı. Bu yüzden seri kitapları okurken sadece onlara zamanımı veriyorum ve en güzel tadını öyle alıyorum. Ama yanlış anlaşılmasın kitap yine mükemmeldi ama günlük elli sayfa filan okuyunca o kaptırıp tek seferde götürme hissini yakalayamadım, o moralimi bozdu.

Karakterler ve bölümler olarak ise yine sıkıcı olan tek bölüm ve karakter yoktu. -Karakteri sevmemekten ötürü bir bayma gelebiliyor bazen ama.- İlk kitapta sevmediğim Sansa bölümleri bile bu kitapta güzeldi mesela lakin kendisini sevmemeden ötürü Theon bayabiliyordu. O da ilerledikçe düzeldi zaten.Ilk kitapta sevip ikinci kitapta sevgimin azaldığı ya da daha fazla arttığı karakterler de oldu. Catelyn ve Jon gibi ama Jon da daha sonra yeniden kaptı beni. İlk kitapta favorim Arya - Tyrion iken, bu kitapta Tyrion - Arya olarak değişti. Son Arya bölümünden ötürü diğer kitap yine başı çekecek diye düşünüyorum, zira kitap boyu olmasını beklediğim şey kitap sonunda oldu çünkü. :sinir: Stannis kralım ise Tyrion ve Arya’dan farksız sayılırdı gözümde bazı ufak tefek noktalar dışında ama tekrar aynı mükemmelliğe bürünecek mi merak ediyorum. Robb bölümü yoktu, Bran bölümleri ilk kitap aksine çok daha güzeldi ve Danny bölümleri ilk kitap kadar ilgi çekici ya da güzel değildi.

Ikinci kitap için düşüncelerim bunlar şimdilik. Uykuluyum ve aralıklı okuduğum için olsa gerek aklıma gelmiyor pek bir şey. 3. kitabı okumaya önümüzde ki ay başlamayı düşünüyorum. Bu hafta bir kaç farklı şey okuyacağım.

10/10 :krs:

10 Beğeni


Dune’un Kafirleri bitti. Böylece geriye sadece bir kitap kaldı seriden. 4.kitaptan sonra bu kitap biraz sönük kalmış, hatta kitabı okuduktan sonra bu kadar mıymış dedim ama son kitabın tanıtım yazısını okuyunca hayal kırıklığım düzeldi. Yazar bu kitabı serinin içindeki bir serinin giriş kitabı olması için yazdığı anlaşılıyor.

7 Beğeni

0000000438745-1

Dostoyevski’den “Kumarbaz” kitabını bitirdim. Rus edebiyatıyla aram hep soğuk olmuştu. Galiba küçüklükte zorla okuttukları o kalın kalın klasikler yüzünden oldu. Çehov, Bulgakov gibi yazarlar sayesinde ısınmaya tekrar başladığım Rus edebiyatına girişi bu kitapla yapayım dedim ve kitap bittikten sonra “daha önce okuyabilirdin aptal aptal aptal” diye kendime kızdım :joy: Artık Rus eserlerine olan tü ön yargılarımı yıktım diyebilirim. Bir insan kumar konusunu ne kadar güzel işleyebilirse o kadar güzel işlemiş kitapta. Ben okurken üzüldüm, şaşırdım, sevindim tekrar üzüldüm. Bir çok duyguya girip çıktım ve her duyguyu kahramanımızla beraber yaşadım. Ben gibi “klasikleri okumayı sevmiyorum yaa” diyenler varsa diye söylüyorum mutlaka okuyun. pişman olmazsınız.

9 Beğeni

Hayat sırf Rus edebiyatı için bile yaşamaya değer :slightly_smiling_face:.

7 Beğeni

Kitapta yaşlı ninenin geldiği kısımda, çok fena bir gülme tutmuştu beni.

2 Beğeni