Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

30 TL olmasa bile fahiş fiyatlar olmadığı takdirde alıp okumanızı tavsiye ederim. :slight_smile:

1 Beğeni

34738339.SY475

İstediğimden biraz daha uzun sürdü okumam ama sonunda bugün bitirebildim Bilimkurgu Klasikleri’nden ikinci kitabımı. Dilinin pek ağır olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar yavaş okuyabilmiş olmamın sebebi hikayenin oldukça yavaş ilerlemesiydi sanırım. Buna rağmen, sonunu merak ederek ilerledim hep. İlk başta, özellikle Mike’ın yaptığı şakaların üzerinden pek zaman geçmemişken Mike’tan bir ters köşe beklemiştim ama hiç de öyle olmadı :slight_smile: Yine de Mike benim için kitabın en eğlenceli ve ilgi çekici unsuruydu. Bu yüzden kitabın sonunda Mike’a ne olduğunu bilememek biraz üzdü beni. En azından son bir mesaj, son bir bilmece gibi bir şey bırakmıştır diye ummuştum.
Kitabı bitirdikten sonra okuduğum incelemelerle biraz daha oturdu hikaye benim için. Özellikle yazıldığı dönemin şartlarını bilmek önemliymiş. Orijinal dilinde ana karakterin Rus aksanıyla konuştuğunu ve bunun muhtemel sebebini de böyle incelemelerden öğrenip aydınlanmış oldum. Kitaba puanım ise 10 üzerinden 7 civarlarında. Okuduğuma memnunum.

Gerçekten ayrıntılı bir inceleme okumak isterseniz sizi @Bay_Karamsar’ın etkileyici incelemesinin bulunduğu şu linke alalım.

19 Beğeni

“Ve gittiğimiz her yere yürüyerek gideceğiz.”
Murat Menteş’in Derde Deva Randevu kitabında Kurt Vonnegut’un fikirlerini gördükten sonra bu kitabı okuma listeme eklemiştim,iyi ki de okumuşum çünkü sorgulayan eleştirel distopyaları beğeniyorum.Bu kitabı anlamak için biraz yazarın biyografisini bilmek gerekiyor.Vonnegut İkinci Dünya savaşında Almanlara karşı savaşmış hatta esir düşmüş bir yazar,savaş sırasında belki de hayatının yönünü belirleyen o Dresden bombalaması ve yüz yirmi bin kişinin ölümü onun kalemini savaş karşıtlığıyla doldurmuş.
Kitabın konusuna dönersek Üçüncü Dünya Savaşı’ndan sonra azalan insan nüfusu nedeniyle üretimde makineleşme başlar ve giderek makinelerin insanların yerini almasıyla insanlar işsiz kalır ve toplum ikiye bölünür:Zengin mühendisler ve Yuva adı verilen işsiz kalan halk.
“İnsanlar, doğaları gereği kendilerini faydalı hissetmelerini sağlayacak işlerle uğraşmadıkça mutlu olamazlar.”
Yazar eserin konusu her ne kadar Biz ve Cesur Yeni Dünya’dan arakladım dese de biçim ve içerik olarak çok farklı bir kitap olduğunu düşünüyorum.Özellikle monolog(berber) diyalog,tiyatro ve Şah’ın gezisi metnin içeriğini çok zenginleştirmiş.Üslup olarak da Kurt Vonnegut’un iğneleyici,eğlenceli tarzı kitabı oldukça sürükleyici hale getiriyor.
Özetle muadil distopyalara göre kitabı çok beğendiğimi söylemeliyim,okurken sık sık düşünmeme sebep olan metin bana göre değerlidir.
İleriye doğru atılan her adım bir gelişme midir düşünmek lazım.
“İnsanlığın başlıca işi insan olmayı başarmaktır.”

17 Beğeni

Zülfü Livaneliden Kardeşimin Hikayesini bitirdim az önce.
Türk yazarları genelde çok okumam ancak bu kitabın methini duyunca başlayayım dedim, başladığıma da değdi doğrusu. Hikayede olaylar o kadar iç içe geçmiş şekilde anlatılmış ki her an tetikte okumak durumunda kalıyorsunuz. Bu açıdan sakin bir kafayla okumakta fayda var. Tam olarak bir türü yok bu kitabın içinde psikoloji, polisiye, dram, yeri geliyor fantastik öğeler bile bulunduruyor. Yazar olayları ilmek ilmek işleyerek her şeyi birbirine ustalıkla bağlamış, bitirdikten sonra olan olayların üstüne biraz düşünürseniz rahatlıkla görebiliyorsunuz bu durumu. Genel olarak çok sevdim bu kitabı, bu yazardan okumak veya merak uyandırıcı kitaplar okumak isteyen herkese öneririm.
5/5

10 Beğeni

İçerisinde ünlü yazarlardan toplam yedi adet öykü bulunuyor bu kitapta.J.G Ballard’ın yazdığı,reklamların insanlar üzerinde bıraktığı satın alma baskısını anlatan “Bilinç Eşiğini Atlayan Adam” ile Kurt Vonnegut J.R’un “Harrison Bergeron” öyküsü çok iyiydi.Lem’in yazmış olduğu “Maske” ise şu zamana kadar okumuş olduğum en ilginç ve anlaşılması zor öykülerden birisi oldu.

0000000057023-1

İkinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği yıllarda,insan eksikliği sebebiyle okulu zorunlu olarak bırakan Sultanmurat ve arkadaşlarının çetin mücadelesi anlatılıyor.Cepheye gıda tedarik etmek için beş genç görevlendirilir,başgörevli olarak da Sultanmurat seçilir.Kendilerine at tahsis edilir,görevleri gereği zayıf düşen atları besleyecek,tarlaları ekip biçmeye elverişli hale getireceklerdir.Kırgız köylülerinin çektiği sıkıntılar Sultanmurat’ın gözünden çarpıcı bir şekilde anlatılır.Konusu bakımından yazarın bir diğer kitabı olan Toprak Ana’ya hayli benzeyen bu kitabı herkese öneririm.
0000000686186-1

Atsız’ın türlü dergilerde neşrettiği birçok yazı bulunuyor içerisinde.Atsız’ın eleştirel dilini sevdiğim için yazıları keyifle okudum.Özellikle günümüzdeki birtakım olaylar göz önüne alındığında hak verdiğim birçok yer oldu.

Bugün Clifford D. Simak’ın Kent kitabına başladım.İlk iki öyküyü okudum.Agorafobinin işlendiği ikinci öyküyü çok beğendim.Bitirince burayı da düzenleyeceğim şimdilik mükemmel gidiyor kitap.

23 Beğeni

Hocam sen fes giyen Hetfield fotonu niye değiştin ya :frowning:

4 Beğeni

Hemen eski profil resmine dönelim hocam.Sizi mi kıracağım :smiley:

4 Beğeni

Jules Verne/Buzullar Arasında Bir Kış

Son derece tekdüze, betimlemeden yoksun bir anlatım; güzel ama yeterince iyi işlenememiş bir konu; ne yapacakları sezdirilmek yerine açıkça belirtilen ve gizemden yoksun, tahmin edilmesi kolay karakterler. Ay’a Yolculuk, Seksen Günde Dünya Gezisi gibi anlatım gücünün arşa çıktığı güzel romanları varken bu kitabın Jules Verne’e ait olduğuna inanasım gelmedi. Sanki Verne bir fikir bulmuş ama bunu yazması için başka birine emanet etmiş.

Ya da ben kitapları çok yüksek beklentiler içinde okuyorum ve bu da tatmin olmamı zorlaştırıyor. Şu benim adıma bir gerçek ki hem konunun hem de anlatımın çok iyi olması gerekiyor. Birinden biri fire verdiğinde okuma isteğim sönüp gidiyor. Buzullar Arasında Bir Kış’ta anlatım konunun çok gerisinde kalmış, bu yüzden benim için hayal kırıklığı oldu.

18 Beğeni

Diskdünya 2. kitabı olan Fantastik Işık’ı okuyorum. Yarısına geldim ama hala bu dünyanın içine tam olarak girebilmiş değilim maalesef. Umarım ikinci yarısı, ilk yarısından daha iyidir.

4 Beğeni

İlk iki kitap için “yazarımız, okur seçmecesi yapıyor” derler. Eleme yapıyor bir nevi. 3.kitap sizi ısıtacaktır, Mort ise kaynatır. Sonra siz de bizden biri olmuş olursunuz zaten.

2 Beğeni

İlk kitap için aynı şeyi duymuştum. Umarım dediğiniz gibidir. :slight_smile: Aslında Going Postal ile başlamayı düşünüyordum ama çevirisi olmayınca basım tarihine göre gitmeyi tercih ettim. Bakalım ileride ne olacak. :slight_smile:


Karanlık Orman
Hayal gücü, sen ne güzel şeysin… Son zamanlarda okumalarımdan çok memnunum. Bilim kurgu çok sevdiğim bir alandı ama bu kadar keyif alarak okumam şimdilere kısmetmiş. Tabii bunda eserlerin de payı çok büyük. Üç Cisim Problemi’ni ne kadar beğendiğimi daha önce söylemiştim. Yaşlı Adamın Savaşı ile beraber okuduğum en iyi modern bilim kurgudur benim için. Tabii bu muhteşem kitaba kadar. Çok başarılı bir hikaye ve muhteşem bir hayal gücü dersem heralde çok da abartmış olmam. Kitap boyunca merak ediyorsunuz, hep bir bilmece, hep olaylar içerisindesiniz. Dolayısıyla en iyi modern bilim kurgu alanında liderliği aldığını net bir şekilde söyleyebilirim.
images (1) (7)
Cixin Liu okumadan önce gözümü korkutan bir yazardı (okuduğum yorumlar nedeniyle) ama hiç de zor okunan bir yazar değil. Gayet akıcı ve canlı bir anlatımı var. Ayrıca konu çok başarılı. Arka kapakta yine bol miktarda gereksiz heves kaçıran var, okumayın (bitirdikten sonra göz attım ben ve gerçekten fazla bilgi veriyor bence).

Konu hakkında çok bilgi vermek istemiyorum çünkü ne desem bu kitaba olmasa, Üç Cisim Problemi’ne spoiler olacak. Ama fizikte ne kadar ileriysen o kadar varsın gibi bir önermesi olduğunu, dünya dışıyla iletişim kurmalı mıyız? Teknoloji ve bilim gelişimi/gelişememesi nelere gebe olabilir? Başka boyutlar (alt boyutlar) nasıl olabilir? gibi temeller üzerinde geliştiğini söyleyebiliriz serinin ilk iki kitap itibariyle. Teknolojik gelişmeler ve bilimsel gelişim müthiş anlatılıyor. Büyük bir olayı bekleyen insanların psikolojisini harika yansıtıyor bence kitap. Genel olarak felsefi yaklaşımını da çok beğendiğimi söylemeliyim. Bu arada sonunu apayrı beğendim, hatta tüylerim diken diken oldu, gözüm doldu diyebilirim. :slight_smile:

Yine ufuk açıcı ve insanı bol bol düşünmeye sevk eden bir eserle karşı karşıyayız yani. Tıpkı ilk kitap gibi bu kitapta da bolca yazım hatası, kelime tekrarları ve harf hataları vardı (gerçi ilk kitapta daha fazla ama) yine de o kadar güzel ki kitap, bunlar o kadar da rahatsız etmiyor (ya da ithaki sağ olsun alıştık bu duruma). Bilim kurgu sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum bu seriyi. Üçüncü kitap da bir an önce yayınlanır umarım. Herkese keyifli okumalar dilerim. :slight_smile:

28 Beğeni

Ben Üç Cisim Problemini okuyalı baya oldu, ana hatları hariç çoğu şey silikleşti aklımda. Sonunu bile tam hatırlamıyorum. Acaba bu kitaptan önce tekrar bir göz gezdirmek ya da özetini okumak gerekir mi? Yoksa başka bir hikaye olarak mı ilerliyor. Üç Cisim Probleminden spoiler verebilirsiniz. Hatta verirseniz çok iyi olur :slight_smile:

2 Beğeni

Hikaye kaldığı yerden devam ediyor. Hatta ben de okuyalı 2 ay civarı olmasına rağmen karakterleri unutmuşum, okurken bunu farkedip bir göz attım. :slight_smile: Üç cisimlilerle temas edilmişti ilk kitapta, (tabi insanlığı uyaran bir üç cisimli de vardı, onu da ekleyelim) onlar da alt boyutlarda açılan sophonları üretmiş ve dünyaya göndermişlerdi. Sophonlar özellikle fizik alanı başta olmak üzere bilimin gelişimini durdurmak üzere yollanmışlardı. Bu sırada üç cisimliler de gemileriyle dünyaya doğru 400 yıl sürecek seferlerine başlamışlardı. Dünyada da insanlığın sonunun gelemsini isteyen dünya üç cisim örgütü var ve bir bilgisayar oyunu aracılığıyla iletişim halindeler. Yine bu örgütün üssü olarak kullanılan gemi, gelişmesi istenmeyen bir nano teknolojiyle, halat üretilerek yok edilmişti. İlk kitaptan benim de aklımda kalanlar bunlardı, bunların haricinde de bol miktarda çin tarihi içeriyordu, umarım biraz hatırlatma olmuştur. Ama karakterler için de bir göz atmanız iyi olabilir.

1 Beğeni

Çok teşekkür ederim. Ben bunları hep unutmuşum. :slight_smile: Sanırım ikinci kitaba başlamadan önce kısa bir özetini bulup okusam ya da ilk kitaba şöyle bir göz atsam çok iyi olacak :slight_smile:

Edit : Şunu buldum :slight_smile: 10dk’da çaçavahyominsoçahıçohava diye özet geçiyor. Seslendirme Çince ama İngilizce altyazı eklemişler. Ayrıca videoda tüm serinin özetini geçiyormuş. İzlerseniz dikkatli olun, belli bir yerden sonra Dark Forest’a geçiş yapıyor.

2 Beğeni

Rica ederim, kesinlikle özet okumanın çok faydası olacaktır, genel hatları bilinirse ayrıntılara ihtiyaç olmadan hikayeye devam edilebilir. Çünkü ilerleyen bir hikaye. Kitabın ortasından sonra zaten bambaşka bir hale bürünüyor. Çok başarılı bir seri, üçüncü için şimdiden fazlaca heyecanlıyım. :slight_smile:

1 Beğeni

Ben Diskdünya’ya alışmanın kitapların konusundan ziyade yazarın mizahi üsluundan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu yüzden mizahi üslubu Diskdünya ile birebir ancak (bence) daha kaliteli olan Otostopçunun Galaksi Rehberi’ni incelemenizi öneririm.
İnternette rastladığım bazı kişilerin yorumlarına göre bu yazarların (Terry Pratchett, Douglas Adams) mizahı üslubu “İngiliz Mizahı” olarak geçiyor.

1 Beğeni

17 adet gönderi şu konuya taşındı: Çeviri Kitaplar Sorunsalı

Diskdünya’nın ilk 2 kitabı serinin en zayıf kitapları diye defalarca duydum. Muhafızlar Muhafızlar’dan başladım ben, gayet güzeldi.

Phlippa Gregory - Nehirlerin Kadını…

Büyük bir ön yargı ile yıllardır uzak durduğum bir yazardı kendileri. Ancak geçenlerde youtube ta seyrettiğim bir video da söylenenler , benim gibi tarih ve tarihi roman sever biri olarak bir şans vermemi sağladı. Ben hep, bayan ve aşk romanı şeklinde baktığım kitap meğerse devamlı okumaktan zevk aldığım bir orta çağ tarihi romanı imiş :slight_smile: .Kitabı okumaya başladığımın 2.gününde 300. sayfaya gelmiş buldum kendimi ve tüm seriyi incelemeye başladım. Yazar startı İngiltere nin “güller savaşı” döneminde başlatarak, takip eden tüm romanlarında tarih tarih ilerlemiş.
Kitabın en büyük hatası kapakları olduğunu düşünüyorum, çok çok yanlış bir kapak seçimi olmuş. Onun dışında gerçek olaylar ve kişilerle, anlatımı gayet akıcı bir roman olmuş. Bu tarzı seven herkese öneririm ki galiba yazarın tüm kitaplarını alacağım gibi duruyor :slight_smile:
0000000410202-1

10 Beğeni