Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Evet öyle, en azından bir epiklik beklemeyin diyeyim. Fantastes ile Dünyanin ötesinde ki orman için yorumlarım mevcut başlıkta bakabilirsiniz isterseniz. Jurgen ve ouroboros yılanını bilmiyorum ama.

1 Beğeni

Lord Dunsany kendi yetmediği gibi Lovecraft’ı da bir zamanlar kendisi gibi saçma sapan hayal ürünü yazmaya itmiş bir yazar.

Benim için kendisi hep bir hayal kırıklığı olarak kalacak.

Beren ile Luthien, çeviriden kaynaklı olarak çok ağır ilerliyor.

2 Beğeni

Ruh Adam, oldukça iyi gidiyor, keyifli, akıcı, sürükleyici.

2 Beğeni

Valla Christopher’in "baba"sı kanser etti beni

3 Beğeni

Bence bu durum biraz da çeviriyle alakalı. Özellikle seçilmiş, günümüzde kullanılmayan ağır sözcükler, kitabın okunmasını ağırlaştırıyor.
Ben Kirke, Ejderha Mızrağı gibi seriler, çevirideki sadelik nedeniyle daha akıcı okunuyor.

1 Beğeni

image
Felatun Bey ile Rakım Efendi bitti.

Yazardan daha önce Dolaptan Temaşa kitabını okumama rağmen yazar hakkında söylenen: “Ahmet Mithat Efendi’nin roman tekniği kusurludur” lafını ispatlayacak kadar kusur bulamamıştım Dolaptan Temaşa’da. Bu kitap diğer kitaba göre çok daha uzun olduğu için yazarın kusurlarını fark etmek bu kitapta daha kolaydı, bu yüzden bende yukarıdaki argümana katılıyorum artık.

Yazarın üslubu bu kadar güzel olmasaydı, yazarın sürekli lafa karışmasına kesin sinir olurdum. Ama sinir olmak bir tarafa kitabı sevdim bile.

10 Beğeni

Orjinal dilinde de eski ingilizce kelimeler olduğu için yapıyor diye bir açıklama duymuştum sanki.


Dr. Moreau’nun Adası - H. G. Wells

Kitap Edward Prendick isimli karakterimizin bulunduğu geminin kaza yapması sonucunda vahşi hayvanlarla dolu biyolojik istasyon gibi bir adaya düşmesini konu alıyor ve bu adada Dr. Moreau’nun canlı hayvanlar üzerinde yaptığı deneylere şahit oluyoruz.

H. G. Wells benim için bilimkurgunun babalarından birisi. Bu kitabı da diğer kitapları gibi tahmin edilebilir olarak ilerliyor, okuru pek şaşırtmıyor. Buna rağmen kitabı elinizden düşüremiyorsunuz, akıcı bir şekilde ilerliyor.

Kitap sadece bilimkurgu eseri değil aynı zamanda da gotik kurgu, Frankestein gibi. Yazıldığı dönemdeki çılgın bilim adamı etiketini de barındırıyor.


Baskıda bu noktaya çok takıldım. Yeni bölüm sol taraf boş olsa bile her zaman sağ taraftan başlıyor. Bunun sebebini anlayamadım. Acaba orijinalininde de böyle bir durum mevcut mu?

7 Beğeni

Merhaba, hangi yönleri bakımından kusurlu açıklayabilir misiniz?

Bu konuyu bir ara forumda tartışmıştık. Yanlış bir yöntem bu. Orijinal dilinde eski sözcükler kullanılmış olması, bizdeki Osmanlıcaya (!) denk düştüğünü göstermez. Öyle olunca, kitap gitmiyor işte. Ağır gidiyor. Akıcı olmuyor. Elimizde sözlükle okumak zorunda kalıyoruz.

1 Beğeni

Ben doğru veya yanlış demiyorum, sadece duyduğumu ilettim.

1 Beğeni

Haklısınız (20 krktr)

Öncelikle yazar kitap boyunca hemen her sayfada lafa karışıyor. Her olayı yorumluyor. Kitap normalde iki karakteri karşılaştıran bir kitap iken yazar açıktan Rakım Efendi’nin tarafını tutuyor ve Felatun Bey’i sürekli gömüyor. Felatun Bey’in hikayesine çok az yer veriyor, hatta kitabın sonunda keşke bu karakteri yazmasaydım diyor. Yazarın amacı halkı eğitmek olduğu için yazar edebiyattan taviz verip didaktizmi ön planda tutuyor.

Kitabın bende uyandırdığı his; bir filmi yönetmeniyle birlikte izliyormuşum da bu yönetmen her sahnede filmi durdurup sahneleri yorumluyor ve aslında şu sahnede şu oluyor gibi şeyler söylüyor, gibi hissettirdi.

Yazarın dili her şeye rağmen çok iyi, bu yüzden rahat okunan bir kitap.

4 Beğeni

Bliyorsunuz ki Ahmet Mithat Efendi üretken bir yazar ve neredeyse çalakalem yazmış. Ben, asıl hedefinin yazmaktan çok halkını, ulusunu aydınlatmaya çalışmak olduğunu düşünüyorum. Olaya ve duruma kendi yaşadığı çağ olarak bakarsınız yine kendine göre ulvi amaçlar için çalışıyormuş. Eksik kaldığı noktanın bunu yani bilgilendirme işini eseri çerçevesinde yedirememiş olması. Belki de bu açıdan bakarsak yarı belgesel diyebileceğimiz bir tür de oluşturmuş olabilir. tabii bilmeden.

4 Beğeni

Aşk ve Ölüm Şarkıları

Açıkçası 2 ayda filan anca bitirdim. İçinde her çeşitten hikaye vardı ve bazıları çok iyiyken bazıları çok kötüydü bana göre ve iyi olan hikayelerin sayısı kötülerin yanında çok az kaldığı için okumam bu kadar sürdü maalesef.- İyi hikaye sayısı sanırım 4 tanecik, 3 olma ihtimali de var.- Bazıları wattpad hikayesi gibiydi yani öyle diyeyim.

Bkm de 3 tlye almıştım, 10 tl alsam parama yazık olur muydu? Olurdu diye düşünüyorum lakin zamanıma yazık olmuş olduğu gerçeği var hala. :roll_eyes:

Tamamen faydasız mi oldu peki? Hayır, en azından okuma ihtimalim olan bazı yazarları tanımama ve listemden çıkarmama, bilmezsem bile denk gelirsem kaçınmam gereken yazarları az çok tanımama ve listemde olmayan duymadigim bazı yazarları da listeme eklememe yardımcı olmuş oldu.

İçinde sanırım 18 hikaye vardı o yüzden puanım iyi hikayelerden ötürü;

4/18

7 Beğeni

SHARP ENDS (THE FIRST LAW / KADİM KANUNLAR #7)

Kitap, Kadim Kanunlar dünyasında geçen bir kısa öykü derlemesi.

Öykülerin yarısı Shev ve Javre isimli iki yeni karakterin dünyanın farklı yerlerindeki maceralarını konu alıyor. Diğer yarısında ise önceden tanıdığımız karakterler var. Glokta’nın gençliği, Logen’in Bethod’la arasının bozulması, Craw’ın ekibinin Whirrun’la tanışması ve Temple’ın Dagoska günleri gibi olaylar anlatılmış.
300 sayfalık uzunluğuyla serinin diğer kitapları kadar doyurucu olmasa da okumaya değer.

10 Beğeni

Kara Çınar serisinden bir kitap daha bitti. Adından da anlayacağınız gibi korku temalı öykülerden oluşan bir derleme. Öykülerin arasında en çok beğendiğim Kuledeki Oda adlı öykü oldu. Lovecraft’ın öyküsü de sanırım yazarın okuduğum ilk öyküsü. Kısa olmasına rağmen diğer öykülerini okumam için iyi bir referans oldu.

Kapk tasarımını çok beğendim. Editörlük konusunda ufak birkaç hata dışında başka bir sorun yoktu yine. Ne kadar korku öyküleri olsa da bazı öyküler etkili değildi. Ama diğer öyküler için okunması gereken bir kitap.

14 Beğeni

Ursula K. Le Guin - Mülksüzler bitti.

Ursula Abla’ nın dingin anlatımı, kendini okutan üslubu bu kitapta da var. Anarres’ in kuru, soğuk çöllerinden Urras’ ın bereketli topraklarına gidip geldiğiniz bir fikir. Yine sıkıldığım yerler oldu ama yine de okudum. :slight_smile:

9 Beğeni


Elric serisinin ilk kitabını bitirdim. Seriyi okurken hayran kalmamak, beğenmemek ve eğlenmemek elde değil, yani en azından iyi bir okuyucuysanız. Kitabı anlatmak istemiyorum zira söylediklerim kifayetsiz kalacaktır. Onun yerine bir abimiz tarafından (adını bilmiyorum) özetini veya her ne ise onu bırakıyorum;
“Elric harika bir karakter; çok yönlü ve bir mit karakteri olmaya uygun. Bildiğimiz güçlü ama masum kahraman da olabilirdi. Bay Moorcock bunu yapmıyor.”

7 Beğeni